Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin, yemin ederek resmen göreve başladı: ‘Birlikte kazanacağız!’

Yayınlanma

Vladimir Putin, altı yıllık yeni dönem için Rusya Devlet Başkanlığı görevini resmen üstlendi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, altı yıllık yeni dönem için yemin ederek görevine başladı.

Bu Putin’in devlet başkanı olarak beşinci dönemi olarak öne çıkıyor. İlk iki dönemi dörder yıl sürmüştü; Rusya Anayasası’nda yapılan değişikliklerin ardından devlet başkanının görev süresi altı yıla çıkarıldı.

Putin, ilk altı yıllık dönemini 2012’de, ikinci dönemini ise 2018’de tamamlamıştı. Anayasa 2020’de değiştirildikten sonra, 2024’te seçime girebildi ve yüzde 87,28’lik rekor bir oyla kazandı.

Putin’in görev süresi 7 Mayıs 2030 tarihinde sona erecek.

Putin’in yemin törenine Fransa, Macaristan, Slovakya, Yunanistan, Malta ve Kıbrıs temsilcileri geldi.

Putin, yemin töreni konuşmasında neler söyledi?

Rusya lideri, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili Rusya vatandaşları! Bayanlar ve baylar! Sevgili dostlar!

Devlet Başkanlığı görevini üstlendiğim bu ciddi ve sorumluluk gerektiren dönemde, ülkemizin tüm bölgelerindeki Rusya vatandaşlarına, anavatan ile birlikte olma hakkını savunan tarihi topraklarımızın sakinlerine içtenlikle teşekkür etmek istiyorum.

Kahramanlarımızı, özel askeri harekata katılanları, anavatan adına savaşan herkesi selamlamak istiyorum. Bana duyduğunuz güven ve verdiğiniz destek için bir kez daha teşekkür ediyor ve şimdi tüm Rusya vatandaşlarına sesleniyorum.

Az önce devlet başkanlığı yemininin sözlerini okudum. Yemin metni, devlet başkanının en yüksek amacı olan Rusya’yı korumak ve halkımıza hizmet etmek amacının özünü yansıtmaktadır. Bunun büyük bir onur, görev ve kutsal bir vazife olduğunun farkındayım. Önceki yıllarda yaptığım çalışmaların anlamını ve içeriğini belirleyen de buydu. Sizi temin ederim ki Rusya halkının çıkarlarını ve güvenliğini her şeyin üstünde tutmaya devam edeceğim.

Milyonlarca insanın birleşmiş iradesi muazzam bir güçtür ve bugünün ve gelecek nesillerin iyiliği için Rusya’nın kaderini kendimizin ve yalnızca kendimizin belirleyeceğine dair ortak ve mutlak inancımızın ispatıdır.

Sizler, Rusya vatandaşları, ülkenin gidişatının doğru yönde olduğunu teyit ettiniz. Ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz şu günlerde bu büyük önem taşımaktadır. Ben bunda ortak tarihi hedeflerimize ilişkin derin bir anlayış ve seçimimizi, değerlerimizi, özgürlüğümüzü ve Rusya’nın ulusal çıkarlarını sarsılmaz bir şekilde savunma kararlılığı görüyorum.

Bu zorlu, dönüm noktası niteliğindeki dönemi onurlu bir şekilde atlatacağımıza, daha da güçleneceğimize ve kalkınma hedeflerine ulaşmayı amaçlayan uzun vadeli planları ve büyük ölçekli projeleri mutlaka hayata geçireceğimize inanıyorum. Bu da her şeyden önce insanların tasarrufudur. Yüzyıllardır süregelen aile değerlerine ve geleneklerine verilen desteğin, kamu ve dini kuruluşları, siyasi partileri ve hükümetin tüm kademelerini birleştirmeye devam edeceğinden eminim.

Ülkenin ve bölgelerin kalkınmasına ilişkin kararlarımız etkili ve adil olmalı ve Rusya’daki ailelerin refahını ve yaşam kalitesini arttırmalıdır. Rusya’yı güvenilir ve dürüst bir ortak olarak gören tüm ülkelerle iyi ilişkilerimizi güçlendirmeye açık olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ve bu gerçekten de dünyanın büyük kısmını oluşturuyor.

Batılı ülkelerle diyalog kurmayı reddetmiyoruz. Seçim onların: Rusya’nın gelişimini engellemeye çalışmaya devam mı edecekler, saldırgan bir politika mı izleyecekler ve yıllardır ülkemize durmak bilmeyen bir baskı mı uygulayacaklar, yoksa işbirliği ve barış yolunu mu tercih edecekler?

Tekrar ediyorum: Güvenlik ve stratejik istikrar konuları da dahil olmak üzere bir görüşme mümkündür. Ancak bu, güçlü bir konumdan, kibirden, küstahlıktan ve kendi istisnacılığımızdan uzak bir şekilde, sadece eşit bir zeminde, birbirimizin çıkarlarına saygı duyarak mümkündür.

Avrasya entegrasyonundaki ve diğer egemen kalkınma merkezlerindeki ortaklarımızla birlikte, çok kutuplu bir dünya düzeninin ve eşit ve bölünmez bir güvenlik sisteminin oluşturulması için çalışmaya devam edeceğiz.

Hızla değişen karmaşık bir dünyada kendi kendimize yeterli ve rekabetçi olmalı ve tarihimizde pek çok kez olduğu gibi Rusya için yeni ufuklar açmalıyız. Ancak, iç karışıklık ve kargaşanın trajik maliyetini unutmamak için derslerini hatırlamamız önemlidir. Bu nedenle, devletimiz ve sosyo-politik sistemimiz güçlü olmalı ve her türlü zorluk ve tehdide karşı kesinlikle dirençli olmalı, ülkenin ilerici ve istikrarlı kalkınmasını, birliğini ve bağımsızlığını sağlamalıdır.

Aynı zamanda, istikrar tutuculuk anlamına da gelmez. Devlet ve sosyal sistemimiz esnek olmalı, yenilenme ve ileriye doğru hareket için koşullar yaratmalıdır. Toplumdaki atmosferin nasıl değiştiğini, güvenilirliğin, karşılıklı sorumluluğun, samimiyetin, nezaketin, asaletin ve cesaretin günümüzde ne kadar değerli olduğunu görüyoruz. En iyi insani ve mesleki niteliklerini göstermiş, anavatana sadakatlerini eylemleriyle kanıtlamış kişilerin devlet yönetiminde, ekonomide ve her alanda lider pozisyonlara gelmeleri için elimden geleni yapacağım.

Önümüzdeki on yıllar boyunca ülkenin kalkınmasında güvenilir bir süreklilik sağlamalı, Rusya’nın gücüne güç katacak genç nesiller yetiştirmeli ve eğitmeli, etnik gruplar arası uyuma dayalı devlet yapımızı geliştirmeli, Rusya’da yaşayan tüm halkların geleneklerini korumalı, Rus dili ve çok uluslu kültürümüzle birleşmiş bir ülke-medeniyet oluşturmalıyız.

Sevgili dostlar!

Güveninizi boşa çıkarmamak için gereken her şeyi, elimden gelen her şeyi yapacağım, bu amaçla devlet başkanının anayasada yer alan tüm yetkilerini kullanacağım. Aynı zamanda, bu çalışmanın sonuçlarının önemli ölçüde birlik ve beraberliğimize, anavatana fayda sağlama, onu koruma ve tam bir özveriyle çalışma yönündeki ortak arzumuza bağlı olduğunu vurgulamak isterim.

Bugün aslında bin yıllık tarihimize ve atalarımıza cevap veriyoruz. Onlar, anavatanı her zaman ön planda tuttukları, gerçekten büyük hedeflere ancak ülkeleri ve halklarıyla birlikte ulaşılabileceğini bildikleri ve bir dünya gücü olan anavatanımızı yarattıkları ve bugün bize ilham veren zaferlere imza attıkları için ulaşılmaz gibi görünen zirvelere çıktılar.

Geleceğe güvenle bakıyor, geleceğimizi planlıyor, gelişimimizi daha da dinamik, daha da güçlü kılacak yeni proje ve programların ana hatlarını belirliyor ve şimdiden uygulamaya koyuyoruz. Biz birleşik ve büyük bir ulusuz ve birlikte tüm engelleri aşacak ve planladığımız her şeyi gerçekleştireceğiz. Birlikte kazanacağız!”

RUSYA

Nabiullina’dan yılbaşı sürprizi: Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitmedi

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası, piyasa beklentilerini boşa çıkararak baz faiz oranını yüzde 21’de sabit tuttu. Bu karar, yatırımcıları şaşırtırken faiz artırımı döngüsünün sonlanmış olabileceği yorumlarına yol açtı.

Rusya Merkez Bankası, sürpriz bir kararla baz faiz oranını yüzde 21 seviyesinde sabit tuttu. Bu, piyasalar için büyük bir şok oldu; zira birçok analist, faiz oranının yüzde 23’e hatta yüzde 25’e çıkarılmasını bekliyordu.

Merkez Bankası, ekim ayında oranı yüzde 21’e yükseltirken, daha fazla artışın değerlendirilebileceği yönünde sinyaller vermişti. Ancak bu kez, beklentilerin aksine bir adım attı.

Merkez Bankası kararını, mevcut para politikasının etkilerini göstermeye başlamasıyla gerekçelendirdi. Banka, yıl içinde oranı yüzde 16’dan yüzde 21’e çıkarmış ve borç verme faaliyetinin yavaşladığını gözlemlemişti.

Fakat uzmanlara göre, bu kararda ekonomik baskılar da etkili olmuş olabilir. Rostec Başkanı Sergey Çemyozov, Severstal’ın sahibi Aleksey Mordaşov ve diğer sermayedarlar, faiz oranının yüksekliğinden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirmişlerdi. Bloomberg‘e göre, Başbakan Mihail Mişustin dahil bazı isimler, doğrudan Vladimir Putin’e şikâyette bulunmuştu.

Rusya’da faiz oranı tarihi seviyeye çıkabilir: Yüzde 25 gündemde

Putin, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, Nabiullina’nın faiz oranı kararıyla ilgili kendisine önceden bilgi vermediğini ve kararın dengeli olacağını düşündüğünü ifade etti. Bu kararın ardından yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, “Bu beklenmedik bir durumdu… Kimse böyle bir hamle beklemiyordu. Biz oranların artacağını ve yüzde 24’e kadar çıkacağını tahmin ediyorduk,” diyerek durumu değerlendirdi.

Merkez Bankası, enflasyonist baskıların azalmadığını kabul ediyor. Ekim-kasım döneminde yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ise yüzde 10,9’a yükselerek, iç talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. 16 Aralık itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 9,5 seviyesindeydi. Fakat faiz oranlarının artırılmamasının nedenlerinden biri, borç verme faaliyetlerinin düzenleyicinin beklediğinden daha fazla yavaşlaması oldu.

Merkez Bankası, bu durumu “para politikasının sıkılığı, fiyat artışlarının ve yüksek iç talebin etkilerine rağmen enflasyonu düşürme sürecini destekliyor” şeklinde açıkladı. Fakat banka, enflasyonun “bir süre daha” yüksek kalabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Kredi ve mevduat faiz oranları, Merkez Bankası’nın baz faiz oranından daha hızlı artış gösterdi. Bunun nedenleri arasında riskli borçlulara yönelik kısıtlamalar ve kriz döneminde bankalara tanınan bazı ayrıcalıkların kaldırılması bulunuyor.

Kasım ayında bireysel kredilerde büyüme durdu, kurumsal kredilerde ise önemli bir yavaşlama görüldü. Nabiullina, bu yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin önümüzdeki aylarda daha belirgin hale geleceğini ifade etti.

Rusya Merkez Bankası’ndan rubledeki dalgalanmalara faizle müdahale

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kirillov suikastından sonra FSB’de üst düzey istifa

Yayınlanma

FSB Askeri Karşı İstihbarat Başkanı Nikolay Yuriyev, Korgeneral İgor Kirillov’un Moskova’daki patlamada hayatını kaybetmesinin ardından istifa etti.

Rusya Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB) Askeri Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Nikolay Yuriyev, görevinden ayrıldı.

RBK gazetesinin haberine göre, Yuriyev’in istifası, kısa süre önce Moskova’da bir patlamada hayatını kaybeden Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma birliklerinin komutanı Korgeneral İgor Kirillov’un ölümüyle bağlantılı görünse de kaynaklar bu iddiayı yalanladı.

Kaynaklardan biri, Yuriyev’in istifasının emeklilik gerekçesiyle planlandığını ve bu karara ilişkin resmi kararnameye 16 Aralık’ta, Kirillov’un ölümünden bir gün önce imza atıldığını belirtti.

Aynı kaynak, Yuriyev’in görevden ayrılmasının yaz aylarında kararlaştırıldığını, yardımcılarının ise görevlerine devam ettiğini ifade etti.

Daire başkanının görevleri, geçici olarak yardımcılarından birine devredilirken, yeni bir başkanın henüz belirlenmediği vurgulandı.

Korgeneral İgor Kirillov ve yardımcısı İlya Polikarpov, 17 Aralık sabahı Moskova’da Ryazanskiy Prospekt’te meydana gelen bir patlamada yaşamlarını yitirdi. BBC ve The Wall Street Journal tarafından aktarılan bilgilere göre, patlama Ukrayna Güvenlik Teşkilatının (SBU) düzenlediği özel bir operasyonun parçasıydı.

Rusya Soruşturma Komitesi, olayı terör saldırısı ve cinayet olarak değerlendirerek soruşturma başlattı.

Olayın şüphelisinin Özbekistan vatandaşı olduğu ve kısa süre içinde gözaltına alındığı açıklandı.

Rus General İgor Kirillov’un ölümü

Okumaya Devam Et

RUSYA

G7, Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatı sıkılaştırmayı planlıyor

Yayınlanma

G7 ülkeleri, Rusya’ya yönelik petrol yaptırımlarını sıkılaştırmayı değerlendiriyor. Bloomberg‘in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus menşeli petrolün varil başına 60 dolar olan mevcut tavan fiyatının 40 dolara indirilmesi gündemde.

Bu adım, Rusya’nın enerji gelirlerini azaltmayı ve Ukrayna’daki savaşını finanse etme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.

Mevcut tavan fiyat uygulaması, varil başına 60 doların üzerindeki Rus petrolüne Batı sigortası sağlamıyor. Bu sınırı aşarak ticaret yapan şirketler ise ikincil yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski taşıyor.

Tavan fiyatın 40 dolara düşürülmesi, Brent petrolünün mevcut fiyatının yüzde 45 altında ve Rusya’nın Ural petrolünün Karadeniz ve Baltık Denizi limanlarında satıldığı fiyatın üçte bir oranında daha düşük olacak.

G7 ülkeleri, tavan fiyat uygulamasını Aralık 2022’de yürürlüğe koymuştu. Ancak, bu uygulamanın Rusya’nın petrol gelirlerini ne ölçüde etkilediği konusunda farklı görüşler bulunuyor.

Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (CREA) uzmanlarına göre, mevcut tavan fiyat, Rus petrol ihracatının sadece yüzde 20’sini kapsıyor. Petrolün yüzde 80’i ise yaklaşık 800 gemiden oluşan “gölge filo” tarafından taşınıyor. Bu durum, yaptırımların etkinliğini azaltıyor.

Daha sert yaptırımlar arasında denetimlerin artırılması da bulunuyor. Estonya Başbakanı Kristen Michal, sigortasız tankerlerin alıkonulması gibi önlemlerin düşünüldüğünü belirtti.

Brookings Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Robin Brooks ise petrol fiyat tavanındaki radikal bir düşüşün Rusya’yı mali krize sürükleyebileceğini ifade etti. CREA uzmanları, 60 dolarlık tavan fiyatın 2024’ün başından bu yana Rusya ekonomisini 4 milyar avrodan mahrum bıraktığını ve 30 dolara düşürülmesinin aylık 2,4 milyar avro kayba yol açacağını hesaplıyor.

ABD, Rusya’nın petrol endüstrisine ‘İran tarzı’ yaptırımlar planlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English