Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Honduras Kuşak Yol’a katılmak istiyor

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, pazartesi günü Pekin’i ziyaret eden Honduras Devlet Başkanı Iris Xiomara Castro Sarmiento ile Büyük Halk Salonu’nda bir toplantı yaptı. Yetkililer ve uzmanlar, toplantının ikili ilişkilerin gidişatını belirlemesi ve ikili işbirliğine yeni bir ivme kazandırarak daha üst bir düzeye taşıması açısından önemini vurguladılar.

Castro, Çin’e devlet ziyareti yapan ilk Honduras başkanı oldu ve bu ziyaret “Çin-Honduras ilişkilerinde yeni bir tarihi sayfa” olarak nitelendirildi.

Xi, Castro’yu sıcak bir şekilde karşıladı ve ziyaretin, Çin-Honduras ilişkisinin tarihinde yeni bir sayfa açtığını vurgulayarak kendisini selamladı.

Honduras, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından üç ay sonra pazar günü Pekin’deki büyükelçiliğini resmen açtı. Orta Amerika ülkesi, 25 Mart’ta ise Tayvan adasıyla “diplomatik” ilişkilerini kesti.

Xi, diplomatik ilişkilerin kurulmasının acil ve uzun vadeli öneminin altını çizerek, ikili ilişkilerin “iyi ve hızlı” bir başlangıç ​​yaptığını ve büyük bir “dinamizm ve umut” vaat ettiğini söyledi.

Çin’in Honduras ile dostane ilişkiler geliştirme taahhüdünü sürdüreceğini belirten Xi, ülkedeki ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlam bir şekilde destekleyeceğini ve Honduras ile karşılıklı saygı, eşitlik, karşılıklı yarar ve ortak kalkınma temelinde iyi bir dostluk ve ortaklık kurma taahhüdünü sürdüreceğini söyledi.

Çin lideri ayrıca, ikili ilişkileri daha fazla gelişmeye yönlendirmek ve işbirliği vizyonunu iki halkın daha fazla yararına olacak şekilde somut sonuçlara dönüştürmek için Honduras Devlet Başkanı ile stratejik ve uzun vadeli bir perspektiften çalışmaya hazır olduğunu ifade etti.

Görüşmenin ardından iki taraf, Kuşak ve Yol Girişimi, kalite denetimi, ticaret, tarım, teknoloji, kültür ve eğitim ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere bir dizi işbirliği belgesi imzaladı.

Serbest ticaret anlaşması görüşülüyor

Toplantının ardından yayınlanan ortak açıklamaya göre, Çin-Honduras ilişkilerinin ilk aşamasında, iki taraf bir serbest ticaret anlaşmasının müzakere edilmesi ve çeşitli alanlarda pratik işbirliğinin teşvik edilmesi konusunda fikir birliğine vardı.

Çin Üniversitesi Latin Amerika ve Karayipler Bölgesi Hukuk Merkezi İcra Direktörü Pan Deng, Global Times’a verdiği demeçte, Çinli ve Honduraslı liderler arasındaki görüşmenin, ikili ilişkilerin tonunu belirleyerek, birbirlerinin kalkınma yoluna yönelik yüksek düzeyde siyasi karşılıklı güven ve saygıyı yansıttığını söyledi.

Pan, “İki lider diplomatik ilişkilerin gelecekteki yönüne işaret ederken, siyasi alandaki bu olumlu sonuçlar yakında iki ülke arasında tam ölçekli işbirliğine dönüştürülecek” dedi.

Castro’nun Çin’e resmi ziyareti sırasında, Honduras delegasyonundan bazı üst düzey yetkililer, Honduras-Çin ilişkilerine yönelik yüksek beklentilerini dile getirdiler ve daha fazla Honduraslı işletme ve iş insanının, “dev Çin pazarının” fırsatlarını paylaşmaya istekli olduğunu bildirdiler.

Geçen hafta, Honduraslı bir iş heyeti Çin’in çeşitli illerini ziyaret etti ve kahve, beyaz karides ve kavun gibi Honduras ürünlerinin ihracatı konusunda işbirliğine varılması için yerel girişimcilerle müzakerelerde bulundu.

Tek Çin ilkesine bağlılık vurgusu

Çin medyasına göre, Xi, görüşmede Castro’ya, Tek Çin ilkesinin Çin ile Honduras arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının ve ikili ilişkilerin geliştirilmesinin ilk öncülü ve siyasi temeli olduğunu ve Honduras’ın taahhüdünü tam olarak yerine getireceğine inanıldığını söyledi.

Xi, Çin’in Honduras’ın ulusal egemenliğini, bağımsızlığını ve kalkınmayı teşvik etme ve geçim kaynaklarını iyileştirme çabalarını koruma, kendi ulusal koşullarına uygun kalkınma yollarını bağımsız olarak seçmesini destekleme ve içişlerine herhangi bir yabancı gücün müdahalesine karşı çıkma konusundaki çabalarını kararlı bir şekilde desteklediğini vurguladı.

Castro da görüşmede Çin ile diplomatik ilişkilerin kurulmasının Honduras hükümetinin tarihe geçecek bir kararı olduğunu söyledi. Honduras’ın, tek Çin ilkesini kesin bir şekilde desteklemekte olduğunu kaydeden Castro, Çin hükümetinin yeniden birleşmeyi sağlama çabalarını kesin olarak desteklediklerini belirtti.

Honduras’ın ayrıca, Xi’nin önerdiği Kuşak ve Yol Girişimi, Küresel Kalkınma Girişimi, Küresel Güvenlik Girişimi ve Küresel Medeniyet Girişimi’ne aktif olarak katılma istediğini ifade etti.

Honduras Ekonomik Kalkınma Bakanı Fredis Cerrato, Global Times’a, gelecekte daha fazla Honduras tarım ürününün “aracı” olarak Tayvan’a ihtiyaç duymayacağını ve ürünlerin daha hızlı ve doğrudan Çin anakarasına satılarak insanların sofralarına ulaşabileceklerini söyledi.

Honduras mallarının Çin anakarasına doğrudan ihracatının ise “daha düşük maliyetler, daha yüksek hız ve daha fazla fırsat” anlamına geldiği ifade edildi.

DİPLOMASİ

Zelenskiy: Rusya ile aracılar üzerinden müzakere mümkün

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Kiev ile Moskova arasında aracılar vasıtasıyla tahıl koridoru anlaşmalarına benzer müzakerelerin mümkün olduğunu söyledi.

Philadelphia Induirer‘e mülakat veren Zelenskiy, Kiev’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşüp görüşemeyeceği yönündeki soruya, “Ukrayna, ilgili belgeler, adımlar ve modaliteler doğrultusunda bir çözümün bulunabileceği bir [müzakere] modeli benimseyebilir. Şu ya da bu krize bir çözüm hazırlayan temsilciler olursa ve bu belge Ukrayna’yı tatmin ederse, Rusya Federasyonu temsilcileriyle çözülmelidir,” dedi.

Tahıl koridoru anlaşmalarının imzalanmasında da benzer bir modelin kullanıldığını belirten Zelenskiy, “Şimdiye kadar elimizde sadece bu model var,” ifadesini kullandı.

2022’nin temmuz ayında Kiev ile Moskova, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye ile ayrı ayrı Ukrayna limanlarından tahıl ihraç edilmesine olanak tanıyan anlaşmalar imzalamıştı.

Anlaşma bir yıl kadar yürürlükte kaldıktan sonra Rusya, Rus tarım ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmaya yönelik hükmün yerine getirilmediğini iddia ederek anlaşmadan çekilmişti.

Benzer bir modelin ‘toprak bütünlüğü, enerji ve seyrüsefer özgürlüğü’ konularının çözümünde de kullanılabileceğini kaydeden Ukrayna Devlet Başkanı, ‘herhangi bir kıtadan’ ülkenin olarak hareket edebileceğini vurguladı.

Zelenskiy, “Ukrayna’nın ortakları sadece Avrupa ve ABD değil, aynı zamanda Asya, Pasifik yönü, Afrika ve Latin Amerika dahil olmak üzere pek çok kıtadan ülkeler,” diye konuştu.

Öte yandan Zelenskiy, Moskova ile müzakerelerin ancak, diğer hususların yanı sıra 1991 sınırlarına geri dönülmesini ve Rusya ordusunun Ukrayna topraklarından çekilmesini içeren kendi önerdiği ‘barış formülü’ temelinde mümkün olabileceğini savundu.

Geçen ay İsviçre’de düzenlenen Ukrayna ihtilafının barışçıl yollarla çözümüne ilişkin konferansta bu girişimin diğer noktaları da ele alınmıştı. Zirvenin ardından 80’den fazla ülke, Zaporojye nükleer santralinin Kiev’in kontrolüne geri verilmesini ve nükleer silah kullanma tehditlerinin kabul edilemez olduğunu, Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki Ukrayna limanlarına ve Ukrayna tarım ürünlerine tam ve güvenli erişimin yanı sıra savaş esirlerinin takas edilmesini ve Ukraynalı çocukların geri dönmesini talep eden bir bildiri imzalamıştı.

Putin, barış görüşmeleri için koşulları açıkladı: Ukrayna, Rusya’ya bağlanan bölgelerden tamamen çekilmeli

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

“Türkiye- Suriye müzakereleri Bağdat’ta yapılacak”

Yayınlanma

Suriye’de yayınlanan El-Vatan Gazetesi, Suriye ile Türkiye arasında ikili ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla gerçekleşecek müzakerelerin ilkinin Bağdat’ta yapılacağını yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye ile görüşmemek için hiçbir sebep yok” açıklaması ardından Türk ve Suriyeli yetkililerin 12 yıldan uzun bir süre önce kesilen diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması için Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir araya gelmesi bekleniyor.

Press Tv’nin El-Vatan’dan aktardığına göre adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili yapılacak görüşmenin siyasi mutabakatla sonuçlanacak uzun bir müzakere sürecinin ilk adımı olacağını söyledi.

Kaynaklara göre Ankara; Moskova ve Bağdat’tan Türk diplomatların Suriye tarafıyla müzakere masasına üçüncü bir taraf olmadan oturmasına zemin hazırlamalarını istedi. Ayrıca toplantıların basına kapalı olmasını da talep ettiler.

El-Vatan, Türkiye-Suriye yakınlaşması ve diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik girişimin başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Arap ülkelerinin yanı sıra Rusya, Çin ve İran’dan da geniş destek gördüğünü kaydetti.

Karşılıklı açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü yaptığı açıklamada “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok” ifadelerini kullanmıştı.

Suriye lideri Esad da Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiev ile 26 Haziran’da Şam’da yaptığı görüşme sırasında Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için girişimlere açık olduğunu söyledi.

SANA’nın aktardığına göre Esad, “Suriye, Suriye-Türkiye ilişkilerine yönelik tüm girişimlere, Suriye Devleti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde ve terörizmin her türlüsüne karşı mücadele çerçevesinde açıktır” dedi.

Yeni arabulucu: Irak

Türkiye-Irak ile ilişkileri olumlu yönde gelişirken Bağdat’ın Türkiye-Suriye normalleşmesindeki arabuluculuk rolü dikkat çekiyor. 31 Mayıs’ta Türkiye’yi ziyaret eden Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Ankara-Şam arasında uzlaşma çalışmaları yürüttüklerini belirtmişti. Sudani, “Daha öne bu konuyla ilgili Erdoğan veya Esad’la konuştunuz mu?” sorusu üzerine de “Kesinlikle bununla ilgili görüşmeler devam ediyor. Ve inşallah yakında bu bağlamda bazı adımlar olacak” demişti.

Haziran ayında Irak hükümeti içerisinden bir kaynak da Irak medyasına Bağdat’ın Suriye ve Türkiye’yi uzlaştırma çabaları kapsamında, iki ülkenin yetkililerini yakında Bağdat’ta ağırlayacağını söylemişti.

Ne olmuştu?

Türkiye, 2011’de başlayan savaş sonrası 2012’de Suriye ile tüm diplomatik ilişkileri kesti ve ülkenin kuzeybatısında bulunan silahlı muhalif grupları destekledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri de ülkenin kuzeyinde PKK-IŞİD gibi terör örgütlerinin Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle 2016 yılından bu yana bir dizi askeri operasyon yaptı ve bölgede “güvenli bölge” oluşturdu.

Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi süreci 28 Aralık 2022’de Rusya arabuluculuğunda Türkiye ve Suriye savunma bakanlarının Moskova’da bir araya gelmesiyle başladı ve bu toplantı 2011’den bu yana iki taraf arasında yapılan en üst düzey toplantı oldu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Arap ve İsrailli bakanları NATO zirvesine davet etti

Yayınlanma

ABD’nin İsrail ve bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarını önümüzdeki ay Washington’da yapılacak NATO zirvesine davet etmesi, Gazze’deki savaşla ilgili gerilimi zirveye taşıdı.

75. kuruluş yıldönümü zirvesi ABD Başkanı Joe Biden’a Washington’un uluslararası ortaklıklarını ve ittifaklarını güçlendirme politikasını sergileme fırsatı sunuyor. Fakat Financial Times’a göre aynı zamanda birçok diplomatın Washington’un Ukrayna ve Gazze savaşı konusundaki tutumunda çelişkiler olduğunu düşündüğü noktaların da altını çizecek.

Üye devletler Rusya’ya karşı mücadelesinde Ukrayna’yı destekleme konusunda hemfikirken, NATO’nun pek çok üyesi ve ortağı İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş konusunda derin görüş ayrılıkları yaşıyor.

NATO genellikle yıllık toplantılarına ortaklarından en azından bazılarını davet ediyor fakat yıldönümü zirvesinin ev sahibi olarak ABD, kısmen İsrail’e yaptığı davetle ilgili olası gerilimleri önlemek amacıyla, aralarında Japonya, Avustralya ve Güney Kore’nin de bulunduğu ittifakla ortaklığı olan 31 kadar ülkenin dışişleri bakanlarını davet etti.

Arap davetliler arasında Mısır, Ürdün, Katar, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn bulunuyor.

Geçen yıl Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde Ukrayna’dan temsilciler ve Asya-Pasifik bölgesinden ortaklar da yer almıştı. Madrid’deki 2022 zirvesi biraz daha geniş bir grubu içeriyordu. 

Ortak ülkelerin dışişleri bakanları resmi NATO toplantılarına katılmayacak ve 75. yıldönümü yemeği gibi zirve dışındaki etkinliklere katılacaklar.

Bir NATO yetkilisi yaptığı açıklamada, “Genel Sekreter Stoltenberg 32 müttefikin tamamının devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra Hint-Pasifik ortaklarımızın (Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore) liderlerini de davet etti,” dedi.

Yetkili, diğer NATO ortaklarının temsilcileriyle bakanlar düzeyinde toplantıların ABD yetkilileri tarafından organize edildiğine işaret etti.

Analistler, bazı Arap devletleri ve İsrail’in zirveye dahil edilmesinin ABD’nin bir araya getirici güç olarak değerini ve çok taraflı ittifaklarının faydalarını göstermesinin bir yolu olduğunu söylüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English