Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB, Rusya’dan doğalgaz alımına geri dönüşü tartışıyor

Yayınlanma

Financial Times’ın haberine göre, Avrupa Birliği yetkilileri Ukrayna’daki olası bir çözüm anlaşması çerçevesinde Rusya’dan doğalgaz alımına yeniden başlama konusunu tartışıyor. Bu durum, bazı AB ülkelerinde olumlu karşılanırken, özellikle Ukrayna’nın müttefikleri ve ABD’li LNG ihracatçıları arasında endişeye yol açtı.

Financial Times‘ın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Avrupalı yetkililer, Ukrayna’da bir çözüm anlaşması çerçevesinde Rusya’dan boru hattıyla doğalgaz alımına yeniden başlanıp başlanmaması gerektiğini tartışıyor.

İnisiyatifin destekçileri, bu önlemin Avrupa’daki enerji fiyatlarını düşüreceğini, Rusya’yı müzakere masasına oturmaya teşvik edeceğini ve Moskova ile Kiev’e ateşkesi başlatma ve sürdürme konusunda bir zemin sağlayacağını belirtiyor.

Bununla birlikte, Rus gazı tedarikini Avrupa ülkelerine yeniden başlatma olasılığına dair ön tartışmalar bile, Avrupa Birliği (AB) içindeki Ukrayna’nın en yakın müttefiklerinin olumsuz tepkisine yol açtı.

Gazeteye konuşan kaynaklar, bu fikrin Almanya ve Macaristan’dan bazı yetkililer ile diğer bazı AB ülkeleri tarafından onaylandığını belirtti.

Fakat bu durum, son üç yıldır Rus enerji ithalatını azaltmak için çalışan Doğu Avrupa ülkelerinden Brükselli yetkilileri ve diplomatları öfkelendirdi.

Rus gazı alımına yeniden başlama ihtimali, Avrupalı şirketlerle uzun vadeli tedarik anlaşmaları yapmaya çalışan bazı Amerikalı LNG ihracatçıları arasında da endişeye neden oluyor.

İki yetkili, gazeteye yaptığı açıklamada, Ukrayna üzerinden transitin yeniden başlamasının ürünlerini rekabetçi olmaktan çıkarabileceği endişesini dile getirdi.

1 Ocak 2025’te Gazprom, Ukrayna’nın Naftogaz şirketiyle olan anlaşmaların sona ermesiyle Ukrayna toprakları üzerinden Rus gazı akışını durdurdu.

Kiev daha önce transitin uzatılmasını reddetmişti. Şu anda Rusya’dan Avrupa’ya gaz ihracatının ana güzergahı Türk Akımı. 2023’te gaz boru hattı üzerinden yapılan sevkiyatlar, bazı aylarda Ukrayna üzerinden yapılan transit sevkiyatları aştı.

Yıl boyunca sevkiyatlar 13,6 milyar metreküp, Ukrayna üzerinden transit ise 14,6 milyar metreküp oldu.

Geçtiğimiz yıl Türk Akımı ve Balkanlar üzerinden devamı aracılığıyla yapılan sevkiyatlar yüzde 23 artarak 16,7 milyar metreküpe ulaştı.

AVRUPA

Alman vekilden seçimlere dış müdahale iddiası

Yayınlanma

Federal Meclis istihbarat komitesi başkanı, Almanya’daki federal seçimlerin Rusya ve diğer yabancı aktörler tarafından “açık” ve “başarılı” bir şekilde manipüle edildiği iddiasında bulunarak, hükümeti AfD’nin rekor bir sonuç elde ettiği oylama üzerindeki etkisini kabul etmeye çağırdı.

Alman istihbarat servislerini denetleyen komiteye başkanlık eden Yeşiller milletvekili Konstantin von Notz, geçtiğimiz hafta sonu yapılan oylama öncesinde manipülasyon kampanyalarıyla “tam olarak kaç oyun değiştirildiğini” söylemenin imkansız olduğunu söyledi. 

Financial Times’a verdiği demeçte Notz, “Bence kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, karar alma süreci üzerinde ilgili, gayrimeşru bir etki olduğudur,” dedi.

Notz sonucun iptal edilmesi için çağrıda bulunmadığını vurguladı fakat Alman seçimlerinin halihazırda ve başarılı bir şekilde manipüle edildiğini kabul etmek zorunda olduklarını ileri sürdü.

Almanya için Alternatif (AfD) partisi, pazar günkü oylamada yaklaşık yüzde 21 oy alarak tarihi bir başarı elde etmişti. Merkez sağ Hıristiyan Demokratlar (CDU) ve Bavyera’daki kardeş partisi CSU, yüzde 28,5 ile umduklarından daha düşük bir oy oranıyla da olsa seçimi birinci sırada tamamladı.

Notz, CDU-CSU’nun neden Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller arasında kurduğu üçlü koalisyona yönelik derin seçmen hoşnutsuzluğundan daha güçlü bir şekilde faydalanamadığını sorguladı.

Yeşil vekil, “Bence bunun, karar alma sürecinin etkilenme biçimiyle de bir ilgisi var. Aşırı sağcı ve radikal partiler tüm Batı tipi demokrasilerde güçleniyor. Ve elbette bunun bu etkiyle bir ilgisi var. Bence bu oldukça açık. Eğer hukukun üstünlüğünü ve özgürlüğümüzü korumak istiyorsak kararlı bir şekilde hareket etmeliyiz,” diye konuştu.

Milletvekili, AfD’nin solcu Die Linke (Sol Parti) ile birlikte bir sonraki parlamentoda “engelleyici bir azınlık” oluşturabilecek olmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Bu durum, bir sonraki hükümetin anayasayı değiştirme kabiliyetini sınırlama riski taşıyor.

Notz, “Şu anda parlamentoda gördüğümüz bu kutuplaşma, aynı zamanda gerçekleşen bu manipülasyon girişimlerinin bir sonucudur,” iddiasında bulundu.

Notz, “tüm Batı demokrasilerini etkilediğini” söylediği bu soruna kolay bir çözüm sunamayacağını söyledi ama Scholz hükümetini bu konuda daha açık konuşmadığı için eleştirdi.

Almanya’nın iç istihbarat teşkilatı BfV kampanya sırasında yabancı aktörlerin seçimleri etkileme girişimleri konusunda uyarıda bulunmuş ve içişleri bakanlığı internette dezenformasyon yaymaya yönelik “bazı belirgin girişimler” hakkında yorum yapmıştı.

Fakat Notz, hükümetin büyük resmi daha net bir şekilde ele alması gerektiğini savunarak, “Neler olduğu, ne tür kampanyalar yürütüldüğü konusunda şeffaf ve net olunmadı. Bu kitlesel olarak gerçekleşiyor; ve dünyadaki neredeyse tüm demokrasilerde. Avrupa ve Amerika’daki aşırı sağ partilerin büyük çoğunluğunun Rusya’ya yakınlığı hepimize düşünecek bir şeyler vermelidir. Çin ve Rusya yeni dünya düzenini bozmak ve demokrasileri istikrarsızlaştırmak istiyor. İşte bu yüzden saldırıya uğramamız hiç de şaşırtıcı değil,” dedi.

2022’den bu yana istihbarat komitesine başkanlık eden Von Notz, pazar günkü oylama öncesinde farklı aktörler tarafından yapılan ve Suriye, Afganistan ve Suudi Arabistan’dan gelen sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen ve göç konusunda sert bir ulusal tartışmaya yol açan bir dizi şiddetli saldırı da dahil olmak üzere “çok çeşitli manipülasyonlara” işaret etti.

Notz bu saldırıların en azından bir kısmının siyasi İslamcılar tarafından “toplumu istikrarsızlaştırmak, kutuplaştırmak, huzursuz etmek ve bölmek” amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Ayrıca, bu ayın başlarında Avusturya polisinin partiye yapılan 2,35 milyon avroluk bir bağışla ilgili olarak kara para aklama soruşturması başlattığının ortaya çıkmasının ardından AfD’nin finansmanına ilişkin soruları da gündeme getirdi.

Bağış, daha önce ülkenin aşırı sağı için çalışmış olan Avusturya vatandaşı Gerhard Dingler adına yapılmıştı. Fakat Alman Der Spiegel dergisi ve Avusturya’nın Der Standard gazetesi Dingler’in milyarder bir Alman işadamının paravanı olarak hareket ettiğini ileri sürdü. AfD ise, Dingler tarafından paranın kendisine ait olduğuna dair güvence verildiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Alman silah ihracatı 2025’te de hız kesmeden devam ediyor

Yayınlanma

Almanya’nın silah ihracatı 2025 yılında da rekor seyrini sürdürüyor. Federal Meclis üyesi BSW’li Sevim Dağdelen için hazırlanan bir listeye ulaşan SPIEGEL’e göre, Alman hükümeti sadece yeni yılın ilk bir buçuk ayında toplamda yaklaşık 1,3 milyar avro değerinde silah ihracatına izin verdi.

En büyük kalemlerden biri, yaklaşık 238 milyon avro ile Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatları. Kasım ayında başarısız olan koalisyon hükümeti silah ihracatını azaltmayı ve yeniden düzenlemeyi planlamıştı.

Rakamlar, özellikle Ukrayna’ya verilen destek nedeniyle rekor seviyelere yükseldi ve 2024 yılında toplam 13,33 milyar avroluk ihracat onaylandı.

Ukrayna’ya ihracatın devam etmesini eleştiren Dağdelen, “Alman hükümeti, vergi mükelleflerinin parasını Kiev’e pahalı silah hediyeleri için harcamaya devam etmek yerine Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirecek barış müzakerelerini desteklemelidir,” dedi.

Daha fazla teslimatla Ukrayna’yı olası müzakereler için güçlü bir konuma getirmek isteyen Alman hükümetinin aksine Dağdelen “kazanılamaz bir savaştan” bahsediyor.

Alman hükümeti silah ihracatına Federal Güvenlik Konseyi’nde izin veriyor ve bu konsey gizli olarak toplanıyor ve alınan kararları ancak belirli bir süre sonunda Federal Meclis’e bildiriyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Moldova erken seçime gidebilir

Yayınlanma

Moldova eski Cumhurbaşkanı ve Sosyalist Parti Başkanı İgor Dodon, TASS‘a verdiği röportajda, ülkede Temmuz 2025’te erken parlamento seçimlerinin yapılabileceğini ve bunu takiben erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de gündeme gelebileceğini söyledi. Dodon, mevcut yönetimin 2024 sonu veya 2025 başında erken seçim yapmamaktan pişmanlık duyduğunu ve seçimlerin planlanandan önce Temmuz 2025 sonunda gerçekleşebileceğini belirtti.

Moldova eski Cumhurbaşkanı ve Sosyalist Parti Başkanı İgor Dodon, ülkede erken seçimlerin yapılabileceği sinyalini verdi.

Dodon, Rus haber ajansı TASS‘a verdiği röportajda, Moldova parlamentosunun Temmuz 2025’te erken seçime gidebileceğini ve ardından erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de gündeme gelebileceğini belirtti.

Dodon, “Moldova yönetimi, 2024 sonu veya 2025 başında erken parlamento seçimlerini yapmamaktan pişmanlık duyuyor,” ifadesini kullandı.

Eski cumhurbaşkanı, seçimlerin planlanan tarihten önce, Temmuz 2025 sonunda yapılacağını öngördüğünü söyledi.

Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, Moldova’da yeni bir yönetimin 2025 yazının sonuna doğru kurulabileceğini ifade eden Dodon, yeni yönetimin göreve başlamasının ardından Cumhurbaşkanı Maya Sandu hakkında “yasa dışı faaliyetler” nedeniyle soruşturma başlatılacağını iddia etti.

Normal şartlarda Moldova’da parlamento seçimlerinin 2025 sonbaharında yapılması gerekiyor.

Bu açıklamalar, Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun 23 Aralık’ta Transdinyester’de kontrolü ele geçirmek ve Rus barış gücünü bölgeden çıkarmak için askeri bir operasyon planı hazırlanması gerektiğini söylemesinin ardından geldi.

Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR) ise Sandu’nun, “ayrılıkçılık” suçlamasıyla Transdinyester yönetimi hakkında soruşturma başlatılması talimatı verdiğini açıklamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English