Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Japonya, İngiltere ve İtalya’nın ortak savaş uçağı programı 2030’a hazırlanıyor

Yayınlanma

Japonya, İngiltere ve İtalya önümüzdeki ay ortak yeni nesil savaş uçağı görüşmelerinin bir sonraki aşamasına başlayacak. Endüstri yetkilileri ortakların uçağın kavramsal tasarım aşamasını tamamlamaya yakın olduklarını ve yıl sonundan itibaren programı yürütecek sanayi kuruluşlarını kurmaya hazırlandıklarını söyledi.

İngiliz BAE Systems’in ortaklıklar ve ihracat direktörü Jonathan Moreton The Japan Times’a yaptığı açıklamada “Sistem gereksinimleri incelemesini tamamladık, yani artık üç ülke için de ortak bir gereksinim setimiz var” dedi.

BAE Systems, yeni ortak programda Japon Mitsubishi Heavy Industries (MHI) ve İtalyan Leonardo ile birlikte Global Combat Air Program’da (GCAP) lider sistem entegratörü olması beklenen üç şirketten biri.

Eski bir İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri pilotu olan Moreton, Singapur Airshow’da verdiği özel bir röportajda, kavramsal tasarım aşamasının tamamlanmasının, ortakların önümüzdeki yıl programın bir sonraki aşamasına (tasarım ve geliştirme aşaması) geçmesine olanak sağlayacağını ve bu aşamanın beş yıl sürmesi ve 2030 civarında ilk test uçağının ilk uçuşuna geçmesinin beklendiğini söyledi.

Eskiyen Hava Öz Savunma Kuvvetleri F-2 avcı uçaklarının yanı sıra İngiliz ve İtalyan Eurofighter’ların yerini alması amaçlanan altıncı nesil jetin 2035 yılına kadar ihracata ve konuşlandırmaya hazır olması planlanıyor ki bu, uzmanlara göre, özellikle uluslararası sınırlar ötesinde böylesine gelişmiş bir platform geliştirmenin zorlukları göz önüne alındığında iddialı bir hedef.

Aralık ayında Tokyo, Londra ve Roma, projeyi yönetmek ve üçlü ortaklar arasında ortak rol ve sorumluluklar üzerinde anlaşmaya varmak üzere GCAP Uluslararası Hükümet Örgütü’nü (GIGO) kurmayı kabul etti.

GIGO, uçağın genel yetenek gereksinimlerini belirlerken, bu özellikleri zamanında ve uygun maliyetli bir şekilde karşılamakla görevli olacak endüstriyel yapıları denetleyecek.

Program hakkında bilgi sahibi bir endüstri kaynağı, bir yönlendirme komitesi ve uygulama ajansından oluşacak olan GIGO’nun, daha önce İngiltere ve İtalya’nın katıldığı Eurofighter Typhoon ve Panavia Tornado gibi çok uluslu savaş uçağı projeleri için kurulan benzer kuruluşların deneyimlerinden dersler çıkaracağını söyledi.

Japonya’nın yasal engelleri

Ancak görüşmeler başlamadan önce Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Parti, koalisyonun küçük ortağı Komeito ile bir anlaşmaya vararak ülkenin katı savunma ihracatı kurallarını biraz değiştirerek uçağın üçüncü ülkelere ihracatına izin vermeyi umuyor.

Mevcut yasalar, ortaklaşa geliştirilen ve tamamlanan savunma ürünlerinin kalkınma ortağı ülkeler dışında herhangi bir ülkeye ihraç edilmesine izin vermiyor, bu nedenle Tokyo şimdi bu tür savunma ihracatlarını – en azından şimdilik – gelecekteki süpersonik jet ile sınırlama planını değerlendiriyor.

Anlaşma ayrıca çift motorlu savaş uçağı ihracatının Japonya ile savunma ekipmanı ve teknoloji transferi anlaşmaları imzalayan ülkelerle sınırlandırılmasını ve doğrudan çatışmaya dahil olan ülkelerin kapsam dışı bırakılmasını öngörüyor.

GCAP en başından beri yabancı satışlar göz önünde bulundurularak tasarlandığı için Japonya’nın ihracat konusunda anlaşmaya varması kritik önem taşıyacak.

BAE Systems’in Japonya ile irtibat görevlisi olarak da çalışan Moreton, “Program felsefesi ve başından beri ortaklarımızla yaptığımız her konuşma, bu ürünün aynı zamanda ihracat amaçlı olduğu yönündeydi” dedi.

İsveç ve Suudi Arabistan programa katılmaya istekli

“Bir ihracat stratejimiz var ve GIGO’yu ve endüstriyel yapıyı oluştururken bunu geliştirmeye devam edeceğiz” diyen Moreton, programın aklındaki potansiyel müşteriler hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Moreton, GCAP’ın “gelecekteki ortaklara açık olacağını” ancak üç ülkenin de ortak ve katılım düzeyi konusunda anlaşmaya varması gerektiğini söyledi. Bu açıklama İsveç’in başlangıçta gösterdiği ilginin ardından ve Suudi Arabistan’ın katılma konusunda “çok istekli” olduğu haberlerinin ortasında geldi.

NATO ve ABD ordusu ile uyumlu

Yetenekler açısından, geliştiriciler uçağın 2030’ların ortası ve sonrasının ihtiyaçlarını karşılayacağından emin olmaya çalışıyorlar. Bunu sağlamak için savaş uçağı, diğer şeylerin yanı sıra yapay zeka donanımlı insansız uçaklarla birlikte çalışmasına olanak tanıyacak son teknoloji sistemlerle donatılacak.

Endüstri yetkilileri, gizli jetin hem bir savaş uçağı hem de diğer, muhtemelen otonom varlıkları kontrol ve koordine edebilen uçan bir komuta merkezi olarak işlev görmesinin beklendiğini ve uçağın “birden fazla alanda işlev görecek daha geniş bir savaş hava sisteminin merkezi” olarak görüldüğünü söylüyor.

Birlikte çalışabilirlik açısından, jet aynı zamanda ABD ordusu ve diğer NATO kuvvetleri göz önünde bulundurularak tasarlanıyor, çünkü Japonya, İtalya ve İngiltere bu savaş uçağını müttefikler ve ortaklarla ortak operasyonlarda kullanmayı umuyor.

DİPLOMASİ

Danimarka’dan Ukrayna’ya F-16 desteği: İlk parti teslim edildi

Yayınlanma

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile gerçekleştirdiği görüşmede, Kopenhag’ın Kiev’e 6 adet F-16 savaş uçağı teslim ettiğini ve 13 adet daha göndermeyi planladığını duyurdu.

Frederiksen, “Altı tanesi çoktan teslim edildi. Bu ilk parti… Ardından bir parti daha gelecek ve sonrasında bir parti daha. Toplamda 19 uçak olacak,” dedi.

Başbakan ayrıca, Danimarka’nın geçen yazdan bu yana Ukraynalı pilotların eğitimine destek verdiğini belirtti.

Ekim ayı başında Hollanda Savunma Bakanı Ruben Brekelmans, Amsterdam’ın ilk parti F-16’ları Kiev’e teslim ettiğini bildirmişti.

Brekelmans, teslim edilen uçak sayısını açıklamazken, taahhüt edilen 24 adet F-16’nın “önümüzdeki aylarda” ülkeye ulaşacağını kaydetmişti.

Hollanda, daha önce Ukrayna’nın kendisine teslim edilen F-16’ları Rusya topraklarında gerçekleştirilecek savunma operasyonlarında kullanmasına onay vermişti.

Ülkenin Silahlı Kuvvetler Komutanı Onno Eichelsheim, “Savaş hukuku kurallarına uyulması şartıyla F-16’ların kullanımı ve menzili konusunda herhangi bir kısıtlama getirmedik,” açıklamasında bulundu.

Hollanda, Danimarka, Belçika ve Norveç, Ukrayna’ya toplam 79 adet F-16 savaş uçağı sağlama taahhüdünde bulunan ülkeler koalisyonunun üyeleri.

Zelenskiy ise Rusya’ya karşı hava sahasında etkin bir savunma için 120 ila 130 savaş uçağına ihtiyaç duyduklarını öne sürmüştü.

The Times gazetesinin haberine göre, temmuz ayı sonunda Hollanda’nın Kiev’e 6 adet F-16 teslim ettiği bildirilmişti. Zelenskiy, ağustos ayı başında F-16’ların Ukrayna’daki ilk görüntülerini kamuoyuyla paylaştı. Aynı ayın sonunda bir savaş uçağı düştü.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy, CNN‘e verdiği mülakatta, savaş uçağı pilotunun kaza öncesinde iki füze düşürdüğünü ve üçüncü bir füzeyi de etkisiz hale getirmeye çalıştığını aktardı.

Breaking Defence dergisinin haberine göre de F-16’nın bir Patriot karadan havaya füze sistemiyle koordineli çalışırken, düşürülen füzenin enkaz bulutuna girerek kazaya sebebiyet vermiş olabileceği değerlendiriliyor.

Ukrayna’ya ait F-16 düştü: ‘Dost ateşi’ iddiası

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Putin, Hindistan’ı ziyaret edecek

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2022’de Ukrayna’ya askeri müdahale kararından bu yana ilk kez Hindistan’ı ziyaret etmeyi planlıyor.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Hindistan’ın ANI haber ajansına yaptığı açıklamalarda, Başbakan Narendra Modi ile görüşmek üzere düzenlenecek bu ziyaretin tarihleri üzerinde çalışıldığını belirtti.

“Bunu dört gözle bekliyoruz,” diyen Peskov, “Başbakan Modi’nin Rusya’ya yaptığı iki ziyaretin ardından şimdi de Devlet Başkanı Putin’in Hindistan’a bir ziyareti var. Bu temaslara çok büyük önem atfediyoruz,” ifadelerini kullandı.

Hindistan ve Rusya, Ukrayna ihtilafından önce yıllık zirveler düzenliyordu. Fakat Yeni Delhi, Aralık 2022’de yapılması planlanan yüz yüze görüşmeyi iptal etmişti.

Putin ve Modi, son olarak Rusya’nın geçtiğimiz ay BRICS zirvesine ev sahipliği yaptığı sırada bir araya geldiler.

Modi, temmuz ayında Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyarette, savaşın başlamasından bu yana Rusya’ya ilk seyahatini yapmış ve seçim zaferinin ardından Putin’le ikili bir görüşme gerçekleştirmişti.

Ziyarette Modi’nin Putin’e “dostum” diye hitap etmesi dikkat çekmişti.

Modi’nin Putin’i ziyaret etmeye açık olması, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Putin’i uluslararası arenada dışlamaya çalışan ABD’de endişelere neden oldu.

Moskova ile Yeni Delhi arasındaki bağlar Soğuk Savaş dönemine dayanıyor. Hindistan, Rusya’nın en büyük askeri donanım müşterilerinden biri olmasının yanı sıra, savaş sonrası Rus petrolünün de en büyük alıcısı konumunda.

Putin’in Hindistan’a yapacağı ziyaret, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından geçen yıl mart ayında Ukrayna’daki savaş suçları nedeniyle çıkarılan yakalama kararına rağmen uluslararası alanda artan bir güven sergilediğini gösteriyor.

Yeni Delhi, UCM üyesi olmadığı için bu yakalama kararını uygulamak zorunda değil. Buna rağmen Putin, geçen yıl Hindistan’da düzenlenen G20 zirvesine katılmamıştı.

Son dönemde Putin, UCM üyesi olan Moğolistan’ı ziyaret etmiş, Güney Afrika ise geçen yılki BRICS zirvesi için Putin’in bizzat katılmamasını istemişti.

Brezilya’da düzenlenen bu haftaki G20 zirvesine ise Putin, yakalama kararının dikkat dağıtıcı olabileceği gerekçesiyle katılmamayı tercih etti.

Zelenskiy’den Hindistan’a çağrı: ‘Rusya ile müzakerelerde arabulucu olun’

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin, ABD Savunma Bakanı ile görüşmeyi reddetti

Yayınlanma

Çin’in bu hafta Laos’ta düzenlenen ASEAN Savunma Bakanları Toplantısı-Plus’ta, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile görüşmeyi reddettiği bildirildi.

CNN’in haberine göre, Austin, ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki askeri iletişim hatlarını korumaya yönelik uzun süredir devam eden çabaların bir parçası olarak Laos’taki toplantıda Çinli mevkidaşı Dong Jun ile görüşmek istedi. Ancak üst düzey bir savunma yetkilisi Laos’ta Austin ile birlikte seyahat eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Çin’in yakın zamanda Tayvan’a yapılan silah satışını gerekçe göstererek teklifi kabul etmediğini söyledi.

Üç hafta önce ABD,  Tayvan’a 2 milyar dolarlık bir silah satışını onaylamış ve bu satış kapsamında adaya ilk kez gelişmiş karadan havaya füzeler tedarik edilmişti. Çin bu satışı eleştirerek egemenliğini savunmak için “kararlı karşı tedbirler” alacağına söz verdi.

Çin’in Laos’taki toplantıyı reddetmesi, ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Biden yönetimindeki son toplantıları için Peru’da bir araya gelmelerinden sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan toplantının “samimi, yapıcı [ve] geniş kapsamlı” olduğunu ancak Biden’ın Çin hükümeti ile yeni gelen Trump yönetimi arasında bir kanal olarak hareket etmeyeceğini söyledi.

Dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin 2022 yılında Tayvan’ı ziyaret etmesinin ardından Çin, ABD ile askeri konular ve iklim de dahil olmak üzere bir dizi iletişim hattını kesmişti. Askeri iletişim iki liderin San Francisco’da bir araya gelmesinin ardından yeniden başlatılmıştı. Bu ret kararı ise, iki ülke arasında son bir yıl içinde askerden askere iletişimde görülen iyileşmenin ardından geldi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English