Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Netanyahu’nun “Hamas’la anlaşma” çıkmazı

Yayınlanma

netanyahu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı koalisyon üyeleri Hamas’la esir takası anlaşması karşı çıkıyor. Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz ise İsrailli rehinelerin kurtarılması için baskı yapıyor. Her iki taraf da Netanyahu’yu hükümeti düşürmekle tehdit ediyor.

Netanyahu koalisyonunun aşırı sağcı bakanları Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich Hamas’la anlaşma yapılmasına ve Refah operasyonunun rafa kalkmasına itiraz ediyor. İki bakanın toplantılarda Netanyahu’yu Refah bölgesine yönelik saldırı olmadığı takdirde hükümeti düşürmekle tehdit ettiği iddia edilmişti.

Maliye Bakanı Smotrich, bu iddiayı doğrulayan bir açıklama yaptı. Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki hükümetin Refah’ı işgal etmediği müddetçe var olma hakkının bulunmadığını söyledi.

Smotrich, sosyal medya hesabından yayımladığı görüntülü mesajda, beyaz bayrak sallaması ve Refah’ı işgal planından vazgeçmesi durumunda Netanyahu liderliğindeki hükümetin hiçbir varlık hakkının kalmayacağını savundu.

Hamas’la, İsrail’de alıkonulan Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin geri dönmesini kapsayan bir anlaşmaya karşı çıktığını dile getiren Smotrich, söz konusu olası bir anlaşmayı “Nazilere karşı aşağılayıcı bir teslimiyet” olarak nitelendirdi.

Smotrich ve Ben-Gvir’in Netanyahu’ya yönelik bu çıkışının sebebinin ateşkes konusunda ilerlemeden kaynaklandığı belirtiliyor.

Yahudi Gücü Partisinin lideri Ben-Gvir ve Dini Siyonizm Partisi lideri Smotrich’in partilerinin hükümetten çekilmesi durumunda İsrail’de 2022 yılının Aralık ayından bu yana devam eden koalisyon hükümeti düşüyor.

Smotrich’in açıklamalarına yanıt veren İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz, “Refah’a girmek, Hamas’a karşı verilen uzun soluklu mücadelede önemli ancak hükümet tarafından terk edilen esirlerin evlerine geri dönmesi acil ve çok daha önemli” dedi.

Gantz, İsrail emniyet teşkilatının desteğiyle, savaşın sonlandırılmasını gerektirmeyen bir anlaşmaya varılması ancak hükümet içindeki bakanların bunu engellemesi durumunda hükümetin varlığını sürdürme hakkı olmayacağını dile getirdi.

Savaş Kabinesi, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, eski Genelkurmay Başkanları Benny Gantz ve Gadi Eisenkot olmak üzere 5 kişiden (3 üye ve 2 gözlemci) oluşuyor.

Kabine, Netanyahu ile muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz arasında 11 Ekim’de “acil durum hükümeti” kurulması yönünde yapılan anlaşmanın ardından oluşturulmuştu.

Gantz’ın Savaş Kabinesi’nden çekilmesi İsrail hükümetini düşürmüyor ancak bu adımın savaşın meşruiyetine dair uluslararası çekinceleri güçlendireceği belirtiliyor.

ORTADOĞU

İsrail askerleri, işgali protesto eden sivillere ateş açtı

Yayınlanma

İsrail ordusu, Suriye’nin Kuneytra ilinin Süveyse köyünde işgali protesto eden sivillere ateş açtı. İsrail, Suriye’de bugüne kadar tek kurşun sıkmadan ilerlerken ses çıkarmayan Şam’ın yeni yöneticisi HTŞ’nin 3 Suriyelinin yaralandığı saldırı sonrası ne yapacağı merak konusu.

Suriye’de 27 Kasım’da şiddetlenen çatışmaların ardından, 8 Aralık’ta 61 yıllık Baas yönetiminin çökmesiyle eş zamanlı, İsrail ordusunun ülkeye saldırıları arttı. Suriye ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye toprağı Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletti. Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, işgali daha ileriye taşıyarak başkent Şam’ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.

Şam’da yönetimi devralan HTŞ liderliğindeki örgütlerin İsrail işgaline sessiz kaldığı gözlenirken İsrail işgalini protesto eden Kuneytra’nın Süveyse​​​​​​​ köyündeki bölge sakinlerine ateş açıldı. AA’nın haberinde “Protesto sırasında İsrail askerleri, mevzilendikleri bölgelerden kalabalığın üzerine ateş açtı. İsrail ordusunun saldırısında 3 sivil yaralandı” ifadeleri kullanıldı.

İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail ile Suriye arasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Taiz’de şiddetli çatışma: Husilerden ABD’ye tehdit

Yayınlanma

ABD ve İsrail Husilere karşı kapsamlı harekât başlatmaya hazırlanırken BAE ve Suudi Arabistan’ın desteklediği “Arap koalisyonu”nun Yemen’in güneybatısındaki Taiz kentinde Husiler karşı başlattığı operasyon sonrası ağır silahlarında da kullanıldığı şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Arap koalisyonunun ordusuna bağlı Taiz Askeri Birliğinden yapılan açıklamada, kent merkezinin kuzeybatısındaki hava savunma cephesindeki ordu güçlerine ait bir mevziye saldırı sırasında Husi unsurlardan 8 kişinin öldüğü belirtildi.

Husilerin saflarında ayrıca 15 kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, ordu birliklerindeki kayıplara ilişkin ise bilgi verilmedi.

Ordu dün yaptığı açıklamada, aynı cephede Husilerin saldırısının püskürtüldüğünü iddia etmişti.

Taiz kenti, aralarında Aden olmak üzere güneydeki illere bağlayan ana yol güzergahında olduğu için stratejik öneme sahip.

Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.

Hizbullah’ın ateşkes ilanıyla savaştan çekilmesi, Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesi ve Iraklı milis kuvvetlerin İsrail’e yönelik saldırıları sonlandırma kararı sonrası Husiler Gazze’deki katliamlarını durdurmak için İsrail’e saldırı düzenleyen tek güç olarak kalmıştı. Bu kapsamda hem İsrail hem ABD, zaman zaman hedef aldığı Husilere kapsamlı operasyona hazırlanıyor.

“ABD varlıklarını hedef alacağız”

Husiler, Yemen’e yönelik saldırıların devam etmesi halinde Orta Doğu’daki ABD hedeflerini “kırmızı çizgileri gözetmeksizin” hedef alacaklarını duyurdu.

Husilerin Yüksek Siyasi Konseyi Üyesi Muhammed Ali el-Husi, X hesabında yayınladığı videoda, konuya ilişkin açıklamada bulundu. Husi, “Amerikalıları Yemen’i hedef almamaları konusunda uyarıyoruz, aksi takdirde Orta Doğu’daki Amerikan çıkarlarına (hedeflerine) hiçbir kırmızı çizgiyi gözetmeksizin saldıracağız” dedi.

Husi, “Ya İsrail’in Gazze’ye ve Yemen’e yönelik saldırıları duracak ya da ‘mesajımızı iletebilecek’ hassas Amerikan hedeflerini hedef alacağız” ifadesini kullandı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

HTŞ’nin dışişleri bakanı ilk açıklamasında İran’ı uyardı

Yayınlanma

Esaad Hasan Seybani

İran dini lideri Hamaney’in “Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Suriye’de güçlü bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz” açıklamasına HTŞ’nin liderliğinde Şam’da kurulan yeni hükümetten tepki geldi. Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani, göreve geldikten sonra yaptığı ilk paylaşımında “İran, Suriye halkının iradesine, ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymalı” dedi.

Şeybani, X hesabındaki paylaşımında, İran’ı, Suriye halkının iradesine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymaya davet etti. Şeybani, “İran, Suriye halkının iradesine, ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymalı. İran’ı, Suriye’de kaos yaymaktan kaçınmaları yönünde uyarıyor ve son açıklamaların sonuçlarından sorumlu tutuyoruz” ifadelerini kullandı.

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Tahran’da yaptığı bir açıklamada “Suriye’de isyancı bir grup yabancı güçlerin planlaması ve yardımıyla Suriye devletinin kendi içindeki zayıflıkları kullanarak bu ülkeyi karışıklığa sürükledi” demişti. Hizbullah’ın, Lübnan iç savaşında ortaya çıktığını aktaran Hamaney, benzer bir durumun Suriye’de de yaşanabileceğini belirterek “Suriye’de güçlü ve onurlu bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Çünkü bugün Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Okulları, üniversiteleri, evleri ve sokakları güvende değil. Bu yüzden kararlılıkla harekete geçip güvensizliğin mimarlarına karşı durarak onlara galip gelmeliler” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English