Avrupa
MI6 şefi Moore’dan Ruslara ‘casusluk’ çağrısı

Medyanın karşısına nadir çıkan Birleşik Krallık dış istihbarat servisi MI6’in başkanı Richard Moore, POLITICO’ya bir mülakat verdi.
Sovyetler Birliği’ne karşı ‘Prag Baharı’nın 55. yıldönümü törenleri için Çekya’da bulunan Moore, Putin yönetimindeki ‘çatlaklar’, Rus ajanların işe alınması ve Çin’in ‘neden en büyük tehdit olduğu’ gibi konular hakkındaki görüşlerini açıkladı.
MI6 şefi, Prag’ın ‘Rus hakimiyetine’ karşı bir ‘direniş merkezi’ olarak geçmişini günümüze paralel olarak tekrar tekrar gündeme getirdi.
Moore, “Buraya gelmemi düşünürken, özellikle Ukrayna hakkında konuşmak için çok iyi bir yer olduğunu düşündüm. Paralellikler çok güçlü, değil mi? Burası, Rus tanklarının sınırından geçtiğini gören son Avrupa ülkesi ve Ukrayna’nın kendini bulduğu yer de burası,” dedi.
Ruslara casusluk çağrısı
Vagner şefi Yevgeni Prigojin’in kalkışmasına da atıfta bulunan Moore, “Rus paralı askerler Putin’e ihanet edebiliyorsa, başka kime ihanet edebilirler?” diye sordu.
Richard Moore, paralı askerlerin isyanıyla birlikte Vladimir Putin’in ‘zayıflığının’ ortaya çıktığını ve içeride baskı altında olduğunu ileri sürdü. İstihbarat şefi, ‘Putin ile ilgili hayal kırıklığına uğrayan’ Ruslara üstü kapalı bir çağrı da yaptı ve “Bizimle el ele verin, kapımız her zaman açık,” dedi.
İnsanların MI6’e gelmeye devam ettiğini ileri süren Moore, “Elbette bunu yaparken risk alıyorlar. Ancak biz bize gelen ve bizimle çalışan insanlarla ilgileniyoruz ve elbette başarılarımız asla bilinmiyor,” dedi.
Putin’i ‘aşağılamayın’
Ukrayna savaşı ve Rusya hakkında da konuşan Moore, bazı batılı liderlerin dile getirdiği ‘Putin’i aşağılamamak gerektiği’ tezine katıldığını söyledi.
Moore, “Kimse Putin’i aşağılamak istemiyor, Rusya’nın büyük ulusunu aşağılamak isteyen de yok. Fakat onlar için yol çok açık: Tüm askerlerinizi geri çekin,” dedi.
Moore, birçok çatışmanın ‘bir tür müzakere’ ile sonlandığını, barışın şartlarını Ukrayna’nın belirleyeceğini ve kendilerine düşenin de ‘Ukraynalıları güçlü bir konumdan müzakere edebilecekleri, mümkün olan en güçlü konuma getirmeye çalışmak’ olduğunu kaydetti.
Vagner isyanı
Prigojin ve Vagner’in kalkışması hakkında konuşan dış istihbarat şefine göre Rusya lideri Putin baskı altında.
Progojin’i ‘Putin’in ürettiği bir yaratık’ olarak nitelendiren Moore, buna rağmen Vagner şefinin Putin’e ‘sırtını döndüğünü’ ileri sürdü.
Moore, “[Putin] Prigojin’e karşı gerçekten mücadele etmedi. Belarus liderinin iyi niyetini kullanarak kendini kurtarmak için bir anlaşma yaptı,” iddiasında bulundu.
‘En fazla kaynağı Çin’e ayırıyoruz’
Moore, Britanya’nın, şu anda Rusya’ya odaklanmasına rağmen, bugün dünya sahnesindeki başlıca endişesinin Çin olduğunun altını çizdi.
“Şu anda Çin’e diğer tüm görevlerden daha fazla kaynak ayırıyoruz,” diyen istihbarat şefi, bunun ‘Çin’in dünyadaki önemini’ ve Çin hükümetinin yeteneklerini anlamaya yönelik ‘hayati ihtiyacı’ yansıttığını söyledi.
Çin’in batıdaki istihbarat operasyonları konusunda da konuşan Moore, Çin’in kabiliyetlerinin ‘çok büyük ve denizaşırı ülkelerde çok sayıda konuşlanabildiklerini’ söyledi.
İstihbaratta insan faktörü hâlâ önemli
Yapay zekanın yükselişiyle birlikte, kimileri yapay zekanın insan casusları önemsiz hale getireceğini savunuyor. Moore bu görüşe itiraz ederek, insan zekasının makinelerin yapamadığını yapmak için hâlâ çok önemli olduğunu savundu. Öte yandan Moore, MI6’in yapay zeka ile ‘çılgınlar gibi deneyler’ yaptığının da altını çizdi.
Moore, “Eğer yapay zeka uluslararası koordinasyonun ötesinde bir yöne götürülür ve kötü niyetle geliştirilirse, bu son derece tehlikelidir. Üretken yapay zekanın olanaklarından da anlayabileceğimiz gibi, bunun gerçekten dikkatle ele alınması gerekecektir,” dedi.
MI6 şefinden İran iddiası
Moore, İran’ın Rusya’ya verdiği destek nedeniyle Tahran’da ‘anlaşmazlıklar’ yaşandığı iddiasında da bulundu. MI6 şefi Rusya’ya insansız hava araçlarının tedariğinin İran liderleri arasında tartışmalara yol açtığını söyledi.
“İran’ın Rusya’ya Ukrayna kentlerine rastgele yıkım getiren intihar dronları sağlama kararı Tahran’daki rejimin en üst kademesinde iç tartışmalara neden oldu,” iddiasında bulunan Moore, İran’ın Rusya’ya verdiği destek karşılığında para kazanmanın yanı sıra bazı askeri know-how’lar da aldığını öne sürdü.
Avrupa
Merz’den Alman şirketlerine askerileşme çağrısı

Alman Şansölyesi Friedrich Merz, Alman Sanayi Federasyonu (BDI) tarafından düzenlenen bir etkinlikte, şirketlerin “işletmelerine olumsuz etkileri olsa bile” çalışanlarının yedek asker olarak hizmet etmesine izin vermesi gerektiğini söyledi.
Alman hükümeti, askeri rezervlerini genişletmek için özel sektörle daha yakın işbirliğine güveniyor. Alman Silahlı Kuvvetleri, yıllardır Alman şirketleriyle sistematik olarak “yedek ortaklıklar” kuruyor.
Rusya ile olası bir savaşa hazırlık kapsamında Berlin, yedek askerleri öncelikle iç güvenlik için kullanmayı planlıyor; profesyonel askerler ise savaş durumunda esas olarak doğu cephesinde görevlendirilecek.
Alman Silahlı Kuvvetleri, yedek askerleri halihazırda büyük çaplı manevralara dahil ediyor. Lufthansa ve Amazon gibi çok sayıda şirketin yanı sıra orta ölçekli şirketler ve Federal İstihdam Ajansı da iç güvenlik alanında orduyla işbirliği anlaşmaları imzaladı.
BDI, yedek hizmetin basitleştirilmesinin çok ötesine geçen, silahlanma konusunda devlet ve sanayi arasında yakın işbirliği çağrısında bulunuyor.
Sanayiye savaşa hazırlık çağrısı
Haziran sonunda Şansölye Merz, Alman Sanayicileri Birliğinin (BDI) uluslararası konferansı “Sanayi Günü”nde, federal hükümetin Alman girişimcileri her türlü göreve “çağırmayı” planladığını duyurdu.
Merz’e göre, bu durum silahlanma politikası için de geçerli. Rusya ile olası bir savaşa hazırlık olarak, federal hükümet kapsamlı bir askeri yedek güç oluşturmak istiyor. Bu yedek güç, askeri eğitim almış eski askerlerden veya gönüllü askerlik hizmetinde temel eğitimi almış “asker olmayan” kişilerden oluşacak ve barış zamanında özel sektörde çalışacak ama gerektiğinde ordu tarafından askere çağrılacak.
Merz, sanayicilere yaptığı çağrıda, “silahlı kuvvetlerdeki yedek tatbikatlar için işgücünden yedek askerleri ‘bir veya iki hafta’ süreyle serbest bırakmaya hazır olmaları gerektiğini” söyledi ve “silahlı kuvvetlerin büyüme kapasitesinin sizin desteğiniz olmadan” sağlanamayacağını belirtti.
Karşılığında, vergi indirimleri ve bürokrasinin azaltılmasını vaat eden Merz, devletin askeri tatbikatlar süresince ücret maliyetlerini de karşılayacağını vurguladı.
Almanya’nın iç güvenliği yedeklere emanet edilecek
Yedek askerler, askeri çevrelerde “Almanya Operasyon Planı”nın ilk büyük deneme çalışması ve dolayısıyla “İç Güvenlik Güçleri”nin ilk ülke çapında tatbikatı olarak kabul edilen Quadriga 2024 manevrasına geçen yıl da katılmıştı.
Tatbikat sırasında yedek askerler, Kuzey Amerika veya Batı Avrupa’dan Almanya üzerinden Doğu Avrupa’ya giden NATO birliklerinin yürüyüşünü kolaylaştırmakla görevlendirilmişti.
Kendi açıklamalarına göre, Bundeswehr savaş durumunda birliklerinin çoğunu doğu cephesine konuşlandıracak ve bu nedenle, çoğunluğu yedek askerlerden ve sadece birkaç aktif askerden oluşan iç güvenlik güçlerine güvenecek.
Fakat Bundeswehr’in “personel, operasyonel hazırlık ve dayanıklılığının acil olarak artırılması” için, silahlı kuvvetler sadece orada değil, “tüm görev yelpazesinde yedekler tarafından” güçlendirilecek. Bu, temel bir güvenlik politikası belgesi olan savunma politikası kılavuzunda belirtiliyor.
Sivil-asker bağlantısı güçlendirilecek
Merz’in “Sanayi Günü”nde açıkladığına göre, silahlı kuvvetlerin büyüklüğünün artırılmasında en önemli sorun mali kaynaklar değil, “nitelikli personel” bulmak.
Dolayısıyla büyük bir yedek güç, iki yönlü bir çözüm sunmayı amaçlıyor: bir yandan düzenli silahlı kuvvetlerin personel yükünü hafifletmek, diğer yandan Bundeswehr için özel sektörde bir ağ görevi görerek ordunun yeni nitelikli askerler kazanmasını sağlamayı hedeflemek.
Eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, mart ayında İç Güvenlik Tümeninin kuruluş töreninde “İç güvenlik sadece Bundeswehr’in görevi değil, tüm toplumun görevidir,” demiştir.
Hem orduda hem de sivil ekonomide yer alan iç güvenlik yedekleri, “askeri koruma ve sivil direnç arasındaki bağlantı” olarak görülüyor.
Alman sanayicileri müstakbel hükümetten askerileşmeyi yoğunlaştırmasını istiyor
Şirketler ‘yedek askerlerin’ ortakları olacak
2016 yılından bu yana, Federal Savunma Bakanlığı ve Alman Silahlı Kuvvetleri Yedekler Derneği, yedeklerin oluşturulmasına katkıda bulunan ve çoğunlukla personelini yurtiçi güvenlik hizmetine almayı ve görevlendirmeyi kabul eden şirketlere “Yedeklerin Ortağı” işveren ödülünü veriyor.
Bu ödülü son kazananlar arasında Amazon ve Airbus, birkaç orta ölçekli şirket ve Federal Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği bulunuyor. Hessen Eyalet Tabipler Birliği geçen yıldan, Wiesbaden İstihdam Ajansı ise bu yılın nisan ayından beri Alman Silahlı Kuvvetlerinin resmi ortağı.
Savunma Bakanlığı ve Federal İstihdam Ajansı da Kasım 2024’te “askeri personel alımının güçlendirilmesine ilişkin temel anlaşma”yı imzalamıştı.
Haziran başından bu yana Lufthansa Grubu da yedek kuvvetlerin ortağı. İnsan Kaynakları Direktörü Michael Niggemann, “kendisi ve meslektaşları için çalışanların vatan güvenliğinin önemine ilişkin farkındalığı artırmanın özellikle önemli olduğunu” vurguladı.
Alman Silahlı Kuvvetleri ile bu tür işbirliği anlaşmaları imzalayan şirketlerin sayısı kamuoyuna açıklanmıyor. Alman Silahlı Kuvvetleri için yedek askerler, çeşitli mesleki uzmanlıkları açısından da önemli bir değer teşkil ediyor.
Alman sanayisine Bundeswehr’in yeniden yapılandırılmasında aktif rol
Siyaset ve iş dünyası arasındaki işbirliği, BDI’nın “total savunma” sloganı altında çağrıda bulunduğu yedek kuvvetlerle ilgili işbirliğinden daha da öteye gidiyor.
BDI Başkanı Peter Leibinger, endüstrinin Avrupa’nın savunması için donanım ve yazılımı, “zırh çeliği ve çip tasarımını sağladığını söyledi fakat “sadece fabrikaları tam kapasiteyle çalıştırmaktan” daha fazlasını yapabileceklerini kaydetti.
Leibinger’e göre girişimciler, Bundeswehr’in yeniden yapılandırılmasında “aktif ve yaratıcı bir rol” oynamalı. Leibinger, Alman sanayicilerini, gerekirse yeniden silahlanmanın başarısını “bireysel maksimum kârlarının” üstünde tutmaya çağırdı.
Haziran ayında BDI, federal hükümeti “etkili bir sivil-askeri savunma sistemi için tutarlı bir konsept” geliştirmeye çağıran bir bildiri yayınlamıştı. Küresel “jeopolitik ve iktisadi çalkantılar” göz önüne alındığında, Federal Cumhuriyet’in tüm endüstriyel ekosisteminin yeteneklerinin, Bundeswehr’in “kalıcı yüksek operasyonel hazırlığı”nı mümkün olan en kısa sürede sağlamak için daha etkili bir şekilde kullanılması için çağrıda bulunmuştu.
BDI, Alman hükümetini bunu başarmak için “iş dünyası ve sivil toplumla yakın işbirliği içinde çalışmaya” çağırmıştı. Sadece askeri güç oluşturmanın yeterli olmadığını savunan BDI, bu nedenle güvenlik politikası ve sanayi politikasının tutarlı bir şekilde koordine edilmesini istedi.
BDI, Almanya’nın “iç ve dış tehditlere” karşı “toplumsal konsensüs”e ihtiyacı duyduğunu; savaş ve barışın ayrılmasının da “modasının geçtiğini” savunmuştu.
Avrupa
Fransa, 15 yıl aradan sonra uzun menzilli füze üretimine yeniden başlıyor

Fransa Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, 15 yıllık bir aranın ardından 2025 yılında uzun menzilli SCALP füzelerinin üretimine yeniden başlanacağını açıkladı. Lecornu, bu füzelerin Ukrayna’daki savaşta etkinliğini kanıtladığını belirtti. Avrupa’nın en büyük füze üreticisi MBDA, rekor talep nedeniyle üretimini artırırken, Fransa ve diğer Avrupalı ülkeler daha uzun menzilli yeni füzeler geliştirmek için de projeler başlattı.
Fransa Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, 15 yıllık bir aranın ardından uzun menzilli SCALP füzelerinin üretimine yeniden başlanacağını duyurdu.
Lecornu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimizi donatmak için SCALP füzelerinin üretimi, son siparişimizden 15 yıl sonra, 2025’te yeniden başlayacak,” ifadelerini kullandı.
Bakan, Fransız-İngiliz ortak yapımı SCALP/Storm Shadow füzelerinin, Ukrayna’daki modern ve yüksek yoğunluklu çatışmalarda “etkinliğini kanıtladığını” vurguladı.
Production of SCALP missiles to equip our forces will resume in 2025, 15 years after our last order.
On @MBDA_UK's site in Stevenage with my counterpart @JohnHealey_MP, where some of these missiles are produced.
Supplied to Ukraine, the Franco-British SCALP/Storm Shadow missile… pic.twitter.com/Slw52D5Nji
— Sébastien Lecornu (@SebLecornu) July 9, 2025
Rekor talep üretimi hızlandırdı
SCALP füzelerini üreten MBDA, Fransa (Airbus), İngiltere (BAE Systems), İtalya (Leonardo) ve Almanya’nın ortak girişimi olup Avrupa’nın en büyük füze üreticisi konumunda bulunuyor.
Financial Times gazetesinin nisan ayındaki haberine göre şirket, rekor düzeydeki talep karşısında siparişleri yetiştirmekte zorlanıyor.
MBDA, 2024 yılında 13,8 milyar avroluk sözleşme imzalarken, toplam sipariş portföyü 37 milyar avroya ulaştı.
Şirketin Genel Müdürü Eric Béranger, 2025 yılında üretimi 2023’e kıyasla iki katına çıkaracaklarını söyledi.
Béranger ayrıca, Fransız ordusunun Aster uçaksavar güdümlü füzelerinin teslimatını hızlandırma talebiyle şirket üzerinde “yoğun bir baskı” oluşturduğunu belirtti.
Bu baskı sonucunda, daha önce üç yılı aşan Aster füzelerinin üretim döngüsü iki yıla indirildi.
Alçak irtifada uçan sığınak avcısı
SCALP, İngiliz Storm Shadow füzesiyle aynı özelliklere sahip bir “hava-kara” seyir füzesi. Menzili, modeline bağlı olarak 250 ila 560 kilometre arasında değişiyor.
Füzenin en önemli özelliği, düşman hava savunma sistemlerinden kaçınmak için 30 ila 60 metre gibi çok alçak irtifalarda uçabilmesi.
Kızılötesi güdüm sistemi kullanan SCALP, yüksek hassasiyete sahip olup 3 ila 5 metre kalınlığındaki demir beton sığınakları ve diğer güçlendirilmiş hedefleri delebiliyor.
Ukrayna, bu tür füzeleri ilk olarak Mayıs 2023’te teslim aldı. Ukrayna ordusu, füzeleri başlangıçta Lugansk ve Kırım da dahil olmak üzere işgal altındaki bölgelerdeki hedeflere yönelik saldırılarda kullandı.
Daha sonra Rusya topraklarına yönelik uzun menzilli saldırı kısıtlamalarının kaldırılmasıyla Kursk ve diğer oblastlarda da kullanmaya başladı.
Yeni nesil füze projeleri
2024 yılı sonlarında Fransa’nın, Rusya tehdidi karşısında menzili 1000 kilometreye kadar olan kendi karadan konuşlu orta menzilli balistik füzesini geliştirmeyi tartışmaya başladığı öğrenildi.
Aynı yılın temmuz ayında ise Fransa, Almanya, İtalya ve Polonya ile birlikte menzili 1000 ila 2000 kilometre arasında değişen yeni bir seyir füzesi olan ELSA’yı geliştirmek için bir proje başlattı. Daha sonra bu projeye İngiltere ve İsveç de katıldı.
Avrupa
İngiliz emekli, savunma bakanının bilgilerini Rus casuslarına satmakla yargılanıyor

İngiltere’de 65 yaşındaki emekli Howard Phillips, kendilerini Rus casusu olarak tanıtan İngiliz polis memurlarına dönemin Savunma Bakanı Grant Shapps hakkında bilgi sızdırdığı suçlamasıyla yargılanıyor. Savcılığa göre, zorlu mali durumu nedeniyle ‘kolay para’ kazanmak isteyen Phillips, bakanın ev adresini ve özel uçağının yerini içeren bilgileri 1500 sterlin karşılığında verdi. Phillips, suçlamaları reddediyor.
İngiltere’de 65 yaşındaki emekli Howard Phillips, kendilerini Rus casusu olarak tanıtan İngiliz polis memurlarına dönemin Savunma Bakanı Grant Shapps hakkında bilgi sızdırdığı suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı.
Winchester Kraliyet Mahkemesi’nde başlayan davada savcılık, Phillips’in zorlu mali durumu nedeniyle “kolay para” kazanmak amacıyla bu suçu işlediğini iddia etti.
The Guardian ve Reuters‘ın haberlerine göre, Ulusal Güvenlik Yasası’nı ihlal etmekle suçlanan Phillips, Mayıs 2024’ten bu yana tutuklu bulunuyor.
Polisler kendilerini ‘Saşa’ ve ‘Dima’ olarak tanıttı
İddianameye göre süreç, Phillips’in Ekim 2023’te İngiltere sınır güçlerine iş başvurusunda bulunmasıyla başladı.
Mart 2024’te, kendilerini “Saşa” ve “Dima” olarak tanıtan ve Rus ajanı gibi davranan polis memurları, Phillips ile WhatsApp üzerinden temasa geçti.
Savcılığa göre Phillips, sınır güçlerindeki bir işin “kendisine daha sonra [casuslara] sağlayabileceği bilgilere erişim imkânı vereceğini” düşündü.
Bakanın adresi ve uçağının konumu USB bellekte
Phillips, daha sonra “Saşa” ve “Dima” ile yüz yüze görüştü. Savcılığın sunduğu bilgilere göre, mayıs ayındaki bu görüşmelerden birinde Phillips, polis memurlarından birine, Bakan Shapps’ın ev adresini ve özel uçağının bulunduğu yeri içeren bir USB bellek verdi.
Emekli adam ayrıca “casuslara” bakanla tanıştığını ve evine gittiğini de anlattı. Phillips’in bu bilgiler karşılığında sahte ajanlardan toplam 1500 sterlin aldığı belirtildi.
14 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya
Üç haftaya kadar sürmesi beklenen davada Phillips, yabancı bir istihbarat teşkilatı için otel rezervasyonu yapmak ve cep telefonu satın almak gibi maddi ve teknik destek sağlamakla da suçlanıyor.
Phillips, kendisine 14 yıla kadar hapis cezası getirebilecek olan yabancı bir istihbarat teşkilatına yardım etme suçlamasını ise reddediyor.
Savcı Jocelyn Ledward mahkemede yaptığı açıklamada, sanığın Rus istihbaratına yardım teklif etmesinin “mutlaka ideolojik nedenlerden veya Rus devletine sempati duymasından kaynaklanmadığını” söyledi.
Ledward’a göre Phillips, “kolay para için kolay ve muhtemelen ilginç ya da heyecan verici bir işe” girişti.
İngiliz mahkemesinden emsal karar: Rus ve Çinlileri işe almamak ırkçılık değil
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım