Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB-Mercosur ticaret anlaşmasındaki pürüzler sürüyor

Yayınlanma

Pazartesi ve Salı günü (17-18 Temmuz) Brüksel’de düzenlenen AB-CELAC zirvesi sürerken AB ve Güney Amerikalı liderler, sürdürülebilirlik ve tarımsal pazara erişim endişeleri zorluk teşkil etmeye devam etse de, 2023 yılı sonuna kadar AB-Mercosur serbest ticaret anlaşmasını tamamlama isteklerini yinelediler.

AB ile Mercosur arasında kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasını da içeren bir ortaklık anlaşmasına ilişkin müzakereler 2000 yılında başlamış ve 2019 yılında tamamlanmıştı. Ancak Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay’ı kapsayan Mercosur ticaret bloğu ile anlaşma, AB’nin sürdürülebilirlik ve ormansızlaşma konusunda daha fazla güvence istemesi nedeniyle hiçbir zaman imzalanmadı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Salı günü Brüksel’de AB-CELAC zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, “Ticaret politikamız iklim politikamızla tutarlı olmalıdır,” diyerek ithal karbon emisyonları ve ormansızlaşma konusunda uyarıda bulundu.

Avrupa Komisyonu 2022 yılında serbest ticaret anlaşmalarındaki ticaret ve sürdürülebilir kalkınma bölümleri için yeni bir yaklaşım sunmuştu. Bu yeni yaklaşımla Avrupa Komisyonu, örneğin bir ticaret ortağının iklim taahhütlerinden geri adım atması durumunda AB’nin ticari yaptırımlar uygulamasına izin vererek ‘sürdürülebilirlik taahhütlerini’ daha uygulanabilir hale getirmek istiyor.

Bu yeni yaklaşım Yeni Zelanda gibi bir ülke tarafından kabul görürken, Mercosur ülkeleri geniş kapsamlı sürdürülebilirlik gereklilikleri, özellikle de Fransızların egemenliklerine tecavüz olarak gördükleri ‘mirror clauses’ (ayna hükümler) konusunda daha az istekli. ‘Ayna hükümler’ olarak da bilinen gıda ticareti anlaşmalarındaki mütekabiliyet, son aylarda AB gıda güvenliği ve çevre standartlarına ilişkin tartışmalarda giderek daha yaygın hale geldi.

AB-CELAC zirvesinde hedef iktisadi işbirliğini derinleştirmek

Lula’dan ‘dengeli anlaşma’ çağrısı

Pazartesi günü konuşan Brezilya Devlet Başkanı Luis Inácio Lula da Silva ‘dengeli’ bir anlaşma çağrısında bulundu. Lula, “Farklı tarafların gelecekteki ve şimdiki zorluklara yanıt verme kapasitesini koruyacak bir anlaşmaya sahip olmak istiyoruz,” dedi.

Lula, kabul edilemez bulduğu bir AB metin önerisine karşı bir öneri hazırlamak üzere Haziran sonunda AB-Mercosur görüşmelerini durdurmuştu.

Yine de Lula, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez tarafından da yinelenen bir umutla, yıl sonuna kadar bir anlaşmanın sonuçlandırılabileceğini umduğunu ifade etti.

Sanchez Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İspanya’nın bu yılın sonuna kadar sürecek olan AB Konseyi dönem başkanlığından bahsederken, “Şu anda bir fırsat penceresine sahip olduğumuza inanıyoruz,” dedi.

Pazartesi akşamı AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis Mercosur ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi. Toplantının sonuç bildirgesinde Dombrovskis ve bakanların ‘AB ve Mercosur arasındaki Anlaşmanın 2023 yılı sonuna kadar sonuçlandırılması ve her bir tarafın öncelikleri ve kaygıları doğrultusunda çözüm bekleyen tüm konuların çözüme kavuşturulması yönünde çalışma kararlılıklarını bir kez daha teyit ettikleri’ belirtildi.

Anlaşmayı en çok eleştiren AB ülkeleri olan Fransa, İrlanda, Avusturya ve Hollanda’nın, ucuz Güney Amerika sığır etinin akınından korkan güçlü tarım lobilerine sahip olması nedeniyle, çözüm bekleyen tüm meselelerin çözüme kavuşturulmasının güç olduğu belirtiliyor.

Öte yandan Alman hükümeti ve AB’nin ana iş dünyası lobisi ‘BusinessEurope’ anlaşmanın imzalanmasından yana.

DİPLOMASİ

AB, ilk kez Rus petrolüne tavan fiyatı ihlal eden bir Avrupalıya yaptırım uyguladı

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB), Rusya’dan ihraç edilen petrole getirilen tavan fiyatı ihlal ettiği gerekçesiyle İsviçre’de yaşayan Hollanda vatandaşı petrol tüccarı Nils Trost’a yaptırım uyguladı. İsviçreli yetkililer, Trost’un sahibi olduğu şirketi de mercek altına aldı.

AB’nin açıklamasına göre, Trost’un Cenevre merkezli şirketi Paramount Energy & Commodities SA, Haziran 2022’de Rus petrol ticareti operasyonlarını Dubai merkezli Paramount Energy & Commodities DMCC adlı yan kuruluşa devretti.

AB’ye göre, bu Dubai merkezli şirket, varil başına 60 doların üzerinde fiyatlarla düzenli olarak Rus ham petrolü ticareti yaptı.

Aralık 2022’de Batılı ülkeler, Rus ham petrolüne tavan fiyat uygulaması getirmişti. Buna göre, Batılı sigortacı ve finansörlerin hizmetleri kullanılırken, yalnızca varil başına 60 doları aşmayan fiyatlarla ticaret yapılabiliyor.

Ancak Paramount’un Dubai’deki iştiraki, Rusya’nın Ural petrolünden farklı olarak, neredeyse her zaman 60 doların üzerinde işlem gören Doğu Sibirya Pasifik Okyanusu (ESPO) kalitesindeki petrol ticaretini sürdürdü.

Trost, Financial Times’a verdiği demeçte, avukatlarının kendisine BAE’deki iştiraklerin, Avrupa’daki ana şirketin faaliyetlerine dahil olmaması durumunda AB yaptırımlarına uymak zorunda olmadığını söylediğini aktardı ve bu nedenle, kendisinin ve Paramount SA’nın Dubai iştiraki Paramount DMCC’nin operasyonlarından uzak durduğunu belirtti.

Trost ayrıca, kendisine uygulanan yaptırımların, eski iş ortağı Gaurav Kumar Srivastava’nın “entrikalarından” kaynaklandığını savundu.

İsviçre’deki şirketlerin yabancı iştirakleri, yasal olarak bağımsız sayılabilir ve İsviçre’nin getirdiği yaptırımlara uymayabilir. Fakat, ana şirket ile iştirakler arasında bağlantı tespit edilirse (örneğin, yaptırımlara tabi işlemlerden elde edilen ödemeler veya merkez ofisten iştiraklere verilen talimatlar), bu durum yaptırımların ihlali olarak değerlendirilebilir.

Bazı İsviçreli emtia tüccarları, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) iştiraklerini kullanarak Rusya ile ticareti sürdürdü. Bu bağlamda İsviçre Federal Hükümet İş Döngüleri Uzman Grubu (SECO), 2023 yılı başlarında Paramount dahil bazı şirketlerin faaliyetlerini incelemeye başladı.

Financial Times’ın haberine göre, 2024 baharında SECO, başsavcılığa iki soruşturma sonucuna dayanarak cezai işlem başlatılması için talepte bulundu.

Fakat savcılık, bir davayı kabul ederken diğerini reddetti. Söz konusu şirketlerin isimleri açıklanmadı.

ABD, Rusya’nın petrol endüstrisine ‘İran tarzı’ yaptırımlar planlıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Macaristan, ikinci kez Patrik Kirill’in AB yaptırım listesine girmesine engel oldu

Yayınlanma

Macaristan, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’in AB’nin 15. yaptırım paketine dahil edilmesini ikinci kez engelledi. Ayrıca Budapeşte, Rusya’ya yönelik diğer önemli yaptırım kararlarına da çeşitli engellemeler uyguladı.

Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’i, Avrupa Birliği’nin 15. yaptırım paketi kapsamına alınmasını engellediklerini açıkladı.

Magyar Nemzet gazetesinin haberine göre Szijjártó, “Din adamlarına yönelik yaptırımlar, barış için son umudu da ortadan kaldırır,” diyerek bu kararın gerekçesini vurguladı.

Bu, Rus Ortodoks Kilisesi liderinin, Budapeşte’nin girişimleri sayesinde yaptırımlardan ikinci kez kurtulması anlamına geliyor.

Temmuz-Aralık 2024 döneminde AB Konseyi Dönem Başkanlığını yürüten Macaristan, Rusya Olimpiyat Komitesi ve BM Daimî Temsilcisi Vasiliy Nebenzya’yı da aynı yaptırım paketinden muaf tutmayı başardı.

Rus Ortodoks Kilisesi liderleri, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik askerî harekâtını açıkça desteklediklerini defalarca dile getirmişti. AB, 2022 yılında Rus Ortodoks Kilisesi Patriği’ne yaptırım uygulanmasını ilk kez gündeme getirmiş ancak Macaristan’ın itirazları nedeniyle bu girişim sonuçsuz kalmıştı.

Fakat Çekya, Litvanya, İngiltere, Ukrayna ve Kanada, Patrik Kirill’e yönelik ayrı kısıtlayıcı tedbirler uygulamış durumda.

AB, 16 Aralık 2024’te 15. yaptırım paketini resmen kabul etti. Bu paket, Ukrayna’nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını tehdit eden 54 kişi ve 30 kurumu kapsıyor.

Yaptırımlar, Gazprom Medya Genel Müdür Yardımcısı Tina Kandelaki, şarkıcı Larisa Dolina, Kiev’deki Ohmatdıt çocuk kiliniğine düzenlenen saldırıdan sorumlu tutulan askeri yetkililer, enerji şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve üçüncü ülkelerden Rus petrolü taşıyan 52 tankeri de içeriyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya Devlet Dumasından Taliban kararı

Yayınlanma

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ın Rusya’da yasaklı terör örgütü listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti. Yeni düzenleme, örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabilmesini öngörüyor.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Afganistan’daki Taliban hareketinin Rusya’da yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını öngören yasayı ikinci ve üçüncü son okumalarda kabul etti.

Söz konusu tasarıda, federal terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabileceği belirtiliyor.

Halihazırda Rusya mevzuatı, terörist olarak kabul edilen örgütler için yasağın askıya alınması imkanını sağlamıyor. Fakat kabul deilen yasaya göre, ilgili mahkeme kararı yürürlüğe girer girmez federal terör örgütleri listesinde değişiklik yapılması mümkün olacak.

Tasarıda ayrıca Rusya Federasyonu İdari Yargılama Kanunu’nda değişiklik yapılarak, örgütlere yönelik yasağın geçici olarak askıya alınmasına ilişkin idari davaların değerlendirilme usulü düzenleniyor.

Aynı zamanda 7 Ağustos 2001 tarihli ve 115-FZ sayılı “Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele” Kanununa da eklemeler yapıldı. Özellikle, bir örgütün veya bireyin aşırılıkçı ya da teröristler listesinden çıkarılma gerekçeleri açıklığa kavuşturuldu.

Tasarı, aralarında Andrey Klişas, Vasiliy Piskarev ve Andrey Lugovoy’un da bulunduğu beş milletvekili ve yedi senatör tarafından hazırlandı.

Duma Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Ernest Valeyev, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının ardından Rusların yasal sonuçlar olmaksızın Taliban’a katılabileceklerini bildirdi.

Taliban, 2003 yılından bu yana Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen, Moskova son birkaç yıldır Taliban ile temaslarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’dan “müttefik” olarak bahsederken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Taliban yetkililerini “aklı başında insanlar” olarak tanımlamıştı.

Bu yılın mayıs ayında Rusya’nın dışişleri ve adalet bakanlıkları, Putin’e Taliban’ın terör listesinden çıkarılması gerektiğini gerekçelendiren bir rapor sundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ilgili kararın pragmatizmle alındığını belirtti. Putin ise Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarma yönünde ilerlediğini, ancak bu yönde ilk adımı BM’nin atmasını umduğunu ifade etmişti.

Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidara gelerek kendi hükümetini kurdu. Fakat şu ana kadar Rusya da dahil olmak üzere hiçbir devlet Taliban’ı resmi olarak tanımış değil.

Rusya, Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarma hazırlığında

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English