Bizi Takip Edin

AVRUPA

Belarus’ta başkanlık seçimleri: Lukaşenko yedinci kez galip

Yayınlanma

Belarus’ta 2025 başkanlık seçimlerinde Aleksandr Lukaşenko yedinci kez devlet başkanı seçildi. Seçimler, 2020’deki protestolardan farklı olarak sakin geçti ve Lukaşenko’nun siyasi rakiplerinin etkisiz olduğu görüldü. Lukaşenko, Batı’nın seçimleri tanımama çabalarını eleştirirken, Ukrayna krizi ve Batı ile ilişkiler hakkında da açıklamalar yaptı. Seçim günü yüzde 56,64 katılım oranıyla sakin bir atmosferde gerçekleşti.

Belarus’ta 2025 başkanlık seçimlerinin ana oy günü pazar günü gerçekleşti. Seçimler, esasen Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’ya duyulan güven üzerine bir referandum niteliği taşıdı ve onun iktidarını beş yıl daha uzattı.

2020’deki kitlesel protestolarla kıyaslandığında bu seçimler, Lukaşenko’ya meydan okuyabilecek gerçek bir muhalefetin olmadığını gösterdi.

Bu bağlamda, eski Sovyet coğrafyasının en uzun süredir görevde kalan lideri, tüm Belarus halkına “baba” olma ve “düzen, adalet ve iyilik diktatörlüğü” sağlama sözü verdi.

Lukaşenko’nun seçim günü açıklamaları

Seçim gününün en dikkat çeken ismi, yedinci kez devlet başkanı seçilen Aleksandr Lukaşenko oldu. Lukaşenko, Minsk’in Merkez Bölgesi’ndeki 1 numaralı seçim bölgesinde oy kullandı ve arkasından neşeyle koşan beyaz bir spitz cinsi köpeği olan Umka ile birlikte görüntülendi.

Oy kullanmasının ardından Lukaşenko, 2025 seçimleri, Batı’nın seçimlere yaklaşımı, ülke ve dünya gündemi, Minsk’in ABD ve AB ile ilişkileri, Ukrayna krizi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme planları hakkında bir dizi açıklama yaptı.

Lukaşenko’nun Belaruslu ve yabancı gazetecilerle geleneksel seçim sonrası buluşması, bu kez dört saatten fazla sürerek tüm zamanların en uzun seçim sonrası basın toplantısı oldu.

Batı’ya yanıt

Lukaşenko, gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlarda, Batı’nın seçimlere yönelik olumsuz değerlendirmelerine değindi.

Belarus lideri, dış baskıların Minsk’i etkilemeyeceğini net bir şekilde ifade etti: “AB seçimleri tanısın ya da tanımasın, bizim için hiçbir şey değişmeyecek. İnanın, benim için seçimlerin tanınması hiç önemli değil. Önemli olan, Belarus halkının bu seçimleri tanıması ve seçimlerin başladığı gibi sakin bir şekilde tamamlanması.”

Lukaşenko, bir yabancı gazetecinin sorusuna yanıt olarak şunları söyledi: “Eğer şimdi bir açıklama yapıp ABD seçimlerini ve Trump’ı tanımadığımı söylesem, Amerika’da bir şey değişir mi? Ya da İngiltere’de: ‘Ben Starmer’ı tanımıyorum’ desem, İngiltere’de ne olur? Hiçbir şey.”

Öte yandan Lukaşenko, Ukrayna krizi ve Donald Trump’ın ABD’de iktidara gelmesinin ardından Avrupa-Atlantik toplumunda yaşanan değişimlere de değindi: “Trump size (Avrupa’ya) açıkça dedi ki: ‘Ukrayna’da savaşmak istiyorsanız, yüzde iki değil, yüzde beş ödeyin.’ Kıvranıyoruz, bu işin içinden nasıl çıkacağınızı bilemiyorsunuz. Trump’ı bu konuda destekliyorum.”

Lukaşenko, Rusya’nın Ukrayna’daki barış güçlerine ilişkin olarak da şunları söyledi: “Bu, Rusya Devlet Başkanı’nın kararıdır. Onun bu fikirden memnun olacağını sanmıyorum. Sonuçta, bu mesele müzakerelerde belirlenecek.”

Ayrıca Lukaşenko, Ukrayna’da bir çözüm bulunma şansını “yüzde 50” olarak değerlendirdi.

Lukaşenko, dış tehditler hakkında konuşurken Polonya’nın müdahale riskine dikkat çekti. Aynı zamanda, Rusya’nın Oreşnik füze sisteminin Belarus’ta, Smolensk’e yakın bir bölgeye konuşlandırılacağını ve bunun ülkeyi korumak için yeterli olacağını belirtti.

Muhaliflere mesaj

Lukaşenko, 2020 seçimlerinin ardından ülkeyi terk edenlere yönelik olarak hem bir geri dönüş çağrısı hem de olası bir cezalandırma uyarısında bulundu: “Kimisi hapsi seçti, kimisi sürgünü. Ama biz kimseyi ülkeden kovmadık. Dahası, ülkeyi açtık ve herkese bir şans verileceğini defalarca söyledim.”

Lukaşenko, 2020 sonrası ülkeden ayrılan Belaruslara şu tavsiyede bulundu: “Gelin ve hesap verin. Ağır bir şekilde yasa çiğnediyseniz, uzak olmayan yerlere gidersiniz. Her devlette yasaları çiğnemenin bir bedeli vardır. Yasa sert olabilir ama yasadır. Bunları ben uydurmadım.”

Seçimler sakin geçti

Seçim günü, Belarus’un Doğu Avrupa’da siyasi ve sosyal istikrarın kalesi olduğunu bir kez daha gösterdi.

Belarus Merkez Seçim Komisyonu Başkan Yardımcısı Aleksey Başan, yerel saatle 12.00 itibarıyla katılım oranının yüzde 56,64’e ulaştığını ve seçimlerin geçerli sayılması için gereken yüzde 50 barajının aşıldığını açıkladı.

Seçim bölgelerinde sakin bir atmosfer hakimdi ve Belarus güvenlik güçlerinin uyarısına rağmen Ukrayna ve Batılı istihbarat kurumlarının provokasyonlarından kaçınıldı.

Belarus medyası, seçmenlerin adeta bir bayram havasında oy kullandığını belirtti. Seçim bölgelerinde şarkıcılar ve müzik grupları performans sergilerken, yerel ürünlerin satıldığı stantlar ve kafeler de vardı.

Diğer adaylar arasında kimler var?

Aleksandr Lukaşenko dışında, başkanlık yarışında dört aday daha vardı: Girişimci Anna Kanopatskaya, Liberal Demokrat Parti Lideri Oleg Gaydukeviç, Komünist Parti Genel Sekreteri Sergey Sırankov ve Cumhuriyetçi Emek ve Adalet Partisi Lideri Aleksandr Jijnyak. Ancak hiçbiri Lukaşenko’nun gerçek bir rakibi olarak görülmedi.

Lukaşenko, Kanopatskaya’nın adaylığı hakkında şunları söyledi: “Bu bir kadın işi değil, bir kadının böyle bir işe girişmesine kesinlikle karşıyım. Bir kadın diktatör olamaz, zaten erkeklerden de yeterince var.”

Gaydukeviç ise Lukaşenko’yu “birleştirici bir figür” olarak nitelendirdi ve “Devlet Başkanı seçimleri kazanacak. Parlamentodaki dört partinin seçmenleri de ona oy verecek,” değerlendirmesini yaptı.

Bunun yanı sıra uluslararası gözlemci heyetinin koordinatörü ve Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev, seçimleri şu sözlerle değerlendirdi: “Seçimler, seçmenlerin çıkarları doğrultusunda organize edildi ve bu son derece ciddi bir profesyonellik gerektiriyor. Burada yapılan iş, tam not aldı. Belarus Cumhuriyeti devlet başkanlığı seçimlerinde özgür irade için tüm koşullar sağlandı.”

AVRUPA

Gagavuzya lideri Gutsul hakkında 20 gün tutuklama kararı

Yayınlanma

Moldova yargısı, Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı Evgeniya Gutsul’u 20 gün süreyle tutukladı. Gutsul, tutuklanmasının siyasi amaçlı olduğunu savunarak Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu’yu suçladı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım talep etti. Gutsul, 25 Mart’ta Kişinev Havalimanı’nda İstanbul’a gitmek üzereyken gözaltına alınmıştı.

Kişinev’deki mahkeme, Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı Evgeniya Gutsul’u 20 gün süreyle tutukladı.

Savcılık, Gutsul için 30 gün tutukluluk talep etmişti, ancak mahkeme bu talebi kısmen kabul ederek siyasetçinin 20 gün tutuklu kalmasına karar verdi.

Mahkeme çıkışında konvoy eşliğinde ayrılırken Gutsul, “Gagavuzya bugün başsız bırakıldı,” dedi.

Savcı Adrian Scutaru, Gutsul’a yöneltilen suçlamaları “2023 yılında Gagavuzya’daki başkanlık seçimi kampanyasının yasa dışı finansmanı, evrakta sahtecilik, beyannamelerde sahtecilik, kampanya finansmanı raporlarında sahtecilik” olarak sıraladı.

Gutsul’un avukatları, tutukluluk kararına itiraz etmeyi planlıyor.

Evgeniya Gutsul, gözaltına alınmasının absürt olduğunu ve suçlamaların siyasi amaçlı olduğunu savundu ve kendisine yönelik bu baskının Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu tarafından başlatıldığına işaret etti.

Gutsul, 25 Mart’ta Kişinev Havalimanı’nda İstanbul’a gitmek üzereyken gözaltına alındı.

Yetkililer, seçim fonlarının yönetimi düzeninin ihlali ve belgelerde sahtecilik suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında 72 saatliğine gözaltına alındığını açıkladı.

Gözaltına alınmasının hemen ardından Gutsul, avukatları aracılığıyla Gagavuzya halkına bir mesaj iletti.

Mesajında, “başkanlık görevinden ayrılması ve derhal ülkeyi terk etmesi karşılığında hakkındaki davanın düşürülmesinin teklif edildiğini” belirtti.

Gutsul’un avukatı Sergey Moraru, 2023 yılında da ceza davasının kapatılması karşılığında istifa etmesinin teklif edildiğini de sözlerine ekledi.

Gutsul, sadece özerk bölge halkına değil, aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da başvurdu.

Putin’den, “Moldova makamlarına baskı yapmak için tüm diplomatik, siyasi ve hukuki mekanizmaları kullanmasını” ve “bağımsız Moldova Cumhuriyeti içindeki Gagavuz Özerk Bölgesi’nin özel statüsüne kesin ve net bir destek vermesini” istedi.

Erdoğan’a hitaben ise Gutsul, Ankara’nın 30 yıl önce Gagavuzya’nın Moldova içinde özel statü kazanmasına yardımcı olduğunu hatırlattı ve özerk bölge halkının Türkiye Cumhurbaşkanı’nın müdahalesini beklediğini söyledi.

Gagavuzya, Moldova’nın güneyinde yaklaşık 135 bin kişinin yaşadığı özerk bir bölge.

Yerli halkın neredeyse tamamı Rusya’yı destekliyor ve ülkenin Avrupa Birliği’ne katılmasına karşı çıkıyor.

Geçen seneki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, Gagavuzya’da özerk bölge doğumlu Aleksandr Stoianoglo birinci olurken, görevdeki Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu (sonunda ikinci dönem için yeniden seçildi) ancak beşinci sırada yer aldı.

Evgeniya Gutsul, Temmuz 2023’ten beri Gagavuzya’yı yönetiyor.

Özerk bölge başkanlığı seçimlerine, iş insanı İlan Şor tarafından kurulan Şor Partisi’nden katıldı.

Haziran 2023’te, seçimlerden bir ay sonra, Moldova Anayasa Mahkemesi Şor Partisi’nin faaliyetlerini yasa dışı ilan etti.

Gözaltına alınan Gagavuzya lideri Gutsul, Putin ve Erdoğan’dan yardım istedi

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Fransa, savunma sanayisi için 450 milyon avroluk fon kuruyor

Yayınlanma

Fransa Ekonomi Bakanı Eric Lombard geçen hafta Fransa’nın kamu yatırım bankası BpiFrance’ın, insanların paralarını “uzun vadede” savunma şirketlerine yatırmaları için 450 milyon avroya kadar yeni bir fon açacağını duyurdu.

Fona minimum 500 avro yatırım yapılması gerekiyor ve garanti edilmeyen kazançlar beş yıl boyunca geri çekilemiyor.

Duyuru, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın başlarında ülkenin zorunlu askerliği yeniden getirmeye hazır olmadığını, ama “sivilleri harekete geçirmenin yollarına bakmak” istediğini söylemesinin ardından geldi.

Lombard geçen hafta yaptığı açıklamada, sabit bir getiri oranı sunmayan yeni kişisel yatırım planının, Fransızların “uzun vadeli plasmanlarla” “savunma sektöründeki şirketlerde doğrudan hissedar” olmaları için bir yol olduğunu söyledi.

Lombard, fona doğrudan ya da hayat sigortası poliçeleri aracılığıyla yatırım yapmanın mümkün olacağını da sözlerine ekledi.

Lombard açıklamasının ardından yayın kuruluşu TF1’e yaptığı açıklamada, “Diğer özel şirketler, yatırım fonları ve bankalar müşterilerine uyarlanmış ürünler sunacaklar,” dedi.

Müşterilerin bu yılın ikinci yarısından itibaren programa abone olmaya başlaması bekleniyor.

Sıradan insanlar için cazip bir yatırım mı?

BFM TV’nin kısa süre önce yaptığı bir ankete göre, Fransa’nın Ukrayna’ya desteğinin artırılması ya da sürdürülmesinden yana olan insanlar arasında yatırım fonuna olan ilk ilgi oldukça yüksek görünüyor.

Ouest-France’a göre Fransa Silahlanma Bakanı Sébastien Lecornu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, “Bakanlık olarak yurttaşlarımızdan hiç bu kadar çok mektup almamıştık: ‘Nasıl yardımcı olabiliriz?’ [diye soruyorlar],” dedi.

Bpifrance Genel Müdürü Nicolas Dufourcq geçen hafta yatırımcılar ve savunma şirketleri arasında yapılan bir toplantıda fonun “savunma şirketlerine yatırım yapacağını” söyledi.

Ekonomi Bakanlığı, fonun Dassault Aviation, Safran, Thales ve Airbus gibi dokuz büyük grubun yanı sıra 4.500’den fazla küçük ve orta ölçekli işletmeyi içeren Fransa’nın “endüstriyel ve teknolojik savunma üssünü” desteklemeyi amaçladığını söyledi.

Başlıca Fransız bankaları Fransız savunma sanayine desteklerini ve sektörün beklenen ihtiyaçlarını finanse etmeye hazır olduklarını teyit ettiler.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İsveç’ten Soğuk Savaş sonrası en büyük savunma harcaması artışı

Yayınlanma

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük savunma harcaması artışını planladığını duyurdu. Silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayrılacak ve savunma harcamalarının 2030’a kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılması hedefleniyor.

İsveç, silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayırarak savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmayı planlıyor.

Başbakan Ulf Kristersson, bunun İsveç’in Soğuk Savaş’tan bu yana savunma kapasitesini en kapsamlı şekilde güçlendirmesi olacağını vurguladı.

Kristersson, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsveç ve tüm Avrupa, benzeri görülmemiş yeni güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya. Bu nedenle bugün, İsveç silahlı kuvvetleri için Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük yeniden silahlanma planını sunuyoruz,” ifadelerini kullandı.

Başbakan, ülkenin savunma bütçesinin hâlihazırda NATO’nun yüzde 2’lik Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) hedefini aştığını ancak bunun yeterli olmadığını belirtti.

Yeni strateji kapsamında, savunma harcamalarının 2030 yılına kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılacağını açıkladı.

Kristersson, bu girişimin hayata geçirilmesi için kredi finansmanı kullanılmasının planlandığını da sözlerine ekledi.

Ayrıca Kristersson, NATO’nun üye ülkelerin askeri harcamalarına ilişkin gerekliliklerinin gözden geçirilmesini başlatmayı planladığını bildirdi.

Başbakan, haziran ayında Lahey’de yapılacak NATO zirvesinde, ittifakın asgari harcama oranının yüzde 2’den daha yüksek bir seviyeye çıkarılması için çaba göstereceğini ifade etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English