Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Maldivler lideri ilk ziyaretini Çin’e düzenledi, Hindistan endişeli

Yayınlanma

Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in daveti üzerine Çin’e bir devlet ziyareti gerçekleştiriyor.

Muizzu’nun göreve gelmesinden bu yana Çin’e gerçekleştirdiği ilk devlet ziyaretinin pazartesi günü başlamasıyla birlikte Çin ve Maldivler arasındaki ikili ilişkilerin yeni bir boyut kazanması bekleniyor. Analistler, Maldiv liderinin 8-12 Ocak tarihleri arasındaki ziyareti sırasında altyapı ve turizm alanında bir dizi anlaşmanın imzalanmasının beklendiğini kaydetti.

Başkan Muizzu’nun Hindistan’dan önce Çin’i ziyaret etme kararı ise Hint kamuoyunda Maldiv liderinin “Hindistan’dan uzak” bir politika izlediği ve Çin’e yöneldiği yönünde endişelere yol açtı.

Çinli analistler ise Muizzu’nun Çin ziyaretini “Çin yanlısı” olarak yorumlamanın bazı Hintli politikacılar arasındaki güven eksikliğini yansıttığını söyledi.

Pazartesi günü Başkan Muizzu ve eşi Sajidha Mohamed Doğu Çin’in Fujian Eyaletindeki Xiamen’e vardılar ve burada üst düzey Çinli yetkililer tarafından karşılandılar. Maldiv Başkanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Xiamen Serbest Ticaret Bölgesini de ziyaret ettiler.

Muizzu’nun Çin’de bulunduğu süre zarfında Xi, bir karşılama töreni ve ziyafet düzenleyecek. İki devlet başkanı görüşmelerde bulunacak ve işbirliği belgelerinin imza törenine katılacak. Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Çin Başbakanı Li Qiang ve Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Zhao Leji de Muizzu ile görüşecek.

Çinli analistler, Muizzu’nun 2024 yılında davet üzerine Çin’i ziyaret eden ilk yabancı devlet başkanı olduğunu belirterek, iki ülkenin ikili ilişkilere verdiği büyük önemin altını çizdi.

Muizzu’nun Çin’de bulunduğu süre zarfında iki tarafın Kuşak ve Yol kapsamında altyapı inşası, ekonomi, iklim değişikliği, yeşil ekonomi ve turizm konularında bir dizi işbirliği belgesi imzalaması bekleniyor.

Muizzu’nun Çin’deki ilk durağı olarak Fujian Eyaletini seçmesi ise Çin ve Maldivler’in ikili serbest ticaret anlaşması (STA) potansiyelini daha da geliştirmek istediğine işaret ediyor.

Maldivler Başkanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Başkan Muizzu ayrıca Çin’in Fuzhou kentinde düzenlenecek olan Invest Maldives Forumuna katılacak ve Maldivler ile Çin arasındaki sosyoekonomik ilişkileri güçlendirme yollarını araştırmak üzere üst düzey Çinli iş dünyası liderleriyle bir araya gelecek.

Altyapı inşası konusundaki işbirliği de ikili işbirliğinde öne çıkan konulardan biri olacak. Sichuan Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Okulu profesörlerinden Long Xingchun, turizme büyük ölçüde bağımlı bir ada ülkesi olan Maldivler için altyapının büyük önem taşıdığını belirtti.

Çin ile daha önce yapılan işbirliğinin Maldivler’in altyapısının geliştirilmesine büyük katkı sağladığı düşünülüyor. Örneğin başkent Male’deki Velana Uluslararası Havaalanı’nın genişletilmesi ve Maldivler’de bir Çinli şirket tarafından inşa edilen ilk deniz aşırı köprü olan Çin-Maldivler Dostluk Köprüsü bu projelerden biri.

Hindistan endişeli

Hindistan, Muizzu’nun Çin ziyaretine yakın ilgi gösterdi ve bazı Hint medya kuruluşları, 2008’den bu yana göreve geldikten sonra ilk durak olarak Hindistan’ı seçen her Maldiv başkanının “geleneğini” bozduğunu yazdı. Ayrıca bu ziyaretin Hindistan ile Maldivler arasındaki ilişkilerin gergin olduğu ve Çin’in bölgede Hindistan ile nüfuz için “yarıştığı” bir dönemde gerçekleştiği vurgulandı.

Hint medyası, Muizzu’nun Kasım 2023’te iktidara gelmesinden bu yana Maldivler ile Hindistan arasındaki ilişkilerin gerginleştiğini ve Muizzu’nun Maldivler’i Hindistan’ın desteğinden uzaklaştırmak için “Hindistan Dışarı” politikası izlediğini yazdı.

Gerginliği daha da artıran son tartışmada, bazı Maldivli bakanların Hindistan Başbakanı Modi’nin Lakshadweep takımadalarını turizm için tanıtmasına tepki olarak sosyal medyada aşağılayıcı ifadeler kullandıkları bildirildi. Basında çıkan haberlere göre ise Başkan Muizzu üç bakan yardımcısını görevden uzaklaştırdı.

Hint medyası “Çin yanlısı” söylemi üzerinden Muizzu üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Ancka uzmanlara göre bu baskı geri tepki. Maldivler bu nitelendirmeleri ülkelerine ve liderine saygısızlık olarak yorumladı ve Hindistan’a yönelik güven kaybı oluştu.

Öte yandan uzmanlara göre Hindistan, Maldivler için coğrafi, tarihi ve ticari açıdan önemli bir ülke ve Maldivler Çin’le ilişkilerini geliştirirken, Hindistan’la da ilişkilerini bozmak istemeyecektir.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English