Bizi Takip Edin

AMERİKA

Seçim arefesinde Epoch Times’a kara para operasyonu

Yayınlanma

Epoch Times haber kuruluşunun mali işler müdürü, büyük çaplı bir kara para aklama planına karıştığı iddiasıyla tutuklandı.

New York’taki fedaral savcılar, 61 yaşındaki Weidong Guan’ın, kendisi ve The Epoch Times için en az 67 milyon dolar tutarında yasadışı parayı aklama suçuna yeltendiğini iddia ediyor.

İddianameye göre, Guan suç gelirlerinden on milyonlarca dolar değerinde kripto para ticareti yapan “İnternetten Para Kazan” adlı kuruluşun ekibine liderlik ediyordu.

Guan henüz bir savunma yapmadı. Hüküm giyerse, 30 yıldan fazla hapis yatabileceği söyleniyor.

Epoch Times son zamanlarda haberlerde sıkça yer aldı. Haziran ayında, haber kuruluşunun CFO’su Weidong Guan, şirket hesapları üzerinden 67 milyon dolar aklamakla suçlandı. Geçen hafta New York Times’ın , Epoch Times’ın arkasındaki kuruluş olan Falun Gong tarikatı liderlerinden Shen Yun’un ifşasını yayınlamasının ardından New York Times ile bir çekişme başlamıştı.

1992’de Li Hongzhi tarafından kurulan Falun Gong Tarikatı, Çin hükümeti ve Çin Komünist Partisi’ni (ÇKP) hedef alan okyanus ötesi bir propaganda ve paralel yapılanma hareketi olarak biliniyor.  Müritleri ve aktivistler, Çin’deki Falun Gong üyelerinin haksız yere hapsedildiğini, işkence gördüğünü ve zorla organlarının toplandığını iddia ediyor. Ancak yaydıkları pek çok haber Çin medyası tarafından belgelerle yalanlandı. Bu kampanya doğrultusunda sürgündeki Falun Gong takipçileri 2000 yılında Epoch Times adlı küçük, düşük bütçeli bir gazete yayınlamaya başlamıştı.

2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında Epoch Times, açıkça Çin karşıtı söylemi nedeniyle Donald Trump’a destek vermişti. Kuruluş, platformda reklam vermesi yasaklanmadan önce Trump yanlısı Facebook reklamlarına milyonlarca dolar harcadı. Eski bir tarikat üyesine göre, Epoch Times editör ekibi Donald Trump’ı ÇKP’nin sonunu getirebilecek anti-komünist bir lider olarak görmenin neredeyse “mesihvari” bir izlenim ile hareket ettiğini belirtiyor.

Trump’ın kasım ayında yeniden seçilmesi durumunda Çin politikasının nasıl olacağı konusundaki belirsizliğe rağmen Epoch Times, Trump’a ve onun aşırı sağcı söylemlerine destek verdiğini gösteren materyalleri yayınlamaya devam ediyor.

Bir zamanlar Trump’ın COVID-19’u “ÇKP virüsü” olarak tanımlamasını viral haline getiren Epoch Times, üç yıl boyunca COVID-19 aşısı hakkında yanlış bilgi yayınlamaya devam etmişti. Kuruluş kasım 2023 tarihli bir yazısında Pfizer’ın COVID-19 aşısının kansere neden olan bir DNA dizisi içerdiğini iddia ederek paniğe yol açmıştı. Aşıyla ilgili sahte haberler endişe verici olsa da uzmanlar bunun da ötesinde, Epoch Times gibi yayın kuruluşlarının seçmen dolandırıcılığı iddialarını sürdürmede ve 2024 seçimlerinin sonucunun meşruiyetini ortadan kaldırmada oynayabileceği rolü tartışıyor. Yaklaşan ABD başkanlık seçimlerin bu tarz dezenformasyon süreçlerinin devreye sokulabileceği söyleniyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English