Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB finans kurumlarından agresif ‘yeşil dönüşüm’ çağrısı

Yayınlanma

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ‘temiz enerjiye doğru daha hızlı geçiş’ çağrısında bulunurken, ECB Başkanı Christine Lagarde ‘yeşil Sermaye Piyasaları Birliği’ ve AB tarafından ihraç edilen yeşil tahvilleri savundu.

Cuma günü IEA’in Paris’teki merkezinde üye devlet yetkilileri ve büyük Avrupalı şirketlerin temsilcileriyle ortak bir konferansta bir araya gelen kurum liderleri, sert uyarılarda bulundular.

“Baktığımız her yerde doğal afetlerin daha sık ve daha şiddetli hale geldiğini görüyoruz,” uyarısında bulunan Lagarde, bu yaz Kanada’da çıkan orman yangınlarının Fransa’nın toplam ormanlık alanlarına eşdeğer bir alanı yaktığını söyledi.

Lagarde’ın ECB’nin yeşil dönüşüme olan ilgisinin gerekçesi ise ‘çevresel felaketlerin fiyatlarda dalgalanmaya ve finansal istikrara yönelik risklere’ yol açabileceğiydi. Örneğin bu ayın başlarında ECB, bankalar için ‘iklim stres testi’nin sonuçlarını yayınladı ve ‘daha hızlı bir yeşil geçiş’in ‘banka istikrarı’ için daha iyi olacağını iddia etti.

Lagarde faiz politikasını ‘unuttu’

Bu hafta ECB, Avrupalı şirketlere enerji yatırımlarının önündeki en büyük engelleri sorduğu anketin sonuçlarını da yayınladı. “Firmalara göre, daha katı iklim standartları yatırım yapmak için iklim değişikliğinin fiziksel etkisinden daha güçlü bir teşvik sağlıyor,” diyen Lagarde, ‘ertelemenin ters etki yarattığını’ savundu.

EIB Başkanı Werner Hoyer de aynı yönde görüş bildirdi ve “Yeşil dönüşümü sulandırmak, duraklatmak ve hatta tersine çevirmekten bahsetmek sadece kafa karışıklığı yaratır ve yatırımları engeller,” iddiasında bulundu.

Lagarde’a göre, ‘yeşil’ yatırımların önündeki bir diğer engel de yüksek finansman maliyetleri. Lagarde, ECB’nin faiz artırma politikasının borçlanma ve finansman maliyetlerini artırmış olabileceğine ise konuşmasında değinmedi. ECB Başkanı bunun yerine, ‘Avrupa’da risk primini azaltacak ve finansman maliyetlerini düşürecek daha güçlü bir yeşil finans piyasası’ çağrısında bulundu.

Lagarde, “Firmaların yaklaşık %40’ı, devasa özel finansman havuzlarının ESG [çevresel, sosyal ve yönetişim] yatırımı aradığı bir dönemde, yatırımcıların yeşil yatırımları finanse etmeye istekli olmamasını çok önemli bir engel olarak görüyor,” dedi.

‘Yeşil Sermaye Piyasaları Birliği’ çağrısı

Lagarde bu eksikliği, AB’nin hâlâ bir Sermaye Piyasaları Birliğine (CMU) sahip olmamasına, bunun yerine çok sayıda ayrılmış ve dolayısıyla küçük sermaye piyasalarına sahip olmasına bağladı.

ECB Başkanı bir CMU’nun tüm sorunları çözmeyeceğini kabul ederken, ‘yeşil Sermaye Piyasaları Birliği’ fikrini ortaya attı.

Lagarde, “Avrupalı firmaların erişebildiği yatırımcı tabanını genişletmenin bir yolu olarak, yeşil bir CMU piyasasının ne anlama geleceğini ve neleri gerektireceğini düşünmeye değer olduğunu düşünüyorum,” diyerek ‘Avrupalılar tarafından ihraç edilen’ yeşil tahvillerin dikkate alınması çağrısında bulundu.

EURACTIV’in sorusu üzerine bir ECB sözcüsü, Lagarde’ın kastettiği şeyin, pandemi kurtarma fonu ‘Yeni Nesil AB’yi finanse etmek için çıkarılan AB borçlarına benzer bir ‘AB tarafından ihraç edilen yeşil tahvil’ olduğunu açıkladı.

EURACTIV, CMU’yu AB düzeyinde daha fazla borç ihracı ile ilişkilendiren argümanların son zamanlarda ECB’den daha fazla duyulur hale geldiğine dikkat çekiyor. Ağustos ayı sonunda ECB Yönetim Konseyi üyesi Fabio Panetta, CMU’nun tamamlanması çağrısında bulunarak Avrupa Güvenli Varlığı’nın (European Safe Asset) böyle bir çabanın önemli bir parçası olduğunu savundu.

AB düzeyinde borç anlamına da gelen Avrupa Güvenli Varlığı, bazı üye ülke hükümetlerinin karşı çıktığı AB’nin daha fazla mali entegrasyonu anlamına geleceği için tartışmalı bir konu.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English