Bizi Takip Edin

AMERİKA

Batı’da “Biden kaybederse, Trump gelirse” korkusu

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın 2024 başkanlık seçimlerini kaybetmesi Rusya’nın müzakere pozisyonunu güçlendirebilir mi? CNN International’a konuşan dört Amerikalı ve Avrupalı üst düzey yetkiliye göre, Rusya lideri Putin, Ukrayna savaş planlarını 2024 seçimlerini gözeterek yapıyor. ABD ve AB’li yetkililere göre Moskova, Biden’ın gidişiyle Ukrayna’da elinin güçleneceğini düşünüyor.

Ukrayna cephesinde sıcak çatışmaların ağırlık noktaları, Ukrayna’nın doğusu Donbass’tan Karadeniz ve Odessa kıyılarına kadar olan alanda sıkışmışken savaşın geleceğine ilişkin kısa vadeli analiz yapmak zorlaşıyor. Ancak orta vadede bakıldığında gidişatı az çok tahmin etmek mümkün.

Askeri açıdan yaşanan sıkışma ve tıkanıklığın her iki taraf açısından da kesin bir askeri zaferle sonuçlanması şimdilik mümkün  görünmüyor.

Rusya’nın Ukrayna’nın kaynaklarını tüketmeye odaklandığı savaşın bu evresinde, Ukrayna yönetimi F-16 savaş uçakları başta olmak üzere daha gelişmiş silah sistemlerini envanterine katmaya çalışıyor.

Rusya gücünü konsolide ederken ve Wagner gibi bir askeri isyana rağmen cephede ağır bir zafiyet yaşamazken Ukrayna ordusunun alacağı askeri yardımlar, eğitim süreçleri ve savaşın Ukrayna açısından daha ne kadar devam edeceği bütünüyle Kiev dışındaki gelişmelere bağlı görünüyor.

ABD ve Avrupalı yetkililer 2024 başkanlık seçimlerinin sonuçlarını yukarıdaki bağlamda tartışmaya başladı bile… CNN International’a konuşan 4 ABD ve AB’li yetkiliye göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaş planlarına 2024 başkanlık seçimlerini dahil etti.

“Trump Putin’e yardım edecek”

Adının açıklanması istemeyen bir ABD’li yetkiliye göre Putin, 2024 ABD başkanlık seçimlerine kadar “dayanmaya” çalışıyor. Aynı kaynak, Putin “Trump’ın kendisine yardım edeceğini biliyor. Ukraynalılar ve Avrupalı ​​ortaklarımız da öyle” diyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile ilgili bugüne kadarki açıklamalarında sürekli çatışmayı bir iki günde bitireceğini vurgulamıştı. Sadece Trump değil, AB Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nde çok sayıda Cumhuriyetçi savaş boyunca Ukrayna’ya yapılan yardımları eleştirdi ve sorguladı.

Yine CNN International’ın kamuoyu yoklamasına göre Amerikalılar Ukrayna’ya daha fazla yardım yapılmasına karşı çıkıyor. Araştırmaya göre Cumhuriyetçilerin yüzde 71’i Kongre’nin yeni fonlara izin vermemesi gerektiğini düşünüyor. Cumhuriyetçilerin yüzde 59’u ABD’nin Ukrayna’ya yardım etmek için yeterince şey yaptığını söylüyor. Demokratlarda ise resim çok farklı. Demokratların yüzde 62’si, Ukrayna’ya ek fon verilmesinden yana ve yüzde 61 ABD’nin daha fazlasını yapması gerektiğini söylüyor.

Donald Trump’ın 2020 ABD Başkanlık seçimleri sonuçlarına müdahale etmekle suçlandığı son derece ağır bir dosyası buradan bakınca anlam kazanıyor.

2023 yaz cephesi

Bu yaz iki gelişme Ukrayna’da çatışmaların seyrini etkiledi. Biri NATO Zirvesi, diğeri Tahıl Koridoru anlaşmasından Rusya’nın çekilmesi. Zirveye elinde askeri bir zaferle gitmek isteyen Ukrayna NATO komutanlarının da zorlamasıyla hazır olmadığı bir taarruza zorlandı. Ancak Ukrayna güçleri son bir yılki hatalarından dersler çıkaran çok katmanlı Rus savunma hatlarını geçmeye başaramadı. Üstelik taarruz sırasında Wagner isyanı çıkmasına rağmen bu karışıklık Ukrayna lehine bir sonuç doğurmadı.

Taarruz istenen sonucu vermeyince Kırım Köprüsü’ne özel kuvvetlerle saldırı düzenlenmesi, Moskova’ya yönelik drone saldırıları Ukrayna’nın askeri aksiyonlarında öne çıkmaya başladı.

Rusya ise NATO zirvesi öncesi ve sonrasında oluşan duruma yanıt olarak Tahıl Koridoru’ndan çekildi. Yeniden Ukrayna’nın limanlarını ve Karadeniz kıyılarını vurmaya başladı.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da Ukrayna’da çatışma bölgesini ziyaret etti. Merkezi Birlik Grubu’nun komuta merkezini teftiş eden Şoygu mevcut durum ve performans hakkında birlik komutanlarından rapor aldı.

Bir yıl öncesine göre cephede toparlanmış bir görüntü veren Rusya’ya karşı ABD yönetimi BM Güvenlik Konseyi’ni göreve çağırıyor.

ABD’ye göre Rusya, Ukrayna’da gıdayı silah olarak kullanıyor ve limanları vuruyor. Bu durumu kınayan bir belge ABD tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne sunuldu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de güvenlik konseyi üyelerini Moskova’ya “yeter” demeye çağırdı.

Moskova ise Tahıl Koridoru Anlaşmasına, uzlaşı metninde yer alan ve Rus tarım ürünleri ihracının önündeki engelleri kaldıran adımların atılması sonrası döneceğini söylüyor. Kremlin’e göre de Ukrayna tahılı fakir ülkelere değil ağırlıklı olarak zengin ülkelere gidiyor.

Bir hatırlatma: 2016’da Şam’daki Trump sevinci 

Günlük ve haftalık gelişmelerin ötesinde hem Moskova hem de Batı Bloğu’nun Ukrayna savaşına yönelik tutumları 2024 seçimleriyle yeniden belirlenecek. 2016 yılında Trump başkanlığı kazanınca neden Şam yönetiminin sevinç çığlıkları attığını hatırlamak gerekiyor. Kaddafi’den bahsedilen bir programda kameralara “geldik, gördük, öldürdük” diye kahkahalar atan Hilary Clinton kazansaydı o dönemin sıcak çatışma bölgesi Suriye’de ne olurdu bilemeyiz… Ancak 2024’te ABD seçimlerinin Ukrayna krizine olası etkilerini bir önceki seçimlerin Suriye üzerine etkilerine bakarak ölçmeye çalışmak da pekala olası ve belki de ayrı bir yazının konusu…

AMERİKA

Amazon, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyar dolar bağış yapacak

Yayınlanma

Büyük teknoloji şirketleri ABD’nin yeni başkanı ile ilişki kurmaya çalışırken, Amazon perşembe günü Donald Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar nakit bağışta bulunacağını doğruladı.

Amazon’un bu hamlesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’nın da benzer şekilde fona 1 milyon dolar bağışta bulunmasının ardından geldi. Amazon ayrıca Trump’ın yemin törenini Prime Video hizmetinde yayınlayacak.

Trump uzun zamandır Büyük Teknoloji şirketlerini, muhafazakâr medyaya yönelik sansür de dahil olmak üzere bir dizi suistimalle suçluyor. Kasım ayındaki seçim zaferinin ardından, Büyük Teknoloji yöneticileri onu tebrik etmek için sıraya girmişti.

Amazon’un bağışını ilk haber yapan Wall Street Journal’a göre şirketin icra kurulu başkanı ve kurucusu Jeff Bezos da önümüzdeki hafta Trump’ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyaret etmeyi planlıyor.

Google ve Apple üst düzey yöneticileri Sundar Pichai ve Tim Cook da seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etmekte gecikmemişlerdi.

The Information’ın haberine göre Pichai’nin perşembe günü Mar-a-Lago’da Trump’la bir araya gelmesi bekleniyordu ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg de seçimi kazanmasının ardından Trump ile birlikte yemek yedi.

Apple’ın, Trump’ın vaat ettiği kapsamlı gümrük vergisi planlarına maruz kalma potansiyeline sahip olduğu ve bunun da kritik Çin tedarik zincirlerini alt üst etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Trump’ın ilk döneminde Cook, şirketin ürünleri için muafiyetler sağlamayı başarmıştı.

Yeni başkan ilk döneminde Amazon ile çatışmış, online perakende devini şirketleri iflas ettirmekle suçlamış ve vergi politikasını eleştirmişti. Ayrıca 2018’de ABD Posta Servisinin paket teslimatları için uyguladığı fiyatlandırmanın gözden geçirilmesini emretmiş ve kurumu Amazon’un “kuryesi” gibi davranmakla suçlamıştı.

Biden yönetimi altında Amazon, Lina Khan yönetimindeki ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ve birkaç eyaletin geçen yıl şirkete karşı tekel davası açmasıyla daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı.

FTC ayrıca Amazon da dahil olmak üzere büyük bulut hizmeti sağlayıcılarını, üretken yapay zeka alanındaki ortaklıkları konusunda soruşturuyor.

Yaz aylarında Trump’a yönelik ilk suikast girişiminin ardından Bezos X’te bir mesaj yayınlayarak Trump’ı “gerçek ateş altında gösterdiği muazzam zarafet ve cesaret” dolayısıyla tebrik etmişti.

Washington Post’un da sahibi olan Bezos, ekim ayında gazetenin Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris’i desteklemesini de engellemişti.

Trump ile Bezos arasında zımni bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da Elon Musk’ın SpaceX’i ile rekabet eden roket şirketi Blue Origin ile ilgili olduğu ileri sürülmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Ukrayna için 117 silah üretim hattına yatırım yapıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’ya verdiği destek kapsamında 117 silah üretim hattına yatırım yaparken Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2023’te küresel silah satışları 632 milyar dolara ulaştı; ABD ve NATO şirketleri bu satışların büyük bölümünü oluşturdu.

Bloomberg’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Müsteşarı Richard Verma, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD’ye ekonomik olarak da katkı sağladığını belirtti.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği mülakatta Verma, “31’den fazla ABD eyaletinde 117’den fazla üretim hattına yatırım yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlar arasında obüsler, Bradley piyade savaş araçları, mühimmat ve diğer silahların üretimi yer alıyor.

Rusya’dan tepki: Silah sevkiyatları meşru hedef

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya silah taşıyan herhangi bir sevkiyatın Rusya için meşru bir hedef olduğunu ifade etti.

Lavrov, ABD ve NATO’nun yalnızca silah sağlayarak değil, aynı zamanda İngiltere, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerdeki personeli eğiterek de çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde ettiği gelirle Ukrayna’ya kredi sağlamasını sert bir dille eleştirdi.

Bakanlık, “Bu sıradan bir hırsızlıktır,” diyerek durumu kınadı. Açıklamada, ABD’nin Kiev rejimine 20 milyar dolarlık yeni bir kredi sağlamak üzere harekete geçtiği belirtildi. Bu miktarın, G7 ülkelerinin Rusya’dan aldığı dondurulmuş devlet varlıklarından elde edilen gelir olduğu öne sürüldü.

Silah şirketlerinin gelirleri artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, 2023 yılında 41 ABD silah şirketi, başta Ukrayna olmak üzere çatışma bölgelerine yapılan satışlardan 317 milyar dolar gelir elde etti.

Bu şirketler, dünyadaki toplam silah satışlarının yüzde 78’ini gerçekleştirdi.

Raporda, 2023 yılı toplam küresel silah satışlarının 632 milyar dolara ulaştığı, bunun 494 milyar dolarlık kısmının ABD ve NATO şirketlerine ait olduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan Ukrayna’ya ‘askeri yardım yağdırma’ sözü

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk evsizlik için ‘yalan’ ve ‘propaganda’ dedi

Yayınlanma

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk Amerikan hükümetinin, evsizliği sona erdirmek için çalışan kuruluşları zenginleştirmek amacıyla daha fazla insanı evsiz bırakmaya yönelik “küresel bir komplonun” arkasında.

Musk, “‘Evsizleri kurtaran’ STK’lara genellikle sokaklarda kaç evsiz olduğuna göre ödeme yapılıyor, bu da evsizlerin sayısını en üst düzeye çıkarmaları ve sorunu asla çözmemeleri için güçlü bir mali teşvik yaratıyor!” diye yazdı.

Musk X’te yaptığı başka bir paylaşımda, “Çoğu durumda, ‘evsiz’ kelimesi bir yalandır. Genellikle ağır akıl hastalığı olan şiddet eğilimli uyuşturucu bağımlıları için kullanılan bir propaganda sözcüğüdür,” dedi.

Musk eylül ayında da, “Ne kadar çok evsiz varsa, bu kuruluşlar o kadar çok para alıyor, bu yüzden teşvikleri evsizliği azaltmak değil, artırmak!” demişti.

Trump da “tedavi, akıl hastanesi veya gözaltı” öneriyor

SpaceX ve Tesla CEO’su ekim ayında ise Tucker Carlson’a verdiği demeçte, “Evsiz kelimesi yanlış bir isimlendirme. Birinin ev kredisini biraz geciktirdiğini ve eğer ona bir iş verirseniz, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ima ediyor,” demişti.

Musk’a göre “Aslında sahip olduğunuz şey, sokaklarda ölü gözleri, iğneleri ve insan dışkıları olan şiddet yanlısı, uyuşturucu zombileri.”

Musk, evsizlikle mücadele için ne kadar çok para harcanırsa “durumun o kadar kötüye gittiğini” söylemişti.

Bu arada Trump, evsiz kalan insanların tedaviye ya da akıl hastanelerine zorlanmaları ya da “gözaltına alınmaları” gerektiğini söylüyor.

Kampanyasında “tehlikeli derecede dengesiz” olanların “kâbusuna son verme” sözü veren Trump, “ucuz araziler açmayı, doktorlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları ve uyuşturucu rehabilitasyon uzmanları getirmeyi ve evsizlerin yerleştirilebileceği ve sorunlarının tespit edilebileceği çadır kentler kurmayı” planladığını söylemişti.

Yeni başkan, “ciddi derecede akıl hastası veya tehlikeli derecede dengesiz” olanları “topluma yeniden kazandırmak” amacıyla barındırmak ve rehabilite etmek için akıl hastanelerini geri getirmek istiyor.

Trump yanlısı zenginler de evsizliği bir “hastalık” olarak göre eğiliminde

Musk ve Trump bu konuda yalnız değil. Ulusal Evsizlik Hukuk Merkezinin kampanya ve iletişim direktörü Jesse Rabinowitz’e göre, etkili milyarderler ve sağcı düşünce kuruluşları Kongrede ve Yüksek Mahkemede evsizliği suç sayan yasaları geçirmek istiyor ve “hepsi de insanları yeterince cezalandırırsak yoksul olmamayı seçecekleri şeklindeki bu geriye dönük, yanlış görüşü paylaşıyor.”

Tam verilerin mevcut olduğu son tarih olan Ocak 2023’te, ABD’de tek bir gecede 650.000’den fazla kişi evsizdi. Bu, 2022’ye göre yüzde 12’lik bir artışa işaret ediyor ve Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından yaklaşık 20 yıldır kaydedilen en yüksek rakam.

Rapora göre, evsizlik yaşayan her 10 kişiden yaklaşık üçü çocuklu bir ailenin parçası ve tüm evsizlerin yüzde 17’si 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor.

New York’ta ekim ayında 45.000’den fazlası çocuk olmak üzere 130.000’den fazla kişi barınaklarda uyuyordu.

Özellikle aileler arasında evsizliğin başlıca nedeni, evlerden tahliye, aşırı kalabalık konutlar, aile içi şiddet ve iş kayıplarının evsiz aileleri barınaklara ve sokaklara göndermesiyle birlikte, uygun fiyatlı istikrarlı konut eksikliği.

ABD’nin hiçbir yerinde asgari ücretli bir işçi iki odalı bir ev kiralayamıyor

İstatistiklere göre asgari ücret alan tam zamanlı bir işçi, ülkenin herhangi bir yerinde piyasa fiyatından iki yatak odalı bir ev kiralayamıyor.

Saatlik ücretle çalışan bir işçinin, ülkenin herhangi bir yerinde adil piyasa kirasıyla ortalama bir yatak odalı bir ev kiralayabilmesi için haftada 104 saat çalışarak saatte en az 15 dolar kazanması gerekiyor.

Musk evsizlik yaşayan insanları “şiddet yanlısı” olarak tanımlasa da, bu kişilerin suç faili olmaktan ziyade suç mağduru olma olasılığı daha yüksek. 

San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Benioff Evsizlik ve Barınma Girişimi, her gece yarım milyondan fazla Amerikalıyı sokaklara iten bir dizi politika başarısızlığından kaynaklanan “gizli bir salgın” olarak adlandırıyor.

Musk ve Ramaswamy, beslenme yardımı programında kesintiye gidecek

Musk ve milyarder girişimci Vivek Ramaswamy, sağlık sigortası ve gıda programlarındaki kesintiler de dahil olmak üzere, trilyonlarca dolarlık federal harcamalarda yapılacak kesintileri belirlemek üzere Kongre ile birlikte çalışmak üzere yeni oluşturulan bir danışma grubunu yönetiyor. 

Ramaswamy, yoksul Amerikalılar ve aileler için en kritik güvenlik ağı programlarından biri olan Ek Beslenme Yardımı Programı ya da gıda pulları için 1 milyar dolarlık kesinti yapılmasını önerdi.

Yardım alanların yaklaşık yüzde 75’i yoksulluk içinde ve yüzde 20’den fazlası bu yardımlar dışında başka bir geliri olmadığını bildirmiş durumda. 

Musk ve Ramaswamy’nin ayrıca düşük gelirli Amerikalılar ve çocuklara yönelik federal sağlık programlarında (evsiz Amerikalıların da hak sahibi olduğu programlarda) kesintiye gitmeyi düşündükleri bildiriliyor.

Trump’ın ilk döneminde evsizlik artmıştı

Trump ilk yönetimi sırasında, evsizliğe yönelik federal müdahaleyi denetleyen kurumun başına, kendini “evsizlik danışmanı” olarak tanımlayan birini atamıştı.

ABD Kurumlar Arası Evsizlik Konseyini 2019-2021 yılları arasında yöneten Robert Marbut, yıllardır krizi ele alma politikalarının arkasındaki itici güç olan ve ülke çapında evsizlik ve barınma kurumları ve hizmetleri tarafından yaygın olarak desteklenen standart “önce barınma” çerçevesini terk etti. 

Fakat Marbut, “dördüncü konut” olarak adlandırdığı ya da insanların destekleyici hizmetlere kaydolmasını sağlamak için konutun bir teşvik olarak kullanılmasını onayladı.

Trump “evsizlik belasını sona erdirme” sözü vermişti. Başkanlığının son yılı olan 2020’de, evsizliği deneyimleyen insanların sayısı üst üste dördüncü yıl artmıştı.

Covid-19 salgınının ilan edilmesinden iki ay önce, Ocak 2020’de tek bir gecede, yaklaşık 580.000 kişi (ya da ülkedeki her 10.000 kişiden yaklaşık 18’i) evsizdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English