Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD’nin seçim talebi Ukrayna için ne anlama geliyor?

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’nın 2025 sonuna kadar başkanlık ve parlamento seçimleri yapmasını istiyor, özellikle de Kiev ve Moskova’nın yakın aylarda ateşkes konusunda anlaşması durumunda. Ancak Kiev bu fikre karşı çıkıyor. Moskova ise Ukrayna yönetiminin gayri meşru olduğunu savunuyor ve bu durumun barış görüşmelerini zora soktuğunu belirtiyor.

Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’nın yıl sonuna kadar başkanlık ve parlamento seçimleri yapması gerektiğini belirtti.

Reuters‘in 1 Şubat’ta aktardığına göre Kellogg, özellikle Kiev ve Moskova’nın yakın zamanda bir ateşkes üzerinde anlaşması durumunda, ABD’nin Ukrayna’nın 2025 sonuna kadar başkanlık ve parlamento seçimleri yapmasını istediğini söyledi.

Kellogg, “Çoğu demokratik ülkede savaş sırasında seçimler yapılır. Bence bunu yapmaları [Ukrayna yetkilileri için] önemli. Bence bu demokrasi için iyi bir şey. Güçlü bir demokrasinin güzelliği de burada, potansiyel olarak yarışabilecek birden fazla kişiye sahipsiniz,” dedi.

Donald Trump, Ukrayna ihtilafını en kısa sürede çözme niyetinde olduğunu defalarca dile getirdi, ancak Washington’ın barış planının ayrıntıları henüz açıklanmadı.

Reuters’e konuşan üç kaynağa göre, ABD’nin yeni yönetimi barış planı üzerinde çalışmaya devam ediyor, henüz herhangi bir siyasi karar alınmadı ve Washington’da ilk ateşkesin bir parçası olarak Kiev’i genel seçimler yapmaya teşvik etme fikri tartışılıyor.

Kiev’den ret

Kiev, Kellogg’un bu fikrini reddetti. Ukrayna Devlet Başkanı’nın iletişim danışmanı Dimitri Litvin, 2 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Washington’ın tutumunu değerlendirmenin zor olduğunu söyledi.

Zelenskiy’nin danışmanı, “Ancak planı sadece ateşkes ve seçimlerden ibaretse, bu başarısız bir plan olur; sadece bu iki şey Putin’i korkutmaz,” dedi.

Ayrıca, Trump’ın Zelenskiy ile yaptığı görüşmede durum hakkında ne kadar “derin ve bilgece” konuştuğunu ve “Putin üzerinde gerçekte neyin baskı kurabileceğini” hatırladıklarını da ekledi.

Ukrayna’da başkanlık seçimleri yapılması fikrini, 2019 seçimlerinde Zelenskiy’nin rakibi olan ve 2014-2019 yılları arasında devlet başkanlığı görevini yürüten Pyotr Poroşenko da eleştirdi. Ona göre, bundan sadece Rusya fayda sağlayacak.

Eski Devlet Başkanı, “Ukrayna’da şu anda seçimlerin ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Birliğin katledilmesi. Zira seçimler her zaman bir mücadeledir. Seçimler sırasında birlik olamaz. Bunu her demokrasi bilir,” şeklinde bir açıklama yaptı ve bu açıklama partisi Avrupa Dayanışması’nın internet sitesinde yayımladı.

Rusya ne diyor?

Rusya yönetimi defalarca mevcut Ukrayna yönetimini gayrimeşru olarak gördüğünü ve bunun barış görüşmelerinin olasılığını sorguladığını dile getirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 28 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Herkesle müzakere edilebilir, ancak gayri meşru olması nedeniyle [Zelenskiy] hiçbir şey imzalama hakkına sahip değil. Müzakerelere katılmak isterse, bu müzakereleri yürütecek kişileri görevlendiririm, buyursunlar,” ifadesini kullandı.

Ayrıca Putin, “Avukatlar, Ukrayna devleti adına bu [barış] anlaşmalarını imzalama yetkisine sahip kişilerin meşruiyetini bize teyit etmeli,” uyarısında bulundu.

Zelenskiy daha önce, ABD’nin önce Ukrayna ile istişarede bulunması gerektiğini ve ardından “müzakere masasında Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna ve Rusları” görmek istediğini söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, 3 Şubat’ta yaptığı açıklamada, “Ukrayna Devlet Başkanı’nın böyle bir müzakereye hakkı olmadığını” yineledi ve Zelenskiy’nin Putin ile “müzakere yapmanın imkânsız olduğunu ilan ettiği” 2022 tarihli kararnamesine atıfta bulundu.

Peskov, Kellogg’un sözlerini olumlu karşıladı. Peskov, “Ukrayna’da seçim yapma fikri, yönetimin meşrulaştırılması açısından önemli; size Putin’in yakın zamanda yaptığı, ihtilafın çözümüne yönelik herhangi bir anlaşmanın hukuki olarak sabitlenmesi açısından bu meşrulaştırmanın gerekli olduğuna dair açıklamasını hatırlatmak isterim. Bu nedenle bu konu kesinlikle önemli ve Kiev rejiminin liderinin pek hoşuna gitmediği açık,” değerlendirmesinde bulundu.

Washington’un talebi ne anlama geliyor?

Valday Kulübü uzmanı Andrey Kortunov, RBK gazetesine verdiği demeçte seçimlerin nasıl yapılacağı konusundaki fikrin henüz net olmadığını, ABD’nin bunu Ukrayna’ya yardımı yeniden başlatmakla ve genel olarak ikili ilişkilerle ne kadar ilişkilendireceğini bilmediklerini söylüyor.

Kortunov, “Sanırım şu anda ikili bir tavır yoklaması yapılıyor. ABD bir adım attı, buna Kiev’den beklenen bir tepki geldi ve şimdi top yine Amerikalıların sahasında. Amerikalıların talebinin ne kadar önemli veya isteğe bağlı olacağını anlamak önemli. Ukrayna tarafı buna göre hareket edecek,” dedi.

Kortunov’a göre, Ukrayna yönetimi için seçim konusu şu anda güncel değil ve seçimleri belirsiz bir süre ertelemek istiyorlar.

Rusya Bilimler Akademisi’nin ilgili üyesi Valeriy Garbuzov ise, Ukrayna ihtilafını bir günde çözme sözü veren Trump’ın, Rusya’nın pozisyonuyla bağlantılı pek çok koşul olduğunu anlamaya başladığı ve seçim konusunun da bu nüanslardan biri olduğu görüşünde.

Garbuzov, “Trump’ın Putin ve Zelenskiy’i müzakere masasına oturtması gerekiyor ve bunun şu anda neredeyse imkânsız olduğunu görüyor. Zelenskiy’e veya başka birine bir meşruiyet kazandırmak için seçimlere ağırlık vermeye başladı,” ifadesini kullandı.

Teorik olarak seçimlerin yapılabileceğini, sonuçta çatışmaların Ukrayna topraklarının tamamında yaşanmadığını belirten uzman, “Ancak seçimler yapılsa bile, müzakerelerin önünde kesinlikle başka bir engel çıkacaktır. Ayrıca, bu diyaloğun somut bir amacı olmalı. Amacı ne; her iki tarafı da tatmin edecek bir uzlaşmaya varmak mı? Peki böyle bir uzlaşma var mı? Bence taraflar henüz buna ulaşmadı. Eğer sanal olarak var olsaydı, bence Rusya ve Ukrayna, Trump olmadan müzakerelere odaklanmaları gerektiğini anlarlardı,” diye ekledi.

Garbuzov’a göre, Trump Ukrayna ihtilafına basitleştirilmiş bir şekilde yaklaşıyor ve muhtemelen yakında çözüm girişimlerinin çıkmaza girdiğini anlayacak.

Ukrayna’da yapılması gereken bir sonraki parlamento ve başkanlık seçimleri sırasıyla Ekim 2023 ve 31 Mart 2024’teydi.

Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in resmi görev süresi 20 Mayıs 2024’te sona erdi. Kiev, seçimlerden vazgeçme gerekçesi olarak, 24 Şubat 2022’den beri ülkede sıkıyönetim uygulandığını (Rada bunu her üç ayda bir uzatıyor) ve hukuk rejimine ilişkin yasanın (19. madde) bu koşullar altında anayasayı değiştirmeyi, devlet başkanı, Rada ve yerel yönetim organlarını seçmeyi açıkça yasakladığını belirtiyor.

Seçim süreci, sıkıyönetim sona erdikten sonra yeniden başlatılabilir; Seçim Kanunu’nda (20. madde) seçim tarihinin sıkıyönetimin sona ermesinden sonraki bir ay içinde belirlenmesi gerektiği belirtiliyor.

Geçen yılın ekim ayında Ukrayna Devlet Başkanlığı, seçimlerin savaş sona erdikten hemen sonra yapılacağını bildirdi.

Zelenskiy’in danışmanı Andrey Yermak, “Zelenskiy, tüm askerlerin ve yurt dışındaki mültecilerin oy kullanabilmesini istiyor. Şu anda tüm kaynaklar savaşa gitmeli,” açıklamasında bulundu.

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya, Ukrayna konusunda Trump ile ortak zemin arıyor

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto perşembe günü yaptığı açıklamada, Başbakan Giorgia Meloni’nin partisinin Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Çarşamba günü Ukrayna ile ilgili olarak aldığı kararı desteklemediğini belirterek “Amerikalılara karşı olan bir şeye oy vermeyeceklerini” söyledi.

AP’deki Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunda bulunan Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri – FdI)) ilk kez Ukrayna’ya “tereddütsüz ve koşulsuz” desteği teyiteden bir karar tasarısını desteklemekten kaçındı.

ECR Eş Başkanı Nicola Procaccini, kararın olası bir ateşkes görüşmeleri de dahil olmak üzere son dönemdeki diplomatik değişimleri yansıtmadığını gerekçe göstererek oylamayı ertelemeye çalışmıştı.

Nihayetinde FdI, modası geçmiş bir kararı desteklemenin “Ukrayna’ya yardım etmek yerine ABD’ye karşı nefreti körükleyeceğini” savunarak çekimser kaldı.

Bu hamle Meloni’nin bir yandan Ukrayna’yı desteklerken diğer yandan ABD ile bağlarını korumak gibi hassas bir dengeyi gözettiğinin altını çiziyor.

Meloni, cumartesi günü Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer tarafından düzenlenecek zirveye katılıp katılmayacağına henüz karar vermedi.

Partisi içindeki kaynaklar, zirvenin Kiev’deki savunma operasyonları için Ukrayna’ya “gönüllü” ordular gönderilmesine odaklanması halinde İtalya’nın katılmayacağını, zira ülkenin yalnızca BM barış gücü yetkisi altındaki operasyonları destekleyeceğini öne sürüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English