Ortadoğu
İçerde güvenoyu dışarda protesto

İsrail’de Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu’nun “ülke tarihinin en sağcı hükümeti” olarak nitelendirilen kabinesindeki isimler belli oldu. 18 bakanlık Likud’a giderken Ben-Gvir 3, Smotrich’in partisine ise 4 bakanlık elde etti. Meclis’te güven oylaması yapılırken Meclis önünde protesto vardı.
İsrail’de 1 Kasım’daki seçimlerin ardından Likud Partisi 32, aşırı sağcı müttefikleri Dini Siyonizm, Yahudilik Gücü ve Noam’ın listesi 14, Ultra Ortodoks partiler; Şas 11 ve Birleşik Tevrat Yahudilik 7 milletvekiliyle Netanyahu bloku 120 sandalyeli Mecliste 64 sandalye kazanarak çoğunluğu elde etti.
Netanyahu’nun aşırı sağcı ve Ultra Ortodoks partilerle kurduğu hükümette, Savunma Bakanlığına Likud Partisi’nden daha önce de ordunun komuta kademesinde görev yapan Yaov Gallant getirildi.
Likud kurmaylarından Yariv Levin Adalet Bakanlığı, Eli Cohen dönüşümle Dışişleri Bakanlığına getirildi. Likud, turizm, kültür-spor, çevre koruma, ulaştırma, tarım, eğitim gibi toplam 18 bakanlık aldı.
Likud Partisi’nden eşcinsel olan Amir Ohana, bugün gerçekleşen oturumda Meclis Başkan’ı seçildi.
Netanyahu’nun hükümet programının başında, “Yahudilerin İsrail’in tüm topraklarında ayrıcalıklı ve sorgulanamaz yaşama hakkı olduğu” ifadesi yer aldı. Ardından, hükümetin, işgal altındaki Batı Şeria ve Golan Tepeleri dahil, Necef Çölü ve Celile bölgesinde Yahudi yerleşim yerleri kuracağı ve mevcutları genişleteceği kaydedildi.
Tartışmalı isimlere geniş yetki
Netanyahu’nun aşırı sağcı müttefikleri Dini Siyonizm Partisi lideri Bezalel Smotrich ve Yahudi Gücü Itamar Ben-Gvir de talep ettikleri üst düzey görevlere geldi.
Smotrich, Netanyahu ile yaptığı koalisyon görüşmelerinde Maliye Bakanlığı ve toplamda 4 koltuk için anlaştı. Smotrich’in İsrail ordusuna bağlı “Sivil İşleri İdaresi” ile “Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi”nden (COGAT) sorumlu bir bakanlık alarak burada söz sahibi olma talebi de karşılandı. Kamuoyunda “Smotrich yasası” olarak da bilinen COGAT ve Sivil İşler İdaresinde Smotrich’e önemli yetkiler tanıyacak ve bu birimlere komutan atamasını sağlayacak yasa tasarısı dün İsrail Meclisinden geçerek yasalaştı.
İsrail ordusuna bağlı bu iki birim, işgal altındaki Batı Şeria’da yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinden, Filistinlilerin inşa faaliyetlerinden ve çalışma ile seyahat izinlerinden sorumlu. Netanyahu’nun Dini Siyonizm ile imzaladığı koalisyon anlaşmasında, Batı Şeria’daki İsrail nezdinde de illegal kabul edilen gecekondu yerleşimlerin “60 gün içinde meşrulaştırılması” maddesi yer aldı.
Ben-Gvir Ulusal Güvenlik Bakanı
İsrail’deki seçim sürecinde tahrik edici eylemleri ve ırkçı söylemleri nedeniyle yakından izlenen bir diğer isim de Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir. Güvenlik güçlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanlığı için Netanyahu ile anlaşan Ben-Gvir’in polis üzerindeki yetkileri de genişletildi.
Ben-Gvir ayrıca İsrail ordusuna bağlı kolluk gücü “Sınır polisi” konusunda da söz sahibi oldu. Bu nedenle, işgal altındaki Batı Şeria’da da görev yapan bu kolluk kuvvetinde, İsrail ordusu ile bakanlık arasında yetki çatışması doğacağı değerlendiriliyor.
Ben Gvir’in, İsrail’in güneyindeki bedevi nüfusun yaşadığı Necef Çölü ile kuzeyindeki Tiberya Gölü yakınlarında Celile bölgesinden sorumlu bakanlığı da partisi bünyesine dahil ettiği belirtiliyor.
Ben-Gvir’in imzaladığı koalisyon anlaşmasında, “İsrail askerlerine ve güvenlik güçlerine yargı dokunulmazlığı, Filistin bayrağının yasaklanması, terör suçlarına idam cezası, terör suçuna karışan Doğu Kudüslü Filistinlilerin sınır dışı edilmesi, seçimlerde adayların ırkçı tahrik edici söylem gerekçesiyle yasaklanmasının kaldırılması” gibi maddeler üzerinde anlaşıldı.
Hükümlü isme 2 bakanlık ve başbakan yardımcılığı
Ultra Ortodoks Şas Partisi lideri Arya Deri, İçişleri ve Sağlık bakanlıkları ile Başbakan Yardımcılığı görevini aldı. Şas Partisi ise kabinedeki kalkınma, dini işlerin olduğu toplam 6 bakanlık elde etti.
Bu arada “vergi usulsüzlüğü”nden hüküm giyen Arya Deri’nin kabinede yer alması için yasa değişikliği yapıldı. İsrail’deki yasalara göre hükümlü bir kişi kabinede yer alamıyordu. Ancak Mecliste çoğunluğu elde eden Netanyahu bloku, güvenoyuna günler kala Deri’nin bakan olmasını engelleyen yasayı değiştirdi.
Yeni İsrail kabinesi
Mecliste açıklanan 5’i kadın, 30 bakanlı kabinedeki parti ve isim dağılımı şöyle:
- Likud Binyamin Netanyahu, Başbakan
- Likud Yaov Gallant Savunma Bakanı
- Likud Eli Cohen: Dışişleri Bakanı
- Likud Yariv Levin: Adalet Bakanı
- Likud Gila Gamliel: İstihbarat Bakanı
- Likud Nir Barakat: Ekonomi Bakanı
- Likud Ron Dermer: Stratejik İşler Bakanı
- Likud Yisrael Katz: Enerji Bakanı
- Likud Haim Katz: Turizm Bakanı
- Likud Idit Silman: Çevre Koruma Bakanı
- Likud Miri Regev: Ulaştırma Bakanı
- Likud Avi Dichter: Tarım Bakanı
- Likud Miki Zohar: Kültür ve Spor Bakanı
- Likud Ofir Akunis: Bilim ve Teknoloji Bakanı
- Likud Amichai Chikli: Diaspora ve Eşitlik Bakanı
- Likud Shlomo Karhi: İletişim Bakanı
- Likud Yoav Kich: Eğitim Bakanı
- Likud Galit Distal Atbaryan: Başbakanlık Ofisi Bakanı
- Yahudi Gücü Itamar Ben Gvir: Ulusal Güvenlik Bakanı
- Yahudi Gücü Yitzchak Wasserlauf: Necef ve Galile Kalkınma Bakanlığı
- Yahudi Gücü Amichai Eliyahu: Miras Bakanlığı
- Dini Siyonizm Bezalel Smotrich: Maliye Bakanlığı, Savunma Bakanlığı’nda COGAT ve Sivil İşler’den Sorumlu Bakan
- Dini Siyonizm Ofir Sofer: Aliyah ve Entegrasyon Bakanlığı
- Dini Siyonizm Orit Strock: Yasadışı Yahudi yerleşimlerinden sorumlu Ulusal Misyonlar Bakanlığı
- Şas Arya Deri: İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Başbakan Yardımcısı
- Şas Yaakov Margi: Refah Bakanı
- Şas Michael Malkielli: Dini İşler Bakanı
- Şas Haim Biton: Eğitimden sorumlu Devlet Bakanı
- Birleşik Tevrat Yahudilik Yitzchak Goldknopf: İnşaat ve İskan Bakanlığı,
- Birleşik Tevrat Meir Porush: Kudüs İşleri Bakanı

Mostafa Alkharouf/AA
Meclis önünde protesto
Netanyahu’nun akurduğu hükümetin güven oylaması için gerçekleştirilen oturum devam ederken Meclis önünde toplanan yüzlerce İsrailli ise kurulacak hükümeti protesto ediyor.
Farklı sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce İsrailli, Netanyahu’nun tamamı sağ partilerden oluşan hükümetine tepki gösterdi. İsrail bayrakları taşıyan göstericiler, Netanyahu ve koalisyon ortakları aleyhinde karikatür ve sloganların yer aldığı afiş ve pankartlar taşıdı.
Hamas: Direnişi tırmandırırız
Öte yandan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Netanyahu’nun, kurduğu hükümet programında işgal altındaki Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini güçlendirmek için çalışacağını duyurmasıyla ilgili açıklama yaptı.
İsrail liderlerinin ve hükümetlerinin, özellikle de Netanyahu’nun kurduğu hükümetin siyasi ve fikri eğilimlerinin ortamı alevlendirdiğini belirten Heniyye, Filistin halkının önceliğinin, yeni İsrail hükümetinin öncelikleri karşısında direnmek ve birliği sağlamak olduğunu vurguladı.
Yahudi yerleşim birimlerini genişletme faaliyetlerine ilişkin ise Heniyye, “yerleşime, direnişi tırmandırarak ve direniş alanını genişleterek karşılık vereceklerini ve yasa dışı Yahudi yerleşimcileri Filistinlilerin topraklarından kovmak için mümkün olan tüm araçlarla baskı yapacaklarını” kaydetti.
Aşırı sağcı ve Ultra Ortodoks partilerle koalisyon oluşturan Netanyahu, Mecliste yarın yapılması beklenen güven oylaması öncesi hükümet programını bugün sosyal medya hesabından açıklamıştı.
“Yahudilerin İsrail’in tüm topraklarında ayrıcalıklı ve sorgulanamaz yaşama hakkı olduğu” ifadesinin yer aldığı programda, hükümetin, işgal altındaki Batı Şeria ve Golan Tepeleri dahil Necef Çölü ve Celile bölgesinde Yahudi yerleşim yerleri kuracağı ve genişleteceği aktarılmıştı.
İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında inşa ettiği Yahudi yerleşim birimleri, uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor. Uluslararası toplum bu konuyu barış görüşmelerinin önündeki en önemli engellerden biri olarak görüyor.
Ortadoğu
Mahmud Abbas’tan Macron ve Selman’a “bir yıl içinde seçim” sözü

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Macron ve Selman’a Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.
Fransa ile Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Ortadoğu’da iki devletli çözümü canlandırma amacıyla New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) konferansına bir hafta kala, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.
Abbas, konferansın ev sahipleri olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a bir mektup yazarak Filistin Yönetimi’nde yeni seçim vaadinde bulundu. Hamas’ın silah bırakması gerektiğini savunanan Abbas mektubunda “Filistin topraklarına uluslararası güç konuşlandırılmasını” istedi.
Élysée Sarayı’ndan (Fransa Cumhurbaşkanlığı) yapılan açıklamaya göre Abbas mektupta, Gazze’deki savaşa son verilmesi ve Ortadoğu’da barış sağlanması için gerekli gördüğü adımları anlattı. Filistin Yönetimi Başkanı’nın bu çerçevede “Hamas artık Gazze’yi yönetmeyecek; silahlarını ve askeri kapasitesini Filistin Yönetimi’nin güvenlik güçlerine devretmek zorunda” dediği belirtildi.
Abbas, “BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmiş bir istikrar/koruma gücünün parçası olarak Arap ve uluslararası güçleri davet etmeye hazır olduğunu” söyledi. Abbas’ın, “Filistin Devleti topraklarında güvenliğin tek sağlayıcısı olmalı ama militarize bir devlet olma niyeti yok” dediği aktarıldı.
Abbas, “Net ve bağlayıcı bir zaman çizelgesi, uluslararası destek, denetim ve garantilerle İsrail işgalini sona erdiren, tüm çözülmemiş meseleleri ve nihai statü sorunlarını çözen bir barış anlaşması yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Abbas’ın, “Hamas tüm rehineleri ve tutsakları derhal serbest bırakmak zorunda” diye eklediği de açıklandı.
Öte yandan Abbas mektubunda, Filistin Yönetimi’nde reform yapma taahhüdünü yineledi ve bir yıl içinde, uluslararası gözlemcilerin de denetleyeceği şekilde başkanlık seçimleri ve genel seçim düzenleme vaadini teyit etti.
Élysée Sarayı, Abbas’ın “iki devletli çözümün uygulanması yolunda ilerleme kaydetmek için gerçek bir isteklilik gösteren somut ve benzeri görülmemiş taahhütlerini” memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.
Macron, ev sahipliği yapacağı konferans öncesinde Filistin devletini tanımanın ahlaki bir görev ve siyasi bir gereklilik olduğunu söylemiş ancak tanıma için Hamas’ın silah bırakması da dahil olmak üzere bazı koşullar öne sürmüştü.
Fransa, uzun süredir iki devletli çözümü savunuyor. Ancak Filistin devletini resmen tanıması ciddi bir politika değişikliği anlamına gelecek.
İsrail basını, iki devletli çözümü reddeden Binyamin Netanyahu hükümetinin ise konferans öncesinde, Filistin’in tanınması halinde Batı Şeria’da daha fazla yasadışı yerleşim inşa etme tehdidinde bulunduğunu yazmıştı.
Tel Aviv yönetimi ayrıca Filistin devletini tanımanın ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Macron’a İsrail’e karşı “Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi düzenleme” suçlaması yöneltmişti.
Ortadoğu
ABD’li elçi, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye devrede

ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye ultra-Ortodoks (Haredi) partilerin temsilcileriyle görüştü.
Huckabee, askerlik muafiyeti krizi nedeniyle Netanyahu hükümetinden çekileceklerini duyuran ultra-Ortodoks partilerin liderlerine “İran tehdidi karşısında hükümetin istikrarı şart” dedi.
Ynet News’in İbranice basından aktardığına göre Huckabee, üst düzey Haredi siyasetçilere, “İran meselesiyle başa çıkmak için hükümet istikrarı önemli” dedi ve erken seçimlerin hata olacağını söyledi.
Bu görüşmelerden birinin geçen perşembe Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi’nden İsrail Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanı Meir Porush ile yapıldığı bildirildi. Habere göre Huckabee, Porush’a “hükümeti devirmeyin” dedi.
İsrail hükümetinde Haredi krizi: Meclisin feshi için harekete geçildi
Büyükelçinin ayrıca önde gelen ultra-Ortodoks dini liderlerden Haham Moşe Hillel Hirsch ile de görüştüğü; ve Hirsch’e “Seçime gidilmesi durumunda ABD’nin İsrail’e destek vermesinin zorlaşacağını” tehdidinde bulunduğu belirtildi.
Habere göre Huckabee’nin bu adımları ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla mı yoksa kendi inisiyatifiyle mi attığı net değil. Ancak Netanyahu görüşmelerden haberdar ve memnuniyet duyuyor.
Huckabee’nin ofisinden Kanal 13’e yapılan açıklamada “Büyükelçi çeşitli İsrailli isimlerle görüşmeler yapıyor. Bu görüşmelerin içeriği gizli” denildi. ABD’nin İsrail Büyükelçiliği ise konuya ilişkin soruları yanıtlamada.
Söz konusu haber üzerine değerlendirmede bulunan muhalefet lideri Yair Lapid, haberin doğru olmamasını umduğunu belirtti. Lapid, X hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Büyükelçi Huckabee’nin İsrail’in bağımsızlığına ve demokrasisine saygı duyduğundan hiç şüphem yok. Bu nedenle, Netanyahu’ya yardım etmek amacıyla askeri muafiyet krizinde ultra-Ortodoksları ikna etmeye çalıştığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını umuyor ve inanıyorum. İsrail bir manda yönetimi değil.”
Netanyahu’nun liderliğindeki koalisyon, geçen hafta Birleşik Tevrat Yahudiliği ve Şas partilerinin, yeşiva öğrencilerine askerlik muafiyeti getirilmediği takdirde hükümetten çekileceklerini ve Meclis’in feshi yönünde oy kullanacaklarını açıklamalarıyla ciddi bir krizle karşı karşıya kalmıştı.
Meclis’in feshedilmesine yönelik yasa tasarısının ön oylaması yarın yapılacak. Şas Partisi, dün tasarıya destek vereceğini duyurdu.
Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği, Meclis’teki iki Haredi partisi olarak, tartışmalı askerlik muafiyeti yasa tasarısının bu yıl 2 Haziran’da sona eren Şavuot Bayramı’na kadar geçirilmesini talep etmişti. Aksi takdirde hükümetin geleceğinin riske gireceği uyarısında bulunmuşlardı.
Ortadoğu
İsrail donanması Hudeyde Limanı’nı vurdu

İsrail donanması sabah erken saatlerde Yemen’de Husilerin kontrolündeki Hudeyde Limanı’nı hedef aldı. Bu saldırı, 7 Ekim’den bu yana Husilere karşı savaş gemileriyle denizden yapılan ilk saldırı oldu.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail donanması tarafından gerçekleştirilen saldırının Husilerin İsrail topraklarına yönelik art arda düzenlediği füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına yanıt olarak gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada Hudeyde Limanı’nın “silah transferinde merkez” olduğu ileri sürüldü ve saldırının hedefinin limanın askeri amaçlarla kullanılmasını engellemek olduğunu savunuldu.
Limanın geçen yıl da İsrail tarafından hedef alındığı hatırlatılan açıklamada, “Liman terör amaçlı kullanılmaya devam etmektedir” denildi. Saldırının Hudeyde Limanı’ndaki tahribatı daha da derinleştirmeyi amaçladığı belirtildi.
İsrail donanmasının saldırısından sonra İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da “İsrail’in havadaki ve denizdeki uzun eli her yere ulaşacaktır. Husileri, İsrail’e saldırmaya devam ederlerse güçlü bir karşılık vereceğimiz ve onları deniz ve hava ablukası içine alacağımız konusunda uyardık” açıklamasını yaptı.
Husilerin üst düzey yetkililerinden Nasreddin Amir, saldırıyı X üzerinden yaptığı paylaşımla doğruladı. Amir, İsrail donanmasına ait unsurların Hudeyde’deki limanı iki füzeyle hedef aldığını belirtti.
Yemen’deki Husiler, ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi’ne şiddetli saldırılarını tekrar başlatan İsrail’i zaman zaman balistik füzelerle hedef alıyor. Grup, dün de İsrail’e doğru bir füze fırlattı; ancak füze hedefe ulaşamadan düştü ve sirenler devreye girmedi. En son sirenlerin çaldığı olay ise geçen perşembe günü yaşandı.
Husiler 7 Ekim’den sonra ABD ve İngiltere’nin ortak saldırılarına da maruz kalmıştı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra Husilere yönelik saldırıların dozajını önce artırmış sonra İsrail’e haber vermeden ateşkes ilan etmişti.
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
FP: ABD anlaşma değil teslimiyet istiyor
-
Görüş1 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2