Bizi Takip Edin

RUSYA

ABD’nin Moskova Borsası’na yönelik yaptırımları ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Dün ABD yönetimi, Moskova Borsası, Ulusal Takas Merkezi (NFP) ve Ulusal Takas Deposu’na (NSD) karşı yaptırım uyguladı.

Son iki kuruluş, Moskova Borsası’nın bir parçası. NSD, 2022 yazından bu yana Avrupa Birliği (AB) yaptırımları altındaydı, ancak Moskova Borsası ve NFP, tüm bu süre boyunca böyle bir yaptırımdan kaçınmayı başardı.

ABD Hazine Bakanlığı; Moskova Borsası, NFP ve NSD’nin ile faaliyetlerin 13 Ağustos 2024 tarihine kadar sonlandırılmasına hükmetti. Aynı süre Moskova Borsası menkul kıymetlerinden çekilmek için de belirlendi.

Yaptırımların açıklandığı gün Moskova Borsası’nda işlem yapılmadı, zira ülkede resmi tatildi. İşlemlerin sona erdiği 11 Haziran’da dolar/ruble kuru 89,1, avro’ruble kuru da 95,62’ydi.

Bu ne anlama geliyor?

Moskova Borsası, internet sitesinde yaptığı açıklamada, 13 Haziran’dan itibaren dolar ve avro ile döviz çiftlerinde alım satımı durdurduğunu bildirdi.

Aynı zamanda Rusya Merkez Bankası, 13 Haziran gecesi yaptığı açıklamada Hong Kong doları alım satımı askıya almaya ve alım satımın başlangıç saatini değiştirmeye karar verdiğini duyurdu.

Kurumun internet sitesinde yayımlanan açıklamaya göre, perşembe günü döviz piyasası ve değerli metaller piyasasının yanı sıra Moskova Borsası’nın Amerikan doları, avro ve Hong Kong doları dışındaki para birimleriyle yapılan türev piyasasında işlem seansları Moskova saatiyle 9.50’de başlayacak.

Bunun yanı sıra açıklamada, dolar ve avro işlemlerinin tezgah üstü piyasada yapılmaya devam edileceği belirtildi.

Yakın zamana kadar, ruble karşısındaki resmi dolar ve avro döviz kurları, Moskova Borsası’nda gerçekleştirilen işlemlere ilişkin ağırlıklı ortalama verilere göre belirleniyordu.

Merkez Bankası, şirketler ve vatandaşların ülkedeki bankalar aracılığıyla dolar ve avro alıp satmaya devam edebileceklerini, vatandaşların ve şirketlerin hesaplarında ve mevduatlarında bulunan dolar ve avro cinsinden tüm hesapların olduğu gibi kalacağını kaydetti.

Sırada ne var?

Finam finans grubunun müşteri hizmetleri direktörü Dmitriy Lesnov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, kuruluşun diğer para birimleriyle ticarete önleyici kısıtlamalar getirmeyi planlamadığını söyleyerek “Her şey Moskova Borsası’na, karşı taraflara bağlı olacak,” dedi.

Pen & Paper Barosu’nun kıdemli ortağı Anton İmennov ise borsa yoluyla döviz satın almanın yatırımcılar için ekonomik açıdan cazip olduğunu, ancak artık bu pencerenin kapandığını, dolar ve avronun artık sadece evde kağıt olarak saklanacağını belirtti.

İmennov, “Bu yöntem, modern olmasa da, mevcut gerçeklere göre en güvenilir ve en ucuz yöntem. Uzun bir süredir döviz hesaplarına negatif faiz uygulanıyor, yani bunları bankalarda tutmak kârlı değil,” değerlendirmesini yaptı.

BKHK hukuk firmasının ortaklarından Roman Haminskiy, İsviçre frangı, İngiliz sterlini gibi ‘hasım’ ülkelerin diğer para birimleriyle ticaret yapma sorusunun hala açık olduğunu dile getirdi.

Uzman, Rusya’da dolar ve avro ticaretinin tezgah üstü piyasaya kayacağını, bunun da elbette büyük farklar ve daha az şeffaf oranlarla daha az elverişli olacağını vurguladı.

Diğer yandan İmennov, ABD yaptırımın sadece dolar cinsinden değil, diğer para birimleri cinsinden anlaşmaları da etkileyeceği görüşünde.

Uzman, “Bu, dönemin gerçeklerinden biri; yabancı bankalar ABD yaptırımlarından korkuyor ve yaptırım uygulananlarla etkileşime girmekten kaçınmaya çalışıyor, kimse kendini ikincil yaptırımlar altında bulmak ve Amerikan finans sisteminden kopmak istemiyor,” ifadesini kullandı.

Renaissance Capital’in baş ekonomisti Oleg Kuzmin de bunun döviz kurunu nasıl etkileyeceğini kesin olarak söylemenin zor olduğunu savundu.

Önümüzdeki birkaç gün içinde rublenin, ekonominin konularından para birimine olan talep dolar ve avro alımıyla ilgili ek zorlukların ve maliyetlerin ortaya çıkması nedeniyle zayıflayacağını ifade etti.

Yaptırım uygulanan kuruluşların işlevi ne?

NFP, alım satım işlemlerinde takas, yani işlemlerin gayri nakdi olarak ödenmesini sağlama ve Rusya finans piyasasında merkezi karşı taraf olma işlevlerini yerine getiriyor. Kuruluş, borsa alım satımı sırasında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin riskleri de üstleniyor.

NFP’nin hesapları Rusya’da yerleşik kişiler tarafından kullanılan para birimlerini de içeriyor. Kuruluşun her para birimi için Rus ve yabancı bankalarda muhabir hesapları bulunuyor.

Ağustos 2022’nin sonundan bu yana NFP, işlemler için teminat olarak avro ve dolar kabul etmeyi durdurdu. RBK gazetesi, aynı yılın yaz aylarında, kuruluşun profesyonel katılımcılara bir veya daha fazla yabancı para biriminde ticareti kısıtlayabilecek yaptırımlar durumunda olası eylemleri açıkladığı bir mektup gönderdiğini yazdı.

Kasım 2023’ün başında SPX Borsası kendisini ABD yaptırımlarına maruz kaldı ve bu da platformda Amerikan menkul kıymetleriyle ticaret yapmayı imkansız hale getirdi.

Bu olayı yorumlayan Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, kurumun Moskova Borsası’nın yaptırıma maruz kalması yönündeki riskleri değerlendirdiğini ve bu durumda hangi tedbirlerin alınacağını bildiğini dile getirdi.

Rusya Merkez Bankası Finansal İstikrar Departmanı Başkanı Elizaveta Danilova, Kasım 2023’te Moskova Borsası’na karşı olası yaptırım riskini yorumlayarak, geçen yılın sonunda tüm döviz piyasasının Rusya’daki toplam döviz cirosunun yüzde 50’sinden daha azını oluşturduğunu söyledi.

Danilova, “Rusya döviz piyasasındaki işlem cirosunda dolar ve avronun payı geçen yıl yüzde 50’nin altına düştü, yerini yuan aldı,” diye konuştu.

Yetkiliye göre, mayıs ayında dolar ve avronun döviz segmentindeki payı yüzde 45,9’a ulaştı. Aynı zamanda, yuanın payı bir kez daha maksimum yüzde 53,6’ya ulaştı.

İzvestiya gazetesinin Merkez Bankası verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre ‘hasım’ ülkelerin para birimlerinin ihracat ödemelerindeki payı ilk çeyrek sonunda yüzde 17,8’e geriledi.

Rusya Merkez Bankası, aynı zamanda rublenin dış ticaret anlaşmalarındaki payının yüzde 44,7’ye ulaştığını ve bunun tüm istatistik dönemi için bir rekor olduğunu vurguladı.

Büyük ihracatçılar döviz gelirlerini realize etmek adına döviz piyasasını aktif olarak kullanıyor.

Merkez Bankası verilerine göre, ihracatçıların döviz gelirlerinin satışında ana aracı olan bankalar, Moskova Borsası’nın döviz spot piyasasında en büyük döviz satıcıları oldu: Mayıs ayında net döviz satışlarının hacmi 671 milyar ruble ile nisan ayına göre 2 kat daha yüksekti.

Döviz piyasasında Rusya vatandaşları, mayıs ayında 107,4 milyar ruble değerinde döviz satın aldı. Merkez Bankası paranın ne kadarının dolar ve avroya harcandığını açıklamadı.

Moskova Borsası, dolar ve avro alım satımını askıya aldı

RUSYA

Putin’den füzelere yanıt: Çatışma küresel nitelik kazandı

Yayınlanma

Yazar

Rusya televizyonları yayınlarını keserek ve hiçbir duyuruda bulunmadan Putin’in açıklamasını girdiler. Açıklama televizyon yayınından bir süre sonra Kremlin internet sitesinde de yayınlandı.
Açıklamanın tam çevirisi:

* * *

“Daima bir cevap olacak”

Rusya Federasyonu silahlı kuvvetler personelini, ülkemizin yurttaşlarını, bütün dünyadaki dostlarımızı, keza Rusya’yı stratejik  bozguna uğratma fırsatıyla ilgili hayaller besleyenleri, bugün özel askeri harekat bölgesinde meydana gelen, topraklarımızda batı yapımı uzun menzilli silahlar kullanılmasından sonraki olaylar hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen çatışmayı tırmandırma siyasetine devam eden ABD ve onun NATO’daki müttefikleri daha önce, Rusya Federasyonu topraklarına karşı uzun menzilli yüksek hassasiyetli silah sistemlerini kullanma izni vermediklerini açıklamışlardı. Uzmanlar şunu iyi biliyorlar ve Rusya tarafı da devamlı surette vurguladı: bu silahları üreten ülkelerin askeri uzmanlarının doğrudan dahli olmaksızın benzer silahların kullanılması mümkün değildir.

19 Kasım günü ABD yapımı altı taktik ATACMS füzesiyle, ve 21 Kasım günü Büyük Britanya yapımı Storm Shadow ve ABD yapımı HIMARS sistemleriyle Rusya Federasyonu topraklarında, Bryansk ve Kursk oblastlerindeki askeri tesislere kombine bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Bu andan itibaren, daha önce devamlı surette vurguladığımız gibi, Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen bölgesel çatışma küresel bir niteliğin unsurlarını kazandı. Hava savunma sistemlerimiz bu saldırıları püskürttü. Neticede, düşmanın belli ki önüne koymuş olduğu hedeflere ulaşılamadı.

Bryansk oblastinde ATACMS füzelerinin parçalarının düşmesiyle çıkan yangın söndürüldü, kurban ve ciddi bir hasar yok. Kursk oblastinde saldırı, “Kuzey” ordu grubumuzun komuta noktalarından birine karşı yapıldı. Saldırı ve hava savunma muharebesi sonucunda ne yazık ki tesisin dış güvenlik birimleri personelinden zarar görenler, ölenler ve yaralananlar var. Yönetim noktasının komuta ve operasyon personeli zarar görmedi ve kıtalarımızın Kursk oblastindeki düşman birliklerini yok etme ve söküp atmaya yönelik faaliyetleri normal bir şekilde devam ediyor.

Bir kez daha özellikle vurgulamak istiyorum: düşmanın bu tür silahları kullanması özel askeri harekat bölgesinde askeri eylemlerin gidişatına etkide bulunamaz. Kıtalarımız bütün askeri temas hattı boyunca taarruza başarıyla devam ediyor. Önümüze koyduğumuz bütün görevler yerine getirilecektir.

Rusya silahlı kuvvetleri Amerikan ve Britanya uzun menzilli silahlarının kullanılmasına cevap olarak 21 Kasım’da Ukrayna’nın savunma sanayisi tesislerinden birini kombine bir saldırıyla vurmuştur. Askeri şartlarda, Rusya’nın orta menzilli yeni füze sistemlerinden biri, mevcut durumda nükleer olmayan hipersonik konfigürasyonda bir füze de denenmiştir. Füze uzmanlarımız bunun adını Oreşnik koydular. Deneme başarıyla tamamlandı, fırlatma hedefine ulaşıldı. Ukrayna topraklarında Dinyepropetrovsk şehrindeki büyük ve daha Sovyetler Birliği zamanından beri bilinen sanayi komplekslerinden bugün de füze ve diğer silahların üretimini yapan biri vuruldu.

Kısa ve orta menzilli füzeler tarafımızdan ABD’nin orta ve kısa menzilli füze üretimi ve Avrupa’ya ve Asya-Pasifik bölgesine konuşlandırma planlarına karşı cevabi tedbir olarak geliştirilmektedir. ABD’nin orta ve kısa menzilli füzelerin tasfiyesi anlaşmasını uydurma bir bahaneyle tek taraflı olarak yıkmakla hata ettiği kanısındayız. Bugünse ABD bu araçları sadece üretmekle kalmıyor, görüyoruz ki, kıtalarının eğitim faaliyetleri sırasında gelecek vaat eden füze sistemlerinin dünyanın muhtelif bölgelerine ve bu kapsamda Avrupa’ya da konuşlandırılması meseleleri üzerine çalıştılar. Dahası, tatbikatlar sırasında da bunların kullanılmasına yönelik eğitim veriyorlar.

Rusya’nın orta ve kısa menzilli füzeleri, bu türden Amerikan silahları dünyanın herhangi bir bölgesinde ortaya çıkıncaya kadar konuşlandırmama yükümlülüğünü gönüllü ve tek taraflı olarak üstlendiğini hatırlatırım.

Tekrar ediyorum: Oreşnik füze sisteminin muharebe şartlarında denenmesi, tarafımızdan, NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı saldırgan eylemlerine cevap olarak gerçekleştiriliyor. Orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılmasına devam edilip edilmeyeceği meselesine tarafımızdan ABD ve uydularının eylemlerine bağlı olarak karar verilecektir. Modern füze komplekslerimizin denenmesine devam edilmesi sırasında yok edilecek hedefler tarafımızdan Rusya Federasyonu’nun güvenliğine yönelik tehditler dikkate alınarak belirlenecektir. Silahlarımızı, kendi  silahlarının bizim tesislerimize karşı kullanılmasına izin veren ükelerin askeri hedeflerine karşı kullanma hakkımız olduğu kanısındayız; saldırgan eylemlerin devam etmesi durumunda da kararlı ve simetrik bir şekilde cevap vereceğiz. Rusya’ya karşı kendi muhariplerini kullanma planları kuran ülkelerin yönetici elitlerine bu hususta ciddiyetle düşünmelerini tavsiye ediyorum.

Elbette, Ukrayna topraklarında zaruret halinde ve cevabi tedbir olarak Oreşnik gibi sistemlerle vurulacak hedefleri seçerken orada bulunan sivillere tehlikeli bölgeleri terk etmelerini önerecek ve dost devletlerin yurttaşlarından da bunu rica edeceğiz. Bunu insani mülahazalarla yapacağız: açıkça, kamuoyu önünde, bu istihbaratı alacak düşman tarafından girişilecek karşı tedbirlerden endişe etmeden.

Neden endişe etmeden? Çünkü bu tür silahlara karşı koyacak vasıtalar günümüzde mevcut bulunmuyor. Füzeler hedeflere 10 Mach, saniyede 2,5-3 kilometre hızla saldırıyor. Dünyada mevcut modern hava savunma sistemleri ve Amerikalıların yaptığı Avrupa’daki füzesavar sistemleri bu tür füzeleri yakalayamaz, bu mümkün değil.

Bir kez daha vurguluyorum: uluslararası güvenlik sistemini yıkan Rusya değil ABD’dir ve mücadeleye devam ederken kendi hegemonyasına sarılıyor, bütün dünyayı küresel bir çatışmaya itiyorlar. Biz, bütün tartışmalı meseleleri barışçıl vasıtalarla çözmeyi her zaman tercih ettik ve bugün de hazırız, ama hadiselerin her türlü gelişmesine de aynı şekilde hazırız.

Eğer bundan şüphesi olanlar varsa beyhude; daima bir cevap olacak.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Ukrayna, Rusya’nın ilk kez kıtalararası balistik füzeyle saldırdığını iddia etti

Yayınlanma

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın bu sabah (21 Kasım) Ukrayna’ya yönelik saldırısında, Astrahan oblastından bir kıtalararası balistik füze  fırlattığını duyurdu.

Reuters ajansı söz konusu saldırının, Rusya’nın savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bu kadar uzun menzilli bir füze kullandığına işaret ettiğini yazdı.

Bu saldırı, Ukrayna’nın bu hafta Rusya topraklarını hedef almak için ABD ve İngiltere’den sağlanan füzeleri kullanmasının hemen ardından gerçekleşti.

Moskova, bu tür eylemlerin çatışmayı daha da tırmandıracağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Kiev, açıklamasında füze türüne dair ayrıntı vermeyerek, “Rusya’nın Astrahan oblastı topraklarından kıtalararası balistik füze fırlatıldı,” ifadelerini kullandı.

Bu tür balistik füzeler hem nükleer hem de konvansiyonel savaş başlıkları taşıma kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bir gün önce Ukrayna’daki Telegram kanallarında, kaynak belirtilmeksizin, Rusya’nın nükleer yük taşıma kapasitesine sahip RS-26 Rubej füzeleri ile Ukrayna’yı hedef alabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı.

Aynı gün ABD, İtalya, Yunanistan ve İspanya, Ukrayna’daki büyükelçiliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı.

Dinyeper Bölgesel Askeri Yönetim Başkanı Sergey Lisak, saldırının bir rehabilitasyon merkezine hasar verdiğini belirtti.

Merkezin kazan dairesi kısmen tahrip olurken, onlarca pencere kırıldı. Olayda can kaybı yaşanmadı.

Fakat dokuz garaj, bir sanayi tesisi ve iki özel ev zarar gördü. Evlerden birinde çıkan yangın kontrol altına alındı.

Rusya’nın saldırıları yalnızca Dinyeper ile sınırlı kalmadı. Kiev, Odessa ve Suma oblastları da hedef alındı. Bu bölgelerde elektrik arzında ciddi aksaklıklar meydana geldi.

İsviçreli askeri uzman Bosshard ile mülakat: Rusya’dan hangi karşılık beklenebilir?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya, nükleer caydırıcılık politikasını güncelleyerek, Belarus’un güvenliğine yönelik tehditleri de nükleer silah kullanımına gerekçe olarak tanımladı. Uzmanlar, bu değişikliklerin açıklayıcı bir nitelik taşıdığını belirtirken, doktrinin zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik füze yardımıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı.

Putin, 25 Eylül 2024 tarihinde yaptığı bir toplantıda doktrinin değiştirileceğini duyurmuştu.

Daha önce, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da haziran ayında yaptığı açıklamada, askeri operasyon deneyimlerinin ışığında doktrinin güncellenebileceğini söylemişti.

Yeni metin, Putin tarafından duyurulan hükümler doğrultusunda, nükleer silah kullanımına ilişkin koşullarda önemli değişiklikler içeriyor.

Artık nükleer silahların kullanımı sadece Rusya’nın değil, Belarus’un güvenliğine yönelik kritik tehdit durumlarında da gündeme gelebilecek.

Rusya, güncellenmiş nükleer doktrinini yayımladı

Özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik silahlar ve diğer uzay-havacılık saldırı araçları gibi unsurlar, geniş çaplı bir saldırının güvenilir şekilde tespit edilmesi hâlinde nükleer yanıt için gerekçe olarak değerlendirilebilecek. Önceki belgelerde bu kapsam sadece balistik füzelerle sınırlıydı.

Ayrıca, nükleer doktrinin, değişen koşullara uyum sağlamak için sürekli güncellenmesi gereken bir belge olduğu vurgulandı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın mensuplarının doktrinin yayımlanmasının ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri gönderme kararıyla aynı zamana denk gelip gelmediği sorusuna, belgenin “zamanında” yayımlandığını söyleyerek yanıt verdi.

Peskov, güncellenen önemli maddelerden birinin, nükleer silaha sahip olmayan bir devletin nükleer bir devletin desteğiyle Rusya’ya saldırması hâlinde bunun ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın bu yeni doktrini dikkatlice inceleyeceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşundan uzman Aleksandr Yermakov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte yapılan değişikliklerin çoğunlukla açıklayıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Yermakov, “Örneğin, daha önceki belgelerde misilleme amaçlı bir nükleer saldırının balistik füzelerle tetiklenebileceği belirtiliyordu. Şimdi buna insansız hava araçları ve seyir füzeleri de eklendi,” dedi.

Yermakov, doktrinin yayımlanma zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekerek, “Bu değişiklikler daha önce duyurulmuştu. Ancak son gelişmeler ışığında, olası tırmanma risklerini hatırlatmak amacıyla yayımlandı,” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Uluslararası Güvenlik Merkezi uzmanı Dmitriy Stefanoviç ise, güncellenen doktrinin, küresel nükleer arenadaki yeni eğilimlere ve olaylara yanıt verdiğini ifade etti.

Stefanoviç, bazı ülkelerin cephaneliklerini artırdığına, yeni nükleer silah sahibi devletlerin ortaya çıktığına ve nükleer faktörün öneminin son yıllarda arttığına dikkat çekti.

Uzman, doktrinin Belarus ile nükleer işbirliğini güçlendiren unsurlar içerdiğini de ekledi.

Stefanoviç, “Güncellenen belge, nükleer silah kullanımı için gerekli koşullar olan ‘nükleer eşik’ konusunu biraz daha netleştiriyor. Bu ne Rusya için ne de rakipleri için rahatlama nedeni değil. ABD ve NATO ile doğrudan çatışma riski devam ettiği sürece, hızlı bir nükleer tırmanma senaryosu her zaman mümkün,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English