Diplomasi
Yeni Delhi’nin şaşaalı bir hazırlık yaptığı G20’den beklentiler düşük

Hindistan bu hafta sonu ev sahipliği yaptığı G20 Zirvesi için geri sayım yaparken, başkent Yeni Delhi, Başbakan Narendra Modi’nin boy boy fotoğraflarının yer aldığı G20 temalı afişlerle donatıldı.
Hindistan’ın başkentinin sokakları süpürülerek temizlendi ve trafiğe kapatıldı, polis ekipleri kavşaklarda konuşlandı ve gecekondular hazırlık için gözden gizlendi. Şehrin simge yapılarından biri olan Kutb Minar, kısa süre önce Ay keşfini başarıyla tamamlanan Chandrayaan-3’ün fırlatma görüntülerinin yer aldığı bir ışık gösterisi için hazırlandı.
Liderler cuma gününden itibaren ülkeye gelmeye başladı.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise bu hafta sonu yapılacak zirveye katılmıyor. Pekin, çözülemeyen sınır anlaşmazlığı yaşadığı Hindistan’a Başbakan Li Qiang’ı gönderirken, Rusya’yı ikinci kez Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov temsil edecek.
Hindistan için bu etkinlik, nüfus bakımından Çin’i geride bıraktığı ve şu anda dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olarak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer aldığı bir dönemde, küresel etkisini artırmak, yıldızını parlatmak ve yumuşak gücünü sergilemek için bulunmaz bir fırsat.
Başarılı bir G20 zirvesinin, önümüzdeki yılın başlarında yapılması beklenen ulusal seçimler öncesinde Modi’nin dış politika referanslarını da parlatacağı düşünülüyor.
Zirve öncesindeki aylarda Hindistan yabancı diplomatları huzursuzluğun hakim olduğu Cammu Keşmir de dahil olmak üzere ülkenin her köşesindeki 60 şehirde ağırladı.
Hindistan hükümetine yakın bir düşünce kuruluşu olan Manohar Parrikar Savunma Çalışmaları ve Analizleri Enstitüsü’nün genel müdürü ve eski bir diplomat olan Sujan Chinoy, Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, “Hindistan’ı çok başarılı bir şekilde markalaştırdık. Bu bizim yumuşak gücümüz ve G20’yi Hindistan için büyük bir başarı olarak görüyorum” dedi.
Ocak ayında Modi, G20’nin gündemine ilişkin endişeleri dinlemek üzere Küresel Güneyin Sesi Zirvesi’nde yaklaşık 125 gelişmekte olan ülkeyi ağırladı. Ardından da grubun Afrika Birliği’ni tam üye olarak kabul etmesi için başarılı bir çağrıya öncülük etti. Hint TV kanalları Yeni Delhi’nin rolünü “dünya öğretmeni” anlamına gelen “Vishwaguru India” olarak nitelendirdi.
Ancak bu süreç tüm Yeni Delhi sakinleri için ‘gururlu ve huzurlu’ geçmedi. Financial Times’ın haberine göre, zirvenin cumartesi günkü açılışından önce 65 yaşındaki Maya Devi, ailesiyle birlikte yaşadığı yol kenarındaki gecekonduyu gizlemek için yeşil bir branda çekiyordu ve “yetkililer bizden her şeyi örtmemizi istedi” diyordu.
Bir kamyon şoförü olan oğlu 28 yaşındaki Pravesh Kumar, FT’ye yaptığı açıklamada, trafiğin kapatılması nedeniyle ailesinin kazancının azaldığından şikayet etti.
Ayrıca tüm bu çabalara rağmen Hindistan grup içinde diplomatik bir uzlaşı sağlayamadı ve analistler Modi’nin tam mutabakata varılmış bir sonuç bildirgesini güvence altına almakta zorlanacağını düşünüyor.
Uzlaşı beklenmiyor
Zirve öncesindeki aylarda birbirini izleyen çalışma gruplarında Rus ve Çinli diplomatlar, geçen yıl Endonezya’nın G20 başkanlığında kabul edilen bildiride yer alan Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik “saldırganlığını” kınayan ifadeyi onaylamayı reddetmişti.
Fransa ise, zirvede Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamayan bir belgeyi imzalamayacağını söylerken, Rusya da kınayan bir belgeyi onaylamayacağını açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in zirveye katılmayacak olması bu ‘uzlaşının’ zor olduğunun bir başka işareti. Daha önce Hindistan’ın liderliğinde düzenlenen G20 toplantılarında da bir uzlaşmaya varılamamıştı.
Yeni Delhi’deki Politika Araştırma Merkezi’nde stratejik çalışmalar profesörü olan Brahma Chellaney, “Hindistan köprü kurucu rolünü oynamaya çalışırken son derece zor bir görevle karşı karşıya” dedi ve ekledi: “Bali’deki son zirvede artan uluslararası bölünmüşlüğü gördük ve Yeni Delhi zirvesi de genişleyen uluslararası bölünmeler nedeniyle farklı olmayacak.”
Uzmanlar bu G20 Zirvesi’nden, Hindistan’ın şaşaalı hazırlığı dışında, uluslararası toplum için işe yarar bir sonuç çıkmasını beklemiyor.
Diplomasi
Trump, Putin’e Ukrayna müzakereleri için iki hafta ‘süre tanıdı’

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi amacıyla bir buçuk ila iki hafta süre tanıdığını açıkladı. Trump, Rusya’nın tutumuna bağlı olarak Washington’un sonraki adımlarını belirleyeceğini ve Putin’in samimi olmaması durumunda farklı bir tepki verileceğini ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump, dün Beyaz Saray’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Washington’un Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerdeki sonraki taktiklerine bir buçuk ila iki hafta içinde karar vereceğini söyledi.
Trump, bu kararın büyük ölçüde Rusya’nın tutumuna bağlı olacağını ve Moskova’nın ciddiyetinden şüphe duyulması halinde farklı bir karşılık verileceğini belirtti.
‘Putin bizi aldatırsa farklı tepki veririz’
Trump, “Putin’in bizi aldatıp aldatmadığını iki hafta içinde söyleyebileceğim. Eğer öyleyse, farklı tepki vereceğiz. Bay Witkoff şu anda onlarla aktif olarak çalışıyor, olağanüstü bir iş çıkarıyor. Bir tür anlaşmaya hazır oldukları izlenimi var. Ancak henüz hiçbir şey imzalanmadığı için konuşmak için erken,” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in çatışmayı sona erdirmekle gerçekten ilgilenip ilgilenmediğini kesin olarak söyleyemeyeceğini de sözlerine ekledi.
Saldırılar hayal kırıklığı yarattı
Trump, “(Ukrayna şehirlerine yönelik) Birkaç gece önce insanların öldürüldüğü kitlesel saldırılar nedeniyle büyük hayal kırıklığına uğradım. Bu durum beni çok ama çok hayal kırıklığına uğrattı,” diye konuştu.
Diplomatik çabalar bağlamında Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Vladimir Putin ile potansiyel bir görüşmeye hazır olduğunu belirtti.
Trump, “Bu görüşmenin birkaç ay önce gerçekleşmesini isterdim. Şimdi Putin ile çalışıyoruz ve bunun neye yol açacağını göreceğiz,” diye ekledi.
Devam eden çatışmalara rağmen Rusya’ya karşı neden yeni yaptırımlar uygulanmadığı sorusuna Trump, “Bir anlaşma yapmaya yakın olduğumu hissediyorum. Her şeyi mahvetmek istemiyorum,” yanıtını verdi.
ABD, Medinskiy’nin Ukrayna müzakerelerinden çekilmesini istiyor
Rusya’dan Ukrayna’ya yoğun saldırılar
Rusya, 25 Mayıs gecesi, askeri müdahalenin başlangıcından bu yana Ukrayna topraklarına yönelik en büyük saldırılarından birini gerçekleştirdi. Ukrayna ordusu Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği bilgiye göre, saldırıda yaklaşık 300 saldırı İHA’sı ve balistik füzeler de dahil olmak üzere çeşitli tiplerde 70 füze kullanıldı.
Bu olaylar, ABD Başkanı’nın söyleminin tonunu keskin bir şekilde değiştirmişti. Trump, Putin’i “deli” olarak nitelendirerek sivillerin ölümünden sorumlu tutmuş ve yeni yaptırımlarla tehdit etmişti. Trump, “Eğer Rusya Ukrayna’yı ele geçirme girişimlerini durdurmazsa, onu bir felaket bekliyor,” demiş ve kendisi olmasaydı Rusya’nın başına “gerçekten çok kötü şeyler geleceğini” öne sürmüştü.
İstanbul’daki sonuçsuz müzakereler
Moskova ile Kiev arasında üç yılı aşkın bir süredir yapılan ilk doğrudan müzakere turu 16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşmişti. Fakat görüşme, herhangi bir somut ilerleme kaydedilemeden sona ermişti.
The Economist‘in haberine göre, Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, Kiev’den kısmen Rus güçlerinin kontrolünde bulunan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarından tamamen vazgeçmesini talep etmişti.
Aksi takdirde Moskova, Sumi ve Harkov oblastlarını ele geçirmekle ve savaşı “sonsuza kadar” sürdürmekle tehdit etmişti.
Putin, 19 Mayıs’ta Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde ateşkesi reddetmiş, bunun üzerine ABD Başkanı, Vladimir Zelenskiy ve bazı Avrupa ülkelerinin liderleriyle istişarelerde bulunmuştu.
Financial Times‘ın yazdığına göre, Trump Avrupalılara Ukrayna çözümünde artık arabuluculuk rolü oynamaya niyetli olmadığını belirtmişti.
The Guardian ise Trump’ın daha önce defalarca söz vermesine rağmen Rusya’ya karşı yaptırımları sıkılaştırmayı reddettiğini ortaya çıkarmıştı.
Lavrov, Ukrayna müzakerelerini değerlendirdi: Hayallere kapılmamak önemli
Diplomasi
Trump, ABD’li çip yazılım şirketlerine Çin’e satışları durdurma emri verdi

Trump yönetimi, Çin’in gelişmiş çipler geliştirmesini zorlaştırmak için son girişiminde, ABD’li çip yazılım şirketlerine Çinli gruplara hizmet satmayı durdurmalarını söyledi.
Bu hamleye aşina olan birkaç kişi, ABD Ticaret Bakanlığı’nın Cadence, Synopsys ve Siemens EDA gibi elektronik tasarım otomasyonu (EDA) gruplarına Çin’e teknoloji tedarikini durdurma talimatı verdiğini söyledi.
Financial Times’a konuşan kaynaklara göre, ihracat kontrollerini denetleyen ABD Ticaret Bakanlığı’nın bir kolu olan Sanayi ve Güvenlik Bürosu, şirketlere mektuplar yoluyla talimatı iletti. Her ABD EDA şirketinin mektup alıp almadığı belli değil.
Bu hamle, jeopolitik rakibi karşısında teknolojik üstünlük sağlamak isteyen yönetimin, Çin’in en son teknolojiye sahip yapay zeka çipleri geliştirme kabiliyetini engellemek için attığı kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Nisan ayında Washington, Nvidia’nın Çin’e özel yapay zeka çiplerinin ihracatını kısıtlamıştı.
Çip yazılım şirketlerinden doğrudan bir yanıt gelmedi. Synopsys CEO’su Sassine Ghazi çarşamba günü açıklanan ikinci çeyrek kazanç raporunda şunları söyledi: “Haberleri ve spekülasyonları takip ediyoruz, ancak Synopsys BIS’ten herhangi bir bildirim almadı. Dolayısıyla, tüm yıl için yinelediğimiz öngörülerimiz, BIS’in ihracat kısıtlamalarına ilişkin mevcut anlayışımızı ve Çin’deki [gelirlerde] yıllık bazda düşüş beklentilerimizi yansıtıyor.”
Ticaret Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Çin için stratejik öneme sahip ihracatları gözden geçiriyoruz. Bazı durumlarda, [bakanlık] mevcut ihracat lisanslarını askıya aldı veya inceleme süresince ek lisans şartları getirdi” dedi.
Cenevre ateşkesinin kırılganlığı
Bu talimat, ABD ve Çin’in Cenevre’de 90 gün süreyle karşılıklı gümrük vergilerini askıya almayı kabul etmesinin ardından, iki ülke arasında ticaret anlaşması sağlanmaya çalışıldığı hassas bir dönemde geldi.
Financial Times geçen ay, Trump yönetiminin bir dizi Çinli çip üreticisini, ABD çip yazılım şirketlerinin onlara Amerikan teknolojisi sağlamasını son derece zorlaştıracak bir kara listeye almayı planladığını bildirdi. Ancak bazı yetkililer, iki ülke arasındaki ticaret görüşmelerini tehlikeye atmamak için ertelemeyi savundu.
Eski CIA Çin analisti Christopher Johnson, yeni ihracat kontrollerinin “Cenevre’de varılan gümrük vergisi ateşkesinin doğasında var olan kırılganlığı” vurguladığını söyledi. Her iki taraf da kendi boğazlama gücünü korumak ve göstermeye devam etmek istediğinden, ateşkesin 90 günlük ara içinde bile bozulma riski her an mevcut.
Risk danışmanlığı şirketi China Strategies Group’un başkanı Johnson, Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki hakimiyetini başarıyla kullanarak ABD’yi Cenevre’deki müzakere masasına oturttuğunu ve “Trump yönetiminin Çin karşıtı şahinlerinin, ihracat kontrol silahlarının hala etkili olduğunu göstermek için sabırsızlandığını” söyledi.
EDA yazılımı
Yarı iletken endüstrisinin genelinde nispeten küçük bir paya sahip olsa da, EDA yazılımı çip tasarımcılarının ve üreticilerinin yeni nesil çipleri geliştirmelerine ve test etmelerine olanak tanıyarak tedarik zincirinde kritik bir rol oynuyor.
Synopsys, Cadence Design Systems ve Siemens EDA — Almanya’nın Siemens AG’nin bir yan kuruluşu olan Siemens Digital Industries Software’in bir parçası — Çin’in EDA pazarının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor. Üç şirketten hiçbiri yorum taleplerine hemen yanıt vermedi.
2024 mali yılında Synopsys, Çin’deki satışlarının yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu, bunun da gelirinin yaklaşık yüzde 16’sını oluşturduğunu bildirdi. Cadence, Çin’in gelirinin 550 milyon dolar veya yüzde 12’sini oluşturduğunu söyledi.
Synopsys hisseleri çarşamba günü yüzde 9,6 düşerken, Cadence hisseleri yüzde 10,7 değer kaybetti.
2022’de Biden yönetimi, Çin’e en gelişmiş çip tasarım yazılımlarının satışına kısıtlamalar getirdi, ancak şirketler ihracat kontrolüne uygun ürünleri ülkeye satmaya devam etti.
Donald Trump, başkanlık döneminin ilk yılında Çinli Huawei’nin Amerikan EDA araçlarını kullanmasını yasakladı. Huawei, “Ascend” AI çipleriyle Nvidia’nın yeni bir rakibi olarak görülüyor.
Nvidia CEO’su Jensen Huang, geçtiğimiz günlerde, Amerikan yönetimlerinin Çin’in yapay zeka ekosistemini ihracat kontrolleriyle zayıflatma yönündeki art arda girişimlerinin başarısız olduğu konusunda uyardı.
Geçen yıl Synopsys, ABD’li simülasyon yazılımı şirketi Ansys’i 35 milyar dolara satın almak için bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Çinli düzenleyicilerin onayını bekliyor. Ansys hisseleri çarşamba günü yüzde 5,3 değer kaybetti.
Çarşamba günü ABD Federal Ticaret Komisyonu, her iki şirketin anlaşmanın onaylanması için belirli yazılım araçlarını elinden çıkarması gerektiğini duyurdu.
İhracat kısıtlamaları, Çinli rakipleri cesaretlendirdi ve önde gelen üç EDA şirketi olan Empyrean Technology, Primarius ve Semitronix son yıllarda pazar paylarını önemli ölçüde artırdı.
Diplomasi
ABD istihbarat raporu: Rusya, Gürcistan’da etkisini artırıyor, Ermenistan’da zemin kaybediyor

ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı (DIA) tarafından Kongre’ye sunulan yıllık rapora göre, Rusya’nın Gürcistan üzerindeki etkisi artarken, Ermenistan ile ilişkileri son bir yılda kötüleşti. Raporda Moskova’nın, iktidardaki Gürcü Rüyası partisi aracılığıyla Gürcistan’ı kendi nüfuz alanına çekmeye çalıştığı, Erivan’ın Batı yanlısı tutumu nedeniyle ise Rusya’nın hedefinde olduğu iddia edildi. Raporda Azerbaycan’a ise neredeyse hiç değinilmemesi dikkat çekti.
ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı (DIA) tarafından Kongre’ye sunulan yıllık raporda, Moskova’nın Gürcistan‘ı neredeyse kesin olarak kendi etki alanına geri döndürmeye çalıştığı ve ülkedeki iç siyasi gelişmeler üzerinden bu konuda ilerleme kaydettiği iddia edildi.
Raporda ayrıca, Rusya’nın Ermenistan ile ilişkilerinin kötüleştiği ve Moskova’nın Erivan’ın “Batı yanlısı liderliğine karşı bir enformasyon kampanyası başlattığı” öne sürüldü.
DIA analistlerine göre, Ekim 2024’teki parlamento seçimlerinin ardından iktidardaki Gürcü Rüyası partisi, Rusya nüfuzunun artması için uygun koşullar yarattı.
Tiflis’teki kitlesel protestolar ve ülkenin Avrupa Birliği’ne (AB) entegrasyon yolundan saptığı yönündeki suçlamaların yoğunlaştığı anımsatılan raporda, bu gelişmelerin Gürcistan’ı Rusya’nın etki alanına daha da yaklaştırdığına işaret edildi.
Erivan-Moskova hattında gerilim
Raporda Azerbaycan’dan neredeyse hiç bahsedilmezken, Ermenistan’ın Moskova ile kötüleşen ilişkilere bir örnek olarak öne çıkması dikkat çekiyor.
DIA’ya göre, Rusya-Ermenistan ilişkileri “geçen yıl içinde kötüleşti.” Bu durumun özellikle Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) potansiyel çekilmesini duyurmasının ardından yaşandığı ve Rusya’yı, “Ermenistan’ın demokratik yoluna ve Batı yanlısı liderliğine karşı bir enformasyon kampanyası başlatmaya ittiği” iddia edildi.
Bölgenin karmaşık bir görünüm sunduğu belirtilen raporda, Azerbaycan’ın durumuna ise değinilmedi.
Rapor, Sovyet sonrası bölgede artan Moskova’nın varlığın daha geniş eğilimine karşın Güney Kafkasya’nın farklı bir tablo çizdiğini ortaya koyuyor. Buna göre Gürcistan, “nüfuzun yumuşak ilhakı” olarak tanımlanabilecek bir yörüngede ilerlerken, Ermenistan’ın jeopolitik bir değişimin eşiğinde bulunduğu değerlendiriliyor.
DIA raporu neden önemli?
ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın (DIA) Yıllık Tehdit Değerlendirmesi, Amerikan istihbarat camiası tarafından hazırlanan ve ABD Kongresi’ne sunulan temel yıllık belgelerden biri olarak kabul ediliyor.
Rapor, DIA’nın askeri, siber, nükleer ve jeopolitik zorluklar da dahil olmak üzere ABD ulusal güvenliğine yönelik en acil ve uzun vadeli tehditlere ilişkin kapsamlı değerlendirmesini ortaya koyuyor.
140’tan fazla ülkeden toplanan istihbaratla derlenen bu belge, yalnızca iç stratejik planlama için bir araç olmakla kalmıyor, aynı zamanda Pentagon’un öncelikleri ve endişeleri konusunda müttefiklere ve hasımlara önemli bir sinyal görevi de görüyor.
Raporun içeriği, ABD’nin bütçe tahsisini, dış politika kararlarını ve savunma girişimlerini doğrudan etkiliyor.
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Dünya Basını4 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika7 gün önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş6 gün önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Ortadoğu2 hafta önce
Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey: Şaraa’yı Esad’a karşı koruduk
-
Ortadoğu1 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş1 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak