Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin: Konser salonu saldırısını kimin yaptığı belli, asıl mesele bundan kimin yararlandığı

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, başkent Moskova’daki Crocus City Hall konser alanında meydana gelen terör saldırısının radikal İslamcılar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.

Putin, dün akşam saatlerinde, saldırının ardından alınan tedbirler konusunda yetkililerle yaptığı istişarede “Bu suçun, İslam dünyasının yüzyıllardır ideolojileriyle mücadele ettiği radikal İslamcılar tarafından işlendiğini biliyoruz,” ifadesini kullandı.

Putin, ülkesinin söz konusu terör saldırısını kimin gerçekleştirdiğini bilmesine rağmen, bunun arkasındaki beynin hala sorgulanmakta olduğunu ve radikal İslamcıların gerçekten ülkeyi vurmaya karar verip vermediklerini bulmaları gerektiğini vurguladı.

Rusya lideri, “İstihbarat kurumlarımızın ve kolluk kuvvetlerimizin ortak çalışmaları sırasında, örneğin radikal, hatta terörist eğilimli İslamcı örgütlerin, bugün tırmanan Orta Doğu ihtilafına adil bir çözümü savunan Rusya’yı vurmakla gerçekten ilgilenip ilgilenmedikleri gibi bir dizi soruya cevap bulmak gerekiyor,” diye konuştu.

‘Bu korkunç suç bir gözdağı eylemidir’

Önemli olanın saldırının arkasındaki beyni bulmak olduğuna dikkat çeken Putin, “Rusya’nın başkentinde 22 Mart’ta işlenen korkunç suç bir gözdağı eylemidir ve akla derhal şu soru gelmektedir, bundan kim kazançlı çıkmaktadır? Bu vahşet, 2014 yılından bu yana neo-Nazi Kiev rejiminin eliyle ülkemize karşı savaşanların bir dizi girişiminin yalnızca bir unsuru olabilir,” değerlendirmesini yaptı.

Putin daha önce yaptığı açıklamada, saldırganların Ukrayna’ya kaçmaya çalıştıklarını ve ilk verilere göre sınırı geçmeleri için bir ‘pencere’ hazırlandığını söylemişti. Olaya doğrudan karışan beş kişi de tutuklandı.

‘Teröristlerin Ukrayna’ya gitmeye çalıştıkları sorusunu da yanıtlamamız gerekiyor’

Rusya Devlet Başkanı, “Elbette teröristlerin suçu işledikten sonra neden Ukrayna’ya gitmeye çalıştıkları ve orada onları kimin beklediği sorusunu da yanıtlamamız gerekiyor,” diye ekledi.

Öte yandan ABD’nin, Ukrayna’nın saldırıda parmağı olmadığına ve sorumluluğun yalnızca IŞİD’e ait olduğuna herkesi ikna etmek amacıyla yoğun bir çaba sarf ettiğine işaret eden Putin, şöyle devam etti:

“ABD’nin vekillerini ve diğer ülkeleri, istihbarat verilerine göre Ukrayna’nın Moskova’daki terör saldırısında dahli olmadığına ve bu kanlı terör saldırısının Rusya’da yasaklı bir örgüt olan İslam Devleti mensupları olan İslam dinine mensup şahıslar tarafından gerçekleştirildiğine ikna etmek için nasıl çeşitli kanallara başvurduğuna şahit oluyoruz. Rusya’ya ve halkına dönük bu vahşetin kimin eliyle gerçekleştirildiğini zaten biliyoruz. Şimdi de saldırının beyninin kim olduğunu öğrenmek istiyoruz.”

Bunun yanı sıra Rusya lideri, “Bu acımasız vahşetin tüm faillerinin cezalandırılmasına yönelik evrensel acı, üzüntü, merhamet ve meşru arzuya rağmen, soruşturma herhangi bir siyasi önyargı olmaksızın son derece profesyonel ve tarafsız bir şekilde yürütülmelidir,” uyarısını yaptı.

Saldırının ardından Rusya toplumunun gerçek bir dayanışma, uyum ve karşılıklı destek örneği sergilediğine vurgu yapan Putin, şu anda kurbanların ailelerine taziye dileklerini iletenler arasında farklı milletlerden, ülkenin tüm bölgelerinden, çocuklar, öğrenciler ve her yaştan insanların bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Ayrıca Putin, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve dostlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.

Rusya Soruşturma Komitesi: Saldırı dikkatlice planlanmıştı

Diğer yandan Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, toplantıda yaptığı açıklamada, dikkatlice planlandığını belirtti.

Bastrıkin, “Soruşturmanın ilk bulguları, terör saldırısının dikkatlice planlandığını ve hazırlandığını gösteriyor. Saldırıda 139 kişi hayatını kaybetti,” bilgisini verdi.

Saldırıda 137 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralanan iki kişinin de hastanede öldüğünü kaydeden Bastrıkin, “En az 40 kurban ateşli silah yaralanmalarından ölürken, 45 kişi de saldırı sırasında çıkan yangında hayatını kaybetti. 182 kişi yaralandı,” diye ekledi.

Yetkili, “Soruşturma Komitesi, Crocus City Hall konser salonuna düzenlenen terör saldırısıyla ilgili ceza davasını soruşturmaya yönelik aktif çalışmalarına devam etmektedir. Soruşturma, yaşananların tam kronolojisini ortaya koymuştur,” ifadesini kullandı.

Bastrıkin şöyle devam etti: “Tüm sanıklar sorgulama sırasında ve mahkemede suçlarını kabul ettiler ve saldırı koşulları, müşterileri ve saldırı hazırlıklarında kendilerine yardımcı olan şahıslar hakkında ayrıntılı ifadeler verdiler.”

İngimasi taktikleri: Crocus City Hall saldırısını kim, nasıl hazırladı?

RUSYA

Rusya’da Batı’ya karşı savaş için seferberlik hazırlıkları çağrısı

Yayınlanma

Rusya Devlet Duması Savunma Komisyonu Başkan Yardımcısı Aleksey Juravlyov, Batı’nın 2028-2029 yıllarında Rusya’ya saldırı hazırlığında olduğunu kaydederek, erkek nüfusun seferberliğe hazırlanması gerektiğini belirtti. Juravlyov, Litvanya’ya yönelik sert açıklamalar yaparken, NATO’nun savaş hazırlıklarına da dikkat çekti.

Rusya’da tüm erkek nüfusun, Batı ülkeleriyle olası bir savaşa karşı seferberliğe hazırlanması gerektiği çağrısı yapıldı. Parlamentonun alt kanadı Duma’nın Savunma Komisyonu Başkan Yardımcısı Aleksey Juravlyov, önümüzdeki üç-dört yıl içinde Batı’nın Rusya’ya saldırmaya hazır hale geleceğini öne sürerek bu çağrıyı yaptı.

Daha önce Litvanya’yı 24 saatten kısa sürede yenilgiye uğratmakla tehdit eden Juravlyov, “Avrupa bize 2028-2029 yıllarında Rusya’yla savaşmaya hazır olacaklarını söylüyor. Bu nedenle erkek nüfusun hazırlanması ve elbette vatanın savunulması gerekiyor. Bunu konuşmaktan çekinmemeliyiz çünkü eğer bu gerçekten olacaksa, bunu başlatan biz değiliz. Biz bunu söylemiyoruz, onlar bizimle savaşmaya hazırlandıklarını söylüyorlar,” dedi.

Juravlyov, Rusya’da şu anda yeterince gönüllü olduğunu ancak Batı’dan gelen uzun vadeli tehditlerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Milletvekili, “Bu tehditlere karşı hazırlık, etkili bir seferberlik rezervi oluşturulmasını ve askerlik şubelerinin düzgün çalışmasını içermeli,” diye ekledi.

Geçen hafta Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda, Kaliningrad oblastının tarihsel olarak Küçük Litvanya’nın bir parçası olduğunu ve bu nedenle Litvanya kültürünün korunması gerektiğini söylemişti.

Juravlyov ise RIA Novosti’ye yaptığı açıklamada, Baltık ülkelerinin tamamının Rusya İmparatorluğu döneminde olduğu gibi Rusya’ya ait olması gerektiğini belirterek, Litvanya yetkililerine “çenelerini tutmalarını” tavsiye etti. Litvanya ordusunu “dünyanın en zayıflarından biri” olarak nitelendiren Juravlyov, bu ordunun Rusya’yla 24 saat bile dayanamayacağını iddia etti.

Öte yandan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel’de düzenlenen NATO Genelkurmay Başkanları toplantısında, ittifakın “askeri bir zihniyete” geçmesi ve savaşı önlemek için hazırlık yapması gerektiğini savunmuştu. Rutte, NATO’nun Ukrayna’ya desteğini artıracağını da eklemişti.

NATO Genel Sekreteri Rutte: 5 yıl içinde Rusya ile savaşa hazırlanın

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya Bilimler Akademisi: Karadeniz’deki akaryakıt sızıntısı ekolojik bir yıkım

Yayınlanma

Karadeniz’de binlerce ton akaryakıtın sızması, Rusya Bilimler Akademisi tarafından “21. yüzyılın en büyük çevre felaketi” olarak tanımlandı. Uzmanlar, kirliliğin Türkiye, Romanya ve Bulgaristan kıyılarına ulaşabileceğini ve temizlik çalışmalarının yıllar sürebileceğini belirtiyor.

Rusya Bilimler Akademisi Su Sorunları Enstitüsü’nün araştırma direktörü Viktor Danilov-Danilyan, Karadeniz’de binlerce ton mazotun sızmasını “21. yüzyılın en büyük çevre felaketi” olarak tanımlandı.

Danilov-Danilyan, Kommersant gazetesine verdiği mülakatta, “İlk kez bu kadar büyük miktarda mazot sızıyor. Benim görüşüme göre, bu, 21. yüzyılın başından bu yana Rusya’daki en ciddi çevre felaketi. Yani bu, benzeri görülmemiş bir olay,” dedi.

Danilov-Danilyan, bu durumun 2020 yılında Norilsk’te yaşanan dizel yakıt sızıntısıyla karşılaştırılamayacağını, çünkü o olayın “yerel ve hızla çözüldüğünü” belirtti.

Karadeniz’de yaşananların ekosistem için “korkunç bir darbe” olduğunu vurgulayan akademisyen, “On binlerce kuşun, çok sayıda yunusun ölümü ve kıyıdaki flora ve faunada büyük kayıplar. Böyle bir ortamda, tuzlu suda bile, mazotu sindirebilen mikroorganizmalar dışında hiçbir şey yaşayamaz,” diye ekledi.

Danilov-Danilyan, en az 200 ila 500 bin ton kirli toprağın taşınmasının da iz bırakacağını belirtti.

Ayrıca mazotun bulaştığı toprağın kaldırıldığı yerlerde, denizin karaya 30-50 metre kadar ilerlediği kaydedildi. Kirliliğin sadece Rusya’yı etkilemeyeceğini belirten Danilov-Danilyan, “Ocak sonunda Odessa’ya ulaşabilir, Romanya ve Bulgaristan kıyılarına yaklaşabilir, denizin güneydoğusunda ise Türkiye’ye ulaşabilir,” değerlendirmesini yaptı.

Bunun yanı sıra Danilov-Danilyan, Karadeniz’deki mazotun temizlenmesinin ne kadar süreceğine dair bir tahminde bulunmaktan kaçındı:

”200 metreden daha derine, hidrojen sülfür tabakasına ulaşan mazot, orada uzun süre kalabilir. Fakat yükselen akıntılar tarafından yüzeye çıkarılma ihtimaline hazırlıklı olmalıyız. Tatil beldelerinin sürekli izlenmesi gerekecek ve yeni mazot kümelerinin ortaya çıkmasının nadir hale geldiğinden emin olduğumuzda bu faaliyetler azaltılabilir.”

Bu felaketin önlenebileceğini, ancak Karadeniz’de 20 yıl önce hurdaya ayrılması gereken gemilerin hala kullanıldığını vurgulayan akademisyen, “Bu tür bir yaklaşımla felaket kaçınılmazdı: er ya da geç gerçekleşecekti. Bu tür olaylar için sigorta mekanizması neredeyse hiç çalışmıyor ve ciddi temizlik çalışmaları kazadan ancak dokuz veya on gün sonra başladı,” dedi.

Aralık ayında Kerç Boğazı’nda fırtına nedeniyle Volgoneft-212 ve Volgoneft-239 tankerleri battı.

Toplamda 9,2 bin ton mazot taşıyan tankerlerden yaklaşık 4 bin tonu Karadeniz’e sızdı ve Krasnodar Bölgesi ile Kırım kıyılarına ulaştı. Geri kalanı ise tankerlerin içinde deniz tabanında kaldı. Krasnodar oblastının operasyon merkezi, bu hafta yaptığı açıklamada, Anapa plajlarındaki mazotla kirlenmiş kumun temizlenmesinin iki ay sürebileceğini duyurdu.

Karadeniz’deki mazot sızıntısının etkilerinin artması üzerine Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, 13 Ocak’ta kazanın sonuçlarını ortadan kaldırmak için bir hükümet komisyonu kurdu.

Federal afet müdahale ekibi ise 12 Ocak’ta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yetkililerin zararı en aza indirmek için yeterli çaba göstermediği yönündeki eleştirilerinin ardından oluşturuldu.

Kırım’da petrol sızıntısı nedeniyle olağanüstü hâl ilan edildi

Okumaya Devam Et

RUSYA

2024’te Rusya’da gıda fiyatları 9 yılın rekorunu kırdı

Yayınlanma

2024 yılında Rusya’da gıda fiyatları 9 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak yıllık enflasyon yüzde 9,52’ye çıktı. Merkez Bankası’nın faiz artırımına rağmen, özellikle gıda ürünlerinde fiyatlar hızla yükselmeye devam ediyor.

Rusya’da 2024 yılında enflasyon, Merkez Bankası’nın 20 yılın en yüksek faiz oranını uygulamasına ve hükümetin perakende fiyatlarını kontrol altına alma çabalarına rağmen neredeyse üçte bir oranında hızlandı.

Rusya Federal İstatistik Kurumu (Rosstat) tarafından çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, yıllık tüketici fiyat endeksi yüzde 9,52 arttı (2023’teki yüzde 7,42’lik artışın üzerine). Gıda enflasyonu ise yüzde 11,05’e ulaşarak 2015 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı (2015’te gıda fiyatları yüzde 14 artmıştı).

Rosstat’ın verilerine göre, aralık ayında ekonomideki fiyatlar bir önceki aya kıyasla ortalama yüzde 1,32 arttı. Bu, nisan 2022’den bu yana kaydedilen en yüksek aylık enflasyon oranı olan yüzde 1,43’ün ardından geldi.

Yıllık enflasyon oranı ise son 15 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Resmi istatistiklere göre, fiyatlar yalnızca 2022’de (yüzde 11,94) ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasının ardından yaşanan ekonomik kriz sırasında (2014’te yüzde 11,35 ve 2015’te yüzde 12,91) daha hızlı artmıştı.

Rosstat’ın verilerine göre, süpermarketlerin gıda reyonları enflasyonun en çok hissedildiği alanlar oldu. Burada fiyatlar onlarca yüzde oranında arttı ve artmaya devam ediyor.

Örneğin, patates fiyatları bir yılda yüzde 90,5, lahana yüzde 42,6, soğan yüzde 46,5, pancar yüzde 32,3 ve tereyağı yüzde 35,2 arttı. Süt fiyatları yüzde 18,2, krema yüzde 19,2 ve peynir yüzde 14,2 oranında yükseldi. Elma fiyatları yüzde 20,2, salatalık yüzde 22,1, kuzu eti yüzde 23,1 ve sığır eti yüzde 12,9 daha pahalı hale geldi.

Conotoxia analisti Grzegorz Drozdz, Bloomberg’e verdiği demeçte Rusya vatandaşlarının yaptırımların ekonomik etkilerini enflasyon yoluyla hissettiğini belirtti.

Bloomberg Economics‘in Rusya ekonomisti Aleksandr İsakov ise yıl sonunda rublenin keskin düşüşünün ardından doların 100 rublenin üzerine çıkmasının, 2025 yılı başı için olumsuz bir tablo çizdiği uyarısında bulundu.

Rosstat’ın verilerine göre, 1-13 Ocak tarihleri arasında enflasyon yüzde 0,64 daha arttı ve yıllık enflasyon oranı yüzde 9,9’a yükselerek şubat 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

GPB Private Banking’in Genel Müdürü Yegor Susin, “Şu anda fiyat artışlarının yavaşladığını görmek mümkün değil,” diye konuştu. Susin, ocak ayında birçok tarifenin indekslendiğini ve aylık enflasyonun yıllık bazda yüzde 14 civarında seyrettiğini hatırlattı.

Rusya Merkez Bankası, 2024 yılında enflasyonu yavaşlatmak amacıyla üç kez faiz artırımına gitti. Ancak, faiz oranını yüzde 21’e çıkararak 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştıran Merkez Bankası, aralık ayında hükümet yetkilileri ve milyarderlerin Elvira Nabiullina’ya yönelik eleştirilerinin ardından beklenmedik bir şekilde duraklama kararı aldı.

Merkez Bankası’nın kendi tahminlerine göre, enflasyon hızlanmaya devam edecek ve 2025 yılının ilk çeyreğinde zirveye ulaşacak.

Freedom Finance analisti Natalya Milçakova, ocak-şubat aylarında enflasyonun yüzde 11,5’e kadar çıkabileceğini öngörüyor.

Eski Rusya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Oleg Vyugin de, “Rusya ekonomisi için daha önce birikmiş kaynaklara dayanan nispeten iyi dönem sona erdi. Yüksek enflasyon, bu kısa süreli başarıyı tamamen ortadan kaldırıyor,” değerlendirmesini yaptı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English