Bizi Takip Edin

Diplomasi

Politico: Füze denklemi Ukrayna’nın lehine değil, Kremlin avantajlı

Yayınlanma

Ukrayna ordusu, pazar günü Rus hava üslerine yönelik gerçekleştirdiği geniş çaplı insansız hava aracı (İHA) saldırılarını “Rus hava kuvvetleri tarihinin muhtemelen en kötü günü” olarak nitelendirdi. Politico Europe editörü Jamie Dettmer ise bu dikkat çekici karşı saldırının moral artırıcı olmasına rağmen, füze denkleminin uzun vadede Ukrayna’nın aleyhine işlediğini ve Moskova’nın avantajlı konumda olduğunu belirtiyor.

Ukrayna, geçtiğimiz pazar günü Rusya topraklarındaki hava üslerine yönelik gerçekleştirdiği eş zamanlı ve geniş çaplı insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla dikkatleri üzerine çekti.

Ukrayna ordusu, bu saldırıları “Rus hava kuvvetleri tarihinin muhtemelen en kötü günü” olarak tanımlayarak, 40’tan fazla stratejik bombardıman uçağının saf dışı bırakılmış olabileceğini iddia etti.

Ancak Politico Europe görüş editörü Jamie Dettmer, bu karşı saldırının operasyonel olarak dikkate değer bir hava baskını olmasının ötesinde, Ukrayna’nın kaybetmeyi reddetmesinden açıkça rahatsız olan Moskova için uzun vadeli bir üstünlük sağlayıp sağlamayacağının belirsiz olduğunu vurguluyor.

Dettmer, “Bu karşı saldırı, Kremlin için derin bir utanç kaynağı olan operasyonel açıdan dikkate değer bir hava saldırısından çok daha fazlası anlamına gelecek mi?” sorusunu gündeme getiriyor.

Kiev’in iddiasının “cesurca olduğu ve tam olarak doğru olmadığı” değerlendirmesinde bulunan Dettmer, “Nazi Almanyası’nın SSCB’ye yönelik saldırısının ilk günü olan 22 Haziran 1941’de Alman Luftwaffe tarafından en az 1200, muhtemelen 2 bine yakın Sovyet uçağı imha edilmişti,” hatırlatmasını yaptı.

Ukrayna’nın ‘Örümcek Ağı’ operasyonu

Ukrayna’nın abartılı söylemlerine rağmen pazar gününün Rusya ordusu için “gerçekten de kötü bir gün olduğunu” belirten Dettmer, saldırının aynı zamanda Rusya’nın geçen hafta Ukrayna şehirlerine yönelik gerçekleştirdiği ve ABD Başkanı Donald Trump’ın bile tepkisini çeken füze ve İHA saldırılarına güçlü bir yanıt niteliği taşıdığını ifade etti.

Trump, genel olarak Rus mevkidaşına şüphe kredisi tanıma eğiliminden ayrılarak onu “tamamen ÇILDIRMIŞ olmakla” suçlamıştı.

“Örümcek Ağı” olarak adlandırılan ve şimdiye kadar Ukrayna’nın başlattığı en karmaşık operasyon olarak nitelendirilen bu karşı saldırı, cephe hatlarından binlerce mil uzaktaki farklı hava üslerinde park halinde bulunan Rus bombardıman uçaklarının aynı anda vurulmasını içeriyordu.

Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), İHA’ların biri Japonya’ya daha yakın, diğeri ise Kuzey Kutup Dairesi içinde olmak üzere Rusya geneline yayılmış hedefleri vurduğunu iddia ederek saldırının video görüntülerini sosyal medyada hızla paylaştı.

Planlaması 18 ay süren operasyonu gerçekleştirmek için İHA’ların kamyonların üzerindeki ahşap mobil evlerde saklanarak Rusya’ya sokulduğu ve saldırıları başlatmak için çatıların uzaktan açıldığı belirtildi.

SBU, saldırının yaklaşık 7 milyar dolar zarara yol açtığını ve Rusya’nın stratejik seyir füzesi taşıyıcılarını üçte bir oranında azaltmış olabileceğini tahmin ediyor.

SBU Başkanı Vasil Malyuk’un videolardan birinde, “Belaya havaalanı şimdi ne kadar güzel görünüyor,” dediği duyuluyor.

‘Füze matematiği Ukrayna’nın lehine değil’

Ancak Dettmer, “Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu saldırı Rusya’nın stratejik bombardıman uçaklarını nerede konuşlandırması ve nasıl koruması gerektiğini karmaşıklaştırsa da, daha sert ekonomik yaptırımlar olsa da olmasa da askeri gidişat hâlâ Kremlin’in lehine,” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın İHA ve balistik füze üretimini artırmasıyla hava savaşının Ukrayna için giderek zorlaştığını da ekledi.

Dettmer’a göre, “Washington’dan önemli bir ikmal şansının çok az olması nedeniyle Kremlin, Ukrayna’nın kilit şehirlerinin ve sivil altyapısının giderek daha fazla savunmasız hale geldiğini çok iyi biliyor. Ve her zaman olduğu gibi Ukrayna’nın direnme iradesini kırmayı amaçlayarak bundan tam olarak yararlanmayı açıkça planlıyor.”

Pazar günkü cüretkar misillemenin, İstanbul’da sonuçsuz kalan barış görüşmelerinin arifesinde geldiğini belirten Dettmer, bu görüşmelerde Ukrayna heyetinin tam ve koşullu ateşkes teklif ettiğini, Rusya’nın ise “çatışmanın temel nedenleri” çözülene kadar bunu bir kez daha reddettiğini hatırlattı.

Patriot füzeleri ve Rusya’nın üretim kapasitesi

Halihazırda Ukrayna’nın sekiz Patriot füze bataryasına sahip olduğuna inanıldığını, ancak onarım ve bakım programları nedeniyle herhangi bir zamanda sadece altısının işlevsel olduğu düşünüldüğünü aktaran Dettmer, “Patriotlar, Ukrayna’nın Rus balistik füzelerini engellemek için sahip olduğu neredeyse tek silah, ancak gelen bir füzeyi saf dışı bırakmak için genellikle bir çift Patriot önleyicisi gerekiyor,” ifadesini kullandı.

Bu arada, Ukrayna Dış İstihbarat Servisi Başkanı Oleg İvaşçenko’ya göre Rusya, 2025’te 750 İskender balistik füzesi ve 560’tan fazla Kh-101 füzesi dahil olmak üzere yaklaşık 3 bin uzun menzilli füze üretmeyi planlıyor.

Dettmer, “Ukrayna’nın elinde tam olarak kaç Patriot füzesi olduğu yakından korunan bir sır olsa da, çoğu askeri gözlemci bunun 200’den az olduğundan şüpheleniyor,” diye ekledi.

Dettmer’a göre, Trump stokları yenilese veya Ukrayna’nın daha fazla füze ve batarya satın almasına izin verse bile, Lockheed Martin füze üretimini yılda yalnızca yaklaşık 600’e çıkarmayı planlıyor ve sempatik bir yönetim bile bunların hepsinin Ukrayna’ya transfer edilmesini istemeyecek.

Dettmer, “Esasen, matematik Ukrayna’nın lehine değil. Bu nedenle, ülke komutanları şimdi balistik füze ateşleyen bombardıman uçaklarının hava üslerine ve füze depolama tesislerine odaklanıyor. Ve belki pazar günkü saldırının bir tekrarını göreceğiz, ancak bu gerçekten çok zor bir iş olacak,” yorumunu yaptı.

Diplomasi

Almanya ile Fransa arasındaki yeni nesil savaş uçağı sorunu sürüyor

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa’nın yeni nesil savaş uçağı programına desteğini yineledi, fakat projenin yapısı konusunda Fransa ile devam eden gerginliği kabul etti.

Berlin’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile birlikte konuşan Merz, 2040 yılına kadar mevcut savaş uçağı filosunu yenilemek için başlatılan milyarlarca avroluk bir girişim olan Gelecek Savaş Hava Sistemi (FCAS) konusunda Paris ve Madrid ile yapılan geçmiş anlaşmalara bağlı olduğunu söyledi.

Merz, “FCAS ile ilgili olarak Fransa ve İspanya ile yaptığımız anlaşmalara kesinlikle bağlı kalmak istiyorum,” diyerek, bunu “Avrupa savunması için iyi bir proje” olarak nitelendirdi ve Almanya’nın operasyonel gereksinimlerini karşılamak için “bu tür uçaklara ihtiyaç olduğunu” ekledi.

Merz’in açıklamaları, Fransız sanayi oyuncularının programın temel unsuru olan yeni nesil savaş uçağı projesinin yüzde 80’ini talep etmesiyle Berlin ve Paris arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde geldi. Bu talep, Alman sanayi ve hükümetinde endişe yarattı.

Merz çarşamba günü, sınır ötesi anlaşmazlıkların hâlâ çözülmediğini kabul etti. Şansölye, “Fransa’da yapılan görüşmeler” olarak nitelendirdiği konuyla ilgili olarak, “Bu konuyu önümüzdeki birkaç ay içinde kesin olarak netleştirmeye karar verdik. Bu konsorsiyumun yapısı konusunda farklı görüşler hâlâ çözülmedi,” diye ekledi.

Merz’in açıklamaları, POLITICO’nun Almanya’nın bu girişimdeki başlıca endüstri ortağı olan Airbus’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın sonunda Berlin’i ziyaret etmeden önce siyasi bir yeniden düzenleme yapılmazsa projenin çökebileceği uyarısında bulunmak için şansölye ile görüşme talep ettiğini bildirmesinden sonra FCAS hakkında yaptığı ilk kamuoyu açıklaması oldu.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Parlamento komitesi: İran, İngiltere için ‘kalıcı bir tehdit’

Yayınlanma

İngiltere parlamentosunun istihbarat ve güvenlik komitesi, İran’ın İngiltere için “kalıcı ve öngörülemez” bir risk oluşturduğu uyarısında bulundu.

Geçen yılki genel seçimler nedeniyle yayınlanması ertelenen İran güvenlik raporu, İngiliz hükümetini Tahran’ın etkisine karşı önlemleri güçlendirmeye çağırdı.

Komite başkanı Lord Beamish, “İran, Birleşik Krallık, Birleşik Krallık vatandaşları ve Birleşik Krallık’ın çıkarları için geniş kapsamlı, kalıcı ve öngörülemez bir tehdit oluşturmaktadır,” iddiasında bulundu.

Beamish, İran’ın devlet politikası aracı olarak “suikastı kullanmaya istekli olduğunu” göz önünde bulundurarak, Birleşik Krallık’ta bulunan muhaliflere ve rejim karşıtlarına yönelik fiziksel tehdidin keskin artışından “özellikle endişe duyduklarını” ekledi.

Raporda, 2022’nin başından bu yana İran’ın Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik tehditlerinde “önemli bir artış” olduğu ve bu tehditlerin “İngiliz vatandaşlarına veya Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik 15 cinayet veya kaçırma girişimini” içerdiği belirtildi.

Raporda, “Bu tehdit, muhaliflere ve rejim muhaliflerine yoğun bir şekilde odaklanıyor. Birleşik Krallık’taki Yahudi ve İsrail çıkarlarına yönelik tehdit de artıyor,” denildi ve saldırıların çoğunun “üçüncü taraf ajanlar” aracılığıyla gerçekleştirildiği öne sürüldü.

Raporda, “İran, Birleşik Krallık’taki muhalif, Yahudi ve İsrail hedeflerine yönelik saldırıları Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olarak görmüyor,” denildi.

Rapor, İngiliz hükümetini ve uluslararası ortaklarını, bu tür saldırıların aslında Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olduğunu ve uygun şekilde yanıtlanacağını İran’a her fırsatta açıkça belirtmeye teşvik ettiğini duyurdu.

Raporda, İran’ın “gizli yabancı nüfuz”u izlemek için İngiliz hükümetinin yeni kayıt defterinde Rusya ile birlikte en üst sıraya yerleştirilmesinden kısa bir süre sonra yayınlandı.

Komite, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu ve ardından Orta Doğu’da çıkan çatışmalardan önce, Ağustos 2021’den Ağustos 2023’e kadar delil topladı.

Raporu hazırlayanlar, “Orta Doğu’daki manzaranın önemli ölçüde değiştiğini” kabul ederken, İran’ın faaliyetlerine ilişkin daha geniş bakış açısının “hâlâ geçerli olduğunu” belirtti.

Raporda, İran’ın casusluk ve siber tehditlerine karşı uyarıda bulunuldu ve Birleşik Krallık’ın “öncelikli hedef” olduğu belirtildi, fakat bu tehdidin Rusya ve Çin’in oluşturduğu tehditten “daha dar” ve “daha az sofistike” olduğu ifade edildi.

Raporda, hükümetin İran tehdidine daha uzun vadeli bir yaklaşım benimsemesi tavsiye edildi ve acil krizlere yanıt olarak hükümetin çok fazla “yangın söndürme” faaliyetinde bulunduğu belirtildi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Lavrov ve Rubio, Ukrayna, İran ve Suriye’yi görüştü

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde bir araya geldi. Görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum ele alınırken, Rubio, Rusya’nın Ukrayna konusunda esneklik göstermemesinden duyulan hayal kırıklığını iletti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde gerçekleştirdikleri görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum başta olmak üzere bir dizi uluslararası sorunu ele aldı.

ABD tarafı, Rusya’nın Ukrayna meselesindeki tutumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Rusya ise iki ülke arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasını gündeme getirdi.

Görüşmenin ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Lavrov ile yaptığı görüşmenin “önemli ve samimi” olduğunu belirtti.

Rubio, Başkan Donald Trump’ın, Rus tarafının Ukrayna ihtilafının çözümünde esneklik göstermemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını Lavrov’a ilettiğini söyledi.

Rubio, “Bu çatışmanın nasıl sona erebileceğini belirleyen bir yol haritasına ihtiyacımız var,” diye konuştu.

Moskova’dan işbirliği ve hava bağlantısının yeniden kurulması vurgusu

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan resmi açıklamada ise görüşmenin, çatışma durumlarına barışçıl çözümler bulma ve Rusya-ABD iktisadi ve insani işbirliğini yeniden tesis etme yönündeki karşılıklı niyeti teyit ettiği vurgulandı.

Açıklamada, Rusya ile ABD arasında doğrudan hava bağlantısının yeniden kurulmasının bu sürece katkı sağlayabileceği ifade edildi.

Bakanlık, “İkili diplomatik misyonların işleyişinin normalleştirilmesi için daha fazla çalışmanın önemi vurgulandı,” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında Moskova, “Rusya ve ABD dışişleri bakanlıkları arasındaki yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyalog, karşılıklı çıkar sağlayan ve genişleyen bir dizi konuda devam edecektir,” mesajını verdi.

ABD’den Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yeni yaptırım hamlesi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English