İtalya’da Giorgia Meloni hükümeti, borsaya erişimi kolaylaştırmak ve uzun vadeli yatırım yapan hissedarları ödüllendirmek için ‘DDL Capitali’ veya sermaye yasası adı verilen tasarıyı önümüzdeki birkaç hafta içinde parlamentoya getirmeyi hedefliyor.
Önlemlerin İtalyan ekonomisini canlandırması ve yerel şirketlerin rakip AB bölgelerine, özellikle de Hollanda’ya kaçmasını engellemesi bekleniyor. Ayrıca, yasa ile şirketlere, hükümetin önümüzdeki üç yıl içinde 20 milyar avro getirmesi planlanan özelleştirme programına da doğrudan fayda getirmek hedefleniyor.
Bununla birlikte Financial Times’a (FT) göre bazı şirketler ve hissedarlar arasında, mevzuatın İtalya’daki yatırımları serbestleştirmek ve artırmak yerine tam tersini yapabileceği konusunda şüphe yayılıyor. FT’ye göre son anda yapılan değişiklikler, tasarıya, Meloni’nin müttefiklerinin çıkarlarına hizmet eden ve potansiyel olarak uluslararası yatırımları caydıran korumacı bir eğilim verdi.
En çarpıcı değişiklikler arasında, hisseleri 10 yıl veya daha uzun süre elde tutmak için aşırı bir teşvik düzenleyecek ve bu tür yatırımcılara kısa vadeli hissedarlardan 10 kat daha fazla oy hakkı verecek bir kural yer alıyor.
Hüküm teorik olarak herhangi bir yatırımcı için geçerli olsa da, FT’ye göre aslında belirli İtalyan hissedar türlerini destekliyor. Bu hissedarlar, tipik olarak şirketlerin kontrolünü elinde tutmaya çalışan aile destekli kuruluşların yanı sıra İtalya bankalarının uzun vadeli ama çoğunlukla politize edilmiş hissedarları olan yerel fondazione türleri.
Ekstra oy gücünden elde edilen faydanın, hissedarlara bir şirketin yönetim kurulu üyelerinin atanması konusunda daha fazla söz hakkı veren yeni yasadaki bir başka önemli hüküm aracılığıyla kullanılması bekleniyor. Fakat FT’ye göre yönetici atamaları için dolambaçlı yeni mekanizmalar, zaten tuhaf bir kurumsal yönetim rejimini potansiyel olarak işe yaramaz hale getirecek.
Değiştirilen tasarıdan en bariz şekilde yararlanan kişi, İtalya’nın en güçlü finansal hizmetler gruplarından ikisi olan Generali ve Mediobanca’nın önemli bir hissedarı olan inşaat ve medya baronu milyarder Francesco Gaetano Caltagirone. O ve müttefikleri, her iki şirkette de yeni kurullar dayatma girişimlerinde engellenmişti. Caltagirone aynı zamanda Meloni hükümeti için de önemli bir müttefik: Hükümet desteğinin güçlü olduğu bölgelerde etkili gazetelere sahip.
Avrupa Komisyonu, üye ülkelerden savaş ihtimali dahil çeşitli kriz senaryolarına karşı halkı hazırlamalarını tavsiye etti. Vatandaşlara en az 72 saat yetecek su, gıda, ilaç ve temel malzemeleri içeren acil durum kiti oluşturmaları önerildi. Preparedness Union Strategy adlı belge, AB genelinde kriz yönetimi kabiliyetlerini artırmayı ve tehditlere karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi hedeflediğini öne sürüyor.
Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere, halklarını savaş ihtimali de dahil olmak üzere çeşitli kriz senaryolarına karşı hazırlamalarını tavsiye etti.
Preparedness Union Strategy (Hazırlık Birliği Stratejisi) başlıklı belgeye göre, vatandaşların su, ilaç, kibrit, el feneri, pil, sıcak tutacak giysiler ve dayanıklı gıda maddelerini içeren asgari bir acil durum stoku oluşturmasına özel önem verilmesi gerekiyor.
Bu kitte ayrıca önemli belgelerin kopyaları ve kişinin acil bir durumda en az 72 saat dışarıdan yardım almadan idare edebilmesi için gerekli her şeyin bulunması gerektiği belirtildi.
Strateji, toplamda hem vatandaşları hem de devletleri acil durumlara hazırlamayı amaçlayan 30 somut eylem içeriyor.
17 sayfalık taslak metne göre, tüm talimatların yerine getirilmesi, “tehditleri ‘kaynağı veya doğası ne olursa olsun’ yönetme kabiliyetine sahip, güvenli ve dayanıklı bir AB oluşturulmasını” sağlayacak.
Komisyon, Avrupa’nın Kovid-19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından sürekli bir hazırlık durumunda olduğunu, ayrıca doğal afet ve finansal şok risklerinin de sürdüğünü hatırlattı.
Belgede, “Son yıllardaki büyük krizlerin hiçbiri tek başına veya kısa ömürlü olmadı,” denilerek Avrupa’nın sadece zorluklara yanıt vermekle yetinemeyeceği, aynı zamanda bunları öngörmesi gerektiği kaydedildi.
Öte yandan İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komisyon Üyesi Hadja Lahbib, “tehditlerin çoğaldığına ve daha büyük ölçekli hale geldiğine” dikkat çekerek, bu noktada AB içinde koordinasyon ve dayanışmanın gerekli olduğunu belirtti.
Strateji ayrıca, hastanelerin, okulların, ulaşım ağlarının ve telekomünikasyon sistemlerinin olağanüstü koşullarda işlevlerini sürdürebilmeleri için asgari hazırlık standartları getirilmesini öngörüyor.
Diğer bir madde ise, ülkeler arasındaki etkileşimi geliştirerek acil durum yönetiminde AB’nin “beyni” işlevi görecek bir kriz koordinasyon merkezi kurulmasını içeriyor.
Birlik ayrıca ilaçlar, ham maddeler ve enerji ekipmanları gibi kritik öneme sahip kaynakların stoklarını artırmayı hedefliyor.
Temel amaç, hazırlık düzeylerinin büyük farklılıklar gösterdiği 27 AB ülkesindeki yaklaşımları standart hale getirmek.
Örneğin, 2024 yılındaki sel felaketlerinin ardından İspanya’nın doğal afetlere karşı koruma önlemlerini zaten güçlendirdiği, Baltık ülkelerinin ise siber tehditlere karşı bir kalkan oluşturmak için aktif olarak çalıştığı belirtiliyor.
Strateji, tüm Avrupa Birliği’nin erişebileceği ortak standartlar ve rezervler oluşturarak çeşitli “kör noktaları” gidermeyi hedefliyor.
Belge yeni savunma girişimleri içermese de, Kuzey Avrupa ülkelerinin deneyimlerinden esinlenen ve vatandaşlardan iş dünyasına, ordudan hükümetlere kadar toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir kriz yönetimi modeli sunuyor.
Konuyla ilgili bilgi sahibi iki yetkilinin POLITICO’ya verdiği bilgiye göre, polis yetkilileri Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu (AP) siyasi asistanlarına ait iki ofiste arama yaptı.
Polis daha önce ofisleri 13 Mart’ta mühürlemişti, aynı gün yetkililer Huawei’ye fayda sağladığı iddia edilen AP’deki yolsuzlukla ilgili bir soruşturmanın parçası olarak Belçika ve Portekiz’de 20’den fazla adrese baskın düzenledi. Yetkililer Perşembe günü bu ofislerde arama yapıldığını doğruladı.
Yetkililerden biri Strasbourg’daki aramanın Huawei’nin lobicilik faaliyetlerine yönelik soruşturmanın bir parçası olduğunu doğruladı.
Parlamento üyeleri ve yardımcılarının, kurumun düzenli parlamento faaliyetlerinin gerçekleştirildiği Brüksel’deki binasında ve genel kurul oturumlarının yapıldığı Fransa’nın Strasbourg kentindeki resmi merkezinde ofisleri bulunuyor.
Brüksel’deki iki ofis bu ayın başlarında mühürlenip aranmış ve kiracılarına geri verilmişti.
POLITICO tarafından görülen adli belgelere göre Belçikalı savcılar, Huawei’nin sekiz Avrupalı parlamenter tarafından imzalanan ve Çinli teknoloji devinin çıkarlarını savunan bir açık mektup yazdırmak için yasadışı ödemeler yapıp yapmadığını araştırıyor.
Belçika savcılığı dört kişinin yolsuzluk ve suç örgütü kurmakla, bir kişinin de kara para aklamakla suçlandığını açıkladı.
İtalyan merkez sağ milletvekili Fulvio Martusciello’nun bir parlamento asistanı 20 Mart’ta İtalya’da tutuklandı. Kurumun basın servislerine göre söz konusu asistan Parlamento tarafından görevinden uzaklaştırıldı. Martusciello’nun 2021’deki ofisinin, soruşturma altındaki mektubu tanıtma çabasına öncülük ettiği ileri sürülüyor.
Huawei sözcüsü daha önce yaptığı bir açıklamada, şirketin “yolsuzluk veya diğer yanlış davranışlara karşı sıfır tolerans politikasına sahip olduğunu ve yürürlükteki tüm yasa ve yönetmeliklere her zaman uymaya kararlı olduklarını” söylemişti.
Birleşik Krallık Maliye Bakanı Rachel Reeves, çarşamba günü parlamentoya ülkenin bütçe güncellemesini sunarken hükümet harcamalarında kesintiler yapılacağını açıkladı.
“Artan küresel belirsizliğin iki sonucu oldu. Birincisi, kamu maliyemiz üzerinde. İkincisi ise ekonomi üzerinde,” diyen Reeves, 2025 yılı için öngörülen büyümenin sonbaharda açıklanan %2’den şimdi %1’e revize edildiğini kaydetti.
Reeves ayrıca önümüzdeki on yıl içinde daha önce düşünülenden daha fazla büyüme öngörüldüğünü bildirdi.
Bununla birlikte, daha önce %2,6 olan enflasyonun 2026’da %2,1’e düşmeden önce ortalama %3,2 olacağı ve 2027’den itibaren %2’de sabit kalacağı tahmin ediliyor.
Sosyal yardımlar konusunda, İngiltere’nin işsiz ya da düşük gelirli kişileri desteklemek için kullandığı ana yöntem olan genel kredi ödemelerinin sağlık unsuru, yeni hak sahipleri için yarıya indirilecek ve ardından dondurulacak.
İnsanların işe geri dönmelerine yardımcı olmak için 1 milyar sterlinlik bir bütçe ve iş merkezlerini desteklemek için 400 milyon sterlinlik bir bütçe de uygulamaya konulacak. Bu, iş göremezlik yardımlarına bel bağlayan insan sayısını azaltma girişimi olarak görülüyor.
Bütçe Sorumluluk Ofisi, sosyal yardım tasarruf paketinin 4,8 milyar sterlin tasarruf sağlayacağını tahmin ediyor.
Reeves, partisinin Birleşik Krallık’ı, savunma harcamalarının iktisadi büyümenin merkezinde yer aldığı bir “savunma sanayi süper gücü” haline getirme arzusunu vurguladı.
Ayrıca “artan küresel belirsizlikle” başa çıkabilmek için önümüzdeki mali yılda Savunma Bakanlığına fazladan 2,2 milyar sterlin verilecek.
Hükümet, bakanlığın ekipman bütçesinin en az %10’unu yeni teknolojiye harcayarak Derby, Glasgow ve Newport gibi yerlerde üretimi artıracak.