Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Bitime 17 gün kala Rusya anlaşmaya geri döndü

Yayınlanma

Türkiye’nin arabuluculuğunda tahıl koridorundaki kriz aşıldı. Rus Karedeniz Filosuna yapılan saldırının ardından Moskova anlaşmayı askıya almıştı. Ankara’nın devreye girmesiyle Kiev, Moskova’ya güvenlik garantileri verdi. Rusya “anlaşmadan çekilme hakkını saklı tutarak” anlaşmaya geri döndü. 19 Kasım’da ise anlaşmanın devamı için tarafların yeniden masaya oturması gerekebilir.

Kremin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’nin anlaşmalara olan güvenin ana faktörü olduğunu belirterek, “Ankara ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk diplomatları ile ordu mensupları tarafından yürütülen çalışmalar büyük övgüye layıktır” dedi.

Rusya’nın anlaşmaya geri dönmesinde Ankara’nın oynadığı rolden övgüyle bahseden Peskov, “Ankara ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk diplomatları ile ordu mensupları tarafından yürütülen çalışmalar büyük övgüye layıktır. Türkiye’nin tahıl anlaşmasının yeniden başlamasındaki varlığı, anlaşmalara olan güvenin ana faktörüdür” ifadelerini kullandı.

Kremlin Sözcüsü 19 Kasım tarihinde tahıl anlaşmasındaki 120 günlük sürenin dolduğuna işaret ederek, “Anlaşmanın uzatılması konusunu resmi kanallar üzerinde görüşmemiz gerekecek. Anlaşmanın süresi henüz sona ermedi. Anlaşmanın uzatılması konusunda karar alınırken, bunun uygulanmasının etkinliğini değerlendirmemiz gerekecek” diye konuştu.

22 Temmuz’da İstabul’da imzalanan anlaşma ile Karadeniz’de tahıl sevkiyat kanalları açılmıştı. Ukrayna’dan tahıl ve gübre ihracatını kolaylaştırma anlaşmasının süresi 120 gün olarak belirlenmişti. Taraflardan itiraz gelmemesi halinde anlaşma otomatik olarak devam edecek. Ancak Rusya’nın anlaşmanın uygunlanmayan kısımları ile ilgili itirazları bulunuyor. BM ve Türkiye arabulucuğunda varılan anlaşma uyarında Rus tahıl ve gübresinin dünya pazarlarında ulaşmasının önündeki engellerin de kaldırılması öngörülüyordu. Ancak bu güne kadar bu alanda Moskova’nın beklediği adımlar atılmadı. Rusya’nın 19 Kasım’da bu konuları yeniden gündeme getirmesi ve anlaşmanın devamını bu şarta bağlaması da olasılık dahilinde.

Donanmaya saldırı kilitledi, Türkiye çözdü

27 Ekim tarihinde Rus Karadeniz Filosu’na yapılan saldırı nedeniyle Moskova anlaşmadan çekildiğini açıklamıştı. 2 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’dan tahıl sevkiyatları için tahsis edilen koridorun askeri amaçlar için kullanılmayacağına garantisini aldıklarını belirterek “Rusya, Ukrayna’dan Türkiye’ye tahıl tedarikini, tarafsızlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoksul ülkeler için verdiği çaba nedeniyle gelecekte de engellemeyecek” dedi.

Rusya Güvenlik Konseyi ile yaptığı toplantıda Putin,  “Rusya Savunma Bakanlığı, Türk tarafından, Ukrayna’nın söz konusu garantileri verdiği bilgisini aldı. Bu bağlamda, ben de anlaşma kapsamındaki çalışmalarımıza devam etme talimatı verdim. Rusya, Ukrayna tarafından verilen garantilerin ihlal edilmesi durumunda anlaşmadan çekilme hakkını kendisinde saklı tutuyor” ifadesini kullandı.

Ukrayna’dan Türkiye’ye yönelik sevkiyatları, Rusya’nın anlaşmadan çekilmesi halinde bile gelecekte engellemeyeceklerini vurgulayan Putin, “Rusya, Ukrayna’dan Türkiye’ye tahıl tedarikini, tarafsızlığı, tahıl işleme sanayisinin imkanları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoksul ülkeler için verdiği çaba nedeniyle gelecekte de engellemeyecek. Bu anlamda en ufak bir şüphemiz yok ve her koşulda Türkiye ile iş birliğine devam edeceğiz” diye konuştu.

Öte yandan Rusya, Sivastopol’daki Rus Karadeniz Filosu’na saldırından sorumlu tuttuğu İngiltere’nin Moskova Büyükelçisi Deborah Bronnert’i Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Büyükelçi Bronnert, binaya girişinde bir grup Rus vatandaşı tarafından protesto edildi. Bronnert, “İngiltere terörist ülke” pankartları ve sloganları ile karşılandı.

ABD ve Fransa başta olmak üzere bir çok ülkeden ise koridorun yeniden açılmasıyla ilgili Türkiye’ye teşekkür açıklaması yapıldı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English