Bizi Takip Edin

Amerika

Amerikan milyarderlerinin başkan tercihleri

Yayınlanma

Başkanlık seçimlerine çok az bir zaman kala, ABD siyasetinde her zaman büyük ağırlık sahibi olmuş zenginlerin de oy tercihleri üç aşağı beş yukarı belli olmuş durumda.

Amerikan siyasetinde paranın büyük önemi olduğu da akılda tutulduğunda, başkan adaylarının ve diğer siyasetçilerin kampanyaları için milyarderlerin maddi desteği hayli kritik.

Her iki adayın kampanyası da küçük bağışçılardan ve milyarderlerden milyonlar toplamış olsa da, gücü ve etkisi herhangi bir potansiyel yönetim üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilecek olanlar zengin kişiler.

Bloomberg, eylül ayı itibariyle Federal Seçim Komisyonu verilerini kullanarak Bloomberg Milyarderler Endeksinin Kamala Harris veya Donald Trump kampanyalarına bağış yapan üyelerini inceledi.

Ultra zenginler arasında Trump zirvede yer alıyor. Eski başkan, servet listesinin 20 üyesinden en az 281 milyon dolar aldı.

Harris’in kampanyası ise, aralarında Joe Biden’ın yarıştan geri çekilmeden önceki kampanyasına bağışta bulunanların da bulunduğu 24 kişiden en az 66,2 milyon dolar aldı. Bu bağışlar Harris aday olduğunda kendisine aktarıldı.

Trump’ın avantajı, her biri 100 milyon dolardan fazla bağış yapan iki bağışçıya (Elon Musk ve Miriam Adelson) dayanıyor. Harris’in en zengin milyarder bağışçıları arasında yer alan Meta Platforms kurucu ortağı Dustin Moskovitz ve Netflix Yönetim Kurulu Başkanı Reed Hastings ise milyonlarca dolar bağışladı.

Harris’in en büyük süper PAC (Siyasi Eylem Komitesi) bağışçılarının çoğunun kimlikleri bilinmiyor çünkü paraları, katkıda bulunanların isimlerini açıklamayan siyasi “kâr amacı gütmeyen kuruluşlar” aracılığıyla yönlendiriliyor.

Yine de Harris, temmuz ayından beri genel olarak Trump’tan daha iyi bir performans sergiledi. Demokrat aday, Biden’ın ayrılışından sonraki ilk gün 81 milyon dolar topladı ve kampanyası bunu tarihteki herhangi bir adayın 24 saatlik en büyük bağış toplaması olarak ilan etti.

Seçimin son 19 gününde Harris’in bankada 270 milyon doları vardı ve Trump’ın 216 milyon dolarını geride bıraktı.

Bloomberg, haberinde “uyarı” olarak, Bloomberg News’in ana şirketi Bloomberg LP’nin kurucusu Michael R. Bloomberg’in de Demokratların önemli bir bağışçısı olduğunu hatırlattı. Bloomberg, Future Forward PAC’e 19 milyon dolar ve Biden Victory Fund’a 929.600 dolar bağışta bulundu.

Amerikan milyarderlerinin siyasi tercihleri şöyle şekillendi:

Elon Musk

270,1 milyar dolar servete sahip Musk, Trump’ın kararsız eyaletlerde yürüttüğü seçim kampanyasının masraflarını karşılamaya yardımcı olan America PAC’e 119 milyon dolar bağışta bulundu.

Ayrıca 5 Ekim’de eski başkana yönelik başarısız suikast girişiminin gerçekleştiği Butler, Pennsylvania’daki mitingde Trump’a sahnede eşlik etti ve oy toplamak için kendi mitinglerini düzenledi.

Bill Gates

New York Times’ın konuyla ilgili bilgi sahibi üç kişiye dayandırdığı haberine göre, Bill Gates’in Harris’i destekleyen “kâr amacı gütmeyen” bir kuruluşa 50 milyon dolar bağışladığı bildirildi.

Bağış, bağışçılarını açıklamayan kâr amacı gütmeyen bir kuruluşa yapıldığı için, herhangi bir kamu dosyasında görünmeyecek.

Stephen Schwarzman

Blackstone CEO’su Schwarzman “Trump 47 Komitesi”ne 419.600 dolar bağışta bulundu.

Jon Gray

Blackstone Başkanı ve Operasyon Direktörü Gray ise Harris destekçisi. Gray, Harris Eylem Fonuna 413.000 dolar ve Biden Eylem Fonuna 50.000 dolar bağışta bulundu.

Thomas Peterffy

Interactive Brokers Başkanı Peterffy, “Trump 47 Komitesi”ne 844.600 dolar bağışta bulundu.

Miriam Adelson

Ölen kocası ile birlikte İsrail’in en büyük destekçilerinden ve Batı Şeria’nın ilhakı çağrısında bulunan Miriam Adelson, Trump’ın yeniden seçilmesini destekleyen Preserve America PAC’e 100 milyon dolar ve Trump 47 Komitesine 927.900 dolar bağışta bulundu.

Lukas Walton

Walmart’ın kurucusu Sam Walton’ın torunu Lukas, Harris Eylem Fonuna 416.300 dolar bağışta bulundu.

Eric Schmidt

Eski Alphabet CEO’su Schmidt, Demokrat bir süper PAC olan Future Forward PAC’e 1,6 milyon dolar ve Biden Victory Fund’a 1,16 milyon dolar verdi.

Dustin Moskovitz

Meta Platforms kurucusu Moskovitz, Future Forward PAC’e 38 milyon dolar ve Biden Victory Fund’a 929.600 dolar bağışta bulundu.

Jeff Hildebrand

Hilcorp Energy kurucusu ve sahibi Hildebrand, Trump 47 Komitesine yaklaşık 515.000 dolar bağışta bulundu.

Jan Koum

WhatsApp kurucu ortağı Koum, Trump bağlantılı Make America Great Again şirketine 5,1 milyon dolar bağışta bulundu.

Christy Walton

Walmart’ın kurucusu Sam Walton’ın gelini Christy, Walton, Harris Victory Fund’a 25.000 dolar bağışladı.

Melinda French Gates

Bill & Melinda Gates Foundation’ın eski eş başkanı Melinda Gates, Harris Victory Fund’a yaklaşık 920.000 dolar bağışta bulundu.

Steven Spielberg

Uzun süredir Demokratlara yaptığı bağışlarla bilinen ünlü film yönetmeni ve yapımcısı, bu seçimlerde de Harris Victory Fund’a 500.000 dolar ve Biden Victory Fund’a 929.600 dolar bağışta bulundu.

Joe Gebbia

Airbnb Kurucu Ortağı Gebbia, Harris destekçisi. Gebbia, Biden Victory Fund’a 20.000 dolar bağışladı.

Bernie Marcus

Home Depot Kurucu Ortağı Marcus, Make America Great Again şirketine 1 milyon dolar ve Trump 47 Komitesine 844.600 dolar bağışta bulundu.

Kelcy Warren

Energy Transfer LP Yönetim Kurulu Başkanı ve en büyük hissedarı Warren, Turnout for America’ya 5 milyon dolar, Make America Great Again şirketine 5 milyon dolar ve Trump 47 Komitesine 814.600 dolar bağışta bulundu.

Reed Hastings

Netflix Kurucu Ortağı Hastings, Republican Accountability PAC’e 6,9 milyon dolar, Future Forward PAC’e 1 milyon dolar ve Biden Victory Fund’a 100.000 dolar bağışta bulundu.

George Soros

Soros, Harris Victory Fund’a 900.000 dolar, Biden Victory Fund’a 903.000 dolar ve Biden for President’a 6.600 dolar bağışta bulundu. Öte yandan büyük bağışlar yapmak için kullandığı Democracy PAC, Future Forward PAC’e de 15 milyon dolardan fazla bağışta bulundu.

Öte yandan Mark Zuckerberg, Warren Buffet, Charles Koch gibi isimler renk belli etmemeyi tercih ettiler.

Amerika

‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Yayınlanma

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.

Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.

Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.

Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.

Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.

İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.

Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.

Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.

Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.

“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.

Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.

Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.

Trump’ın ‘harika’ vergi yasasında sona doğru

SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.

Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.

Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.

Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.

Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.

Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.

Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Yayınlanma

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.

Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.

Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.

Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.

The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek. 

O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.

Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.

Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.

Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.

Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump’ın Los Angeles hamlesi Demokratları böldü

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın milyonlarca belgesiz göçmeni sınır dışı etme girişimi, protestoları bastırmak için Los Angeles kentinde ABD ordusunu görevlendirmesiyle Demokratları böldü.

Financial Times’a (FT) göre bu hamle Washington’da, başkanın seçmenler nezdindeki gücünü pekiştirirken, Demokrat rakipleri arasında göç, hukuk ve düzen konusunda bölünmeleri ortaya çıkaran “kurnaz” bir siyasi hesap olarak da görülüyor.

Cumhuriyetçi kamuoyu araştırma şirketi North Star Opinion Research’ün başkan yardımcısı Jon McHenry, “Başkan Trump birçok açıdan takdire şayan olmayabilir, ama elindeki kartları nasıl oynayacağını iyi biliyor,” dedi.

Trump, 2024 seçim kampanyasında, Joe Biden’ın başkanlığı döneminde ülkeye yasadışı olarak giren milyonlarca göçmeni sınır dışı etme sözü vermişti ve o günden bu yana göçmenlik konusundaki tutumu nedeniyle nispeten yüksek onay oranları elde etti.

Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlilerinin giderek sertleşen taktiklerine dair haberlere rağmen, son zamanlarda yapılan birkaç ankette, Amerikalıların çoğunluğunun Trump yönetiminin belgesiz göçmenleri sınır dışı etme çabalarını desteklediği ortaya çıktı.

Geçen hafta, Los Angeles şehrinde protestocular ile kolluk kuvvetleri arasında çıkan çatışmalar ve Ulusal Muhafızlar ile ABD Deniz Piyadeleri’nin görevlendirilme kararından önce yapılan bir CBS News anketine göre, Amerikalıların yüzde 54’ü yasadışı göçmenleri sınır dışı etme programını onaylarken, yüzde 46’sı desteklemiyor.

Beyaz Saray iletişim direktörü Steven Cheung, ankete yanıt olarak “Ulusal Muhafızların şiddeti bastırmak için Los Angeles’a gönderilmesinden sonra onay oranı daha da yükselecektir,” diye yazdı.

Trump daha da ileri giderek, bu hafta Beyaz Saray’da düzenlenen bir üst düzey yöneticiler toplantısında, Amerikalıların yüzde 95’inin kendisini desteklediğini düşündüğünü söyledi.

Trump, “Diğer birçok konu gibi, bunun da 95’e 5’lik bir konu olduğunu düşünüyorum. Demokratlar, konularda yanlış tarafta oldukları için seçimleri ezici bir çoğunlukla kaybettiler,” dedi.

Trump’ın Ulusal Muhafızları görevlendirmesinden bu yana çok az ulusal anket yapılmış olsa da, hafta sonu gerçekleştirilen ve çarşamba günü yayınlanan bir Quinnipiac anketi, başkanın hamlesine verilen desteğin değişiyor olabileceğini ortaya koydu.

Sadece %43’lük bir kesim Trump’ın göçmenlik meselesini ele alışını onaylarken, %54’lük bir kesim onaylamadı. %40’lık bir kesim ise yönetimin sınır dışı etme çabalarını onayladığını belirtti.

Trump, ABD’deki göstericilere ‘hayvan’ dedi

Yine de Beyaz Saray çarşamba günü sert bir tavır sergiledi. Trump’ı daha fazla sınır dışı etme kararından vazgeçirebilecek bir şey olup olmadığı sorulduğunda, Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, “Trump yönetimi, başkanın Amerikan halkına vaat ettiği toplu sınır dışı etme çabalarını sürdürecek,” yanıtını verdi.

Demokratlar, geçen kasımdaki seçimlerden bu yana, Biden yönetiminin ABD-Meksika sınırındaki tutumu nedeniyle Beyaz Saray ve Kongredeki kontrolünü kaybetmesinden bu yana, göç konusunda tutarlı bir mesaj oluşturmakta zorlanıyor.

Şimdi, Los Angeles sokaklarında şiddet ve kaosu desteklediği izlenimi vermeden Trump’ın göçmenlik uygulamalarını ve protestoları bastırmak için ABD ordusunun konuşlandırılmasını kınamaya çalışmak gibi ek bir zorlukla karşı karşıyalar.

Zorluklar, parti liderliğinin üst düzey bir üyesinin çarşamba gecesi istifa ettiğini açıkladığı Demokratik Ulusal Konvansiyon (DNC) da dahil olmak üzere, parti yapısının iç çekişmelerle boğuştuğu bir dönemde ortaya çıktı.

Kaliforniya’daki Demokrat yetkililer protestoların büyük ölçüde barışçıl olduğunu ısrarla belirtirken, yağma ve vandalizm olayları ABD genelinde manşetlere taşındı ve Los Angeles’ın Demokrat belediye başkanı Karen Bass’ın yerel sıkıyönetim ilan edip sokağa çıkma yasağı getirmesine neden oldu.

Washington’da Demokratlar nasıl tepki verileceği konusunda bölündü. Senato azınlık lideri Chuck Schumer dahil olmak üzere önde gelen parti isimleri Trump’ın eylemlerini “endişe verici otoriterlik” olarak kınadı.

Fakat parti tabanı, partinin protestocuları kınaması gerekip gerekmediği konusunda sert tartışmalar yaşadı.

Pennsylvanialı Demokrat senatör John Fetterman, sosyal medya hesabında, partisinin “arabaları ateşe vermeyi, binaları tahrip etmeyi ve kolluk kuvvetlerine saldırmayı kınamayı” reddederek “ahlaki üstünlüğünü” kaybettiğini yazdı.

New Yorklu Demokrat Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez, CNN’e verdiği demeçte, “Aileleri parçalamak, ICE’nin kanunları çiğnemek gibi şiddet eylemlerini kesinlikle kınamalıyız. Senatör Fetterman veya başka biri kanun ve düzenle ilgileniyorsa, ABD’de gördüğümüz en kanunsuz kurum ve yönetimlerden birine bakmalıyız,” yanıtını verdi.

Connecticut senatörü Chris Murphy, partisinin bu ikilemi çözebileceğini vurgulayarak, Kongrede gazetecilere, “Aynı anda iki şeyi yapabiliriz. Kontrolden çıkan protestoları kınayabiliriz ve Donald Trump’ın şiddet uygulayan protestoculara karşı durmakla ilgilenmediğini kabul edebiliriz,” dedi.

Murphy, “Gerçek şu ki: Donald Trump barış sağlamak istemiyor. Durumu yatıştırmak istemiyor. Kavga arıyor,” diye ekledi.

Öte yandan kavganın Trump’ın istediği gibi bitmeyebileceğine dair bazı işaretler var. Son günlerde bir grup Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, yaygın baskınların ekonomiyi bozabileceği ve toplulukları altüst edebileceği uyarısında bulunarak, yönetimi sınır dışı etme operasyonlarını daraltmaya çağırdı.

Kaliforniya’dan Cumhuriyetçi Kongre üyesi David Valadao salı günü X’te yaptığı açıklamada, “Kaliforniya’da devam eden ICE operasyonları konusunda endişeliyim ve yönetimle görüşmelerime devam ederek, yıllardır Valley’de barış içinde yaşayan çalışkan insanlardan çok, bilinen suçluların sınır dışı edilmesine öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayacağım,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English