Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin’in Orta Doğu elçisi, Gazze’deki krizi yatıştırmak için Rusya ile çalışacaklarını söyledi

Yayınlanma

Çin’in Orta Doğu özel temsilcisi perşembe günü Katar’da Rus mevkidaşına Pekin’in İsrail-Gazze çatışmasının yatıştırılmasına yardımcı olmak için Moskova ile iletişim ve koordinasyonu sürdürmeye hazır olduğunu söyledi.

Pekin’in Orta Doğu temsilcisi Zhai Jun, bölgeye yaptığı arabuluculuk gezisinin ilk ayağında Katar’ın başkenti Doha’da Rus mevkidaşı Mikhail Bogdanov ile görüştü. Görüşmeler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Pekin’e gerçekleştirdiği nadir uluslararası gezide Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya gelmesinden bir gün sonra gerçekleşti.

Çin dışişleri bakanlığı açıklamasında Zhai’nin “Pekin ve Moskova Filistin meselesinde aynı pozisyonu paylaşıyor” dediği aktarıldı.

Buna göre, “çatışmadaki mevcut durumun temel nedeni Filistin ulusunun meşru haklarının garanti altına alınmamış olmasıdır.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Zhai ve Bogdanov görüşmede Moskova ve Pekin’in “Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki bu ve diğer krizlerin siyasi çözümü için çabaların yakın koordinasyonu” üzerinde odaklandıklarını söyledi.

Rusya’nın açıklamasına göre hem Pekin hem de Moskova çatışmaların bir an önce sona erdirilmesini, krizin daha fazla tırmanmasının önlenmesini ve krizden etkilenen halka yardım edilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması da dahil olmak üzere insani krizle ilgili acil adımlar atılmasını destekliyor.

Reuters’in haberine göre ABD Başkanı Joe Biden İsrail’e askeri yardım için yaklaşık 14 milyar ABD doları tutarında ilave fon arayışında.

Bu arada Pekin, ABD’nin Gazze Şeridi’ne insani yardım erişimine izin veren BM Güvenlik Konseyi kararını reddetmesini hızla kınadı.

Katar arabuluculuk arayanların buluşma noktası oldu

Katar, İsrail-Hamas çatışmasında arabuluculuk yapmak için harekete geçen yabancı diplomatlar için bir aracı haline geldi; Körfez ülkesi on yıldan uzun bir süredir Hamas’ın siyasi ofisine ev sahipliği yapıyor.

Hamas ve İsrail arasında 7 Ekim’de patlak veren krizde Pekin ve Moskova, Hamas’a karşı savaşan İsrail’e güçlü destek veren Washington’dan ayrı bir kampta yer alıyor.

Perşembe günü Doha’da Katar Devlet Bakanı Mohammed bin Abdulaziz al-Khulaifi ile de görüşen Zhai, Çin’in Filistin meselesinde barış, diyalog ve siyasi çözümü teşvik etme konusunda tutarlı bir duruş sergilediğini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan ayrı bir açıklamaya göre Zhai, “Şu anda Çin, ateşkesi teşvik etmek ve düşmanlığa son vermek için uluslararası toplumdaki ilgili taraflarla yoğun bir iletişim içinde” dedi.

Zhai Katar’ın Filistin meselesi üzerindeki önemli etkisini takdir ederek Çin’in Doha ile birlikte çalışmaya ve gerginliğin azaltılmasında “yapıcı bir rol” oynamaya hazır olduğunu belirtti.

Çin tarafından yapılan açıklamaya göre Al-Khulaifi, Katar’ın Pekin’in oynadığı role ve etkiye büyük önem verdiğini ve Filistin meselesinin çözümü için iletişimi güçlendirmeye ve çaba göstermeye hazır olduğunu söyledi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English