Bizi Takip Edin

AMERİKA

Ekvador’un Meksika elçiliğine baskını ilişkileri kopardı

Yayınlanma

Meksika, polisin Ekvador’un başkenti Quito’daki büyükelçiliğine girerek, yolsuzluktan hüküm giydikten sonra buraya sığınan eski Ekvador başkan yardımcısını gözaltına alması üzerine, Ekvador ile diplomatik ilişkilerini kesti ve bu ülkeyi uluslararası mahkemeye çıkarma sözü verdi.

Devlet Başkanı Daniel Noboa’nın sağcı hükümeti, Meksika’nın sosyal demokrat yönetiminin, 2013-18 yılları arasında Ekvador’un başkan yardımcılığını yapan ve yakın zamanda 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Jorge Glas’a sığınma hakkı tanımasının ardından polislere elçilik binasına girme emri verdi.

Ağır silahlı askerler dışarıda nöbet tutarken polis cuma gecesi geç saatlerde elçiliğe zorla girdi. Sosyal medyada yayınlanan videoda iki siyah polis cipinin siren çalarak diplomatik binadan ayrıldığı ve Meksika’nın vekil büyükelçisi Roberto Canseco’nun bağırdığı görülüyor. “Hayır, hayır, bu bir ihlaldir, bu mümkün değil!” diyen Canseco polis tarafından yere yatırıldı.

Canseco daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu kesinlikle kabul edilemez. Bana vurdular, beni yere ittiler. Fiziksel olarak içeri girmelerini engellemeye çalıştım. Quito’daki Meksika elçiliğini suçlular gibi aradılar,” dedi.

Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador, Ekvador’u ‘uluslararası hukuku ve Meksika egemenliğini alenen ihlal etmekle’ suçladı ve diplomatik ilişkilerin derhal askıya alınması talimatını verdiğini söyledi.

Meksikalı bakan: Diktatör Pinochet bile cesaret edememişti

1961 Viyana Sözleşmesi diplomatik binaların dokunulmazlığını garanti altına alarak ‘kabul eden devletin temsilcilerinin misyon şefinin rızası dışında buralara giremeyeceğini’ belirtiyor. Askeri diktatörlüklerde bile bir elçiliğe ev sahibi hükümet tarafından zorla girilmesi neredeyse duyulmamış bir şeydi.

Latin Amerika 1980’lerden bu yana ciddi bir ulusal büyükelçilik ihlali görmemişti. 1980 yılında Guatemala City’deki İspanyol büyükelçiliğinin yakılması sırasında 37 kişi ölmüş ve Kolombiyalı bir gerilla grubu olan M-19, Dominik Cumhuriyeti’nin Bogota’daki büyükelçiliğinde diplomatları rehin almıştı.

Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Bárcena, geri dönen diplomatlara ‘Quito’daki büyükelçiliğimizi kendi fiziksel sağlıklarını tehlikeye atarak da olsa korudukları için’ teşekkür etti.

Bárcena, “Diktatör Pinochet bile Şili’deki Meksika büyükelçiliğine girmeye cesaret edememişti. Şiddetle ve yetkisiz bir şekilde girdiler, (diplomatlara) fiziksel saldırıda bulundular. Bunu şiddetle kınıyoruz,” dedi.

Bárcena, ‘Ekvador’un uluslararası hukuk ihlallerinden sorumlu olduğunu kınamak için’ davayı Uluslararası Adalet Divanına götüreceğini söyledi. Bakan, baskın sırasında birkaç Meksikalı diplomatın yaralandığını da sözlerine ekledi.

Ekvador lideri baskını savundu

Ekvador lideri Noboa, Jorge Glas’ı barındıran diplomatik misyona verilen dokunulmazlık ve ayrıcalıkların ‘kötüye kullanıldığını’ ve siyasi sığınmasının ‘yasal çerçeveye aykırı’ olduğunu ileri sürdü.

Noboa, “Ekvador egemen bir ülkedir ve hiçbir suçlunun cezasız kalmasına izin vermeyeceğiz,” diye ekledi.

Ülkenin cezaevi kurumunun yaptığı açıklamaya göre Glas, cumartesi sabahı Ekvador’un büyük liman kenti Guayaquil’de ‘kaya’ olarak adlandırılan maksimum güvenlikli bir hapishaneye nakledildi. Daha önce sosyal medyada paylaşılan videolarda zırhlı bir konvoyla Quito’daki bir tutukevinden nakledildiği görülüyordu.

Ekvador ve Meksika arasındaki anlaşmazlık Glas’ın aralık ayında elçiliğe sığınmasından bu yana devam ediyordu. Savcıların, önde gelen bir Ekvadorlu uyuşturucu kaçakçısının bir yargıca rüşvet vermesi nedeniyle 2022 yılında uzun süreli hapis cezasından erken tahliye edildiğini öne süren sohbet mesajlarını yayınlamasının ardından elçiliğe kaçmıştı.

Glas, Correa’nın ekibindendi

López Obrador bu hafta Noboa’nın geçen yıl solcu bir rakibine karşı kazandığı seçim zaferinin, rakibinin kampanya sırasında başka bir adayın öldürülmesinden haksız yere sorumlu tutulması sayesinde olduğunu öne sürerek Ekvador hükümetini kızdırdı. Ekvador bu sözler üzerine Meksika Büyükelçisinin sınır dışı edilmesine karar verdi.

Glas, Rafael Correa’nın başkan yardımcısıydı ve geçen yıl Noboa’ya karşı kaybeden Luisa González de Correa tarafından destekleniyordu. González Cumartesi günü yaptığı açıklamada Noboa’yı istifa etmeye çağırdı.

Rafael Correa, hakkında yolsuzluktan verilen tutuklama kararı nedeniyle 2018’de Belçika’ya sığınmıştı.

Ekvador’un sağcı başkanı Noboa

36 yaşındaki Noboa, uyuşturucu kaçakçılığına karşı topyekûn savaş ilan ettikten sonra Ekvadorlular arasında artan popülaritesini ve Washington’dan gelen güçlü desteği arkasına almış durumda. Muz ihracatçısı zengin bir ailenin çocuğu olan Noboa, kısmen El Salvador’un güçlü lideri Nayib Bukele’den ödünç aldığı taktiklerle, sokaklara asker çıkarmak için acil durum yetkilerini kullandı ve orduyu çetelerle dolu hapishanelerin kontrolünü ele geçirmeye gönderdi.

Noboa geçen ekim ayında, ‘maksimum’ güvenlikli cezaevleri tasarlamak için İsrail’in kendilerine yardım edeceğini açıklamıştı.

Noboa geçen şubat ayında, ABD ile biri ortak deniz operasyonları için olmak üzere iki askeri işbirliği anlaşmasını onayladı.

Anlaşmalardan biri, Ekvador’un uyuşturucu kaçakçılığı, silah ve insan ticareti ile yasadışı balıkçılık gibi yasadışı faaliyetlerle mücadele etmek üzere ABD ile ortak operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor.

Noboar, zimmetine para geçirme suçlamasıyla hakkında görevden alma davası açılan Başkan Guillermo Lasso’nun erken seçim çağrısında bulunmasının ardından kasım ayında iktidara geldi. Noboa, Lasso’nun görev süresinin geri kalanı olan Mayıs 2025’e kadar görevde kalacak.

Noboa ilk ziyaretini ABD’ye yapmıştı

Noboa, göreve geldikten sonra katma değer vergisini üç puan artırarak %15’e çıkaran ve petrol ve madencilik şirketleri için binlerce çevre iznine yeşil ışık yakan acil bir vergi tasarısı hazırladı; bu hamlelerin hem ekonomiyi hem de hükümet kasasını desteklemeye yardımcı olacağını söylüyordu.

Dahası, yeni başkan benzin sübvansiyonlarını azaltmayı ve işgücü piyasasını daha işveren dostu hale getirmek için serbestleştirmeyi planlıyordu.

Noboa hükümeti, ABD ve AB’den ‘çetelerle savaş’ kapsamında ülkenin dış borcunu yeniden yapılandırmasını da talep ediyordu. 

Noboa  seçilmiş başkan olarak ilk ziyareti için Washington’a gitti. Kampanya vaatlerini hayata geçirmek için finansman mekanizmaları sağlamaya odaklanan Noboa, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Amerikan Devletleri Örgütü, ABD Ticaret Odası ve Inter-Amerikan Kalkınma Bankası temsilcileriyle bir araya gelmişti.

Latin Amerika ülkelerinden Ekvador’a kınama

Latin Amerika hükümetlerinden ise kınamalar gecikmedi. Küba, Venezuela ve Honduras hükümetleri Ekvador’un tutumunu eleştirirken Nikaragua da cumartesi günü Meksika’yı takip ederek Quito ile diplomatik ilişkilerini kesti.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı baskının ‘ciddi bir emsal teşkil ettiğini ve uygulama gerekçesi ne olursa olsun güçlü bir şekilde reddedilmesi gerektiğini’ söyledi. Arjantin ve Uruguay’ın sağcı hükümetleri de Ekvador’u eleştirdi.

Kolombiya’nın solcu Devlet Başkanı Gustavo Petro, Glas’ın siyasi sığınma hakkının ‘barbarca ihlal edildiğini’ söyledi ve Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) dahil bölgesel çok taraflı örgütleri davayı ele almaya çağırdı.

OAS genel sekreterliği cumartesi günü yaptığı açıklamada Ekvador’u eleştirdi ve ‘diplomatik misyon binalarının dokunulmazlığını ihlal eden ya da riske atan her türlü eylemi reddettiğini’ söyledi. OAS ayrıca ‘farklılıklarını çözmek için taraflar arasında diyalog’ çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise cumartesi günü yaptığı açıklamada Viyana Sözleşmesinin her türlü ihlalini kınadığını belirterek her iki ülkenin de ‘önemli ortaklar’ olduğunu ifade etti.

Bakanlık, “İki ülkeyi aralarındaki farklılıkları uluslararası normlara uygun olarak çözmeye teşvik ediyoruz,” dedi.

AMERİKA

“Trump’ın İsrail yanlısı kabinesi, kendisine oy veren Müslümanları hayal kırıklığına uğrattı”

Yayınlanma

Reuters’a konuşan ABD’li Müslüman liderler, Biden yönetiminin İsrail’in Gazze’deki savaşına ve Lübnan’a yönelik saldırılarına verdiği desteği protesto etmek için seçilmiş başkan Donald Trump’ı destekleyenlerin, Trump’ın kabine seçimlerinden derin bir hayal kırıklığı duyduklarını söylüyorlar.

Pennsylvania’daki “Abandon Harris” (“Harris’i Terk Et”) kampanyasına başkanlık eden ve Trump için Müslümanlar’ın kurucularından olan Philadelphialı yatırımcı Rabiul Chowdhury, “Trump bizim sayemizde kazandı ve Dışişleri Bakanı seçiminden ve diğerlerinden memnun değiliz,” dedi.

Stratejistlere göre Müslümanların Trump’a verdiği destek Michigan’ı kazanmasına yardımcı oldu ve diğer kararsız eyaletlerin kazanılmasında da etkili olmuş olabilir.

Trump, Dışişleri Bakanlığı için İsrail’in sadık bir destekçisi olan Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio’yu seçti.

Rubio bu yılın başlarında Gazze’de ateşkes çağrısı yapmayacağını ve İsrail’in Hamas’ın “her unsurunu” yok etmesi gerektiğine inandığını söylemiş ve “Bu insanlar vahşi hayvanlar,” diye eklemişti.

Trump ayrıca İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini destekleyen ve Filistin’de iki devletli bir çözümü “uygulanamaz” olarak nitelendiren eski Arkansas valisi ve İsrail yanlısı muhafazakar Mike Huckabee’yi bir sonraki İsrail büyükelçisi olarak aday gösterdi.

BM’yi “antisemitizmin lağım çukuru” olarak nitelendiren Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik da ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak seçildi.

Amerikalı Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (AMEEN) İcra Direktörü Rexhinaldo Nazarko, Müslüman seçmenlerin Trump’ın barış için çalışan kabine yetkilileri seçmesini umduklarını ancak bu yönde bir işaret olmadığını söyledi.

“Hayal kırıklığına uğradık,” diyen Nazarko, yeni yönetimin tamamen yeni muhafazakârlar ve aşırı derecede İsrail yanlısı, savaş yanlısı insanlarla dolu olduğunu söyledi.

Nazarko, topluluğun Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi konusunda seslerini duyurmak için baskı yapmaya devam edeceğini söyledi.

Minnesota Üniversitesinde eski bir profesör olan ve Yeşil Parti adayı Jill Stein’ı destekleyen Abandon Harris kampanyasının kurucularından Hassan Abdel Salam, Trump’ın personel planlarının şaşırtıcı olmadığını, fakat korktuğundan daha da aşırı olduğunu kanıtladığını söyledi.

Salam, “Açıkçası hâlâ yönetimin nereye gideceğini görmek için bekliyoruz, ama toplumumuz oyuna getirilmiş gibi görünüyor,” dedi.

Trump’ın bazı Müslüman ve Arap destekçileri, Trump’ın eski ulusal istihbarat direktör vekili Richard Grenell’in Müslüman ve Arap Amerikan toplumlarına aylarca ulaşmasını sağladıktan sonra kilit bir rol oynayacağını umduklarını söylediler ve hatta etkinliklerde bir sonraki potansiyel Dışişleri Bakanı olarak tanıtıldığını belirttiler.

Trump’ın bir diğer önemli müttefiki, Trump’ın kızı Tiffany’nin Lübnanlı kayınpederi Massad Boulos, Arap Amerikalı ve Müslüman liderlerle defalarca bir araya gelmişti.

Her ikisi de Arap Amerikalı ve Müslüman seçmenlere Trump’ın Orta Doğu ve ötesindeki savaşları sona erdirmek için hızla harekete geçecek bir barış adayı olduğu sözünü vermişti.

Trump, Arap Amerikalıların ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı şehirlere çeşitli ziyaretlerde bulundu; bunların arasında çoğunluğu Arap olan Dearborn’da durup Müslümanları sevdiğini söylediği ve Pittsburgh’da Trump için Müslümanlar’ı “güzel bir hareket” olarak nitelendirdi.

Trump’ı destekleyen komşu Dearborn Heights Belediye Başkanı Bill Bazzi, seçilmiş başkanla üç kez görüştüğünü ve kabine atamalarına rağmen hâlâ savaşı sona erdirmek için çalışacağına inandığını söyledi.

Michigan Cumhuriyetçi Partinin sosyal yardımlardan sorumlu Lübnan asıllı Amerikalı Müslüman başkan yardımcısı Rola Makki de aynı görüşte.

Makki, “Trump’ın yaptığı her atamadan herkesin memnun olacağını sanmıyorum ama önemli olan sonuçtur,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, Enerji Bakanlığını petrol-nükleer destekçisi Chris Wright’a teslim etti

Yayınlanma

ABD’de seçilmiş başkan Donald Trump, Enerji Bakanlığının başına Liberty Energy CEO’su Chris Wright’ı getirdi.

Liberty Energy merkezi Denver, Colorado’da bulunan bir petrol sahası hizmetleri şirketi. Wright ayrıca nükleer enerji girişimi Oklo’nun yönetim kurulunda da görev yapıyor. Oklo, OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından da destekleniyor ve küçük-modüler nükleer reaktörler üretmeye çalışıyor.

Piyasa değeri 2,7 milyar dolar olan Liberty Energy’nin hisseleri, Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından 6 Kasım’a yaklaşık %9 değer kazanmıştı fakat o zamandan beri hisse değerleri kısmen geri çekildi.

Seçilmiş başkanın cumartesi günü yaptığı açıklamaya göre Wright, Trump’ın Ulusal Enerji Konseyinde de görev yapacak. Konsey, Trump’ın İçişleri Bakanı olarak seçtiği Kuzey Dakota Valisi Doug Burgum tarafından yönetilecek.

Trump Wright’ı “enerji sektöründe önde gelen bir teknoloji uzmanı ve girişimci” olarak tanımladı.

Seçilmiş başkan cumartesi günü yaptığı açıklamada “[Wright] Nükleer, Güneş, Jeotermal ve Petrol ve Gaz alanlarında çalıştı,” dedi.

Trump, “En önemlisi, Chris, Amerikan Enerji Bağımsızlığını besleyen ve Küresel Enerji Piyasalarını ve Jeopolitiği dönüştüren Amerikan Şeyl Devriminin başlatılmasına yardımcı olan öncülerden biriydi,” ifadelerini kullandı.

“Temiz enerji, kirli enerji diye bir ayrım yok”

Wright, iklim değişikliğinin fosil yakıtlardan uzaklaşarak ele alınması gereken küresel bir kriz olduğu düşüncesine reddetmesi ile biliniyor.

Wright geçen yıl LinkedIn sayfasında yayınladığı bir videoda, “İklim krizi yok ve bir enerji dönüşümünün ortasında da değiliz. İnsanlar ve dünya üzerindeki tüm karmaşık yaşam karbondioksit olmadan mümkün değildir. Bu nedenle karbon kirliliği terimi çok çirkin,” demişti.

“Temiz enerji ya da kirli enerji diye bir şey olmadığını” savunan yeni bakan, tüm enerji kaynaklarının dünya üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu ileri sürmüştü.

Trump enerji maliyetlerini düşürmek için fosil yakıt üretimini artırma sözü vermişti.

Enerji Enformasyon İdaresine göre ABD, 2018’den bu yana Rusya ve Suudi Arabistan da dahil olmak üzere tarihteki diğer tüm ülkelerden daha fazla ham petrol üretti.

Trump, ‘Büyük Teknoloji eleştirmeni’ Carr’ı FCC’ye aday gösterdi

Donald Trump, Büyük Teknoloji eleştirmeni Brendan Carr’ı Federal İletişim Komisyonunun (FCC) başına aday gösterdi.

Seçilmiş başkan pazar günü yaptığı açıklamada, FCC’deki en kıdemli Cumhuriyetçi komisyon üyesi olan Carr’ı “Amerika’nın İş Yaratıcılarını ve Yenilikçilerini felç eden regülasyoncu saldırıyı sona erdirecek”, “İfade Özgürlüğü için bir savaşçı” olarak nitelendirerek son üst düzey atamasını duyurdu.

Carr, radikal muhafazakâr eylem planlarını içeren tartışmalı Heritage Vakfı manifestosu Project 2025’in de yazarları arasındaydı.

Carr, internet yayıncıları için İletişim Ahlakı Yasasının 230. Bölümünde yer alan ve çevrimiçi platformları kullanıcıları tarafından yayınlanan içerikle ilgili yasal sorumluluktan koruyan yasal korumaların sınırlandırılmasını önermişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

‘Biden, giderayak Üçüncü Dünya Savaşını başlatmaya çalışıyor’

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya topraklarını hedef alan saldırılar için uzun menzilli füze kullanmasına izin verdiği haberi hem ABD içinde hem de uluslararası alanda tepkilere yol açtı. Trump’ın ekibi, bu çatışmanın ancak yeni başkan tarafından sona erdirilebileceğini savundu.

Donald Trump’ın geçiş ekibinin iletişim direktörü Stephen Cheung, görev süresi dolmak üzere olan Başkan Joe Biden’ın, Ukrayna’nın Rusya topraklarının derinliklerine saldırılar düzenlemesine olanak tanıyacak yetkiler verdiği yönündeki haberleri değerlendirdi.

Cheung, “Çatışmanın her iki tarafını da müzakere masasına oturtabilecek tek kişi seçilmiş başkandır,” ifadesini kullandı.

CNN’e konuşan Chung, Trump’ın seçim kampanyası sırasında “savaşı ve ölümleri sona erdirmek için barış görüşmelerini başlatabilecek tek kişinin kendisi olduğunu” vurguladığını hatırlattı.

Ancak, Trump’ın geçiş ekibinin, Biden yönetiminin bu kararı hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları yönündeki sorulara yanıt vermekten kaçınan Cheung, bu konuda resmî açıklamaların yalnızca Trump veya yetkilendirilmiş temsilcileri tarafından yapılacağını belirtti.

The New York Times, Biden’ın Ukrayna’ya, ABD’nin uzun menzilli ATACMS füzelerini Rusya topraklarının derinliklerinde kullanma yetkisi verdiğini bildirmişti. Habere göre, bu füzelerle yapılan ilk saldırılar kısa sürede gerçekleşebilir.

Fransız Le Figaro gazetesi ise Fransa ve İngiltere’nin, Ukrayna’nın Storm Shadow/Scalp uzun menzilli füzeleriyle Rusya’ya saldırılar düzenlemesine izin verdiğini aktarmıştı.

Biden’dan Ukrayna’ya kritik hamle: ATACMS füzeleri için onay çıktı

Biden’a sert eleştiriler

Öte yandan Georgia eyaletinin 14. bölgesinden Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene, Biden’ın bu kararını eleştirdi.

Greene, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, “Biden, giderayak, Ukrayna’nın ABD’nin uzun menzilli füzelerini Rusya’da kullanmasına izin vererek Üçüncü Dünya Savaşı başlatmaya çalışıyor,” dedi.

Ayrıca Greene, “Amerikan halkının 5 Kasım’da Trump’ı seçerek dış savaşları finanse etmeye veya savaşmaya karşı olduğunu açıkça ifade ettiğini” de sözlerine ekledi.

Cumhuriyetçi şahinler de Biden’ı, Rusya’ya yönelik saldırılar konusunda Ukrayna’ya destek vermekte geç kalmakla suçladı.

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Mike Turner, “Başkan Biden, Devlet Başkanı Zelenskiy’in taleplerini çok daha önce dinlemeliydi,” değerlendirmesini yaptı

Senatör Roger Wicker ise, “ATACMS’lar üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması, Biden yönetiminin Rusya’nın saldırganlığına karşı ABD Kongresi’nin onayladığı yardımları geciktirmesini haklı çıkarmaz,” dedi.

Seçimden galip çıkan Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın büyük oğlu Donald Trump Jr ise, “Askeri-endüstriyel kompleks, babamın barış yaratma ve hayat kurtarma şansı olmadan önce Üçüncü Dünya Savaşı’nı başlattıklarından emin olmak istiyor gibi görünüyor. Canınız cehenneme! Embesiller!” ifadelerini kullandı.

Kremlin, Biden’ın uzun menzilli füze kararına tepkili

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English