Bizi Takip Edin

AVRUPA

Sunak mahkeme kararına rağmen Ruanda planında ısrarcı

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, Yüksek Mahkeme tarafından hukuka aykırı bulunan, sığınmacıları Ruanda’ya sınır dışı etme planında ısrar ediyor.

İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın görevden alınması ve Yüksek Mahkeme’nin kararı ile birlikte su yüzüne çıkan Muhafazakâr Parti için gerilimi yönetmek için Sunak’ın ‘daha şahin’ bir pozisyon alması zorunlu görülüyor.

Sunak, Yüksek Mahkeme’nin sığınmacıların yeniden sınır dışı edilme ve kendi ülkelerinde zulüm görme riskiyle karşı karşıya oldukları gerekçesiyle oybirliğiyle yasadışı ilan etmesine rağmen Ruanda planından vazgeçmeyeceğini söyledi.

Sunak bunun yerine Ruanda ile sığınmacıların güvenliğini garanti altına alarak mahkemeyi tatmin edecek yeni bir anlaşmanın yanı sıra Doğu Afrika ülkesini ‘güvenli’ bir ülke ilan edecek bir yasa sözü verdi ve bu hamlenin mahkeme itirazlarını önleyeceğini söyledi.

Partisinin huzursuz ‘sağ kanadını’ yatıştırmak için başbakan, sınırdışı etme uçuşlarının yapılamaması halinde Birleşik Krallık’ın uluslararası ilişkilerini ‘yeniden gözden geçirme’ sözü de verdi.

Parti içindeki Yeni Muhafazakârlar adı verilen bir grup, Birleşik Krallık’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) çekilmesi gerektiğini savunuyor. Bazı milletvekilleri Sunak’ın açıklamasından memnun olurken, sağcı grubun çoğu başbakanın gerçekten adım atıp atmayacağını merak ediyor.

İngiltere’de görevden alınan Braverman’dan Sunak’a sert sözler

Sunak’ın bu konuda kararlı olmadığı yönündeki şüpheler, yeni İçişleri Bakanı James Cleverly’nin Parlamento’ya Ruanda uçuşlarının gerçekleşmesi için AİHM’den ayrılmanın gerekli olmayacağını söylemesiyle daha da güçlendi. Sunak’ın kendisi de basın toplantısında, hiçbir yabancı mahkemenin yoluna çıkmasına izin vermeyeceği sözünü vermesinden sadece birkaç dakika sonra aynı şeyi belirtti.

Kendilerini Yeni Muhafazakârlar olarak tanımlayan grubun iki milletvekili Miriam Cates ve Danny Kruger, Sunak’ın önerdiği yeni yasanın yeterince ileri gitmediğini söyledi ve İngiltere’nin uluslararası taahhütlerinden tamamen çekilmesi çağrısında bulundu. 

İsimlerinin gizli kalması koşuluyla Bloomberg’e konuşan Sunak’ın bazı yetkilileri yeni yaklaşımının başarılı olacağına inanmadıklarını söyledi. Davayla ilgili iç müzakerelere aşina olan altı kişiyle yapılan görüşmelere göre Başbakanlık, davanın çözümünü kolaylaştırmak için Yüksek Mahkeme’nin ‘daha incelikli’ bir karar vermesini umuyordu.

Muhafazakâr bir milletvekili Bloomberg’e verdiği özel demeçte Sunak’ın liderliğine ilişkin bir güvensizlik mektubunu partinin liderlik seçimlerini denetleyen komiteye başkanlık eden Graham Brady’ye sunacaklarını söyledi.

Toplantı hakkında bilgi sahibi olan kişiler, Muhafazakâr milletvekillerinden oluşan küçük bir grubun bu hafta bir araya gelerek Sunak’a güvensizlik mektubu sunmaya karar verdiğini ve meslektaşlarından gelecek diğer mektupları koordine etmeye çalıştığını söyledi.

AVRUPA

İtalya ile birlikte dokuz AB ülkesi ‘LGBT deklarasyonu’nu imzalamadı

Yayınlanma

İtalya’nın LGBT toplulukları lehine Avrupa politikalarını teşvik eden bir bildiriyi imzalamayan dokuz AB ülkesi arasında yer alması ülke içinde geniş çaplı protestolara yol açarken hükümet bildiriyi “dengesiz” olarak nitelendirdi.

İtalya’nın “Dünya Homofobi, Transfobi ve Bifobi Karşıtlığı Günü”ne ilişkin bir AB deklarasyonunu imzalamayı reddetmesi hem muhalefet partileri hem de İtalyan vatandaşları arasında büyük tartışmalara yol açtı.

Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın yanı sıra İtalya da LGBT haklarını korumayı ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan belgeyi onaylamaktan vazgeçti.

Deklarasyon, imzacı devletlere LGBT bireylere yönelik ulusal stratejiler uygulama ve yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Eşitlikten sorumlu yeni bir AB Komiseri atama taahhüdünde bulunma yükümlülüğü getiriyor.

İtalya Aile Bakanı Eugenia Roccella hafta sonu Il Messaggero’ya verdiği bir mülakatta hükümetin tutumunu savunarak belgenin “çok dengesiz” olduğunu ifade etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri partisine mensup Roccella, “Herkes kimi sevmek ya da kiminle cinsel ilişkiye girmek istediğini seçebilir. Fakat belgede savunulan ‘kim olmak istiyorsan o ol’ özgürlüğü ideolojik bir kısıtlama ve gerçekliğin inkârıdır çünkü bedenin ve cinsel bağlılığın gerçekliği sonuna kadar değiştirilemez,” dedi.

Bakan, “Bence sözde toplumsal cinsiyet ikiliği geçerli olmaya devam etmelidir: Kadınlar vardır ve erkekler vardır. Ebeveynliğin ve insanlığın devamlılığının dayandığı antropolojiyi korumak istiyoruz çünkü kadın ve erkeği ortadan kaldırırsanız, ebeveynlik de değişir ve artık çocuk sahibi olunmazsa şaşırmamalısınız,” dedi.

Aile Bakanı, Roma’nın cinsiyet değiştiren kişilerin topluma dahil edilmesini desteklediğini ve transfobiye karşı çıktığını fakat temel insan paradigmasını değiştirme çabalarını reddettiklerini açıkladı.

Bakan sözlerini, “Sadece biyolojiyi değil, kadın ve erkek arasındaki cinsiyet farkına dayanan bedeni de inkar etmeye çalışıyorlar,” diyerek bitirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya, Rusya ve Belarus ile sınırını güçlendirmek için 2,3 milyar avro harcayacak

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk cumartesi günü yaptığı açıklamada, Polonya’nın Rusya ve Belarus ile olan doğu sınırı boyunca güvenliği artırmak için 2,3 milyar avro yatırım yapmayı planladığını duyurdu.

Polonya lideri düzenlediği basın toplantısında, “Belarus ve Rusya ile olan sınırımızın güvenliği için 10 milyar zloti (2,3 milyar avro) yatırım yapacağız,” dedi.

Tusk bunun Polonya’nın güvenliğine ve “her şeyden önce güvenli bir doğu sınırına” yapılacak bir yatırım olacağını savundu.

Ülkesinin hem NATO’nun hem de Avrupa Birliği’nin doğu kanadındaki stratejik konumunu vurgulayan Tusk, Varşova’nın Avrupa güvenliği konusundaki sorumluluğunun altını çizdi.

Tusk, “Polonya’nın sınırını barış zamanlarında güvenli, savaş zamanlarında ise düşman için geçilmez kılmak için bu çalışmalara başladık,” dedi.

Varşova 2021 yılında Minsk’i binlerce belgesiz göçmeni sınırdan AB’ye sokmakla suçlamış, Belarus ise bu suçlamaları reddetmişti. Tusk geçtiğimiz hafta sonu, Minsk’in Polonya’ya karşı giderek daha agresif bir tutum sergilemesi nedeniyle Başbakan Aleksandr Lukaşenko yönetiminin “bu uygulamayı ortaklaşa organize ettiği” yönündeki inancını yineledi.

Polonya Basın Ajansı’nın haberine göre Tusk 11 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Polonya’nın Belarus’tan gelen yasadışı göç konusunda “hibrit bir savaşla” karşı karşıya olduğunu söyledi. ve “Polonya’nın güvenliği söz konusu olduğunda fonların sınırı olmayacaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili, ‘yabancı acenta’ yasasını veto etti

Yayınlanma

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım tehditlerini beraberinde getiren ve geçen hafta parlamentoda üçüncü okumada da kabul edilen ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasa tasarısını veto etti.

Zurabişvili, milletvekillerine gönderdiği mektupta ‘bu yasanın Rusya’daki yasanın ruhunu tekrarladığını’, ‘özü ve ilkeleri Gürcü halkının iradesine aykırı olduğu için Gürcü ve demokratik olmadığını’ iddia etti.

Kamu yayın kurumu 1TV‘nin aktardığına göre Zurabişvili, “Bu yasayı ılımlılaştırmak mümkün değil. Yasa içeriği itibariyle tamamen anayasaya; Gürcü ve Avrupa demokrasisine aykırı,” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı, “Dolayısıyla, değişiklikler yoluyla ılımlılaştırılması mümkün değil. Özü, içeriği ve ilkeleri kabul edilemez. Buna göre, yasanın yürürlükten kaldırılması alternatifsizdir ve halkın iradesini temsil etmektedir. Yukarıda belirtilenler ışığında, yasanın mümkün olan en kısa sürede, yürürlüğe girdiği günün ertesinde yürürlükten kaldırılmasını öneriyorum,” dedi.

Daha önce Zurabişvili, parlamentonun üç okumada kabul ettiği tasarıyı veto edeceği taahhüdünü vermişti.

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobahidze ise, cumhurbaşkanının motive edici yorumlarının kabul edilebilir olması halinde parlamentonun vetoyu destekleyebileceğini dile getirmişti.

Parlamento, Cumhurbaşkanı’nın vetosunu oy çokluğuyla aşarsa yasa, iki madde hariç yürürlüğe girebilir.

Gürcistan’ın ‘yabancı acenta’ yasası: Brüksel neden şeffaflığı sevmiyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English