İsrail ordusunun 7 Ekim 2023 saldırılarına ilişkin hazırladığı ilk askeri rapor, İsrail güvenlik yetkililerinin Hamas liderliğindeki saldırıyı yanlış değerlendirdiğini ve grubun kapasitesini büyük ölçüde hafife aldığını ortaya koydu. Rapora göre, saldırıdan saatler önce bile Hamas’ın niyetleri doğru okunamadı.
Saldırı öncesi işaretler göz ardı edildi
Wall Street Journal’ın haberine göre raporda, saldırının yaklaştığına dair birçok belirti olduğu ancak bunların İsrail makamları tarafından yeterince ciddiye alınmadığı ifade edildi. 6 Ekim 2023 akşamında Hamas militanlarının İsrail SIM kartlarını aktif hale getirdiği ve belirlenen toplanma noktalarına hareket ettiği belirtilse de İsrail yetkilileri bu hareketleri olağan dışı olarak değerlendirmedi. Yetkililer, Hamas’ın ya bir askeri tatbikat yaptığına, İsrail’den gelecek bir saldırıya karşı savunma hazırlığında olduğuna ya da küçük çaplı sınır ötesi baskınlar planladığına inanıyordu. Ancak bu belirtilerin, Hamas’ın büyük çaplı saldırı hazırlıkları olduğuna dair net sinyaller verdiği göz ardı edildi.
İsrail ordusu Hamas’ın kapasitesini hafife aldı
İsrail ordusunun en üst düzey soruşturması sonucunda hazırlanan rapor, ülke tarihinin en büyük güvenlik zafiyetlerinden birine ışık tutuyor. Raporda, İsrail istihbarat birimlerinin Hamas’ı yanlış değerlendirdiği, grubun saldırı planlarını içeren belgeleri göz ardı ettiği ve çok sayıda işareti kaçırdığı belirtildi. Bu istihbarat zaaflarının, saldırının ardından bir yılı aşkın süredir devam eden saldırıları tetiklediği vurgulandı.
Güney Cephesindeki tehdit görmezden gelindi
Saldırıdan sadece birkaç saat önce, üst düzey İsrailli askeri yetkililer, Hamas’ın şüpheli hareketliliği hakkında görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak, saldırının aciliyeti fark edilmedi. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ertesi gün daha kapsamlı bir brifing düzenlenmesini emretti. Aynı gece, kuzey cephesindeki İsrail generali, Hizbullah’tan gelebilecek bir saldırı ihtimali nedeniyle Tel Aviv’deki askeri karargâha çağrıldı. İsrail ordusunun kuzey cephesine odaklanması, Gazze’deki tehdidi gözden kaçırmasına neden oldu. Hamas, Yahudi bayramını fırsat bilerek, sınırın olağan günlere göre daha az korunduğu bir zamanda saldırıyı başlattı.
Hamas, İsrail’in öngördüğünden daha büyük bir saldırı gerçekleştirdi
Rapora göre, İsrail askeri planlamacıları Gazze’den yapılacak olası bir saldırı senaryosu tasarlarken Hamas’ın en fazla 4 ila 8 sınır noktasını aşmaya çalışabileceğini öngörüyordu. Ancak Hamas militanları neredeyse 60 noktadan sınırı geçti. İlk hedefleri, Gazze Şeridi çevresinden sorumlu olan İsrail askeri üssüydü. Burada üst düzey komutanları öldürerek İsrail’in bölgedeki istihbarat kapasitesini çökerttiler. Bu durum, İsrail’in saldırının ilk üç saatinde sahadaki gelişmeleri takip edememesine yol açtı. 1.200 İsrailli asker ve sivil hayatını kaybetti, 251 kişi ise rehin alındı. Bölgeye ilk takviyeler ancak 5,5 saat sonra ulaşabildi ve Hamas’ın tamamen püskürtülmesi üç gün sürdü.
İsrail istihbaratı Hamas’ın saldırı planını daha önceden biliyordu
The Times of Israel’in haberine göre de soruşturma, İsrail ordusunun 2022’de muhtemel bir saldırıyı ayrıntılarıyla açıklayan planlar ele geçirmesine rağmen bunu olası görmediğini ve eski Hamas lideri Yahya Sinvar’ın “pragmatik” olduğu için bir saldırı gerçekleştirmeyeceğini düşündüğünü ortaya koydu.
Raporda Hamas’ın bu saldırı planına 2019 yılında onay verdiği, 2021’de operasyonel onay aldığı ve 2022’de saldırı için tarih belirlemeye başladığı tespit edildi. Buna rağmen, İsrail yetkilileri Hamas’ın savaş başlatmak istemediği düşüncesine bağlı kaldı. İsrail istihbaratı, Hamas’ın Gazze’de bir devlet inşa etmeye ve Batı Şeria’yı ele geçirmeye odaklandığını düşünerek bu stratejik değişimi fark edemedi.
Hamas, İsrail içindeki siyasi karışıklık ve yargı reformları nedeniyle yaşanan protestoları fırsat olarak gördü. Saldırının zirve noktasında Hamas’ın askeri lideri Muhammed Deif, tüm Gazze halkına silahlanarak İsrail’e saldırma çağrısı yaptı. 7 Ekim öğle saatlerine gelindiğinde, 5.600’den fazla militan ve sivil İsrail topraklarına geçmişti.
Saldırı, sabah 06.29’da Hamas’ın İsrail’e 1.400 roket fırlatmasıyla başladı. Saat 06.45’te bir İsrailli tugay komutanı telsizden “Savaş halindeyiz” anonsunu yaptı. Ancak İsrail, komuta zincirinin çökmesi nedeniyle ilk saatlerde sahadaki durumu tam olarak anlayamadı. Bazı askerler ve komutanlar, sosyal medyada saldırı haberlerini görerek kendi imkanlarıyla güney cephesine gitti. Ancak geniş çaplı askeri takviyeler saatler sonra ulaşabildi.
Hannibal Protokolü uyguladı
Raporla ilgili haberinde The Jerusalem Post, İsrail Hava Kuvvetlerinin 7 Ekim’de Hannibal Protokolü’nü uyguladığını yazdı. Haberde, Gazze’den 5 binin üzerinde Hamas mensubunun İsrail’e girdiği ve bundan çok daha fazla Gazzelinin İsrail’in içlerine sızabileceği endişesinden bahsedildi.
İsrail Hava Kuvvetleri soruşturmasına göre, Hannibal Protokolü’nün uygulanması yönündeki kararın ardından pilotlar, “nereye ve neye saldıracakları konusunda son derece spesifik bilgiler” aldı.
Hamas “aldatma” unsurlarını kullandı
Yedioth Ahronoth’un soruşturmaya ilişkin haberine göre, İsrail’in en büyük hatası Hamas’ın büyük çaplı bir savaşa girişemeyeceği yönündeki fikre kapılmak oldu. Hamas, bu algıyı desteklemek için “aldatma” unsurlarını kullanırken “İsrail düşmanlarından üstündür” ve “İstihbarat direktörlüğü her şeyi bilir” düşüncesi başarısızlığı beraberinde getirdi.
İsrail Ordu Radyosu, soruşturmaların İsrail ordusunun 7 Ekim saldırısının hızı ve planlaması karşısında şaşkınlık yaşadığını gösterdiğini aktardı.
Halevi: Sorumluluk benim
Görevi 6 Mart’ta sona erecek olan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, soruşturmaların sunulduğu görüşmede, “Sorumluluk benim. 7 Ekim’de ordunun komutanıydım ve sizin sorumluluğunuz da bende” ifadeleriyle sorumluluğun kendisinde olduğunu yineledi.
Halevi, başarısız olduklarını ve her gün başarısızlıkla yüzleşmeye çalıştığını aktardı.