Bizi Takip Edin

AMERİKA

Nvidia, ABD’nin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarını bertaraf ediyor

Yayınlanma

ABD’li teknoloji devi Nvidia, Washington’ın Çin’e yönelik yarı iletken ihracatı üzerindeki kontrollerinin etkilerini bertaraf edebileceğini düşünüyor.

Financial Times’ın haberine göre, yatırımcılar, ABD’nin büyük yapay zeka sistemleri geliştirmeye uygun gelişmiş işlemcilerin Çin’e satışına yönelik kısıtlamaları sıkılaştırmasının ardından Nvidia’nın zarar göreceği korkusunu şimdilik bir kenara bıraktı. ABD’li çip üreticisi, kontrollerin işi üzerinde “kısa vadede anlamlı bir etkisi” olmayacağını söyledi.

Biden yönetiminin ekim ayı ortasındaki açıklamasından bu yana, Nvidia’nın borsa değerlemesi önce kaybetti, ardından yeniden kazanarak yaklaşık 200 milyar dolar (Intel’in tüm piyasa değerine eşdeğer) elde etti ve geçen hafta şirkete 1,2 trilyon dolar değer kazandırarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Morgan Stanley analistleri geçen hafta yayınladıkları bir araştırma notunda Çin’deki kısıtlamaların etkisinin Nvidia yatırımcıları arasında “kazançlarla ilgili en çok sorulan soru” olduğunu söyledi.

Çin, Nvidia’nın veri merkezi işindeki satışların yüzde 25’ini oluşturuyor, ancak şirket geçen ay kendinden emin bir şekilde yeni ABD kurallarından henüz önemli bir etki beklemediğini iddia etti: “Dünya çapında ürünlerimize olan talebin gücü göz önüne alındığında, ek kısıtlamaların finansal sonuçlarımız üzerinde kısa vadede anlamlı bir etkisi olacağını tahmin etmiyoruz.”

Nvidia Çin piyasasına yönelik yeni işlemcili çipleri piyasaya sürdü, ancak güvenilirliği tartışılıyor

Nvidia, Çin’deki çip satışlarına yönelik ABD kısıtlamalarını, performans kısıtlamalarını aşan yeni işlemcilerle aşmaya çalıştı.

Bu yılın başlarında, Ekim 2022’de açıklanan ilk ABD kısıtlamalarının ardından Çinli müşteriler için amiral gemisi H100 işlemcisinin H800 olarak adlandırılan değiştirilmiş bir versiyonunu piyasaya sürdü. Ardından bu ay Financial Times, Nvidia’nın Çin için H20 adlı yeni bir ürünle ürünlerini yeniden uyarladığını bildirdi.

Şirket H20’yi resmi olarak duyurmadı ancak teknik özelliklerini Çin’deki potansiyel müşterilere dağıttı. Öte yandan bazı uzmanlar, bu çiplerin Çinli şirketlerin ABD’li meslektaşlarıyla rekabet etmelerine izin vermeyeceğini ve bunun Biden yönetiminin önemli bir hedefi olduğunu söyledi.

Tencent ve Alibaba yöneticileri geçen hafta üç aylık kazanç çağrıları sırasında Çinli teknoloji gruplarının yapay zeka modellerini eğitmek için Nvidia’nın yeni çiplerine güvenemeyebileceklerini söylemişti. Her ikisi de Nvidia’nın yerli alternatiflerine odaklanmayı artırmayı planladıklarını ve Huawei’nin en olası yararlanıcı olarak görüldüğünü söyledi.

Alibaba CEO’su Eddie Yongming Wu, “birden fazla farklı sağlayıcıdan birden fazla farklı çipin kullanıldığını ve Çin pazarındaki yapay zeka bilgi işlem gücü talebini karşıladığını” görmeyi beklediğini söyledi.

86Research’te Şangay merkezli bir analist olan Charlie Chai, H20’yi büyük yapay zeka modellerini eğitmek için kullanmanın “esasen zor” olduğunu ve tek bir çip üzerindeki performans sınırıyla kısıtlandığını söyledi.

Çin uzun vadede yerel Huawei üretimi çiplere yönelecek

Nvidia, Çin’deki Amerikan şirketlerini engellemenin yalnızca yerel çip üreticilerinin ilerlemesini hızlandıracağı gerekçesiyle uzun süredir ABD kontrollerine karşı çıkıyor.

Analistler ve sektördeki uzmanlar, Çinli teknoloji şirketlerinin sistemlerini Nvidia’nınkiler yerine yerli çipleri kullanacak şekilde uyarlamalarının yıllar alacağını söylüyor. Bununla birlikte, ABD hükümetinin ihracat kontrollerini sıkılaştırması bu süreci hızlandırdı.

“Şimdi herkes Huawei çiplerini ve yazılımını uyarlamak zorunda” diyen Chai, Nvidia’nın “Huawei’nin kapasitesini hafife almış olabileceğini” de sözlerine ekledi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English