Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin: Rusya ekonomisi zorluklara rağmen büyümeye devam ediyor

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, VTB Yatırım Forumu’nda yaptığı konuşmada, ülkenin sabit sermaye yatırımlarının üst üste üçüncü yılda da arttığını belirtti. Katma değeri yüksek sektörlerin desteklediği ekonomik büyüme ve güçlü sermaye piyasası politikalarını vurgulayan Putin, yabancı yatırımcıları Rusya borsasına davet etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaptığı açıklamada, Rus iş dünyasının sabit sermaye yatırımlarının, ortaya çıkan ya da dışarıdan yaratılan tüm zorluklara rağmen üst üste üçüncü yılda da büyüdüğünü söyledi.

Dün ülkenin en büyük kamu bankalarından VTB’nin yatırım forumunda konuşan Putin, “Tüm zorluklar göz önüne alındığında, Rus iş dünyasının sabit sermaye yatırımları, yaşadığımız ya da dışarıdan bizim için yaratmaya çalıştıkları tüm sorunlara rağmen üst üste üçüncü yıldır artıyor,” dedi.

Putin, Rusya Federasyonu’nun sermaye piyasasını güçlendirmeye ve borsaya giren şirketleri desteklemeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Ekonomik büyüme yüksek katma değerli sektörlerle destekleniyor

Putim, Rusya’nın GSYİH’sinin bu yılın ocak-ekim döneminde yüzde 4,1 oranında büyüdüğünü ve ana büyümenin imalat sanayinde, yani katma değeri yüksek sektörlerde yoğunlaştığını söyledi:

“Geçen yıl Rusya’nın gayrisafi yurtiçi hasılası yüzde 3,6 oranında büyüdü. Bu çok iyi biliniyor. Bu yılın ocak-ekim döneminde ise yüzde 4,1 oranında arttı. Üstelik [bu] büyüme ağırlıklı olarak imalat sanayinde, yani katma değeri yüksek sektörlerde yoğunlaştı. Yani 10 ayda imalat sanayimiz yüzde 8’den fazla, daha doğrusu yüzde 8 oranında arttı”.

Ülke ekonomisinin bu yıl yaklaşık yüzde 4 oranında büyüyeceğini söyleyen Putin, “Bu yıl, Rusya ekonomisi genişleyecek, geçen yıl yüzde 3,6 idi, bu yıl yüzde 4 civarında olacak: 3,9 ya da belki yüzde 4,” değerlendirmesini yaptı.

Yabancı yatırımcılara davet

Öte yandan Devlet Başkanı Putin, Rusya’nın dost ülkelerden yatırımcıları ülkenin borsasına davet ettiğini vurguladı.

Putin, “Elbette dost ülkelerden yatırımcıları borsamıza davet ediyoruz… Rusya küresel ekonominin bir parçası ve tersine sermaye akışını memnuniyetle karşılıyoruz,” dedi.

Putin, hiç kimsenin Rusya pazarını terk etmeye zorlanmadığını ve birçok Batılı şirketin baskılara rağmen kalmaya karar verdiğini de sözlerine ekledi.

“Sanırım son forumda da söyledim ve genel olarak bunu her fırsatta söylüyorum: Biz kimseyi kovmadık, kimseyi pazarımızdan çıkmaya zorlamadık,” diyen Putin, pek çok Batılı şirketin “siyasi baskılara” rağmen Rusya’da kalmaya devam ettiğine dikkat çekti.

Dengeli ekonomi politikası

Rusya hükümeti ve Merkez Bankası’nın dengeli bir politika izlediğinin altını çizen Putin, “Bu yılın ocak ayından ekim ayına kadar, ülkenin konsolide bütçesi ve bütçe dışı fonların fazlası yaklaşık 2,5 trilyon ruble [24 milyar dolar] olurken, harcamalar GSYİH’nin yüzde 35’inden daha azını oluşturdu ki bu da 2021 seviyesine karşılık geliyor. Bu da hükümetin ve merkez bankasının son derece dengeli bir politika izlediğini gösteriyor,” diye konuştu.

Putin ayrıca Rusya’da enflasyonu kontrol altına almanın gerekli olduğunu belirterek, enflasyonu kontrol altına almak için Merkez Bankası ve hükümetin koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Devlet Başkanı, Rusya’nın finans sektörüne yönelik ulusal dijital altyapısının tüm unsurlarının geliştirildiğini ve başarılı bir şekilde işlediğini, bunun da Rus ekonomisi için önemli bir rekabet avantajı olduğunu kaydetti:

“Uzmanlara göre, küresel büyüme için en önemli uzun vadeli faktörlerden biri finans sektöründe Ulusal Dijital Altyapının uygulanması olacaktır. Bazı ülkelerde, örneğin AB ülkelerinde, Avustralya’da, Singapur’da, bu tür bir altyapının sadece belirli unsurlarında uzmanlaşılmıştır. Ancak Rusya’da, tüm unsurları zaten oluşturuldu ve başarıyla çalışıyor.”

Bunun yanı sıra Puitn, Rusya’da dijital ruble kullanılarak yapılan ödemelerin 1 Temmuz 2025’ten itibaren ülke çapında mümkün olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Bu arada BRICS, birleşik bir dijital ödeme sisteminin oluşturulmasına odaklanmaya çalışıyor:

“BRICS’teki meslektaşlarımıza bu konuya gereken ilgiyi göstermeye çalışıyoruz. Tekrar ediyorum, sadece bizim için bazı sorunlar yarattığı için değil, ki bu sorunlar elbette ciddi ve bir dereceye kadar bizi engelliyor, ödemelerle ilgili sorunlar. Ama aynı zamanda, en önemlisi, dünya ekonomisi gelişiyor, ortakların sayısı artıyor ve herkes sadece güvenli ekonomik iletişim ve irtibat yolları istemiyor. Herkes modern irtibat araçları istiyor.”

‘Rusya’nın yatırım ortamı derecelendirmesinde lider’

Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesinin iş ortamının kalitesi açısından liderler arasında yer aldığını vurguladı.

Putin, “Yapılan bir araştırma Rusya’nın yatırım ortamı derecelendirmesinde küresel liderler arasında yer aldığını, düzenleyici çerçeve ve kamu hizmetlerinin kalitesi açısından ise tüm ülkelerin önünde olduğunu gösterdi. Ve iş kaydı, gayrimenkul yönetimi gibi parametreler açısından da güvenle ikinci sırada yer alıyor,” diye kaydetti.

Rusya’nın iktisadi egemenliğini ve teknolojik liderliğini güçlendirmeye çalıştığını söyleyen Putin, şöyle devam etti:

“Rusya, iktisadi egemenliğini güçlendirmek, ülkemizin teknolojik liderliğini sağlamak, ulusal odaklı istikrarlı bir bankacılık sistemi ve güçlü bir finans ve borsa geliştirmek için devlet, toplum ve iş dünyasının çabalarını birleştirmektedir.”

‘Avrupa ekonomisi zor bir dönemden geçiyor’

Bununla beraber Putin, Avrupa ekonomilerinin karşı karşıya olduğu sorunların sadece Rusya’dan gelen enerji kaynaklarının kaybıyla değil, aynı zamanda ticari bağlantıların ve lojistiğin aksamasıyla da ilgili olduğunu açıkladı:

“Avrupa ekonomisi zor bir dönemden geçiyor. Elbette Rusya ile bağların kopması sadece Almanların ve diğer Avrupalıların istikrarlı Rus enerji kaynaklarını kabul edilebilir fiyatlarla alma fırsatını kaybetmesi nedeniyle değil, başka nedenlerle de ciddi bir rol oynuyor. Örneğin, ürünlerini pazarımızda satmaları imkânsız, daha önce Avrupalı yatırımcılar tarafından ülkemizde kurulan şirketlere bileşen tedarik etmeleri imkânsız, belirli bir kar getiren lojistik rotaları kullanmaları imkânsız, ödemeler için Avrupa para birimi olan avroyu kullanmaları imkânsız.”

Washington’un Avrupa ile enerji ilişkileri konusunda gerçek bir müttefik gibi davranmadığına işaret ederek ABD’ye yüklendi:

“Amerikalılar sizin [Almanya’nın] Rusya pazarını kullanmanızı, nispeten ucuz enerji kaynaklarımızdan yararlanmanızı yasaklarken, ABD’nin kendisi Avrupalı [Alman dahil] yatırımcıların ABD ekonomisine daha elverişli bir şekilde dahil olması için koşullar yaratıyor. Açıkça söylemek gerekirse, bu tutum bir müttefikten beklenecek bir tutum değil. Ancak burada bu detaylara girmek istemiyorum. Almanya bunu çok iyi biliyor.”

Batılı şirketlerin geri dönüşü için özel muamele yok

Aynı zamanda Putin, Rusya’nın pazarına geri dönmek isteyen Batılı şirketler için özel koşullar yaratmayacağını, fakat bu arzuyu da engellemeyeceğini söyledi.

Devlet Başkanı, “Geri dönmek isteyenler için koşullar yaratacak mıyız? Özel koşullar yaratmayacağız. Kimseyi dışarı itmedik, kimseyi yasaklamadık, kapılarımız açık,” ifadelerini kullandı.

Çin ile daha güçlü ortaklık

Aynı zamanda Putin, Batılı ülkelerle ilişkilerin normalleşmesini umduğunu, zira her iki tarafın da bunda çıkarı olduğunu söyledi.

Devlet Başkanı, “Batılı ortaklarımızla ilişkilerimizin bir süre sonra normalleşeceğini umuyorum. Her şeyden önce onlar da buna ilgi duyuyor ama elbette bizim de ilgimiz var,” yorumunu yaptı.

Bu arada Moskova, Ukrayna’daki olaylardan bağımsız olarak Çin ile ilişkilerini geliştiriyor çünkü bu Asya’nın güçlü ülkesi Rusya’nın uzun süredir ticari ve ekonomik ortağı:

“Çin ile ilişkilerimiz Ukrayna’da meydana gelen olaylardan bağımsız olarak gelişiyor. Çin uzun zamandır bizim en büyük ticari ve ekonomik ortağımızdır.”

Putin ayrıca Rusya ve Almanya’nın onlarca yıldır iyi ilişkilere ve karşılıklı anlayışa sahip olduğunu hatırlattı:

“Şimdi, Doğu’dan gelen her şey Batı’dan gelenden daha iyi: Rusya’da ve geleneksel müttefikleriniz ve ortaklarınız tarafında Alman ekonomisi için yaratılan koşullara bakın, şimdi sadece iş ortamından bahsediyoruz. Ancak kapılarımız her zaman açık, Almanya ile onlarca yıldır çok iyi ilişkilerimiz oldu, birbirimizi çok iyi anladık.”

Aynı zamanda Putin, ekonomik kararların siyasi saiklerden etkilenmemesi gerektiğini vurgulayarak egemenliğin korunmasının öneminin altını çizdi ve ayrıca Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in Rusya pazarından hiç çıkmaması gerektiğini belirterek, bu “hatanın” şirket için ciddi ölçüde kâr kaybına yol açtığını ileri sürdü.

Doların gerilemesi Biden’ın eseri

Rusya Devlet Başkanı, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin doların küresel sahnedeki etkisini zayıflatmak için çok şey yaptığını belirtti:

“[ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump] dört yıldır aynı Beyaz Saray’da bulunmuyor… Ve bu süre zarfında ekonomide, küresel düzeyde ve ABD’de bazı değişiklikler oldu… Trump’ın halefleri ve siyasi rakipleri, dünyanın rezerv para birimi olarak doların temellerini sarsmak için çok şey yaptılar. Ve her şeyden önce bunu kendi elleriyle yaptılar, doları siyasi ve hatta belki de silahlı mücadele aracı olarak kullandılar.”

Putin, Rusya’nın ABD para birimini terk etmediğini, aksine Moskova’nın dolara erişiminin engellendiğini vurguladı. Putin, ayrıca ABD ile müttefik olan ülkelerin bile dolar ve avro cinsinden tuttukları altın ve döviz rezervlerini azalttıklarını belirtti:

“ABD’nin kayıtsız şartsız müttefiki olan ülkeler bile altın rezervlerini ve bu arada hem dolar hem de avro cinsinden altın ve döviz rezervlerini azaltıyor. Son on yılda bu azalma yaklaşık yüzde 13 oranında gerçekleşmiştir. Bu önemli bir miktardır. Üstelik bu doğal olarak gerçekleşmektedir. Ve hiç kimse, özellikle de ekonomi için yıkıcı olan yaptırımlar ve zorlayıcı yöntemlerin yardımıyla bu süreçleri tersine çeviremeyecektir.”

Bu arada Putin, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’a herhangi bir tavsiyede bulunma konusunda isteksiz: “Sayın Trump tavsiye ya da önerilere ihtiyaç duymayan türden bir kişi.”

RUSYA

Rusya göçmenlere yaklaşımını değiştiriyor

Yayınlanma

2024 yılında Rusya’da göçmenlik politikalarının sıkılaştırılması yönünde toplumsal bir talep artışı yaşandı. Göçmenlerin işlediği suçların sayısında ciddi bir artış görülmesi üzerine, Vladimir Putin daha katı düzenlemeler ve yeni stratejiler uygulanmasını onayladı. Bu düzenlemeler, göçmenlerin entegrasyonu, suç oranlarının azaltılması ve ulusal güvenliğin sağlanmasına odaklanıyor.

2024 yılı, Rusya’da göçmenlerin işlediği suçların artması ve bu konuda kamuoyunun daha sıkı tedbirler talep etmesiyle dikkat çekti.

Özellikle mart ayında Moskova yakınlarındaki Krasnogorsk’ta bulunan Crocus City Hall’da yaşanan silahlı saldırı ve Rusya ordusundan üst düzey bir yetkiliye yönelik suikast girişimi, tartışmaları alevlendirdi. Suçların birçoğunun Orta Asya kökenli göçmenler tarafından işlendiği bildirildi.

Rusya Soruşturma Komitesi verilerine göre, 2024’ün ilk sekiz ayında yabancılar 26 bin suç işledi. Bu rakam, yasa dışı göçmenler tarafından işlenen suçlarda yüzde 300’e varan bir artışı da içeriyor. Rus vatandaşlığı almış göçmenlerin işlediği suçların sayısında da ciddi bir yükseliş görüldü.

Haziran ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin, “anlamlı bir göçmenlik politikası” çağrısında bulunarak bu alanda reformlara ihtiyaç olduğunu belirtti.

Aralık ayında yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasında, “vasıfsız iş gücüne olan bağımlılığı azaltarak yüksek teknolojiye dayalı sektörlere odaklanılması gerektiğini” ifade etti.

Putin, ayrıca göçmenlerin entegrasyonunun sağlanabilmesi için Orta Asya ülkelerinde Rus okullarının yaygınlaştırılmasını önerdi. Bu okullarda Rusça dil eğitimi, Rusya yasaları ve gelenekleri öğretilerek, ülkeye çalışmaya gelen göçmenlerin adaptasyonu kolaylaştırılacak.

2024’ün sonunda Putin, Rusya’da aşırılıkla mücadeleye yönelik yeni bir strateji onayladı. Bu belgede, göçmenlerin aşırılıkçı faaliyetlerde bulunmasının önlenmesi için çeşitli önlemler yer alıyor. Buna ek olarak, yasa dışı göçmenlerin 2025 Nisan ayına kadar yasal statülerini düzenlemeleri veya ülkeyi terk etmeleri talep edildi. Mayıs ayından itibaren yasalara uymayan göçmenlerin sınır dışı edilmesi öngörülüyor.

Göçmenlerin ülkede kalabilmeleri için biyometrik kimlik doğrulama, sağlık taraması ve borç durumlarının kontrol edilmesi gibi şartlar getirildi. Bunun yanı sıra, yasa dışı göçmenlere bir çözüm yolu olarak Rusya Savunma Bakanlığı ile sözleşme yaparak askeri hizmete katılma seçeneği sunuldu.

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren Rusya’da yabancıların vizesiz kalma süresi 180 günden 90 güne düşürülecek. Ayrıca, 5 Şubat 2025’ten itibaren sınır görevlileri, yabancı bir kişinin Rusya’nın güvenliğini tehdit edebileceği durumlarda ülkeye giriş iznini reddetmek için daha fazla gerekçeye sahip olacak.

Diğer değişiklikler arasında, yabancıların ve vatansız kişilerin yalnızca 10 SIM kart kaydettirebileceği bir sınırlama yer alıyor. Bu SIM kartlar yalnızca yabancıların bizzat bir iletişim mağazasına gitmesi, Sosyal Sigorta Numarası, devlet hizmetleri portalında bir hesap ve biyometrik kimlik doğrulamasıyla kimliklerini doğrulamaları durumunda satın alınabilecek. Ayrıca, federal ve bölgesel düzeyde, göçmenlerin ekonomi sektörlerindeki bazı alanlarda çalışmasına yönelik sınırlamalar getirildi.

Bu arada, pek çok Rus için hassas bir konu olan göç, Batılı istihbarat teşkilatlarının da dikkatini çekiyor.

Siyaset bilimci Aleksandr Asafov, Vzglyad gazetesine verdiği demeçte, “Düşmanlarımız göç temalarını ustaca etnik bölünmeye dönüştürüyor. Toplumun bölünmesi için girişimlerde bulunuluyor. Çoğu Rus bu oyunlara dahil olmamayı başarabiliyor, ancak bu çalışmaların hedef kitlesi var,” ifadelerini kullandı.

Asafov, göçmenlerin karıştığı suçların toplumu duygusal olarak etkilediğini ve adalet talebine yol açtığını belirtti. Ancak bu gibi durumların yürütme organlarının ve güvenlik güçlerinin görev alanına girdiğini, özellikle de mağdurların çocuklar olduğu durumlarda kamuoyunun sakinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Asafov, göçmenlerin gerçekleştirdiği terör eylemlerinin doğrudan göç politikalarıyla bağlantılı olmadığını ifade ederek “Ukrayna’dan gelen gerçek teröristler, farklı milliyetlerden ve uyruklardan insanları devşiriyor. Onlarca patlayıcı madde vakası, banka ve polis araçlarının kundaklanmasının göçmenlerin işi olduğunu mu düşünüyoruz? Bunları bizim gibi yurttaşlar yapıyor. Bu nedenle genellemeler yanlış olur,” dedi.

Rusya Federasyonu Halk Meclisi üyesi Maksim Grigoriev, “sahte İslami faaliyetlere” dahil olan göçmenlerin oluşturduğu terör tehdidine dikkat çekti. Grigoriev, radikal İslamcıların propagandasına karşı yürütülen mücadelede birçok göçmenin bu ideolojilere maruz kaldığını gözlemlediğini belirterek “Göç politikalarının geliştirilmesi, yurttaşlarımızın güvenliği açısından gerekli,” değerlendirmesini yaptı.

Devlet Duması’nın aldığı kararların göç alanında düzeni sağlamayı amaçladığını ifade eden Grigoriev, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu konudaki deneyimlerinin incelenmesini önerdi.

Diğer yandan Asafov, işverenlerin yalnızca göçmenlerin kalma koşullarını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda onların yasalara ve toplumsal davranış normlarına uymasını da sağlama yükümlülüğüne sahip olduğunu vurguladı. İşverenlerin göçmenlerin dil eğitimi ve topluma entegrasyonu gibi konularda sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.

Grigoriev ise işverenlerin sorumluluğunu artırmak için daha katı para cezalarının uygulanmasını önerdi. İşverenlerin, göçmen işgücünün ana yararlanıcıları olduğunu belirtti.

Asafov, 2025 yılında göç yasalarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların devam edeceğini belirterek şöyle devam etti: “Yeni bir hukuki çerçeve oluşturuldu, ancak bu çerçeve bölgesel özellikler göz önünde bulundurularak daha da geliştirilebilir. Gelecek yıl yeni girişimler ve çözümler göreceğiz.” Asafov, Rusya’nın çok uluslu ve çok dinli bir toplum olarak bu zorlukların üstesinden gelebileceğini ve gerekli hukuki düzenlemelerin yapılacağını vurguladı.

Patrik Kirill’den Rusya’da göçmen işçilere yönelik sıkı kontrol çağrısı

Okumaya Devam Et

RUSYA

Patrik Kirill’den Rusya’da göçmen işçilere yönelik sıkı kontrol çağrısı

Yayınlanma

Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, göçmen işçi akışının kontrol altına alınmasını ve sadece ihtiyaç duyulan sektörlerde sınırlı sayıda çalıştırılmalarını önerdi. Kirill, göçmenlerin kalış sürelerinin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, ulusal kimliğe yönelik tehditlerin önlenmesine dikkat çekti.

Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, göçmen işçi akışının azaltılması gerektiğini belirterek, yalnızca ekonominin ihtiyaç duyduğu sektörlerde ve gerekli miktarda göçmen çalıştırılmasının önemine vurgu yaptı.

Rossiya-1 televizyonunda yayımlanan Noel röportajında Patrik Kirill, “Ekonomik ya da politik bir değerlendirme yapmak bana zor gelse de şunu ifade etmek istiyorum: Göçmenler olmadan da yaşayabiliyorduk,” dedi.

Kirill, Rusya’da büyük sermayenin ucuz iş gücü üzerinden kâr elde etme uygulamasını eleştirdi.

Aynı zamanda, çok etnikli bir toplumda ulusal bütünlüğü korumanın, farklı kültürlerin birbiriyle çatışmadığı bir ortam oluşturmakla mümkün olacağını belirtti.

Kirill’e göre, göçmen topluluklarının, geldikleri kültürel değerleri tamamen koruma ve yerli halkla karşı karşıya gelme eğilimleri, “toplumsal uyumu tehdit ediyor.”

Patrik Kirill, göçmen işçi istihdamında yerli ve yabancı nüfusun oranlarının devlet kontrolünde olması gerektiğini ifade ederek, “Öncelikle yabancı iş gücü, gerçekten ihtiyaç duyulan sektörlerde ve gerçekten gerekli miktarda kullanılmalı,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra, göçmen işçilerin ülkede kalış sürelerinin düzenlenmesi gerektiğini savunan Patrik, şu sözleri ekledi: “Bu göç, mutlaka göçmenin hayat boyu Rusya’ya bağlanması anlamına gelmemeli. Ayrıca, ulusal kimliğimize tehdit oluşturmamalıdır.”

Rusya’nın göç politikası nasıl değişti?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’da ‘LGBT propagandası’ nedeniyle 30 milyon ruble ceza kesildi

Yayınlanma

Rusya, 2023 ve 2024’ün ilk yarısında ‘LGBT propagandası’ nedeniyle toplam 188 kişi ve kuruma yaklaşık 30 milyon rublelik para cezası uyguladı. Yabancı acenta statüsünde değerlendirilen şahıs ve kurumlara da 25,8 milyon ruble ceza verildi. Devlet Başkanı Putin’in 2022’de imzaladığı yasa, LGBT propagandasını tamamen yasaklıyor.

Rusya Yüksek Mahkemesi bünyesindeki Yargı Departmanı’nın TASS haber ajansına aktardığı bilgilere göre, 2023 yılı ve 2024’ün ilk yarısında LGBT propagandası nedeniyle toplam 30 milyon rubleye yakın para cezası kesildi.

İlgili davalarda, Rusya Federasyonu İdari Suçlar Kanunu’nun 6.21 (geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin veya cinsiyet değişikliğinin propagandası), 6.21.1 (pedofili propagandası) ve 6.21.2 (geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin gösterilmesiyle ilgili bilgilerin reşit olmayan bireyler arasında yayılması) maddeleri kapsamında kararlar verildi.

2023 ve 2024’ün ilk altı ayında toplamda 188 para cezası kesildi. Bu cezaların toplam tutarı yaklaşık 30 milyon rubleye ulaştı. Bu miktarın 16,4 milyon rublesi tahsil edildi ya da gönüllü olarak ödendi.

2023 yılında 66 şahıs, 26 kamu görevlisi ve 14 tüzel kişi cezalandırılırken, 2024’ün ilk yarısında 59 birey, 18 kamu görevlisi ve 13 tüzel kişi sorumlu bulundu. Bu şahıslar arasında 12 yabancı uyruklu da yer aldı. Bu kişilerin ülkeden sınır dışı edildiği, yedisine ise öncesinde 15 günlük idari tutuklama uygulandığı belirtildi.

2023 yılı ve 2024’ün ilk yarısı itibarıyla, “yabancı acenta” olarak nitelendirilen şahıs ve kurumlara da ceza verildi. Kanunun 19.34 maddesi (yabancı ajanların faaliyet düzenine aykırılık) kapsamında toplam 620 para cezası kesildi. Bu cezaların toplam tutarı 25,8 milyon ruble oldu. Bu süreçte, 471 birey, 70 tüzel kişi ve 67 kamu görevlisi sorumlu bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Aralık 2022’de LGBT, pedofili ve cinsiyet değişikliği propagandasını her yaş grubunda yasaklayan yasayı imzalamıştı.

Bu yasa, ihlaller için yüksek miktarda idari para cezaları öngörüyor.

Ayrıca, 30 Kasım 2023’te Yüksek Mahkeme, Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine LGBT hareketini “aşırılık yanlısı” ilan ederek faaliyetlerini Rusya topraklarında yasakladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English