Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Türkiye ve Fransa arasında PYD gerginliği

Yayınlanma

Hakan Fidan

Ankara, PYD’nin Türkiye ile arasında tampon olması için bölgeye asker göndermesi talebine “Onlara borcumuz var” diye yanıt veren Fransa sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “Amerika’nın gücünü kullanarak, arkasına saklanarak (Suriye’de) kendi menfaatlerini ilerletme konusunda söz söyleyen ülkeleri (Fransa) açıkçası dikkate almıyoruz” dedi.

PYD’nin liderlerinden ve PYD’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye’nin kuzeyindeki sözde özerk yönetimin eş başkanı İlham Ahmed, Türkiye-Suriye sınırının Fransa ve ABD güçlerince korunabileceğini söyledi.

Euronews’in aktardığına göre Fransa kamu medyası TV 5 Monde’a verdiği demeçte Ahmed, Fransa ve ABD birliklerinin Türkiye sınırındaki durumu güvence altına almaları için iki ülke yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını söyledi. Ahmed ”ABD ve Fransa gerçekten tüm sınırı güvence altına alabilir. Bu askeri koalisyonla ilgili sorumluluğu üstlenmeye hazırız” dedi. Ahmed ayrıca “Fransızlardan sınırı korumak, bölgeyi savunmamıza yardımcı olmak ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak için askeri birliklerini bu bölgeye göndermelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ahmed, “Fransa, Türkiye’yi sınırdaki varlığını kabule ikna eder etmez, barış sürecine başlayabiliriz” dedi.

Konu Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine’un haftalık basın toplantısında gündeme geldi. Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin “Fransa, PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor mu? Suriye’de SDG adını verdiğiniz oluşumun PKK ile ilişkisi olduğunu kabul ediyor musunuz? Suriye’deki bu yapılanmanın Türkiye’ye karşı konuşlanmak üzere Fransız askeri istemesine yanıtınız nedir” sorusu üzerine Lemoin “Bizim için prensipte önemli olan, şu anda Suriye topraklarında faaliyet gösteren grupların geçiş sürecine dahil edilmesidir. Benim bildiğim kadarıyla SDG güçleri ile Şam yönetimi yetkilileri arasında yapılmak istenen budur” dedi.

Lemoine, Macron’un açıklamalarına atıf yaparak “Suriye Demokratik Güçleri’ne ve özgürlük savaşçılarına borcumuzun bilincindeyiz. Onlar terörle mücadelenin zorlu yıllarında yanımızda oldular” ifadelerini kullandı.  Lemoine, PKK ile ilgili sözlerine açıklık getirilmesinin istenildiği bir diğer soruya karşılık da “PKK’nin doğasına ilişkin yorum yapmayacağım” dedi.

ABD ve Fransa dışişleri bakanları da çarşamba günü Paris’te düzenledikleri ortak basın toplantısında Suriye Demokratik Güçleri’nin IŞİD ile mücadeledeki rolünü öne çıkarmışlardı.

Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, “Suriye’deki Kürtlerin, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Fransa için İslami terörizme karşı mücadelede güvenilir ve kararlı müttefikler olduklarını” söylemişti. Barrot, “Elbette, Türkiye’nin meşru güvenlik garantilerinin karşılanabileceğinden ancak aynı zamanda Kürtlerin güvenlik çıkarlarının ve ülkelerinin geleceğine tam anlamıyla katkıda bulunma haklarının korunabileceğinden de emin olmak istiyoruz” demişti.

“Muhatap almıyoruz”

Konu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türkiye’de yerleşik ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle İstanbul’da bir araya geldiği toplantıda da gündeme geldi.

Fidan, “Avrupa’daki bazı küçük ülkelerin Amerika’nın şemsiyesi altında söz söylemeye dönük politikalarının kendilerine hiçbir katkısı yok. Amerika’nın gücünü kullanarak, arkasına saklanarak (Suriye’de) kendi menfaatlerini ilerletme konusunda söz söyleyen ülkeleri (Fransa) açıkçası dikkate almıyoruz. Amerikalılar yokken bölgeye gelebiliyorlarsa görelim” dedi.

Fidan, “Bizim muhatabımız ABD’dir. Diğerlerini muhatap almıyoruz. Fransa’nın yapacağı bir şey varsa, kendi vatandaşı olan teröristleri yargılayıp kendi ülkesinde hapse atmaktır. Sen kendi tutuklunu kabul etmeyip bunu hapiste tutan teröristi destekliyorsun. Bunun izahı yok.” ifadelerini kullandı.

“Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor”

Fidan açıklamasında “Son 13 yıldır Suriye konusunda yoğun mesai harcayan biri olarak bu sonucu görmek tabii ki hepimizi memnun etmiştir. Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor diyebilirim. Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli büyük sınamalarla karşı karşıya” ifadelerini kullandı.

Fidan ayrıca şunları söyledi: “Suriye sahasının terörden arındırılması 2025’in temel önceliklerinden biri olacaktır. Dikkat ederseniz bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi her zaman Türkiye olmakta. Terörle en etkin mücadeleyi de tabiatıyla yine ülkemiz yapmakta. Şunu açık ve net bir şekilde ifade edeyim, Türkiye, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve her şeyden önemlisi de kararlılığına sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için artık yolun sonu görünmekte. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski düzen devam etmeyecek. Suriye’deki yeni düzende artık hiç kimsenin ‘ama’lı, ‘fakat’lı ifadeler kullanma lüksü yoktur.”

“Defaatle söyledik. Böyle bir tehditle (PKK/YPG’yle) yaşama şansımız yok. (Adımı) Ya başkası atacak ya biz atacağız.”

Terörle mücadelede ikircikli tavır sergileyen ülkelerin, son dönemde vuku bulan terör saldırılarından da bir ders çıkartması gerektiğini aktaran Fidan, terörün dini ve milliyetinin olmadığını, terör örgütleri için Avrupa, Amerika veya Türkiye’nin bir farkının bulunmadığını artık herkesin görmesi gerektiğini dile getirdi.

Fidan, gelecek dönemde DEAŞ ve PKK terör örgütlerine karşı ayrım yapmaksızın aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka Allah’ın izniyle gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

DİPLOMASİ

Rusya ve Vietnam, askeri işbirliği planı üzerinde anlaştı

Yayınlanma

Rusya ve Vietnam, 2025 yılı için askeri işbirliği planını Moskova’daki savunma işbirliği toplantısında kabul etti. Ayrıca, iki ülke liderleri, iktisadi, kültürel ve teknolojik alanları kapsayan uzun vadeli işbirliği anlaşmaları imzaladı.

Moskova’da düzenlenen Rusya-Vietnam savunma işbirliği çalışma grubu toplantısında, 2025 yılı için askeri işbirliği planı onaylandı ve uygulanma süreci belirlendi.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Askeri kurumlar arası diyaloğun güçlendirilmesi ve her iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında karşılıklı fayda sağlayan bağların artırılması yönünde karşılıklı bir tutum vurgulandı,” ifadeleri yer aldı.

Geçen günlerde Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, Hanoi’de bir araya gelerek 2030 yılına kadar kapsamlı işbirliği planını içeren bir bildiriyi imzaladı.

Ayrıca, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Vietnam Bilgi ve İletişim Bakanlığı arasında radyoelektronik sanayi ve dijital teknolojiler alanında bir anlayış memorandumu, kültürel işbirliği programı ve diğer belgeler üzerinde mutabakata varıldı.

Putin’i ağırlayan Vietnam, ‘bambu diplomasisi’ni sürdürmeye çalışıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya, Ukrayna’da askeri üs kurmayı değerlendirecek

Yayınlanma

Britanya, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurmayı değerlendireceğini duyurdu. Bu plan, iki ülke arasında imzalanan 100 yıllık ortaklık anlaşmasının bir parçası olarak açıklandı. Ayrıca, Britanya’nın 2025 yılında Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım yapacağı belirtildi.

Birleşik Krallık, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurma konusunu değerlendirecek.

Britanya Başbakanı Keir Starmer’in Kiev ziyareti sonrasında yayımlanan ve iki ülke arasındaki 100 yıllık ortaklığı içeren deklarasyonda, Britanya ve Ukrayna’nın ortak askeri ihtiyaçları belirlemek için birlikte çalışacağı ve ortak üretim amacıyla kabiliyetler ile teknolojileri genişletme konusunda işbirliği yapacağı vurgulandı.

Ayrıca, Ukrayna’da askeri üsler, lojistik depolar, yedek askeri teçhizat depoları ve silah stoklarının oluşturulması gibi savunma altyapısının kurulması ve desteklenmesi seçeneklerinin değerlendirileceği ifade edildi.

10 Ocak’ta Bloomberg, Starmer’in yakın zamanda Ukrayna’yı ziyaret ederek, Rusya ile çatışma sona erdikten sonra uluslararası barış gücü birliklerinin Ukrayna’ya konuşlanmasını tartışacağını bildirmişti.

Habere göre, bu konuyu Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüştü.

16 Ocak’ta Starmer, Kiev’i ziyaret ederek Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile iki ülke arasında 100 yıllık ortaklık anlaşmasını imzaladı.

Anlaşmanın ilan edilen hedefleri arasında güvenlik ve savunma, uzay, ticaret, tarım, eğitim ve kültür alanlarında işbirliği yer aldı. Zelenskiy ayrıca, anlaşmanın gizli bir bölümünün bulunduğunu ve Britanya’nın 2025 yılı için Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım planladığını, bu tarihten sonra ise yıllık en az 3 milyar dolar yardım yapacağını belirtti.

Fransa ve İngiltere Ukrayna’ya asker göndermeyi görüşüyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan Danimarka Başbakanına gümrük vergisi tehdidi

Yayınlanma

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile yaptığı telefon görüşmesinde Danimarka mallarını hedef alan gümrük vergisi tehdidini geri çekmezken, Grönland’ı kontrol etme arzusu da azalma belirtisi göstermiyor.

Frederiksen’in ofisinden sosyal medyaya yapılan açıklamada, Trump ile Frederiksen arasında çarşamba günü gerçekleşen 45 dakikalık görüşmenin Grönland’a odaklandığı belirtildi.

Perşembe günü Frederiksen Danimarka medyası TV2’ye verdiği demeçte Trump’ın Danimarka mallarına yönelik gümrük vergisi tehditlerinin görüşmeden sonra da devam ettiğini söyledi.

Frederiksen, Grönland Başbakanı Múte B. Egede ile hem telefon görüşmesinden önce hem de hemen sonra konuştuğunu söyledi.

Frederiksen: Çok ciddi bir durumdayız

Danimarka iş dünyasından üst düzey isimler perşembe günü ilerleyen saatlerde Kopenhag’daki başbakanlık ofisinde bir brifing için davet edildi.

Trump Danimarka’ya yönelik ekonomik tehditlerini ilk kez geçen hafta Mar-a-Lago’daki malikanesinde düzenlediği basın toplantısında dile getirmiş ve Danimarka’nın Grönland’ı terk etmemesi ya da satmaması halinde bu ülkeye “çok yüksek düzeyde gümrük vergisi uygulayacağını” söylemişti.

Frederiksen perşembe günü Kopenhag’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “ciddi bir durumda olduklarını” söyledi.

Avrupa Komisyonundan bir sözcü Euractiv’e yaptığı açıklamada “AB’nin tek bir üye devlete karşı haksız ekonomik zorlamalarla başa çıkmak için araçları ve süreçleri vardır,” dedi.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk döneminin ardından Avrupa Komisyonu bu tür amaçlar için Zorlama Karşıtı Aracı (Anti-Coercion Instrument – ACI) önermişti. Komisyon, üye devletlerin onayı olmadan tek taraflı olarak karşı tarifeler uygulayabilir.

Grönland lideri: Bağımsız olmak ama NATO’da kalmak istiyoruz

Öte yandan Grönland Başbakanı Mute Egede de perşembe günü yaptığı açıklamada adanın ABD ve Danimarka ile yakın ilişkiler kurmak istediğinde ısrar etti fakat bağımsızlık konusunu da masada tuttu.

Egede Fox News’e verdiği mülakatta, “Grönland halkı Danimarkalı olmak istemiyor. Grönland halkı Amerikalı olmak istemiyor,” dedi.

Egede, Bret Baier’e verdiği röportajda hem AB hem de ABD ile güçlü bir ortaklığı memnuniyetle karşıladı ve adanın madencilik sektöründe Avrupa ve Amerikan yatırımlarının artmasına açık olduğunu ifade ederek, adanın doğal kaynaklar bakanı Naaja H. Nathanielsen’in perşembe günü Washington Post’ta kaleme aldığı görüşü yineledi.

Egede, Grönlandlılara bir referandumda oy kullanma şansı verilmesi halinde bağımsızlığı seçeceklerini ve kararın onların ellerine bırakılması gerektiğini söyledi ve “Grönland’ın geleceğine Grönland halkı karar verecektir,” dedi.

Danimarka topraklarının bağımsızlığını kazanması halinde Grönland’ın bir üye devlet olarak NATO’nun bir parçası olarak kalmak ve hem ABD hem de AB ile güçlü bir güvenlik ve savunma ortaklığını sürdürmek isteyeceğini söyledi. 

Egede, “Grönland’ın bu adımları atması halinde her zaman Batı ittifakının bir parçası ve ABD için güçlü bir ortak olacağımızı görmek önemlidir, çünkü sizin güvenliğiniz bizim güvenliğimizdir,” dedi.

Trump’ın Grönland iştahı

Seçilmiş başkan ile Danimarka lideri arasındaki görüşme, Washington, Nuuk ve Kopenhag arasındaki ilişkileri geren olaylı birkaç haftanın ardından gerçekleşti.

Trump, bir AB ve NATO üyesi olan Danimarka’ya bağlı özerk bir bölge olan Grönland’ın “kontrolünü ve sahipliğini” elde etme arzusunu defalarca dile getirmiş ve bunu yapmak için askeri ya da ekonomik güç kullanma ihtimalini dışlamayı reddetmişti.

Oğlu daha sonra Grönland’ın başkentine sürpriz bir ziyarette bulunarak spekülasyonları daha da körükledi.

Fakat Danimarka ve Grönland’dan yetkililer özerk bölgenin satılık olmadığını defalarca ifade ettiler. Trump Grönland’ı satın almaktan ilk kez 2019’da bahsetmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English