Asya
Xi Jinping: Çin komşularıyla bağlarını güçlendirecek

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, farklılıkları “uygun şekilde” yöneterek ve tedarik zinciri bağlarını geliştirerek komşu ülkelerle stratejik bağları güçlendirme sözü verdi.
Çarşamba günü sona eren komşuluk diplomasisi konulu iki günlük yüksek profilli merkezi çalışma konferansında yaptığı açıklamalar, Pekin ve Washington arasındaki ticaret savaşının tırmanmasından bu yana Çin liderinin kamuoyuna yaptığı ilk açıklamalar oldu.
Bu, Pekin’in bu ülkelerle ilişkilerini iyi tutarak, ABD baskısına karşı birleşik bir cephe oluşturma çabası olarak yorumlandı.
Xi toplantı sırasında, Pekin’in küresel vizyonunun temel ilkelerinden biri olan “ortak bir gelecek topluluğu inşa etmenin” Çin’in komşu ülkelerle diplomasisine öncelik vereceğini söyledi.
Resmi Xinhua haber ajansından çarşamba günü yapılan açıklamada, Çin’in komşularıyla ilişkilerinin “modern tarihin en iyi seviyesinde” olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Aynı zamanda, bölgesel dinamikler ve küresel gelişmelerdeki değişimlerle derinden iç içe geçmiş çok önemli bir aşamaya giriyoruz” denildi.
Konferans, 2013 yılından bu yana Çin’in üst düzey liderleri tarafından komşuluk diplomasisi konusunda düzenlenen ilk özel oturum oldu.
Etkinlik, ABD ile giderek sertleşen stratejik rekabetin ortasında Çin’in karar alıcılarının, Pekin’in 2023’te her zaman genel diplomatik gündeminin en üstünde yer alacağını belirttiği diğer Asya ülkeleriyle ilişkilere giderek daha fazla odaklandığının bir başka göstergesi oldu.
Konferansta Çin’in komşularıyla ilişkilerini yönetirken küresel bir bakış açısının rehberlik etmesi gerektiği vurgulandı.
Xinhua’ya göre Çin ayrıca stratejik karşılıklı güveni pekiştirme, bölge ülkelerinin kendi kalkınma yollarını istikrarlı bir şekilde takip etmelerini destekleme ve farklılıkları uygun bir şekilde yönetme sözü verdi. Pekin ayrıca bağlanabilirliği artırarak ve endüstriyel ve tedarik zinciri işbirliğini güçlendirerek ekonomik entegrasyonu derinleştirme çağrısında bulundu.
Xinhua’nın açıklamasında, çeşitli risk ve zorlukları ele almak için güvenlik ve kolluk kuvvetleri işbirliği yoluyla bölgesel istikrarı korumak için ortak çaba sarf edilmesi gerektiği belirtilirken, Çin liderliğinin halklar arası değişimleri artırma sözü verdiği de ifade edildi.
Vietnam, Malezya, Kamboçya ziyareti
Xi, Çin için önemli komşular olan Vietnam, Malezya ve Kamboçya’ya yapacağı ziyaretlerden birkaç gün önce toplantıya hitap etti.
Çin, 14 ülkeyle kara sınırlarını paylaşarak dünyada en çok komşusu olan ülkeler grubunda yer alıyor. Açıklamada, “Ülkemizin geniş topraklara ve uzun sınırlara sahip olması, çevredeki bölgeyi kalkınma ve refaha ulaşmak için önemli bir temel, ulusal güvenliğin korunması için kilit bir alan, genel diplomatik çalışmaların koordine edilmesinde birincil unsur ve insanlık için ortak bir gelecek topluluğu inşa etmede önemli bir itici güç haline getirmektedir” denildi.
Toplantıya göre Çin, Kuşak ve Yol Girişimini bölgedeki diğer ülkelerle dayanışmayı güçlendirmek için “ana platform” olarak kullanacak.
Konferans, Trump yönetiminin Çin’den ithal edilen mallara uyguladığı yüzde 104 oranındaki gümrük vergisi artışının yürürlüğe girdiği ve Pekin’in geçtiğimiz cuma günü Beyaz Saray’ın politikalarına karşı geniş kapsamlı ve güçlü bir misilleme paketini -özellikle de Amerikan ürünlerine uygulanan yüzde 34 oranındaki ek gümrük vergisini- açıklamasının ardından perşembe günü başladı.
Çin ve Asyalı komşuları, ABD Başkanı Donald Trump tarafından geçen hafta açıklanan “karşılıklı gümrük vergileri” kapsamında en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Kamboçya’ya yüzde 49 gümrük vergisi uygulanırken Vietnam, Tayland, Endonezya ve Malezya ‘ya sırasıyla yüzde 46, 36, 32 ve 24 gümrük vergisi uygulanacak.
Washington’un son hamleleri Pekin’in bu ülkelere yönelik çabalarını artırabileceği ve ABD’nin baskısına karşı birleşik bir cephe oluşturabileceği beklentilerini artırdı.
ABD’nin daha önceki tarife artışları Çinli imalatçı ve ihracatçıları, Amerikan pazarına erişimlerini sürdürmek için tedarik zincirlerini Vietnam ve Malezya gibi aracı ekonomiler üzerinden yönlendirmeye sevk etmişti.
Ancak Trump’ın kapsamlı küresel gümrük vergileri, Çinli firmaların geçtiği bu ülkelerden gelen malları da hedef aldığı için bu yol tıkanmış gibi görünüyor.
Uzmanlar, Çin ile Asyalı komşuları arasındaki ticaretin rekabetçi yapısının – hepsi ihracata dayalı ekonomiler olduğundan ve ABD kilit pazarlarından biri olduğundan – Pekin’in bu ülkeleri bir araya getirme çabalarını engelleyebileceği ve hem karada hem de denizde yaşanan toprak anlaşmazlıklarının bu ikilemi daha da derinleştirdiği uyarısında bulundu.
South China Morning Post’a konuşan uzmanlar, Çin’i iç talebini genişletmeye ve yabancı ürünlerin ticari cazibesini artırmaya odaklanacağı, böylece komşularıyla mevcut jeoekonomik gerilimleri hafifletmeye ve Trump’ın Beyaz Saray’ının yarattığı zorluklara daha iyi karşı koymaya çalışacağı görüşünde.
Pekin’deki Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Wang Yiwei, Xi’nin sözlerinin Pekin’in arka bahçesindeki komşularla bağlarını derinleştirme arzusuna işaret ettiğini ve bunun daha geniş bir “bölgeselleşme” eğiliminin parçası olduğunu söyledi. Ancak yorumların aynı zamanda Çin’in “ABD-Çin ayrışmasına hazırlandığını” da gösterdiğini sözlerine ekledi.
Singapur’daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nde yardımcı dış politika profesörü olan Dylan Loh, komşuluk diplomasisinin Çin’in önem verdiği bir alan olduğunu ancak Xi’nin bu çabaları iki katına çıkardığını söyledi.
“Bu ilgi sadece ABD-Çin ilişkilerinin bir sonucu değil ve aslında iki ülke arasında gördüğümüz gerginliklerin çoğunun öncesine dayanıyor. Rekabet şimdi kesinlikle ekstra bir dinamik enjekte etti” dedi.
“Çin’in komşularını geliştirmeye daha da hız vereceğine inanıyorum çünkü Trump’ın gümrük vergilerinden en çok etkilenen ülkelerden bazıları bunlar” değerlendirmesini yaptı.
Loh, Pekin’in vermeye çalışacağı kilit mesajlardan birinin uluslararası düzenin kurallarını savunmak olduğunu söyledi. Pekin ayrıca ekonomik gücünü ve direncini vurgulamak ve “korumacılığa karşı bir siper” olarak nasıl hizmet edebileceğini göstermek istedi.
“Çin’in, Çin piyasalarının reform ve açıklığa devam edeceği söylemini öne çıkarmasını bekliyorum ki bu da mevcut Trump yönetiminin yaklaşımıyla çok keskin bir tezat oluşturacaktır” dedi.
Çin, beyaz kitabını yayımladı: ‘Tek taraflılık ve korumacılık ilişkilere zarar veriyor’
Asya
Nissan, küresel işgücünün %15’ine denk gelen 20 bin kişiyi işten çıkaracak

Japonya merkezli otomotiv devi Nissan Motor’un, daha önce açıkladığı sayının iki katından fazla olmak üzere, dünya çapında yaklaşık 20.000 kişiyi işten çıkaracağını duyurması bekleniyor.
Nikkei Asia’nın haberine göre, işten çıkarılacakların sayısı, Nissan’ın dünya çapındaki işgücünün yaklaşık %15’ine denk geliyor. Nissan, salı günü yılın ilk çeyrek sonuçlarını açıklayacak.
Şirket kasım ayında, küresel işgücünü 9.000 kişi veya %7 oranında azaltacağını ve küresel üretim kapasitesini %20 oranında azaltarak yıllık 4 milyon araca indireceğini açıklamıştı. Nissan, maliyetleri düşürmek için Hindistan ve Arjantin gibi bazı ülkelerde üretimi durdurmuştu, ancak şimdi ek personel kesintilerinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor.
Satış performansı ile üretim kapasitesi arasındaki fark genişledi. Nissan’ın üretim tesislerinin verimliliğini ölçen fabrika kullanım oranı, 2024 yılında ABD’de %57,7 oldu. Araştırma şirketi GlobalData’ya göre, Çin ve Japonya’da bu oranlar sırasıyla %45,3 ve %56,7 olarak gerçekleşti ve otomotiv sektörünün yaklaşık %80 olan başabaş noktasının çok altında kaldı.
CEO Ivan Espinosa, Nissan’ın işlerini düzeltmeye çalışıyor. Espinosa, şirketin giderek zorlaşan iş ortamında, eski başkan Makoto Uchida’nın istifasının ardından nisan ayında göreve geldi.
Şirket nisan ayında, 2025 Mart ayında sona eren mali yılda, bir önceki yılın 426,6 milyar yen karının tersine, rekor bir 750 milyar yen (5,1 milyar dolar) net zarar beklediğini açıkladı. Trump yönetiminin gümrük vergisi politikaları, bu mali yılda da karları sıkıştıracak.
Japon otomobil devi, özellikle ABD ve Çin’de zayıf satışlarla mücadele ediyor. Nissan, “üretim varlıklarının kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi” sonucunda Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa ve Japonya’da 500 milyar yen’i aşan değer düşüklüğü kaydedeceğini açıkladı.
Geçen cuma günü şirket, Japonya’da elektrikli araçlar için pil üretmek üzere bir fabrika kurma planlarını iptal ettiğini de duyurdu. 1 milyar dolar olarak tahmin edilen yatırımın iptal edilmesi, şirketin işlerini istikrara kavuşturmak için genişleme planlarını kısma kararını yansıtıyor.
Nissan’ın salı günü açıklayacağı mali sonuçlarında, işten çıkarmaları da içeren yapısal reformları duyurması bekleniyor.
Şubat ayında Nissan ve Honda arasındaki birleşme görüşmeleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Asya
Hindistan ve Pakistan askeri yetkilileri ateşkesin bir sonraki adımını görüşecek

Hindistan ve Pakistan’ın askeri operasyon şefleri, yaklaşık 30 yıldır en şiddetli çatışmaların yaşandığı sınırda ateşkesin sağlanmasıyla birlikte, nükleer silaha sahip komşu ülkeler için atılacak sonraki adımları bugün görüşecek.
İlk ateşkes ihlallerinin ardından gece boyunca patlama veya füze saldırısı bildirilmedi. Hindistan ordusu, bazı okulların kapalı kalmasına rağmen pazar gününün son günlerde sınırda geçirilen ilk huzurlu gece olduğunu açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan Himalaya bölgesindeki cumartesi günkü ateşkes, dört gün süren yoğun çatışmalar ve diplomatik girişimlerin ardından geldi.
Hindistan ordusunun, önceki günkü ateşkes ihlalleriyle ilgili olarak pazar günü Pakistan’a bir “acil hat” mesajı göndererek, Yeni Delhi’nin bu tür olaylara yanıt verme niyetini bildirdiğini üst düzey bir Hint ordusu yetkilisi söyledi.
Pakistan ordusu sözcüsü ise herhangi bir ihlal olmadığını savundu.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı cumartesi günü yaptığı açıklamada, her iki tarafın askeri operasyon genel müdürlerinin pazartesi günü saat 12.00’de (06.30 GMT) birbirleriyle görüşeceğini duyurdu.
Pakistan, görüşme planları hakkında herhangi bir yorumda bulunmadı.
Eski düşman iki ülke, Hindistan’ın 26 turistin ölümüne yol açan saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutmasıyla ilişkiler bozulduktan sonra, birbirlerinin askeri tesislerini füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı ve onlarca sivil hayatını kaybetti.
Pakistan suçlamaları reddediyor ve tarafsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuyor.
Hindistan, çarşamba günü Pakistan ve Pakistan kontrolündeki Keşmir’de dokuz “terör altyapısı” hedefine saldırı düzenlediğini açıkladı, ancak İslamabad bunların sivil hedefler olduğunu söyledi.
İslamabad, ateşkesin sağlanmasına yardımcı olan Washington’a teşekkür ederken, Trump’ın Hindistan ile Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapma teklifini memnuniyetle karşıladı. Ancak Yeni Delhi, ateşkes veya tarafsız bir yerde yapılacak görüşmelere ABD’nin müdahalesi konusunda yorum yapmadı.
Pakistan ile anlaşmazlıkların komşu ülkeler arasında doğrudan çözülmesi gerektiğini savunan Hindistan, herhangi bir üçüncü tarafın müdahalesini reddetti.
Hindu çoğunluklu Hindistan ve Müslüman Pakistan, Himalaya bölgesindeki Keşmir’in bir kısmını yönetiyor, ancak bölgenin tamamı üzerinde hak iddia ediyor.
Hindistan, 1989’da Keşmir’in kendi bölgesinde başlayan isyanın sorumlusu olarak Pakistan’ı suçluyor, ancak Pakistan Keşmir ayrılıkçılarına sadece manevi, siyasi ve diplomatik destek sağladığını söylüyor.
Asya
Güney Kore cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyasını başlattı

Güney Kore 3 Haziran’da yapılacak erken cumhurbaşkanlığı seçimleri için kampanyayı resmi olarak pazartesi günü başlattı. İki büyük siyasi partinin adayları, ülkeyi aylarca süren siyasi krizden çıkarmak ve durgun ekonomiyi canlandırmak için söz verdi.
Pazar günü açıklanan Realmeter anketine göre, sol eğilimli muhalefet adayı Demokratik Parti’den (DP) Lee Jae-myung %52,1 oy oranıyla, %31,1 oy alan iktidardaki Halkın Gücü Partisi’nden (PPP) Kim Moon-soo’nun önünde yer aldı. Seçim kampanyası 22 gün sürecek ve oy verme gününden bir gün önce sona erecek.
Pazartesi sabahı Seul’un merkezinde bir miting düzenleyen Lee, kampanyasının başladığını duyurarak, geçen yılın sonlarında görevden alınan Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un ani sıkıyönetim ilanının yol açtığı kargaşayı aşma sözü verdi.
Ekonomiyi canlandırma sözü
Yonhap haber ajansına göre Lee, yaklaşan seçimi “sadece DP ile PPP arasındaki bir savaş değil, ayaklanma yoluyla anayasal düzeni ve halkın hayatını mahveden köklü elitlere karşı bir savaş” olarak nitelendirdi. Kendisini “hazırlıklı bir başkan” olarak tanımlayan Lee, önceki başkanlık seçimlerindeki yenilgisinden ders aldığını söyledi.
Lee, kampanyasının temel taşları olan yarı iletkenler ve yapay zeka gibi Güney Kore’nin ileri teknoloji endüstrilerini destekleme planları yaptı.
Pazartesi günü ilerleyen saatlerde, Seul’un güneyindeki teknoloji şirketlerinin merkezi Pangyo Techno Valley’de ve Samsung’un yanı sıra diğer büyük şirketlerin de faaliyet gösterdiği bir çip üretim kümelenmesinin bulunduğu Dongtan’da birer konuşma yapması planlanıyor.
Halkın Gücü Partisi’nden Kim de pazartesi günü erken saatlerde ana seçim vaatlerinin listesini açıkladı. Bunların başında, ekonomiyi canlandırmak için şirketlere yönelik düzenlemeleri hafifletmek ve işçi koşullarını iyileştirmek yer alıyor.
Yonhap’a göre Kim, gazetecilere yaptığı açıklamada “pazarın cumhurbaşkanı” olacağına söz verdi. Ayrıca ekonomiyi canlandırmaya ve geçim sorunlarını çözmeye kararlı olduğunu vurguladı.
Eski çalışma bakanı olan Kim, başkent Seul’ü çevreleyen Gyeonggi eyaletinin valisi olarak da görev yaptı. Kampanyasının diğer önemli vaatleri arasında, Güney Kore’de dünya lideri bir yapay zeka sektörü oluşturmak, orta sınıfı güçlendirmek ve düşük doğum oranını ele almak için önlemler almak yer alıyor.
Ayrıca, “Kuzey Kore’nin nükleer silahlarının oluşturduğu tehdidi ele almak için ABD ile güvenlik işbirliğini güçlendirme” niyetini de dile getirdi.
Adaylık kargaşası
Kim’in adaylığı, Halkın Gücü Partisi’ni kimin temsil edeceği konusunda eski başbakan ve geçici cumhurbaşkanı Han Duck-soo arasında yaşanan iç çatışmanın ardından pazar günü kesinleşti. Deneyimli bir teknokrat ve eski Washington büyükelçisi olan Han, parti adaylığını kazanmak umuduyla geçici cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etti.
Cumartesi günü parti, Kim’i cumhurbaşkanı adaylığından çekmeye ve yerine Han’ı aday göstermeye karar verdiğini açıkladı. Kim ise bu kararı haksız ve yasa ve parti tüzüğüne aykırı olarak nitelendirdi. Parti daha sonra kararını değiştirerek Pazar günü Kim’in aday olacağını duyurdu.
Han pazar günü cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını ve “sıradan bir vatandaş” olarak hayatına devam edeceğini açıkladı.
Muhafazakar kamp, Yoon‘un sıkıyönetim ilanının ve ardından gelen azil sürecinin yol açtığı kaosun sarsıntısını yaşıyor. Ülkeyi yöneten önceki muhafazakar lider, 2013 seçimlerinin galibi Park Geun-hye de azil edilmişti. Park, nüfuz ticareti skandalı nedeniyle 2017’de görevden alınmıştı.
Analistler, sağcı kampın bir zamanlar yetkinlik ve sağlam ekonomi yönetimi ile tanınırken, şu anda parçalanma ve iç çekişmelerle boğuşan imajını seçmenlerin gözünde düzeltmesi gerektiğini belirtiyor.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Rusya6 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Görüş6 gün önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı
-
Ortadoğu2 hafta önce
Netanyahu: Beşar Esad yardımımızla düştü