Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Nablus’ta saldırı Knesset’te ‘idam’

Yayınlanma

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Nablus kentinde Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere yönelik organize saldırılar düzenlerken İsrail Meclisi Knesset’te terör suçu işlediği öne sürülen Filistinlilerin idamla yargılanmasına yönelik ilk adım atıldı.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus kenti, son günlerde İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimlerin yoğun şiddetine sahne oldu. İsrail güçleri, 22 Şubat’ta Nablus kentine düzenlediği baskında, 11 Filistinliyi öldürdü, 6’sı ağır 100’den fazla Filistinliyi de yaraladı. Nablus’a bağlı Huvara beldesinde önceki gün bir araca düzenlenen silahlı saldırıda 2 Yahudi yerleşimcinin öldürülmesinin ardından bölgede gerginlik iyice yükseldi. Huvara ve çevresindeki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yaşayan yüzlerce İsrailli yerleşimci sokaklara çıkarak Filistinlilere karşı organize saldırılar başlattı. Yerleşimciler, bölgede molotofkokteyli saldırılar düzenleyerek Filistinlilere ait çok sayıda ev, iş yeri ve aracı ateşe verdi. Saldırılarda 37 yaşındaki Samih Hamdallah Mahmud Aktaş hayatını kaybederken, 392’den fazla Filistinlinin gerçek mermi ve kauçuk kaplı metal mermiyle yaralandığı, fiziki saldırıya uğradığı ve göz yaşartıcı gazdan etkilendiği açıklandı. Yahudi yerleşimciler Filistinlilere ait çok sayıda ev, iş yeri ve aracı da ateşe verdi.

Batı Şeria’da özellikle Nablus ve Nablus’a bağlı Huvara ve Burin gibi bölgelerdeki Filistinliler, çevredeki yasa dışı yerleşim birimlerinde yaşayan fanatik Yahudi yerleşimcilerin sık sık hedefi haline geliyor. Çoğu ağır silahlı şekilde gezen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere karşı taşlı, sopalı ve biber gazlı saldırılar, ev ve araç kundaklama, zeytinlik ve tarlalara zarar verme ve yağmalama gibi şiddet eylemlerinde bulunuyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Yahudi yerleşimciler 2022’de Batı Şeria’da Filistinlilere ve mülklerine yönelik 849 saldırı gerçekleştirdi, bunlardan 228’inde yaralanmalar yaşanırken, 621’inde Filistinlilerin mülklerinde hasar meydana geldi. Batı Şeria ve Doğu Kudüs çevresinde yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.

Gazzeliler, Nablus’ta Filistinlilere yönelik saldırılara tepki gösterdi. Foto: Mustafa Hassona / AA

Koalisyon anlaşması gereği

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, organize saldırılara girişen Yahudi yerleşimcilere çağrı yaparak, “kanunu kendi elleriyle uygulamamalarını” istedi. Nitekim, Yahudi yerleşimciler saldırılarını sürdürürken Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümet, terör suçu işlediği öne sürülen Filistinlilerin idamla yargılanmasının önünü açacak yasa değişikliği için harekete geçti. Yasamadan Sorumlu Bakanlık Komitesi dün yasa tasarısına onay verdi. Tasarının, Knesset yapılacak üç oylamada da kabul edilerek yasalaşması halinde, “İsrail vatandaşlarına karşı terör suçu” işleyenlere idam cezası verilebilecek.

İsrail basını, haberlerinde idam cezasına ilişkin yasa teklifinin sadece İsraillilere yönelik terör saldırıları için uygulanacağına, Filistinlilere yönelik terör saldırılarını ise kapsamayacağına dikkati çekti. Netanyahu, Twitter’dan yaptığı yazılı açıklamada, “Teröristleri caydırmak ve İsrail’in güvenliğini korumak için güvenlik, operasyonlar ve yasal düzenlemeler dahil olmak üzere tüm konularda karar almaya devam edeceğiz” dedi. Netanyahu’nun, Itamar Ben-Gvir’in partisi Yahudi Gücü ile yaptığı koalisyon anlaşmalarında, terör suçlarına idam cezası getirilmesi konusu da yer almıştı.

Akabe’de 2014 sonrası ilk toplantı

Öte yandan Ürdün’ün Akabe kentinde dün yaklaşan ramazan ayı öncesi İsrail ile Filistin arasında özellikle son 2 ayda tırmanan gerilimi düşürme amacıyla bir güvenlik toplantısı düzenlendi. Toplantı, İsrail ile Filistin arasında, barış görüşmelerinin sekteye uğradığı 2014 yılından bu yana gerçekleşen ilk aleni görüşme oldu. Filistin, İsrail, Ürdün, ABD, ve Mısır’ın katılımıyla düzenlenen toplantı sonrası yayımlanan kapanış bildirisinde, “Filistin yönetimi ile İsrail hükümetinin, tek taraflı eylemleri 3 ila 6 ay durdurmaya hazır olduklarını teyit ettiği” belirtildi. Toplantıda alınan kararlara göre İsrail hükümeti, 4 ay boyunca yeni yerleşim birimi inşaatını tartışmaya açmayacak ve 6 ay boyunca kaçak yerleşim birimlerine onay vermeyecek.

İsrail kararlara uymayacak

Ancak Netanyahu toplantı sonrası yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’da yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına devam edileceğini belirtti: “Yahudiye ve Samiriye’deki (Yahudilerce Batı Şeria için kullanılan isim) inşaat ve düzenleme, herhangi bir değişiklik olmaksızın orijinal planlama ve programa göre devam edecek. Herhangi bir dondurma yoktur ve olmayacaktır.”

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de toplantıya ilişkin, “Ürdün’de olan Ürdün’de kalacak” ifadesini kullandı.

ORTADOĞU

İsrail ve BM’den “Starlink” girişimi

Yayınlanma

Birleşmiş Milletler, yardım çalışmalarının devamı için Gazze’de Starlink internet uydularını kullanmak amacıyla İsrail ile görüşmeler yürütülüyor. Hamas’ın güç kazanabileceğinden endişe duyan İsrail, BM’den bazı güvenceler istedi. BM, İsrail’in talebini yerine getirmeye hazırlanıyor.

Axios’tan Barak Ravid’in üç İsrailli ve bir BM yetkilisine dayandırdığı habere göre İsrail ve Birleşmiş Milletler (BM) Elon Musk’ın SpaceX Starlink internet sisteminin Gazze’de BM yardım görevlilerinin güvenliğini artırma planının bir parçası olarak konuşlandırılmasını müzakere ediyor.

BM, İsrail’e sistemin, Gazze’de yardım dağıtımının devam edebilmesi için gereklilik olduğunu söyledi. İsrail ise sistemin Hamas’ın eline geçmesinden ve İsrail istihbaratının, Hamas’ı izlemesini zorlaştırarak İsrail’e yönelik koordineli saldırı riskini artırmasından endişe duyuyor.

Yardım çalışanlarının İsrail hava saldırılarına hedef olması üzerinde BM, haziran ayında Gazze’deki operasyonlarının büyük bölümünü askıya aldı. Bu durum Gazze’de ihtiyaç sahibi Filistinlilere ulaşan yardım miktarında keskin bir düşüşe yol açtı ve insani krizi daha da derinleştirdi.

Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, İsrail hükümetinin BM’nin yardım operasyonlarını askıya alma kararını BM liderliği tarafından yönlendirilen ve savaşı sona erdirmesi için İsrail üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlayan siyasi bir hamle olarak gördüğünü söyledi. BM yetkilileri bunu özel olarak yalanladı.

ABD’li yetkililer, Biden yönetiminin taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalıştığını, İsrail’e BM’nin güvenlik endişelerinin gerçek olduğunu vurgularken bir yandan da bir çözüm üzerinde çalışmaya başladığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller geçen hafta yaptığı bir açıklamada “BM’nin insani yardım ulaştırmak için karşı karşıya olduğu bazı güvenlik sorunlarını aşmak için son birkaç gündür çeşitli BM ve İsrail hükümetinin çeşitli bileşenleri arasında bir dizi görüşmeye katıldık” dedi ancak Starlink’ten özellikle bahsetmedi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, konunun İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın geçen hafta Washington’a yaptığı ziyaret sırasında gündeme geldiğini söyledi.

Ardından konuyla ilgili New York’taki BM merkezinde konuyla ilgili bir dizi toplantı düzenlendiği kaydedildi. Habere göre görüşmeler sırasında BM yetkilileri sahadaki personeliyle daha sağlıklı iletişim kurabilmek için SpaceX Starlink uydu sistemini Gazze’ye yerleştirmek istediklerini söyledi. İsrailli yetkililer ise Hamas’ın geçmişte sofistike ve hassas iletişim ekipmanlarını ele geçirdiğini ve Starlink sistemini de ele geçirebileceğini söyledi. İsrail; BM’den sistemin ele geçirilmesi durumunda uzaktan devre dışı bırakılabileceği konusunda garanti istediler.

Bunun üzerine BM de sistemin uzaktan etkisiz hale getirilebileceğini göstermek ve İsrail güvenlik servislerinin endişelerini gidermek amacıyla İsrailli teknik uzmanlara sistemin sunumunu yapmak üzere İsrail’e bir ekip göndermeyi önerdi.

Axios’a konuşan üst düzey bir BM yetkilisi “BM güvenlik departmanından bir ekip, Gazze’deki BM operasyonlarıyla ilgili güvenlik konularında devam eden angajmanımızın bir parçası olarak İsrail’e gidiyor” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’den “UCM” adımı: Ben-Gvir’e “göstermelik” soruşturma

Yayınlanma

İsrail Devlet Savcısı Amit Aisman’ın, “Uluslararası Ceza Mahkemesini (UCM) memnun etmek” amacıyla Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir hakkında soruşturma açılmasına ilişkin adımlar attığı iddia edildi.

İsrail devlet televizyonu KAN’da yer alan habere göre, Aisman, Başsavcı Gali Baharav-Miara’dan “Gazze’deki Filistinlileri provoke ettiği şüphesiyle” Ben-Gvir hakkında adli soruşturma başlatılmasını istedi.

Süreci Başsavcı Miara’nın yürüttüğüne yer verilen haberde, Ben-Gvir’e yönelik soruşturma açılıp açılmayacağı hakkında henüz nihai bir karar alınmadığını, soruşturma açılması yönünde karar alınsa bile Ben Gvir’e karşı iddianame hazırlanması ihtimalinin uzak olduğuna dikkati çekildi.

Başsavcılık ofisi yetkililerinin görüşlerine yer verilen haberde, muhtemel soruşturmanın “hiçbir sonuca varmayacağı” değerlendirildi.

Uzmanlar, Devlet Savcısı Aisman’ın bu adımı “sadece UCM’yi ikna etmek için” attığını belirtti.

Haberde, Ben Gvir hakkında muhtemel soruşturmanın, “UCM’yi memnun etme ve İsrail yargı sisteminin bakanları soruşturduğunu gösterme” amacıyla başlatılan “göstermelik” bir girişim olduğuna ilişkin intibaların olduğuna yer verildi.

Ben-Gvir’den tepki

Aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Ben-Gvir ise KAN’ın haberine ilişkin X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, “İnanılmaz. Savcı, İsrailli bir bakanı düşman ülkenin vatandaşlarını provoke etme şüphesiyle soruşturmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Ben-Gvir, İç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile başsavcılığın, “Gazze’de suikast düzenleyeceğine İsrailli bir bakana suikast düzenlemeye çalıştıklarını, bunun başarılı olmayacağını” savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs’ta, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğunu bildirmişti.

Han, Netanyahu ve Gallant’ın 8 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’nde “savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu” açıklamıştı.

Uluslararası bölgesel insan hakları mecralarında aynı şekilde Ben-Gvir hakkında da tekrarladığı provoke açıklamaları çerçevesinde benzer bir adım atılması çağrıları yükseliyor. Ben-Gvir, son olarak 30 Haziran’da yayımlanan videoda “Filistinli mahkumlar başlarından vurularak öldürülmeli” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Tunus’ta cumhurbaşkanı seçimi 6 Ekim’de yapılacak

Yayınlanma

kays said

Tunuslular 2022’de yapılan Anayasa referandumuyla başkanlık sistemine geçtikten sonra ilk kez Cumhurbaşkanını seçecek.

Yeni Anayasa ile başkanlık sistemine geçilen Tunus’ta, Tunus Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 6 Ekim Pazar günü cumhurbaşkanı seçiminin düzenlenmesi için kararname yayımladığı belirtildi.

Tunus’ta 5 yılda bir düzenlenen cumhurbaşkanı seçimi en son Ekim 2019’da yapılmış, seçimin ikinci turunda yüzde 70’in üzerinde oy alan Anayasa Profesörü Kays Said Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Said’in yeniden aday olup olmayacağı belli değil. Ancak daha önce yaptığı açıklamalarda “Kendimi kimseyle rekabet içerisinde hissetmiyorum. Sorumlu hissediyorum ve vazgeçmeyeceğim” demişti.

Siyasi tartışmalar ve başkanlık sistemi

Kays Said’in 25 Temmuz 2021’de açıkladığı olağanüstü kararla Meclis’in çalışmalarını dondurması ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırması, ülkede siyasi krizin derinleşmesine yol açtı.

Cumhurbaşkanı Said’in 22 Eylül 2021’de açıkladığı yeni kararnameyle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağlamasının ardından, Aralık 2021’de açıklanan “siyasi krizden çıkış yol haritası” kapsamında, ülkede 25 Temmuz 2022’de Anayasa referandumu, ardından erken genel seçimler yapıldı.

Yeni Anayasa ile başkanlık sistemine geçilen Tunus’ta, 24 Aralık 2023’te yapılan seçimler ile Halk Meclisinin yanı sıra Bölgesel ve Yerel Ulusal Konsey oluşturuldu.

Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz kararlarının ardından attığı adımları “demokratik bulmadıkları” gerekçesiyle ülkedeki çoğu siyasi parti seçimleri boykot ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English