Pakistan ve İran, birbirlerinin topraklarındaki militan kamplarını vurduktan sonra gerilimi azaltmayı tercih edeceklerinin sinyalini verdi, ancak uzmanlar sınır bölgelerinde yaşayanları tedirgin edebilecek bir vekalet çatışması için koşulların hazır olduğu konusunda uyarıyor.
Çin ise yakından izlediğini ve bölgedeki Kuşak ve Yol çıkarlarını tehdit edebilecek düşmanlıklardan kaçınmak istediğini açıkça ortaya koyarak gerilimin yönetilmesinde “yapıcı bir rol” oynamayı teklif etti.
İran’ın bu hafta başında Pakistan’daki cihatçı Ceyşu’l Adl örgütünün hedeflerine hava saldırıları düzenlemesinin ardından Pakistan ordusu da perşembe günü İran’ın Sistan ve Belucistan bölgesindeki ayrılıkçı örgütlere saldırılar düzenleyerek karşılık verdi.
İran ve Pakistan arasında sınır gerilimi
Ancak komşular da gerilimin kontrolden çıkmasına izin vermek niyetinde olmadıklarını belirttiler.
İran Dışişleri Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada hükümetin “düşmanların Tahran ve İslamabad’ın dostane ve kardeşçe ilişkilerini germesine izin vermeyeceğini” belirtti.
Pakistan’ın Batı Asya’dan sorumlu ek dışişleri bakanı Rahim Hayat Kureyşi de aynı duyguları paylaştı. “Pakistan ve İran kardeşçe [ilişkilere] sahiptir ve tüm sorunları olumlu diyalog yoluyla çözmek için [ilerleyecektir], [ikili ilişkilerimizi] tanımlayan güven ve itimadı yeniden tesis etmek önemlidir” diye yazdı X platformunda yaptığı paylaşımda.
Nikkei Asia’ya isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bir güvenlik yetkilisi Pakistan’ın gerilimi daha da tırmandırmak istemediğini söyledi. Ancak “İran gelecekte bir şey yaparsa, aynı güç kullanılarak karşılık verilecektir” uyarısında bulundu.
İç siyaset malzemesi
Bazı uzmanlar Pakistan’ın egemenliğinin “bariz ihlali” olarak nitelendirdiği bu olaya verdiği sert tepkinin zorlu bir dönemde orduya olan desteği artırdığına inanıyor. Ülkede 8 Şubat’ta seçimler yapılacakken, askeri kurum, rakibi Navaz Şerif’in liderliğindeki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) lehine Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) partisini saf dışı bıraktığı iddiasıyla hapisteki eski Başbakan İmran Han’ın müttefiklerinden alışılmadık derecede güçlü eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
İslamabad’da bir siyasi analist olan Sabookh Syed, İran’ın saldırılarına verilen tepkinin ordunun popülaritesini artırdığını, ancak bunun “seçimlerin sonucunu büyük ölçüde etkilemesini beklemediğini” söyledi.
Sınır halkı endişeli
Öte yandan jer ne kadar iki taraf da açık gerilimi azaltıyor olsa da uzmanlar vekalet savaşının şiddetlenmesinden korkuyor.
Bağımsız bir güvenlik analisti olan Kiyya Baloch, Nikkei’ye verdiği demeçte, karşılıklı saldırıların Pakistan ve İran arasında derin bir güvensizlik yarattığını söyledi. “Pakistan ve İran arasındaki vekalet savaşı gelecekte önemli ölçüde artacak” diyen Baloch, İran’ın hedef aldığı İslamcı grubun saldırılarının ve Beluç ayrılıkçıların militanlığının önümüzdeki aylarda artmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Washington’daki Wilson Center düşünce kuruluşunun Güney Asya Enstitüsü Direktörü Michael Kugelman da aynı görüşte: “Önümüzdeki günlerde gerginlik azalsa bile güven sarsıldı ve her iki taraf da diğer tarafı vurmak için vekalet taktiklerine başvurma konusunda daha güçlü bir güdüye sahip olacak.”
Pakistan’ın Belucistan eyaletinin güneyinde, doğudaki daha gelişmiş bölgelerdeki altyapı ve tedarik zincirlerinden uzakta bulunan bölgelerde belirsizlik hakim. Bölge sakinleri geçim kaynakları ve günlük ihtiyaçları için İran’a güveniyor ancak bu bölgelerde sınırın kapatılacağına dair doğrulanmamış haberler var.
Kiyya Baloch, “Saldırıların ardından sınır uzun süre kapalı kalırsa, sınır bölgelerinde insani bir krize yol açabilir” dedi. Belucistan’ın güneyinde 1 milyondan fazla insanın sınır ticaretine bağımlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Nikkei’ye konuşan Belucistan’ın deneyimli gazetecilerinden Tania Baloch, bunun ekonomik olduğu kadar sosyal yansımalarının da olacağını söyledi. “Pakistan’ın İran sınırındaki bölgelerinde yaşayan insanlar geçimlerini sağlamakta zorlanmakla kalmayacak, aynı zamanda sınırın her iki tarafında da şüphe altında kalacaklar” dedi.
Çin’in çıkarları da tehlikede
Aynı zamanda analistler, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki 50 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) projelerinin merkezi olan Gwadar limanına ev sahipliği yapan güney Belucistan’daki Çin çıkarlarına yönelik gerçek bir tehdit görüyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamada Pekin’in Pakistan ve İran’ın sakin kalmasını ve itidalli davranmasını umduğunu söyledi ve ekledi: “Eğer iki tarafın da ihtiyacı varsa, durumu yatıştırmak için yapıcı bir rol oynamak isteriz.”
Tania Baloch ise şunları söyledi: “CPEC gibi projelerin başarılı olabilmesi için komşularla iyi ilişkiler kurulması şarttır ve bu nedenle Çin, CPEC’in çıkarlarının korunacağı bir senaryo yaratmak için dahil olmayı teklif ediyor.”
Kugelman, Çin’in Pakistan ve İran ile olan yakın ilişkileri ve 2021 yılında imzalanan uzun vadeli stratejik ortaklık anlaşmasından bu yana hızla büyüyen bağları nedeniyle bu iki ülke arasında arabuluculuk yapabileceğine inanıyor.
“Pakistan ve İran’ın her ikisi de ekonomik destek için Çin’e bağımlı,” diyen Kugelman’a göre Pekin her iki ülke üzerinde de siyasi etki alanına sahip.