Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İsrail’den Avrupa’ya: Bizim hava savunma sistemlerimize ihtiyacınız var

Yayınlanma

İsrail’in en büyük balistik füze savunma sistemi üreticisi Israel Aerospace Industries’in (IAI) CEO’su Boaz Levy POLITICO’ya yaptığı açıklamada, Avrupalıların isteseler de istemeseler de İsrail silahlarına ihtiyacı olduğunu söyledi.

İsrail’in Gazze Şeridindeki hava ve kara harekâtı sürerken, devlete ait IAI gibi İsrailli silah üreticileri, Rusya’nın yarattığı tehdidi öne sürerek hava savunmalarını güçlendirmek isteyen Avrupalı liderlerle yeni anlaşmalar yapma arayışında.

POLITICO’ya göre Levy’nin Avrupalılara mesajı, “İsrail’i Hamas ve Hizbullah’ın attığı roket ve füzelerden korumakta başarılı olan hava savunma sistemlerine ihtiyacınız olacak.”

Tel Aviv’den konuşan Levy, “Bugünlerde karşı karşıya olduğumuz tehdit türleriyle başa çıkma şeklimiz aslında dünyanın diğer yerleri için… bir ayna niteliğinde,” dedi.

Levy’nin şirketi, ürünlerini Avrupa ordularına satmak isteyen firmalar için takvimdeki en önemli tarihlerden biri olan bu haftaki ILA Berlin Air Show’da özenle hazırlanmış bir stand kurdu.

Gelişmiş hava savunma sistemlerine duyulan kritik ihtiyacın çarpıcı bir örneği olarak Ukrayna’yı gösteren Levy, gelecekteki savaşın sadece askeri varlıkları değil, aynı zamanda yoğun nüfuslu sivil merkezleri de roket, füze ve drone saldırılarından korumakla ilgili olacağını söyledi.

Hamas’ın geçtiğimiz ekim ayında İsrail’e yönelik saldırısını başlatmasından birkaç gün önce Almanya, Boeing’in yardımıyla IAI tarafından üretilen Arrow-3 balistik füze savunma sistemini satın almak için 4 milyar avroluk bir anlaşma imzalamıştı. Bu alım, Ukrayna savaşının ardından Almanya’nın hava savunmasını güçlendirmeyi amaçlıyordu.

Nisan ayında İsrail, İran tarafından tedarik edilen füze ve insansız hava araçlarından oluşan bir barajı savuşturmak için Arrow-3’ü konuşlandırdı. Levy, sistemin İsrail’in gelen füzelerin yüzde 99’unu engellemesinden büyük ölçüde sorumlu olduğunu söyledi ve “Masaya kendini kanıtlamış bir sistem getiriyoruz,” dedi.

Sistem, İsrail’in kısa menzilli Demir Kubbe ve orta menzilli Davut’un Sapanı’nı da içeren hava savunma ağının uzun menzilli bileşeni. Arrow-3 dünya atmosferi dışındaki balistik füzeleri de vurabiliyor. Bu, 2.400 kilometrelik menzili ABD yapımı Patriot ya da Almanya tarafından kullanılan yerel IRIS-T SLM sistemlerinden çok daha ötesi demek.

Şirket ayrıca Berlin’deki pavyonunda İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Gazze’de kullandığı Heron TP savaş drone’unu da tanıtıyor.

Fransa, İsrail’in Refah’a yönelik saldırısına, İsrailli şirketlerin bu ay Paris’te düzenlenecek Eurosatory silah fuarına katılmasını yasaklayarak karşılık vermişti.

Almanya ise İsrailli silah üreticileri için çok daha dostane bir bölge. Berlin’deki hava fuarını gezen Şansölye Olaf Scholz, şirketin özenle hazırlanmış standını ziyaret ederek Almanya’nın savunma planlarının büyük bir parçası haline gelen yüklenici firmaya destek verdi.

Stantta hükümet yetkilileri ve subaylar, gerçek boyutlu bir Arrow-3 önleme uçağı modeli karşısında bira ve simit keyfi yaptı.

Fransa’nın muhalefetine rağmen Berlin, Arrow-3’ü, NATO üyesi olmayan ülkeler tarafından inşa edilen sistemler de dahil olmak üzere 21 ülkenin Avrupa için ortaklaşa hava savunma sistemleri tedarik etmeyi ve geliştirmeyi planladığı Sky Shield (Gökyüzü Kalkanı) hava savunma girişiminin temel bir parçası haline getirdi.

İsrail’de IAI’ın önleyicilerine yönelik artan talebe rağmen Levy, şirketinin Berlin’in sipariş ettiği sistemleri 2025 yılına kadar teslim edeceği konusunda ısrarlı. Levy, “Zaman çizelgesinde herhangi bir kayma yoki” dedi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English