Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hamas; Çin-Rusya-Türkiye’nin garantör olmasını istedi

Yayınlanma

Hamas’ın Biden’ın planına verdiği yanıtta yaptığı ve Blinken’ın ‘uygulanabilir olmadığını’ söylediği değişiklikler Gazze ablukasının kaldırılmasını ve Çin-Rusya-Türkiye’nin garantör olmasını içeriyor.

Majalla’dan İbrahim Hamidi, Hamas başta olmak üzere Filistinli grupların İsrail’in önerisinde yaptığı değişiklikleri yayınladı.

İsrail’in 27 Mayıs’ta önerdiği ve 31 Mayıs’ta ABD Başkanı Joe Biden tarafından dünyaya duyurulan ateşkes önerisine Hamas’ın yanıtı bekleniyordu. Nihayet yanıtını yazılı olarak arabuluculara veren Hamas’ın öneride bazı değişiklikler yaptığı belirtilmiş ancak değişikliklerin içeriği açıklanmamıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdülrahman El Tani ile Doha’da düzenlediği basın toplantısında Hamas’ın verdiği yanıtı sert bir dille eleştirerek, teklifin uygulanabilir olmayan bazı değişiklikler içerdiğini söyledi ve Hamas’ın mevcut pozisyonda ısrar etmesi halinde savaşın uzamasından sorumlu olacağını öne sürdü.

Blinken, Hamas’ın bir gün önce sunduğu yanıta ABD’den gelen ilk tepki niteliğindeki açıklamasında “Hamas masadaki teklifte çok sayıda değişiklik önerdi… Değişikliklerin bazıları uygulanabilir, bazıları ise değil” dedi. Blinken, İsrail’in 30 Mayıs’ta Hamas’a sunduğu teklifin, Hamas’ın 6 Mayıs’ta sunduğu son teklifle “neredeyse aynı” olduğunu yineledi.

Blinken, “Hamas tek bir kelimeyle cevap verebilirdi: ‘Evet’. Bunun yerine Hamas yaklaşık iki hafta bekledi ve ardından daha fazla değişiklik önerdi- bunların bir kısmı daha önce alınan ve kabul edilen pozisyonların ötesine geçti. Sonuç olarak, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik barbarca saldırısıyla başlattığı savaş… devam edecek” dedi.

Majalla’nın yayınladığı belgeye göre Hamas’ın yeni teklifi ilk aşamada Gazze Şeridi üzerindeki “kuşatmanın kaldırılmasına” ve İsrail güçlerinin Philadelphia Koridoru’ndan çekilmesine öncelik veriyor. İkinci aşamada ise tamamen çekilme ve kalıcı bir ateşkes öngörülüyor.

Hamas değişiklik talebinde Çin, Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in anlaşmanın “garantörleri” olarak ABD, Katar ve Mısır’a katılmasını talep ediyor. Hareket ayrıca Gazze’nin 3-5 yıl içinde yeniden inşasına yönelik bir planın ilgili tüm taraflarca onaylanması için bastırıyor.

Hamas, kalıcı ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi için yazılı garanti verilmesinde ısrar ediyor. Öneri, her biri 42 gün sürecek üç aşamadan oluşuyor ve birinci aşamadan ikinci aşamaya geçmek için yapılacak müzakereler sırasında ateşkesin devam etmesini şart koşuyor. Çerçeve anlaşmanın “bağlantılı ve birbiriyle ilişkili” üç aşamadan oluşması gerekiyor.

Arapça yazılmış beş sayfalık belgede, İsrail’in 27 Mayıs’ta sunduğu ve 31 Mayıs’ta ABD Başkanı Joe Biden tarafından kabul edilen belgeye Hamas ve müttefikleri tarafından yapılan değişiklikler yer alıyor.

Değişiklikler

Hamas ve müttefikleri ateşkes anlaşmasında çeşitli değişiklikler yaparak 6 Mayıs belgesindeki unsurları bir araya getirdi ve sahadaki son gelişmeler nedeniyle yeni hükümler ekledi. Temel değişiklikler aşağıdaki gibi:

– Birinci Aşama (42 gün): Her iki tarafın da askeri operasyonları geçici olarak durdurması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki yoğun nüfuslu sınır bölgelerinden çekilmesini öngören orijinal şarta ek olarak, Hamas artık İsrail’in Philadelphia ve Netzarim koridorları ile Kuveyt kavşağı gibi belirli bölgelerden de çekilmesini talep ediyor.

– Askeri Havacılık ve Keşif Faaliyetlerinin Durdurulması: Revize edilen belgede, takas süreci boyunca askeri havacılık ve keşif faaliyetlerinin günde 10 ila 12 saat süreyle durdurulması ve yerinden edilen kişilerin konutlarına geri dönmesi talep ediliyor. ” Philadelphia Koridorundan çekilme” ifadesi açıkça belirtiliyor.

-Tamamen Geri Çekilme: Değişiklikler hem Philadelphia Koridorundan hem de Refah sınır kapısından “tamamen” çekilmeyi öngörüyor.

– Esir Sayısı: Hamas tarafından serbest bırakılacak esir sayısı 33’ten 32’ye düşürülüyor. Bu sayı sivil ve askerler kadınları da kapsayacak şekilde canlı olanları ve cenazeleri içeriyor.

– Hamas; Hişam Es-Seyyid ve Avera Mengistu’nun serbest bırakılmasını İsrail’in Gilad Şalit anlaşması kapsamında 47 tutukluyu serbest bırakmasından ayırmaya çalıştı. Değişiklikler şunu öngörüyor: “22. günde İsrail, Şalit anlaşmasından sonra yeniden tutuklanan tüm mahkumları serbest bırakacaktır.”

– Hamas, bir önceki belgede yer alan ve “bu tarihten sonra tutuklananlar da dâhil İsrail hapishaneleri ve gözaltı kamplarındaki mahkûm ve tutukluların koşullarının 7 Ekim 2023 öncesine döndürülmesi” gerekliliğini vurgulayan paragrafta ısrar ediyor.

– Hamas ayrıca Birleşmiş Milletler Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) rolünü de benimsiyor.

– Değişiklikler “Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerine 24 saat elektrik sağlanması” çağrısında bulunuyor.

– Hamas en az 50 yaralı askeri personelin tedavisi için Refah sınır kapısından geçişine izin verilmesini talep ediyor.

– Hamas İsrail’in “kuşatmanın kaldırılması” ifadesini kaldırmasını reddediyor ve bunun yerine ikinci aşamada (42 gün sürecek) anlaşmanın Gazze Şeridi’ndeki kuşatmanın tamamen sona erdirilmesini, başta Refah sınır kapısı olmak üzere tüm sınır kapılarının açılmasını ve insan ve mal hareketinin 24 saat boyunca kolaylaştırılmasını içermesini şart koşuyor.

-Hamas, Birleşmiş Milletler’in garantör olmasında ısrar ediyor ve ABD, Katar ve Mısır’ın dahil olduğu mevcut garantörlere Çin, Türkiye ve Rusya’yı da ekliyor.

ORTADOĞU

UCM Hakiminden İsrail’in “tarafsızlık” sorgusuna yanıt

Yayınlanma

Beti Hohler

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in kendisi hakkındaki tarafsızlık sorgulamasına ilişkin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama kararını verecek dairenin yeni atanan üyesi Hâkim Beti Hohler’in yanıtını yayınladı.

İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkındaki tutuklama talebi kararını verecek hâkim heyetine yeni atanan Hohler, savcılıktaki geçmiş görevine ilişkin İsrail’in sorularını yanıtladı.

UCM Hakimi Hohler’in sunduğu detaylı yanıtla, İsrail’in yargı sürecini geciktirmeye ve hakimin tarafsızlığını sorgulama yönelik girişimi temelsiz kaldı.

Tarafsızlık tartışması

Hohler’in UCM hakimliğine seçilmeden önce UCM Savcılık Ofisinde çalışmış olmasının, tarafsızlığına gölge düşürebileceğini öne süren İsrail Başsavcılığının UCM’ye yönelttiği sorulara verilen yanıtta, Filistin soruşturmasında görev almadığını belirtti. Hohler, savcılık bürosunda çalıştığı dönemde Filistin soruşturmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katılmadığını ve soruşturmada görev alan personelle çalışmadığını kaydetti.

Eski Mossad şefi savaş suçları soruşturması nedeniyle eski UCM savcısını tehdit etmiş

İsrailli yetkililer hakkında yürütülen soruşturmanın belgelerine, soruşturma planlarına, evraklarına, delillerine veya gizli belgelere hiçbir şekilde erişmediğini aktaran Hohler, bu bilgi ve belgelerin kendisine başka şekilde de getirilmediğini ifade etti.

Yanıtında UCM’deki tüm soruşturmalara erişim sağlayan bir konumda çalışmadığını anlatan Hohler, Savcılıktaki görevinde kendisine danışılan ve görüş bildirdiği konular içinde Filistin soruşturmasının yer almadığını vurguladı.

Hohler, ağırlıklı olarak Filipinler’deki olayların soruşturulmasında görev aldığını ve etkileşime girdiği soruşturmalar içinde Filistin’in yer almadığını belirtti.

ABD Temsilciler Meclisi, UCM’ye yaptırım yasasını geçirdi

Tarafsızlığından makul gerekçelerle şüphelenilen bir hâkimin görevinden çekilmesi gerektiğine inandığını aktaran Hohler, görevinin gerektirdiği özelliklerin farkında olduğunu kaydetti. Hohler, Savcılık Ofisini de konuya ilişkin elindeki bilgileri mahkemeye sunmaya davet etti.

UCM’deki süreci geciktirme çabaları

Önceki UCM Başsavcısı Fatou Bensouda 16 Ocak 2015’te, Filistin’deki duruma ilişkin ön inceleme başlattığını duyurmasının ardından, Aralık 2019’da soruşturma için gerekli kriterlerin karşılandığını açıklamasına rağmen, Filistin topraklarının nereyi kapsadığı ve mahkemenin hangi topraklarda işlenen suçlara bakabileceğinin tespit edilmesi için ön yargılama dairesinden görüş istemişti.

Söz konusu görüşün verilmesi sırasında birçok UCM ülkesi ve sivil toplum kuruluşunun (STK) sürece dahil olmasıyla yaklaşık 2 yıl sonunda, ön inceleme tamamlanmış ve soruşturma ancak 3 Mart 2021’de başlatılmıştı.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

UCM Başsavcılığının 20 Mayıs’ta Binyamin Netanyahu, Yoav Gallant ve üç Hamas lideri hakkında istediği tutuklama kararı talebi, İsrail ve müttefiklerinin sistematik engelleme çabalarıyla karşılaşmaya devam etti.

İngiltere’nin temmuzda başlattığı yetki itirazıyla yeni bir gecikme süreci başlamıştı. İngiltere’nin Filistin’in devlet statüsünü sorgulayarak UCM’nin yargı yetkisine itiraz etmesi ve daha sonra 64 ülke, kuruluş ve kişinin beyanlarının da sürece dahil edilmesiyle birlikte, tutuklama kararından önce yargılama yetkisi tartışmalarına girilmişti.

Bunun yanında Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı talebini incelemekle görevli bir numaralı Ön Yargılama Dairesinin başkanı Hâkim Julia Motoc’un “sağlık nedenleri ve adaletin düzgün işleyişini koruma ihtiyacı” gerekçesiyle görevinden çekildiği açıklanmıştı.

UCM, Motoc’un yerine Sloven Hâkim Beti Hohler’in atandığını bildirmişti.

İsrail’in hedefindeki UCM Başsavcısı’na “cinsel taciz” soruşturması

UCM’deki Filistin süreci devam ederken, Mahkeme Taraf Devletler Meclisi Başkanlığından yapılan açıklamada, Başsavcı Kerim Han hakkında Savcılık Ofisi çalışanlarından birine yönelik “uygunsuz davranış” iddialarının bağımsız bir komisyon tarafından incelendiği duyurulmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas’tan Gazze’nin yönetimi için “komite” önerisine şartlı onay

Yayınlanma

Hamas’ın siyasi büro üyesi Halil el-Hayye, El-Aksa televizyonuna yaptığı açıklamada Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması teklifini, bu komitenin tamamen yerel olması şartıyla kabul ettiklerini söyledi.

Hayye, Gazze’de ateşkes görüşmeleriyle ilgili açıklamasında “Masaya Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması yönünde bir fikir konuldu. Bu, Mısırlı kardeşlerimizin sunduğu bir öneri. Biz buna sorumlu bir yaklaşımla ve olumlu bir şekilde yanıt verdik. Komitenin Gazze’yi tamamen yerel bir şekilde yönetmesi ve oradaki günlük hayata dair her şeyi denetlemesi şartıyla bu öneriyi kabul ediyoruz” dedi.

Çin’de bir araya gelen Hamas ve El Fetih birleşme için diyaloğu sürdürme sözü verdi

Hamas ve Fetih hareketleri, bu ayın başında Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması ve ateşkes görüşmeleri çerçevesinde Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya gelmişti.

Hayye, Hamas ve İsrail arasında dolaylı olarak yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine ilişkin de “İsrail soykırımı durmadan esir takası olmayacak. Nitekim bu birbirine bağlı bir denklem. Biz tüm açıklıkla şunu söylüyoruz. Bu saldırganlığın durmasını istiyoruz. Herhangi bir esir takası olması için önce bu saldırılar durmalı” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkesi engelliyor”

Ateşkes anlaşmasına hazır olduklarını ancak İsrail’in de bu konuda gerçekten istekli olması gerektiğini belirten Hayye, “Ateşkes müzakerelerini harekete geçirmek için arabulucu ülkelerle temaslarımız sürüyor. Ancak Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkes müzakerelerinde ilerlemeyi engelliyor” diye konuştu.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde süren saldırılarının durdurulması için taraflar arasında uzun süredir dolaylı müzakereler yürütülüyor. Katar, ABD ve Mısır’la İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşmalarına arabuluculuk ediyor.

“Ya Philadelphia ya anlaşma”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda, siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor. İsrail’in anlaşma taslağına eklediği maddelerin özellikle Mısır-Gazze sınır hattı Philadelphia Koridoru’nda kontrolünü sürdürme ısrarının müzakereleri zora soktuğu vurgulanıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail Meclis kürsüsünden Netanyahu’ya “seri katil” dedi

Yayınlanma

Ayman Ode

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze’deki sivil ölümlerinden ötürü “barışın seri katilisin” diyen Filistin asıllı İsrail Meclisi (Knesset) üyesi Ayman Odeh zorla kürsüden uzaklaştırıldı.

Odeh, Knesset’teki konuşmasında, İsrail ordusunun Gazze’de, sivil ayırt etmeksizin düzenlediği saldırılardan dolayı Netanyahu’yu eleştirdi.

İsrail saldırılarında henüz yeni doğmuş ikiz bebeğini ve eşini, doğum belgesini almaya gittiği esnada düzenlenen saldırıda kaybeden Muhammed Ebu el-Kumsan’ın hikayesini anlatan Odeh, “Gazze’de sisteminizin öldürdüğü 17 bin 385 bebek var; bunların 825’i bir yaşın altında” dedi.

Netanyahu’ya Gazze öldürülen sivil, kadın ve çocuklara ilişkin sert eleştiriler yönelten Odeh sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze’de 35 bin 55 yetim bebek var. Hepsinin kanı peşinizi bırakmayacak ve yine de küstahlığınızla Uluslararası Ceza Mahkemesinde nasıl suçlandığınızı merak edeceksiniz. Binyamin Netanyahu senin düşüncen nedir? Düşüncen nedir? 30 yıldır barışın seri katili oldun.”

Konuşması yarıda kesilen Odeh’in Knesset’te bulunanlarca kürsüden uzaklaştırıldığı görüldü.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah’ta üç günlük ikiz bebeklerinin doğum belgesini almak için evinden çıkan Filistinli Muhammed Ebu el-Kumsan, eşini ve çocuklarını 13 Ağustos’ta İsrail saldırısında kaybetmişti.

Filistinli baba, bebeklerinin doğum belgesini almak için dışarı çıktıktan kısa bir süre sonra, İsrail ordusu sığındıkları evi bombalamıştı. Evde bulunan eşi ile Aysel ve Aser ismini verdikleri ikiz bebekleri ve kayınvalidesi saldırıda yaşamını yitirmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English