Bizi Takip Edin

Amerika

RAND Corporation’dan Ukrayna’da “U” dönüşü teklifi

Yayınlanma

ABD’nin etkili düşünce kuruluşu RAND Corporation’un ABD yönetimine Ukrayna’da politika değişikliği önerdiği 26 sayfalık raporun son cümlesi şu şekilde: “Uzun bir savaş Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Ukrayna ve dünyanın geri kalanı için büyük zorluklar doğuruyor.”

Ukrayna’da cephe hatlarında önümüzdeki birkaç ayda büyük bir kırılma bekleniyor. Kimi yorumcular Rusya’nın sonuç alıcı kesin bir taarruza hazırlandığını düşünüyor. Kiev, “Kırım dahil Ukrayna’nın tamamını özgürleştirme” söylemini diri tutmaya çalışırken Batı’dan gelecek stratejik silah yardımlarına bel bağlamış durumda. Avrupa sert grevler ve enerji krizinin yarattığı ekonomik sorunlarla boğuşurken Washington, stratejik rekabet sahası olan Asya – Pasifik’te Çin’e karşı askeri ve siyasi çevreleme stratejisi kapsamında yeni bir güvenlik çerçevesi oluşturmak için yoğun bir çaba içerisinde.

Son bir hafta içinde NATO Genel Sekreteri Güney Kore ve Japonya’yı, ABD Savunma Bakanı önce Güney Kore’yi sonra Filipinleri ziyaret etti. Filipinler Devlet Başkanı da 8 Şubat’ta Japonya’da olacak. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise 5 Şubat’ta Pekin’de.

ABD ve NATO’nun Güney Çin Denizi’ni kuşatan Japonya, Filipinler ve Güney Kore üçgenine yoğunlaşması Biden yönetiminin Ekim 2022’de ilan ettiği Ulusal Güvenlik Strateji belgesindeki hedefleri hatırlamamızı gerektiriyor. Dünyanın “karar on yılı” olarak tanımlanan kritik bir zaman diliminin ilk evrelerinde olduğu tespiti yapılan belgede ABD’nin Çin’le rekabeti birincil öncelik olarak tanımlanıyor. Yine aynı belgede Güney Çin Denizi’nin “küresel deniz ticaretinin üçte ikisine, küresel ticaretin ise dörtte birine” ev sahipliği yaptığı anımsatılıyor ve ABD’nin bir Hint-Pasifik gücü olduğu vurgulanıyor.

Küresel politikada öncelik Ukrayna değil Asya-Pasifik

RAND Corporation’un Ocak 2023 tarihli Ukrayna raporu Ukrayna krizine ABD’nin küresel çıkarları bağlamında bir çözüm önerisi ve Washington’a politika değişikliği teklif ediyor. Girişte belirttiğimiz küresel önceliklere atfen raporda; “Savaş üst düzey politika yapıcılarının zamanını ve ABD’nin askeri kaynaklarını soğurmaya devam ettiği sürece ABD’nin özellikle Çin ile rekabet gibi diğer küresel önceliklere odaklanma yeteneği sınırlı kalacak” tespiti yapılıyor.

Yine RAND’a göre; “Washington’un Moskova’nın bütünüyle Çin’e bağımlı olmamasını sağlamada uzun dönemli çıkarı var. Daha uzun savaş (Ukrayna’da) Rusya’nın bağımlılığını (Pekin’e) artırarak Çin’e ABD ile rekabetinde avantaj sağlayabilir.”

RAND raporunun özeti

RAND raporu Rusya – Ukrayna krizini Rusya’nın olası nükleer silah kullanımı, Rusya – NATO çatışmasının tırmanması, bölgesel kontrol, süre, savaşı sonlandırma şekilleri olmak üzere beş boyutta inceliyor. Raporda, her bir senaryonun ABD çıkarlarıyla olan ilişkisi inceleniyor ve Washington’da karar alıcı konumda bulunan yetkililere tavsiyelerde bulunuluyor.

RAND Corporation raporu, olası Rus karşı harekatından önce cepheleri dondurup mevcut pozisyonda Rusya ile ateşkes öneriyor. Savaşın devam etmesi ve uzun savaşın göze alınması durumunda, Rusya ile NATO’nun doğrudan çatışması ya da Rusya’nın nükleer silah kullandığı seçeneklerin pekala mümkün olduğu değerlendirmesini yapıyor.

Ukrayna’nın daha fazla toprak kazanmasının olasılık dahilinde olmakla birlikte çatışmanın uzamasının tam tersi sonuçlara yani Ukrayna’nın daha çok toprak kaybettiği senaryolara da açık olduğu değerlendirmesi yapılıyor. RAND raporunu hazırlayanlara göre Ukrayna Karadeniz kıyısını kaybedip “landlock” yani denize kıyısı olmayan bir ülke haline gelebilir. Bu sonuç ise Kiev’in ABD ve Batı’ya olan ekonomik maliyetini katlar.

Ukrayna’da Rusya ile doğrudan çatışmaya girmemek 1. öncelik

ABD Genelkurmayının birinci önceliğinin “Rusya ile ABD ordusu ve NATO arasında doğrudan bir çatışmaya girmeme” ve ikinci önceliğinin “savaşı Ukrayna’nın coğrafi sınırları içinde tutmak” olduğu belirtilen raporda, Ukrayna’nın daha fazla toprak kazanımı elde etmesinin bu önceliklerle çeliştiği belirtiliyor.

“Kremlin’in bu savaşı neredeyse varoluşsal olarak algıladığına yönelik kanıtlar olduğu” belirtilen raporda; “Eğer Rusya, savaş meydanında daha geniş ölçekli kayıplar yaşarsa, üst düzey Kremlin yetkilileri arasında ümitsizlik yayılabilir. El yükseltici diğer konvansiyonel seçenekler tüketildiğinde Moskova, katastrofik bir yenilgiyi önlemek için nükleer silahlara özellikle de stratejik olmayan nükleer silahlara (NSNW) başvurabilir” görüşü savunuluyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde ise Rusya ile ABD arasında “nihai olarak stratejik nükleer çatışmayla sonuçlanacak” olan doğrudan çatışmanın başlayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Özetle RAND raporunda Rusya’nın nükleer silah kullanımı; “Başarılı olursa başka ülkeleri gelecekteki çatışmalarda da bu silahları kullanmaya teşvik edeceği, transatlantik birliği bozacağı, ABD ve Batı kamuoylarında infiale neden olacağı” gerekçeleriyle Biden yönetiminin kaçındığı bir senaryo olarak tarif ediliyor. Ukrayna’nın daha fazla toprak elde etmesinin bu senaryoyu tetikleyebileceği yorumu yapılan raporda örtük bir şekilde Ukrayna’nın kayıplarının kalıcı olduğu gerçeği kabul ediliyor. Raporda ayrıca ABD’nin çıkarlarının genelde Ukrayna ile örtüşmekle birlikte bire bir aynı olmadığı vurgulanıyor.

Kiev’in toprak kazanımının yarattığı riskler

Daha da açık bir ifadeyle ABD çıkarlarının öncelik alınarak hazırlandığı belirtilen RAND belgesi, Ukrayna’nın topraklarını tamamen geri almasının ABD çıkarına sonuçlar üretmeyeceği sonucuna varıyor. Rapor bu durumu “Ukrayna’nın Daha Fazla Toprak Kontrolünün ABD’ye Olası Maliyetleri” başlığıyla kayıtlara geçiyor:

“Ukrayna’nın daha fazla toprak kontrolü sağlaması uzun savaş riskini artırır. Uzun savaş, ABD için önemli meydan okumaları doğurur. Ukrayna’nın 24 Şubat’taki kontrol çizgisini zorlaması durumunda yüksek ihtimal bir NATO-Rusya savaşı ya da Rusya’nın nükleer silah kullanım riski vardır.”

Raporda ayrıca Ukrayna’nın topraklarının tamamında denetim kuracak şekilde savaşın son bulması pek olası olmayan bir sonuç olarak değerlendiriliyor.

Rusya tabloyu tersine çevirebilir

Savaşın uzamasının yaratacağı sorunlara geniş yer ayrılan RAND Corporation raporunda, “Çatışmanın devam etmesinin Ukrayna’nın 2022’de savaş meydanında elde ettiği kazanımları Rusya’nın tersine çevirme olasılığına açık kapı bıraktığı” yorumu yapılıyor. RAND’a göre savaşın uzaması Ukrayna’nın daha fazla kazanım elde etmesine olduğu kadar kayıplarını artıracak sonuçlar da doğurabilir.

Raporda uzun bir savaşın ABD’ye olan maliyetleri ise şu başlıklarda özetlenmiş:

Rusya’nın nükleer silah kullanımı ve NATO-Rusya savaşı, savaş sırasında ve sonrasında Ukrayna’nın daha fazla dış ekonomik ve askeri yardıma ihtiyaç duyacak olması, daha fazla sivil kaybı ve göç, enerji ve gaz fiyatlarındaki baskının devam ederek küresel sıkıntıya yol açması, AB’nin diğer küresel önceliklerine daha az odaklanması, Rusya’nın daha fazla toprak kazanması olasılığı, ABD-Rusya ilişkilerindeki donmanın diğer ABD öncelikleri açısından sorunlar yaratması, Rusya’nın Çin’e olan bağımlılığının artması.”

RAND’ın çözüm önerisi        

Tarafların İstanbul’daki görüşmelerinde ortaya çıkan taleplerine atıf yapılan RAND raporunda Rusya’nın “Kiev’in tarafsızlığı” Ukrayna’nın “güvenlik garantisi” konularına odaklandığı belirtiliyor. Yeniden müzakere zeminini yaratmak adına ABD siyasetinin bir gecede keskin bir dönüş yapmasının imkansız olduğu belirtilen raporda geçiş sürecinin 4 temel başlıkta yönetilmesi önerisi yapılıyor. Tarafların savaşın devamına ilişkin beklentilerini azaltarak kuvvetleri barışa yönlendirmek adına şu noktalara dikkat çekiliyor:

“Biz, ABD’nin bu dinamikleri dönüştürmek için dört seçeneği olduğunun altını çiziyoruz: Ukrayna’ya gelecekte verilecek destek planını netleştirmek, Ukrayna’nın güvenliğine ilişkin taahhütte bulunmak, ülkenin tarafsızlığına ilişkin güvence verilmesi, Rusya’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi için koşulların belirlenmesi.”

ABD Başkanı Joe Biden’ın savaşın müzakere masasında biteceği sözlerine atıf yapılan raporda Biden yönetiminin henüz bu yönde adımlar atmadığı da not ediliyor.

Amerika

Trump ile köprüleri atan Musk, Amerika Partisi’yle siyasete giriyor

Yayınlanma

Milyarder iş insanı Elon Musk, ‘Amerika’ adıyla yeni bir siyasi parti kurduğunu duyurdu. Musk, partinin amacının 2026 ara seçimlerinde kilit rol oynamak olduğunu belirtirken, ABD Başkanı Donald Trump bu hamleye sert tepki göstererek Musk’ı ‘tren enkazı’ olarak nitelendirdi.

SpaceX’in kurucusu ve milyarder iş insanı Elon Musk, “Amerika” adıyla yeni bir siyasi parti kurduğunu duyurdu.

Musk, kararın sosyal medya platformu X’te yaptığı anket sonucunda alındığını belirtti. Ankete katılan 1,3 milyon kullanıcının yüzde 65,4’ü yeni bir partiye “evet” derken, yüzde 34,6’sı karşı çıktı.

Musk yaptığı açıklamada, “İkiye bir oranla yeni bir siyasi parti istediğinizi söylediniz ve onu alacaksınız. Ülkemizin israf ve yolsuzluk nedeniyle iflas etmesi söz konusu olduğunda, bir demokraside değil, tek partili bir sistemde yaşadığımız ortaya çıkıyor. Bugün Amerika Partisi, size özgürlüğünüzü geri vermek için kuruldu,” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump ise Musk’ın bu hamlesine kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden sert tepki gösterdi.

Trump, “Elon Musk’ın son beş haftadır tamamen ‘yoldan çıkmasını’ ve adeta bir ‘tren enkazına’ dönüşmesini üzüntüyle izliyorum. Üçüncü partilerin ABD’de asla başarılı olamamasına rağmen bir parti kurmak istiyor. Üçüncü partilerin tek iyi olduğu şey, tam bir kargaşa ve kaos yaratmaktır,” dedi.

Trump ile yollar neden ayrıldı?

Musk’ın parti kurma hamlesi, bir zamanlar müttefik olduğu Donald Trump ile ilişkilerinin kopmasının beraberinde geldi.

Musk, Trump’ın seçim kampanyasına 250 milyon dolardan fazla harcama yapmış ve zaferinin ardından özel olarak oluşturulan Hükümet Verimliliği Dairesi’nin başına geçmişti.

Ancak Bloomberg‘in haberine göre, Musk’ın elektrikli araçlar için 7,5 bin dolarlık sübvansiyonların ve yenilenebilir enerjiye yönelik diğer vergi teşviklerinin korunması yönündeki talepleri Beyaz Saray tarafından reddedildi.

Bu gelişmenin ardından Musk, Trump’a karşı açık bir medya kampanyası başlattı.

İkili arasındaki gerilim, Trump’ın vergileri azaltan ve kamu borcu tavanını 5 trilyon dolar artıran “büyük ve harika” olarak nitelendirdiği yasa tasarısıyla zirveye ulaştı.

Musk, bu yasanın bütçede 2,5 trilyon dolarlık bir açık yaratacağını ve borç yükünü ABD için taşınamaz hâle getireceğini savunuyordu. Yasa tasarısı 4 Temmuz’da nihai olarak kabul edildi.

Sosyal medyada sert atışma

Haziran başında Trump ve Musk, sosyal medya hesapları üzerinden kamuya açık bir kavgaya tutuştu. Trump, tasarruf etmenin en kolay yolunun Musk’ın şirketlerinin aldığı devlet ihalelerini ve teşviklerini kesmek olduğunu belirterek, milyarderi soruşturma ve ülkeden sınır dışı etme tehdidinde bulundu.

Buna karşılık Musk, insanlı Dragon uzay aracını hizmetten çekeceğini duyurdu ancak daha sonra bu kararından vazgeçti.

Ayrıca Trump’ın reşit olmayanların istismarıyla ilgili skandallara karıştığını ima eden paylaşımlar yapan Musk, kısa süre sonra özür dileyerek “bazı paylaşımlarından” pişmanlık duyduğunu belirtti.

Bloomberg‘e göre, başkanla yaşadığı bu çatışma nedeniyle Musk’ın serveti 34 milyar dolar azaldı.

Partinin hedefi ‘altın hisse’

Musk, yeni partinin 2026’daki ara seçimlere katılacağını ve Senato’da 2-3, Temsilciler Meclisi’nde ise 8-10 sandalye kazanmayı hedeflediğini açıkladı.

Musk’a göre bu sayılar, tartışmalı yasa tasarılarını engellemeye yetecek bir “altın hisse” anlamına gelecek.

Partinin programının ana hatları da belli oldu. Musk, X’te bir kullanıcının sorusuna verdiği yanıtta, parti programının kamu borcunu azaltma, silahlı kuvvetleri yapay zeka ve robot teknolojisiyle modernize etme, özellikle enerji alanında kuralsızlaştırma, ifade özgürlüğü, yüksek doğum oranlarını destekleme ve merkezci bir politika izleme gibi maddeleri içereceğini kaydetti.

Resmi başvurular yapıldı mı?

Musk’ın duyurusundan kısa bir süre sonra, 6 Temmuz’da Federal Seçim Komisyonunun internet sitesinde Amerika Partisi’nin tescili için bir form yayınlandı. Ancak bu başvurunun Musk veya ekibi tarafından yapılıp yapılmadığı belirsizliğini koruyor.

Aynı gün, “DOGE partisi”, “X partisi”, “Jüpiter partisi” gibi isimleri doğrudan veya dolaylı olarak Musk ile bağlantılı olan birkaç siyasi örgütün daha tescil formları yayınlandı.

Hatta “İşe Yaramaz Parti” adıyla bile bir başvuru bulunuyor. Kayıtlarda ayrıca Musk’ın Teksas’ın 1. bölgesinden Temsilciler Meclisi adayı olarak gösterildiği bir başvuru da yer alıyor, ancak bu başvuruların gerçekliği de teyit edilmiş değil.

ABD’de üçüncü partilerin şansı yok

ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlara meydan okuyabilecek üçüncü bir siyasi güç yaratma fikri yeni değil. 2025 itibarıyla ülkede eyalet düzeyindekilerle birlikte 50 ila 60 arasında parti bulunuyor ancak bu listede hiçbir başarı öyküsü yok.

Milyarder Ross Perot tarafından kurulan Reform Partisi, 1992 ve 1996 başkanlık seçimlerinde sırasıyla 20 milyon ve 10 milyon oy almasına rağmen Cumhuriyetçi adaylar için oyları bölmekten öteye gidemedi.

Yine de yeni bir siyasi güce olan talep, istikrarsız da olsa devam ediyor.

Gallup’un 2024 sonbaharında yaptığı bir araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 58’i üçüncü bir partinin kurulmasını onaylıyor. Ancak 2023’te yapılan aynı ankette bu oran yüzde 63 seviyesindeydi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, ‘büyük ve güzel yasa tasarısı’ zaferiyle iktidarını sağlamlaştırıyor

Yayınlanma

Donald Trump, Amerikalılar bağımsızlık gününü kutlamaya hazırlanırken, siyasi gücünü pekiştiren ‘büyük ve güzel yasa tasarısı” için Iowa eyalet fuar alanında zafer turu attı.

İkinci dönemine yemin etmesinden beş aydan biraz fazla bir süre sonra Trump, bu hafta kabul edilen amiral gemisi niteliğindeki vergi ve harcama tasarısı da dahil olmak üzere bir dizi siyasi zafer kazandı. Başkan, cuma günü Beyaz Saray’da, en yakın kongre müttefiklerinin eşliğinde ve askeri uçakların geçit töreninin gölgesinde bir imza töreni düzenleyecek.

Trump, perşembe gecesi kalabalığın alkışları eşliğinde, “Amerika için, birkaç saat önce Kongre’nin Amerika’yı yeniden büyük yapmak için büyük, güzel yasayı kabul etmesiyle elde ettiğimiz olağanüstü zaferden daha iyi bir doğum günü hediyesi olamazdı” dedi.

Trump, perşembe akşamı Washington’dan Des Moines’e gitmeden önce bir gazetecinin sorusuna yanıt olarak, “Şu anda daha fazla güce sahip olduğumu düşünüyorum, gerçekten” dedi.

“Büyük başarılara imza attık. İlk dönemim çok, çok başarılı geçti, ülkemizin tarihindeki en iyi ekonomiye ulaştık,” diyen Trump, “Bu dönem de ortalığı kasıp kavuracağız” diye ekledi.

Geçtiğimiz ay Trump, göçmenlere yönelik sert önlemleri artırdı, Los Angeles sokaklarına orduyu sevk etti, İran’ın nükleer tesislerini hedef alan gizli bombardıman saldırıları düzenledi ve NATO müttefiklerini savunma harcamalarında büyük artışlar yapma talebine boyun eğdirdi.

Ayrıca, federal yargıçların yönetim politikalarını engelleyen ülke çapında ihtiyati tedbir kararları verme yetkisini sınırlayan bir karar veren ABD Yüksek Mahkemesi’nde önemli bir zafer elde etti.

Aynı zamanda, ABD başkanı, Wall Street ve Amerikan şirketlerinin ticaret ve maliye planlarına yönelik eleştirileri hafifleten olumlu ekonomik verilerden de yararlandı.

Enflasyon kontrol altında kalırken istihdam artışı devam etti. ABD borsaları, Trump’ın ilk sert gümrük vergisi açıklamalarının ardından nisan ayında kaydedilen tüm kayıpları silerek yeni zirvelere ulaştı. Yönetim yetkilileri, perşembe günü açıklanan beklenenden iyi istihdam rakamlarını ve S&P 500 ve Nasdaq borsa endekslerinin rekor seviyelere ulaşmasını sevinçle karşıladı.

Trump’ın ‘büyük ve güzel yasa tasarısı’ nın kabul edilmesi, bölünmüş Cumhuriyetçi Parti üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdığının en açık işareti oldu.

Elon Musk gibi müttefikleri de dahil olmak üzere, muhafazakar Amerika’nın genelinde, önümüzdeki on yıl içinde federal bütçe açığını 3 trilyon dolardan fazla artıracağı tahmin edilen yasanın mali etkisi konusunda ciddi şüpheler vardı. Daha ılımlı Cumhuriyetçiler, düşük gelirli ve engelli Amerikalılar için sağlık sigortası programı olan Medicaid’de yapılan keskin kesintiler ve temiz enerji şirketlerine verilen sübvansiyonların geri alınması konusunda endişelerini dile getirmişti.

Ancak sonunda, birkaç gün süren son dakika pazarlıklarının ardından Trump, eleştirenleri susturdu. Yasa tasarısı, Senato’da sadece üç Cumhuriyetçi karşıtın, Temsilciler Meclisi’nde ise iki vekilin karşı oyuna rağmen kabul edildi.

Perşembe öğleden sonra tasarı Temsilciler Meclisi’nden geçtikten sonra Beyaz Saray’da keyifler yerindeydi.

Bir Beyaz Saray yetkilisi gazetecilere, “Piyasalar şimdiden tasarıyı çok sevdi” dedi. “Bunun Amerika’nın altın çağına giden köprü olduğunu düşünüyoruz. Artık bu ülke için bir nesil boyunca refah, güvenlik ve emniyeti yeniden tesis etmek için gerçekten çalışmaya başlayacağız” diye ekledi.

Ancak, yönetim yetkilileri yasanın “Cumhuriyetçiler için ezici bir siyasi kazanç” olacağını ısrarla belirtirken, Trump’ın daha fazla zorlukla karşılaşabileceğine dair işaretler var — özellikle de amiral gemisi niteliğindeki vergi ve harcama gündemini ABD halkına kabul ettirme konusunda.

Geçen hafta sonu yapılan bir Morning Consult anketine göre, seçmenlerin yüzde 50’si “büyük, güzel yasa tasarısı” na karşı çıkarken, yüzde 36’sı destekledi.

RealClearPolitics’in son kamuoyu yoklamalarının ortalamasına göre de, önemli bir çoğunluk olan yüzde 50,5’lik bir kesim başkanın performansını onaylamazken, yüzde 46,3’lük bir kesim onaylıyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

Temsilciler Meclisi, Trump’ın ‘vergi indirimi’ tasarısını görüşüyor

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, Donald Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini amaçlayan tasarıyı oylamak üzere toplandı.

Donald Trump, 4 Temmuz’a kadar yasayı geçirmek için son bir hamle yaparken, Temsilciler Meclisi’nde vergi ve harcama tasarısını eleştiren Cumhuriyetçi milletvekillerinin son anda başlattığı isyanı bastırmak için müdahale etti.

Perşembe günü, tasarıyı Kongre’nin alt meclisinde nihai oylamaya taşımak için yapılan usul oylaması başarısızlıkla sonuçlanmak üzereyken, başkan Truth Social’da Cumhuriyetçi milletvekillerine sert çıkıştı.

Trump, “Tarihin en büyük vergi indirimleri ve patlayan ekonomiye karşı tarihin en büyük vergi artışı ve çökmüş ekonomi. Cumhuriyetçiler ne bekliyor??? Neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz??? MAGA MUTLU DEĞİL VE BU SİZE OY KAYBINA MAL OLUYOR!!!” dedi.

Temsilciler Meclisi’nde dar bir çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler, tasarıda sadece üç oy kaybını göze alabilir.

Çarşamba günü, Trump, “büyük ve güzel tasarısını” baltamalarını önlemek için Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi muhaliflerle özel bir toplantı yaptı.

O zamandan bu yana, beş Cumhuriyetçi, önemli bir usul oylamasında tasarının ilerlemesini engelleyecek kadar tasarıya karşı çıktı. Trump, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve diğer parti liderleri, bu Cumhuriyetçilerin oylarını değiştirebilmek umuduyla nihai sayımı açık tuttu.

Birkaç muhafazakar ve merkezci Cumhuriyetçi milletvekili, bu hafta Senato tarafından onaylanan yasa tasarısı hakkında endişelerini dile getirdi.

Bazıları, Trump’ın iç politika gündeminin büyük bir bölümünü uygulayan tasarıda, ABD’nin borcunu dizginlemek veya temiz enerji sübvansiyonlarını geri almak için yeterli önlemlerin alınmadığından şikayetçi. Diğerleri ise sağlık programlarındaki kesintilerden endişeli.

Yine de, birçok muhafazakar sertlik yanlısı geçmişte Beyaz Saray ve Kongre liderlerinin iradesine boyun eğmiş olduğu için, isyanın ne kadar süreceği belirsiz.

Tennessee’den Tim Burchett’in de aralarında bulunduğu bir grup muhafazakar, çarşamba günü Trump ve başkan yardımcısı JD Vance ile “çok verimli” geçen iki saatlik bir toplantının ardından Beyaz Saray’dan iyimser bir şekilde çıktı.

Burchett, sosyal medya hesaplarında yayınladığı bir videoda, “Başkan her zamanki gibi harikaydı” dedi. “Umarım bu sorunu çözebilir ve bu ülke için harika şeyler yapabiliriz.”

“Büyük, güzel yasa tasarısı”, Trump’ın ilk yönetiminin başlattığı geniş çaplı vergi indirimlerini uzatıyor ve bu indirimlerin bir kısmı, düşük gelirli ve engelli Amerikalılar için kamu sağlık sigortası programı olan Medicaid ve diğer sosyal yardım programlarında yapılan keskin kesintilerle karşılanacak.

Yasa tasarısı ayrıca, Joe Biden dönemindeki temiz enerjiye yönelik vergi kredilerini geri alırken, askeriye ve sınır korumasına yapılan yatırımları artıracak.

Kapsamlı yasanın bir versiyonu, üç Cumhuriyetçi senatörün Demokratların yanında yer alması ve Vance’in eşitliği bozan oy kullanmak zorunda kalmasıyla Senato’da kıl payı kabul edildi.

Bu, yasayı Trump’ın imzalamadan önce onaylaması gereken Temsilciler Meclisi’ne geri gönderdi. Yasanın önceki bir versiyonu mayıs ayında Temsilciler Meclisi’nde tek oy farkla kabul edilmişti.

Etkili Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu’nun başkanı olan Maryland Cumhuriyetçi Andy Harris, CNBC’ye “Senato tasarısı, Temsilciler Meclisi tasarısından çok uzaklaştı” dedi. “Bunu doğru yapmak için zaman ayırmalıyız.”

Birçok Özgürlük Grubu üyesi de dahil olmak üzere mali açıdan muhafazakar milletvekilleri, tarafsız Kongre Bütçe Ofisi’nin önümüzdeki on yıl içinde bütçe açığına 3,4 trilyon dolar ekleyeceğini söylediği yasanın maliyetine itiraz ediyor. Grup, Senato tasarısının “eksikliklerini” ayrıntılı olarak anlatan üç sayfalık bir not dağıttı.

Daha ılımlı üyeler, tahmini 12 milyon kişinin sağlık sigortasını elinden alacak olan Medicaid kesintilerinin çok sert olduğunu savunuyor.

Beyaz Saray, CBO’nun tahminlerini reddetti ve tasarının uzun vadede daha güçlü bir ekonomik büyüme sağlayarak kendini fazlasıyla amorti edeceğini savundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English