Rusya
Rusya’da hükümet zayıf ruble beklerken Merkez Bankası ‘istikrar’ mesajı verdi

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, rublenin güçlenmesinin sürdürülebilir bir eğilim olduğunu ve bunun sıkı para politikasının bir sonucu olduğunu belirtti. Hükümet ve piyasa analistleri rublede zayıflama beklerken, Nabiullina kurun arz ve talep dengesiyle belirlendiğini ve hedeflenen bir seviye olmadığını vurguladı. Analistler ise petrol fiyatlarındaki düşüş ve ithalattaki artış riskiyle rublenin yakın zamanda zayıflayacağını öngörüyor.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, hükümetin bütçe açığını kapatmak ve yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için umduğu rubledeki düşüş beklentilerinin aksine, Rus para birimindeki güçlenmenin istikrarlı olduğunu açıkladı.
Piyasa katılımcıları da Rus para biriminde kaçınılmaz bir zayıflamanın ne zaman başlayacağını tartışırken, Merkez Bankası’nın bu beklenmedik değerlendirmesi dikkat çekti.
Nabiullina, politika faizini yüzde 21’den yüzde 20’ye düşürme kararının ardından yaptığı açıklamada, “Nisan ayına göre şu anda döviz kurunun dinamiklerinin istikrarı konusunda daha fazla güvene sahibiz,” dedi.
Nabiullina, “Rublenin güçlenmesinin büyük bir kısmını sıkı para politikasının sonuçlarına bağlıyoruz. Bu temel bir faktördür. Kısa vadeli faktörler ruble kurunu etkileyebilir ancak eğilimi belirlemez,” ifadelerini kullandı.
Güçlenmenin temel faktörü sıkı para politikası
Bu yılın başından bu yana dolara karşı yüzde 23 değer kazanan ruble, dünyanın en iyi performans gösteren para birimlerinden biri oldu.
Piyasa başlangıçta bu durumu, geçen yılın sonunda doların 110 rublenin üzerine çıkmasının ardından bir düzeltme olarak görüyordu.
Daha sonra savaşın sona ereceği umutları ve üç yıl aradan sonra ilk kez yurt dışından ülkeye para akışı başladı. Maliye Bakan Yardımcısı İvan Çebeskov, yaptırımlara rağmen gelen bu parayı “kovboy parası” olarak nitelendirmişti.
Rus vatandaşları bile yurt dışı bankalardaki paralarının küçük bir kısmını ülkeye geri getirdi. Mart-Nisan aylarında yurt dışından Rus bankalarındaki hesaplara yapılan transferler 62,6 milyar rubleyi buldu.
Merkez Bankası, şubat ayında yerleşik olmayanların Maliye Bakanlığı ihalelerinden 2019’dan bu yana en yüksek tutarda (43 milyar ruble) federal kredi tahvili aldığını ve mart ayında ikincil piyasadan 25 milyar rublelik menkul kıymet satın aldığını kaydetti.
Nabiullina, bunların çok büyük paralar olmadığını belirtti. Temettü sezonunun da (şirketlerin hissedarlara ödeme yapmak için rubleye ihtiyaç duyması ve ihracatçıların birikmiş dövizlerini satması) kuru etkilediğini ancak eğilimi bunun değil, Merkez Bankası politikasının şekillendirdiğini vurguladı.
CASE Analitik Merkezi Başkanı Dmitriy Nekrasov da rublenin bu seyrinin, Merkez Bankası’nın yüksek faiz oranının doğrudan bir sonucu olduğuna şüphe kalmadığını, ancak yaptırım koşullarında bu politikanın spekülatif sermayenin hızlı girişiyle değil, ithalatın ve sermaye çıkışının kademeli olarak azalmasıyla işlediğini belirtti.
Analistler düşüşün yakın olduğundan emin
Merkez Bankası’nın politika faizini düşürme kararının ardından yapılan açıklamada, politikanın uzun süre sıkı kalacağı vurgulandı.
Bütçenin durumu ve rublenin biraz zayıflatılması gerekip gerekmediği yönündeki bir soruya Nabiullina, “Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı herhangi bir hedef kur seviyesini tartışmıyor,” yanıtını verdi.
Kurun dalgalı olduğunu ve arz-talep dengesiyle belirlendiğini söyleyen Nabiullina, petrol fiyatları düşse de ithalatın azalmasıyla dış ticaret fazlasının çok düşmediğini, ruble varlıklarına talebin yüksek olduğunu ve bunun iç piyasada istikrarlı bir döviz dengesi sağladığını özetledi.
Ancak analistler, kurun tersine döneceğinden ve bu anın yakın olduğundan şüphe duymuyor. Yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, ucuz petrolün döviz girişini azaltacağını ve güçlü rublenin ithalatta sıçramaya yol açabileceğini belirterek risklerin arttığını yazdı.
Kogan, rublenin önümüzdeki aylarda, muhtemelen haziran-temmuzda zayıflamasını bekliyor.
T-İnvestitsiy Baş Ekonomisti Sofya Donets ise rublenin dolar karşısında 90’ın üzerine çıkacağı zayıflama faktörlerinin temmuz-ağustos aylarında kritik seviyeye ulaşabileceğini düşünüyor.
Diğer yandna Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP), rubledeki düşüşün “aşırı bir sıçrama” ile gerçekleşmesinden, yani mevcut aşırı değerlenmenin ardından daha da sert bir zayıflama yaşanabileceğinden endişe ediyor.
Hükümetin de 100 rublelik bir dolar kuruna karşı olmasa da devalüasyonun kontrolden çıkmasından korktuğu belirtiliyor. Tsifra Broker analistleri ise yıl sonunda doların 107 ruble olmasını bekliyor.
Nisan sonunda güncellenen hükümet tahmini, bu yıl için ortalama 94,3 ruble/dolar ve yıl sonu için 98,7 ruble/dolar kuru öngörüyor.
Merkez Bankası’nın mayıs sonunda anket yaptığı analistlerin konsensüsü ise yıllık ortalama 91,5 ruble/dolar seviyesindeydi.
Gazprombank analistlerine göre bu, yıl sonunda doların 98-100 ruble seviyesine dönmesine karşılık geliyor. Ekonomist Yegor Susin ise Rus bankalarındaki döviz mevduatlarındaki artışa dikkat çekiyor.
Merkez Bankası’nın ön verilerine göre, mevduatlar mayıs ayında 3,2 milyar dolar, yıl başından bu yana ise 12,9 milyar dolar arttı. Susin, “İç piyasada biriken döviz rezervi, kurun yön değiştirmesi durumunda durumu yumuşatacaktır,” değerlendirmesini yaptı.
Rusya
Rusya’da bölgesel yöneticiler üç yıldan fazla koltuğunda oturamıyor

Siyaset bilimci Aleksandr Kinev’in hazırladığı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki üst düzey yönetici rotasyonu, Ukrayna’daki askeri müdahalenin ilk yıllarındaki yavaşlamanın ardından yeniden hız kazandı. 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken artan görev değişikliklerinin, elitlerin ve kamuoyunun tepkisini ölçmek için ‘test niteliği’ taşıdığı belirtiliyor. Rapora göre, 2024’te kadro değişim oranı yüzde 32,29’a ulaşarak harekât öncesi seviyelere geri döndü.
Siyaset bilimci Aleksandr Kinev tarafından hazırlanan “Rusya’da Özel Askeri Harekâtın Üçüncü Yılında Bölgesel Nomenklatura” başlıklı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki yönetici elitlerin rotasyonu, Ukrayna’daki çatışmaların başlamasının ardından geçen ilk yıllara kıyasla yeniden hız kazandı.
Rapor, 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken yaşanan bu hareketliliğin, siyasi ve iktisadi elitlerin yanı sıra kamuoyunun tepkilerini ve bunun bölgelerdeki sosyo-politik duruma etkilerini ölçmek için bir test niteliği taşıdığını öne sürüyor.
Raporda, 2024 yılı itibarıyla kadro değişimlerinin yeniden harekât öncesi seviyelere döndüğü vurgulanıyor. 2022 ve 2023’te beşer valinin değiştiği Rusya’da, 2024’te bu sayı 13’e yükseldi.
Kinev’in takip ettiği üst düzey yetkililer arasındaki rotasyon oranı ise 2022’de yüzde 30,63 ve 2023’te yüzde 24,6 iken, 2024’te yüzde 32,29’a ulaştı.
Rapora göre bu durum, ülkedeki siyasi atmosferin artık “yeni bir normal” statüsüne girdiğini gösteriyor.
Savaş sonrası kadrolar dondurulmuştu
Çatışmaların başlangıcında önceliğin savaş ve yaptırımlarla mücadeleye verilmesi nedeniyle kadro değişiklikleri “asgari düzeyde ve zorunlu” tutulmuştu.
2015-2022 döneminde idari istikrar endeksi hiçbir zaman yüzde 31’in altına düşmemişti; bu, her yıl üst düzey bölgesel yöneticilerin en az yüzde 31’inin görevini kaybettiği anlamına geliyordu.
Özellikle 2018-2019 yıllarındaki toplu vali değişiklikleri sırasında bu oran yüzde 50,97 ile rekor kırmıştı.
Kinev’in analizine göre, yıllık yüzde 30-35’lik değişim oranı, Rusya’da üst düzey bir bölgesel yetkilinin görevinde nadiren üç yıldan fazla kalabildiği anlamına geliyor.
Raporda Vologda, Kursk ve Samara oblastları ile Çukotka Özerk Okrugu, kadro değişimlerinin en yoğun yaşandığı bölgeler arasında sayılıyor.
Uzman, her yıl 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde valiler, yardımcıları, bölgesel hükümet başkanları, maliye bakanları, idari personel şefleri, bölgesel meclis başkanları ve bölgesel merkezlerin başkanlarından oluşan üst düzey bölgesel nomenklaturanın listesini çıkarıyor. İdari elitlerin istikrar endeksi, dönem başında görevden alınanlar ve yeni atananların bölgedeki toplam yetkili sayısına oranlanmasıyla hesaplanıyor.
Savaşa katılanlara öncelik
Raporda, bölgesel yetkililerin, federal merkezin savaşa katılan veya ilhak edilen topraklarda çalışan kişileri teşvik etme yönündeki taleplerine uyum sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Bu kişiler iki kategoriye ayrılıyor: Harekâta katılmış olan ve önceki deneyimleri sayesinde daha geniş kariyer olanaklarına sahip olan yetkililer ile harekâta katılan eski askerler veya siviller.
İkinci grup için şimdilik özel pozisyonlar oluşturulduğu, ancak gelecekte bu grubun beklentilerinin artabileceği öngörülüyor. Kinev, yaklaşan Devlet Duması seçimlerinde bölgelerin rolünün büyük olduğunu ve birçok yetkilinin yorgunluk ve tükenmişlik nedeniyle de görev değiştirdiğini ekliyor.
Uzmanlar farklı görüşte
Öte yandan Vedomosti gazetesine demeç veren Sivil Toplumu Geliştirme Vakfı Başkanı Konstantin Kostin, 2022’de yaşanan atama durgunluğunun ardından sistemin “yeni normale” adapte olduğunu ve kadro değişikliklerinin olağan seyrine döndüğünü belirtiyor.
Fakat Kostin, “Raporda, vali değişiklikleri sonrası yaşanan rotasyonların ayrı bir başlık altında incelenmesi gerekirdi, çünkü bölgesel ekipler en çok bu durumlarda yenileniyor,” diyerek bir eleştiri getiriyor.
Siyasi Teknolojiler Merkezi Başkan Yardımcısı Rostislav Turovskiy ise rotasyon dinamiklerinin köklü bir değişim veya sistemin “donduğu” sonucuna varacak kadar güçlü değişmediğini savunuyor.
Turovskiy, “Ayrıca, belirtilen eğilim özel askeri harekâtın hemen ardından başlamadı, bu nedenle nedenleri çeşitli olabilir. Her halükârda, kadro değişikliklerinin yoğunluğu ve yolsuzluk vakalarının sayısı şu anda çığ gibi büyüyor. Eğer rotasyonlarda bir yavaşlama yaşandıysa bile bu kısa sürdü ve artık geçmişte kaldı,” diye konuştu.
Rusya
Rusya, finansal piyasalarda yapay zekâ kullanımına yönelik etik kurallarını açıkladı

Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı. Beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, teknolojiye olan güveni artırmayı, gelişimi teşvik etmeyi ve riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor. Merkez Bankası, mevcut aşamada ‘yumuşak düzenlemenin’ yeterli olacağını belirterek bankalara deneyimlerini paylaşma çağrısında bulundu.
Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı.
Vedomosti gazetesinin haberine göre beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, yeni teknolojiye duyulan güveni artırmayı, finans piyasasında yapay zekânın gelişimini teşvik etmeyi ve kullanımından kaynaklanan riskleri en aza indirmeyi hedefliyor.
Merkez Bankası Finansal Teknolojiler Dairesi Başkanı Stanislav Korop, yayımlanan açıklamada, yapay zekâ düzenlemelerindeki küresel eğilimleri incelediklerini ve piyasa katılımcılarıyla görüştüklerini belirtti.
Korop, bu görüşmeler sonucunda mevcut aşamada bu tür teknolojilerin uygulanması için “yumuşak bir düzenlemenin” uygun olacağı sonucuna vardıklarını ifade etti.
Merkez Bankası ayrıca, kuralların hedeflerine ulaşılması için bankalara deneyimlerini paylaşmalarını ve ortak belgeler hazırlamalarını tavsiye etti.
Beş temel ilke belirlendi
Yayımlanan belgede, yapay zekâ kullanımına dair beş temel ilke sıralanıyor: İnsan odaklılık, adalet, şeffaflık, güvenlik ve sorumlu risk yönetimi.
İnsan odaklılık: Merkez Bankası, bu ilke doğrultusunda bankaların müşterileri yapay zekâ ile etkileşime girdiklerinde bilgilendirmesi ve bu etkileşimden vazgeçme seçeneği sunması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, yapay zekâ kullanılarak alınan kararların yeniden gözden geçirilmesi için bir mekanizma oluşturulması isteniyor. Bankaların, yapay zekânın kalitesini ve bu teknolojiyle hizmet alan müşterilerin memnuniyetini düzenli olarak kontrol etmesi öneriliyor.
Finansal erişilebilirliği artırmak amacıyla, yapay zekâ geliştirilirken müşterilerin yaş, eğitim ve engellilik gibi hassas durumlarının dikkate alınması tavsiye ediliyor.
Adalet: Bu ilke, bankaların müşteri verilerini meşru gerekçelerle kullanmasını ve veri toplama süreçlerinde ayrımcılık yapmamasını öngörüyor.
Merkez Bankası, yapay zekâ destekli karar alma süreçlerinde müşterinin milliyeti, dili, ırkı, siyasi görüşleri veya dini inançlarının dikkate alınmamasını tavsiye ediyor.
Şeffaflık: Bankaların, müşterilere yapay zekânın riskleri ve kullanım koşulları hakkında tam bilgi vermesi gerekiyor.
Özellikle büyük üretken modellerle oluşturulan bilgilerin, yapay zekâ kullanımının bariz olduğu veya sadece düzenleme amaçlı kullanıldığı ve müşteriye zarar riski taşımadığı durumlar haricinde, etiketlenmesi öneriliyor.
Güvenlik, güvenilirlik ve verimlilik
Güvenlik ilkesi kapsamında Merkez Bankası, kuruluşlara veri setlerinin ve yapay zekânın kalitesini kontrol etme, kişisel verilerin gizliliğini koruma, bilgi güvenliğini sağlama ve faaliyetlerin sürekliliğini temin etme gibi önlemler almalarını tavsiye ediyor.
Bankaların, denetimlerde referans alınmak üzere yapay zekâ için kalite göstergeleri belirlemesi de öneriler arasında yer alıyor.
Ayrıca, hassas verilerin anonimleştirilmesi ve yetkisiz yayılmasını önleyecek teknolojik ve organizasyonel tedbirlerin geliştirilmesi isteniyor.
Sorumlu risk yönetimi: Bu ilke, bankaların risk yönetimi kurallarını geliştirip onaylamasını, bu kurallara ve etik koduna uyumu denetleyecek sorumlu bir kişi atamasını gerektiriyor.
Merkez Bankası, kullanılan yapay zekâ modellerinin kaydının tutulmasını, risklerin tespit edilip değerlendirilmesini, bu risklere müdahale edilmesini ve risk olayları veri tabanlarının oluşturulmasını tavsiye ediyor.
Bu süreçlere ilişkin tüm bilgilerin belgelenmesi zorunlu tutuluyor.
Kurum, yapay zekâya risk atanırken kullanım alanı, hassas veri kullanımı, olası kayıp veya itibar zararı ve yapay zekâdan etkilenen müşteri sayısı gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Rusya
Putin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’u görevden aldı

Rusya Devlet Başkanı Putin, imzaladığı kararnameyle Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’u görevden aldı. Putin, başka bir kararnameyle Bogdanov’un Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilciliği görevine de son verdi. Bogdanov, 2011’den beri dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’u görevden aldı.
Devlet başkanının imzaladığı ilgili kararname, resmi yasal düzenlemelerin yayımlandığı portalda yer aldı.
Kararnamenin metninde, “Mihail Leonidoviç Bogdanov, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinden alınmıştır,” ifadeleri kullanıldı.
Putin, imzaladığı bir başka kararnameyle Bogdanov’un Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilciliği görevine de son verdi. Her iki kararnamenin de imzalandığı andan itibaren yürürlüğe girdiği belirtildi.
Bogdanov’un sorumluluk alanları
Rusya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yer alan bilgilere göre Bogdanov, Rusya’nın Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle ilişkilerinden, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer uluslararası Müslüman kuruluşlarla olan temaslardan sorumluydu.
Ayrıca Suriye krizinin çözüm süreci, Kutsal Topraklar’daki (İsrail, Filistin, Lübnan, Ürdün) mülkiyet meseleleri ve Rusya-Afrika forumu sekretaryasının çalışmaları da Bogdanov’un görev alanına giriyordu.
2005-2011 yılları arasında Rusya’nın Mısır Büyükelçisi ve Arap Birliği nezdindeki temsilcisi olarak görev yapan Bogdanov, Haziran 2011’de dışişleri bakan yardımcılığına atanmıştı.
Ocak 2012’den bu yana ise devlet başkanının Orta Doğu özel temsilcisi olarak görev yapıyordu.
Bogdanov, 2001 yılından beri olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi rütbesine sahipti.
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’