Diplomasi
Moldova, Transdinyester’e gaz sevkiyatı için siyasi şartlar öne sürdü

Moldova, Avrupa’dan Macar bir tüccar tarafından tanınmayan Transdinyester Cumhuriyeti’ne yapılacak doğalgaz sevkiyatına siyasi koşullar getirdi. Bu durum, Rus yakıtının Ukrayna üzerinden sevkiyatının durması nedeniyle ocak ayından beri enerji krizi yaşayan bölgede gerilimi artırdı.
Kişinev’in koşulları arasında Tiraspol’ün siyasi tutukluları serbest bırakması, Rıbnitsa’daki Rumence eğitim veren liselerin sorununu çözmesi, Dinyester’in sol yakasında Moldova 1 televizyon kanalının yayın akışında tutulması ve 2022’de Tiraspol tarafından Moldova ile olan idari sınıra kurulan kontrol noktalarının sökülmesi yer alıyor.
Moldova Başbakanı Dorin Recean’ın 10 Şubat’ta hükümetin Telegram kanalında yayımlanan açımlamasına göre, Macaristan merkezli Avrupa pazarında faaliyet gösteren MET Gas and Energy Marketing adlı şirket, Moldova sınırına Transdinyester için gaz tedarik etmeyi planlıyor ve ödemeyi ise Dubai’de kayıtlı NX General Trading şirketi yapacak.
Moldova Başbakanı, Tiraspol’ün sınır hattından kendi topraklarına kadar olan transit geçişini Moldovagaz ve Tiraspoltransgaz arasındaki bir anlaşma ile ödemeyi düşündüğünü belirtti.
Recean, Avrupa Birliği’nin (AB) Tiraspol’e tüketici tarifelerini kademeli olarak piyasa seviyesine yükseltmesi koşuluyla Avrupa gazı alımı için 60 milyon avro yardım teklif ettiğini, ancak Transdinyester yetkililerinin bunu reddettiğini söyledi.
Recean’a göre, bu karar bölge üzerindeki kontrolünü kaybetmek istemeyen Rusya’nın baskısıyla alındı.
Recean, “Bu, Transdinyester sakinlerinin gaz tedariki konusunda belirsizlik ve endişe içinde yaşamaya devam edeceği anlamına geliyor. Bu, uzun vadeli bir sorunun çözümü değil,” diye ekledi.
Fakat kısa bir süre sonra Avrupa Komisyonu temsilcisi Guillaume Mercier, Brüksel’deki bir basın toplantısında Tiraspol’ün henüz AB hibesini reddetmediğini, “teklifin hâlâ masada olduğunu” ve Transdinyesterlilerin “şu anda başka bir çözüme başvurduğunu” söyledi.
Transdinyester lideri Vadim Krasnoselskiy, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, tanınmayan bölgeye yapılacak sevkiyatın Macar şirketi tarafından Moldovagaz’ın katılımıyla Rus kredisiyle gerçekleştirileceğini yazdı.
Krasnoselskiy, AB’nin Tiraspol’e sağladığı 20 milyon avroluk hibenin şubat ayı başında tükendiğini de ekledi.
Krasnoselskiy’nin basın sözcüsü, operasyonel merkez toplantısının ardından Transdinyester’de özel mülklere doğalgaz tedarikinin bir aylık aradan sonra tamamen yeniden sağlandığını duyurdu.
Transdinyester, 1 Ocak’ta Rus gazının Ukrayna üzerinden AB ve Moldova’ya transitinin durdurulmasından sonra gaz arzı sorunları yaşıyor.
Ocak ayında bu durum, Dinyester’in her iki yakasında da planlı elektrik kesintilerine ve ısıtma sorunlarına yol açtı. Tiraspoltransgaz verilerine göre, Transdinyester ocak ayında tüketimini 20 kat azaltarak günlük 270 bin metreküpe düşürdü.
Krasnoselskiy, ocak ayının ortasında Moskova’da yapılan görüşmelerin ardından Transdinyester’e Rus gazının insani yardım sevkiyatı konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
İki hafta sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri İkinci Dairesi Başkanı Aleksey Polişçuk, ilk Rus gazı partisinin Transdinyester’e ulaştığını açıkladı. Fakat, sol yakadaki istikrarlı gaz arzı sorununa bir çözüm bulunması gerektiğini de belirtti.
Moldovagaz, 1 Şubat’ta Tiraspoltransgaz ile yapılan kredi anlaşması kapsamında Dinyester’in sol yakasındaki gaz boru hattında basıncı korumak için rezervlerden Transdinyester’e 3 milyon metreküp gaz sağladı. Anlaşma, gazın iadesini veya 1 Mart’a kadar ödenmesini öngörüyor.
Üç gün sonra Recean ve Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Marta Kos, 2025’te Kişinev’e enerji krizinin üstesinden gelmek için 310 milyon avro tahsis edilmesi konusunda anlaştı (bunun 60 milyonu Tiraspol için ayrıldı).
Moldova şimdiden 30 milyon avro aldı, 100 milyon avronun daha nisan ayı sonuna kadar gelmesi bekleniyor.
Rusya Halk Ekonomisi ve Kamu Yönetimi Akademisi (RANEPA) profesörü Natalya Haritonova, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, Transdinyester’in Kişinev’in taleplerini kabul etmeyeceğini dile getirdi.
Haritonova’ya göre, tüm koşullar yerine getirilse bile Moldova yetkililerinin daha katı taleplerde bulunmayacağının garantisi yok. Uzman, “Moldova’nın amacı, Transdinyester’i siyasi, iktisadi, hukuki ve gümrük alanına tamamen entegre etmek. Kişinev bunu AB yardımıyla gerçekleştirmeye çalışıyor,” diye ekledi.
Uluslararası İnsani ve Politik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Vladimir Bruter de Moldova’nın Transdinyester’i öznelliğinden mahrum bırakmaya çalıştığına işaret etti.
Fakat Kişinev, yetkililerin Dinyester’in sol yakasına geçişi yasaklaması durumunda ciddi sonuçlarla karşılaşma riski taşıyor. Uzman, “Moldova’ya gaz sağlayan Romanya, yakıtı Macaristan’dan alıyor. Budapeşte, Kişinev’in sözleşme şartlarını yerine getirmeyi reddetmesi hâlinde Romanya’ya tedariki durdurmakla tehdit edebilir,” ifadesini kullandı.
Haritonova, Avrupa hibesinin koşullarının yerine getirilmesinin enerji fiyatında 4 kat, gaz fiyatında ise 16 kat artış anlamına geldiğini vurguladı: “Bu, Transdinyester sanayisinin çöküşü, sosyo-politik bir kriz ve bölgeden kitlesel nüfus göçü anlamına geliyor.”
Diplomasi
NATO liderleri %5 savunma harcaması hedefinde anlaştı

32 NATO üyesi, ABD’den gelen savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarma talebini kabul etti ve bu hedefe ulaşmak için “inandırıcı ve kademeli bir yol haritası içeren yıllık planlar” hazırlayacaklarını taahhüt etti.
Lahey’de düzenlenen zirvede bugün (25 Haziran) yayınlanan ortak bildiride müttefikler, “kolektif savunmaya olan sarsılmaz bağlılıklarını yeniden teyit ettiklerini” de belirtti.
Bildiride, harcama hedefinin 2029 yılında gözden geçirileceği belirtildi. Yeni harcama hedefi, temel savunma harcamaları için %3,5 ve altyapı ve siber güvenlik dahil ilgili yatırımlar için %1,5’i içeriyor.
Yetkililer Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, liderlerin üzerinde anlaştığı metnin, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Donald Trump’ın “dikkatini kaybetmemek” için toplantıyı “kısa, odaklı ve olabildiğince basit tutma” stratejisi doğrultusunda sadece beş paragraf uzunluğunda tutulduğunu söyledi.
Buna karşılık, Washington ve Vilnius’ta yapılan son iki NATO zirvesinin bildirileri sırasıyla 44 ve 90 paragraf uzunluğundaydı.
Bildiride, “Müttefikler, bireysel ve kolektif yükümlülüklerimizi yerine getirmek için 2035 yılına kadar yıllık GSYİH’nin %5’ini temel savunma ihtiyaçlarına ve savunma ve güvenlikle ilgili harcamalara ayırmayı taahhüt ederler,” denildi.
Metin, Trump’ın Avrupa müttefiklerinin ABD’nin savunma harcamalarına aşırı bağımlı olduğunu söylediği uzun süredir devam eden rahatsızlığına yanıt olarak hazırlanmıştı.
Trump’ın geçen hafta yaptığı, yeni %5’lik savunma harcaması taahhüdünün Washington için geçerli olmayacağı yönündeki açıklamasına yanıt olarak Rutte, ABD’nin zaten “neredeyse bu seviyede” olduğunu söyledi.
Zirve sırasında NATO’nun 5. maddeye ilişkin tutumunu netleştirmesi istenen Trump, “Bu yüzden buradayım,” dedi ve ittifaka destek vermeseydi “burada olmayacağını” söyledi.
Açıklamada Rusya’ya sadece bir kez değinildi ve “Rusya’nın Avrupa-Atlantik güvenliğine oluşturduğu uzun vadeli tehdit”ten bahsedildi. Ayrıca “Ukrayna’ya destek sağlama konusundaki kalıcı egemenlik taahhütleri”ne atıfta bulunan bir cümle yer aldı.
Bildiride, önceki taslaklarda yer alan ve İspanya tarafından veto edilen “biz kabul ediyoruz” ifadesinin yerine, harcama taahhüdüne ilişkin “müttefikler kabul ediyor” ifadesi kullanıldı.
Madrid, NATO’nun talep ettiği %5 harcama oranına itiraz ediyordu.
Diplomasi
Rutte, Trump’ı ‘övdü’: Babacık sert bir dil kullanmak zorunda

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ve İsrail’i sert bir şekilde eleştirmesinin ardından, ABD liderine “babacık” diye hitap etti.
Hollanda’da düzenlenen NATO zirvesine gitmeden önce Trump, her iki ülkenin de anlaşmanın şartlarını ihlal ettiğini ve “ne halt ettiklerini bilmediklerini” söylemişti.
Rutte, ABD başkanının küfürlü sözlerini normal karşılarken, “Babacık sert bir dil kullanmak zorunda,” dedi.
NATO liderinin bu sözleri, Trump’ı Tahran yakınlarındaki üç nükleer tesise saldırı izni verdiği ve üye ülkeleri savunma harcamalarına daha fazla yatırım yapmaya zorladığı için övdükten sonra geldi.
Rutte, bu ayın başlarında müttefiklerin başkanın yüzde 5’lik talebini kabul etmenin eşiğinde olduğunu söylemişti.
Rutte salı günü Sky News’e verdiği demeçte, “Düşmanlarımızdan kendimizi korumalıyız, ama aynı zamanda ABD ile eşit olmak adil olduğu için de bunu yapmalıyız,” dedi.
Rutte ayrıca Trump’ı, Ukrayna’nın Rusya ile savaşında ve diğer askeri operasyonlarda desteklediği için övdü.
Öte yandan Politico’nun haberine göre, İspanya savunma harcamaları oranına itiraz etti ve yeni hedeften muaf tutuldu.
Trump NATO zirvesinde gazetecilere verdiği demeçte, “NATO bizimle birlikte çok güçlü olacak. Onların yanındayız,” dedi.
Bu açıklamalar, NATO liderlerinin Trump’ın üye ülkelerle geçmişteki anlaşmazlıklar nedeniyle ABD’yi ittifaktan çekebileceğinden endişe duymasının ardından geldi.
Diplomasi
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb: Batı’nın hakimiyet dönemi sona erdi

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı’nın hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene geçtiğini belirtti. Lahey’deki NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının tarihi olduğunu söyledi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı ülkelerinin hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene doğru ilerlediğini açıkladı.
Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının, askeri harcamaları Soğuk Savaş dönemindeki seviyelere yükselteceğini belirtti.
‘Batı hakimiyetinin zamanı geçti’
Zirveye gelişi sırasında konuşan Stubb, “Sanırım dünya düzeninde bir değişiklik gözlemliyoruz. Bu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndan sonra ve Soğuk Savaş’tan sonra yaşanan anı çok andırıyor,” dedi.
Stubb, sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi Batı hakimiyetinin zamanının geçtiğini anlamamız gerekiyor. Daha çok kutuplu, daha düzensiz bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz ve bu, en azından Finlandiya gibi bir devlet için yakın müttefiklere ihtiyacımız olduğu ve savunmamızı ve güvenliğimizi güçlendirmek için çalışmamız gerektiği anlamına geliyor.”
NATO’dan tarihi savunma harcaması kararı
Hollanda’da devam eden ittifak zirvesini “tarihi” olarak nitelendiren Stubb, savunma harcamalarının GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarılmasının önemine dikkat çekti.
Lahey’deki zirvede NATO liderleri, mevcut yüzde 2 olan askeri harcamaların 2035 yılına kadar yüzde 5’e yükseltilmesi yönünde karar alacak.
24 Haziran’da NATO’nun, üye ülkelerin savunma harcamalarını kendi GSYİH’lerinin yüzde 5’ine çıkarması konusunda anlaşmaya vardığı öğrenilmişti.
24-25 Haziran tarihlerinde Lahey’de gerçekleştirilen NATO zirvesinin ana gündem maddelerini caydırıcılık ve savunma konuları oluşturuyor.
Zirvedeki en önemli konulardan biri, üye devletleri toplam bütçe katkılarını GSYİH’nin yüzde 5’ine yükseltmeye teşvik etmek olarak öne çıkıyor.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir