Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Tayvanlı cumhurbaşkanı adayının ABD’ye planladığı ziyarete Pekin’den resmi protesto

Yayınlanma

Pekin, Tayvanlı cumhurbaşkanı adayı ve başkan yardımcısı William Lai Ching-te’nin gelecek ay Amerika Birleşik Devletleri’ne planladığı ziyarete ilişkin Washington’a resmi bir protestoda bulundu ve ziyaretin gerçekleşmesi halinde “güçlü ve kararlı” bir eylem sözü verdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, pazartesi günü, Tayan’da bağımsızlık yanlısı Demokratik İlerleme Partisi’nin adayı Lai’nin ABD’de planlanan molası sorulduğunda, Pekin’in ABD’ye “ciddi beyanlarda” bulunduğunu söyledi.

Sözcü, “Çin, her türlü resmi ABD-Tayvan etkileşimine kesinlikle karşı çıkıyor, Tayvan bağımsızlıkçı ayrılıkçılarının ABD’yi herhangi bir isim veya nedenle ziyaret etmesine kesinlikle karşı çıkıyor ve ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlıkçı ayrılıkçılarına ve onların ayrılıkçı eylemlerine herhangi bir biçimde müsamaha göstermesine ve bunları desteklemesine de kesinlikle karşı çıkıyor” dedi.

Çin’in, durumu yakından izleyeceğini ve ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmak için “güçlü ve kararlı önlemler alacağını” kaydetti.

Taipei, Lai’nin, yeni devlet başkanı Santiago Pena’nın yemin töreni için Ağustos ortasında ABD’den geçerek Paraguay’a gideceğini doğruladı.

Tayvan dışişleri bakan yardımcısı Alexander Yui Tah-ray, Tayvanlı liderlerin Güney ve Orta Amerika’yı ziyaret ederken ABD’ye uğramalarının ‘norm’ olduğunu söyledi.

Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Bu sefer de önceki olağan uygulamayı takip edeceğiz ve başkan yardımcısı Lai’nin geçişini konfor, rahatlık, güvenlik ve itibar ilkeleriyle halledeceğiz” dedi.

Lai’nin beklenen ABD molası, 2024 Tayvan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sadece beş ay önce gerçekleşecek.

Nisan ayında orada üç hafta kalan Tayvan Halk Partisi’nden Ko Wen-je’den sonra ABD’yi ziyaret eden ikinci başkan adayı olacak.

Lai, seçimlere giden yolda sürekli olarak anketlerde önde gidiyor ve Ko ile anakara dostu Kuomintang’ın adayı Hou Yu-ih’i ikinci sıra için yarışıyor.

Tayvan, Pekin ve Washington arasındaki ilişkilerde uzun süredir devam eden bir sürtüşme alanı, ancak son yıllarda ana husumet kaynaklarından biri olmaya başladı.

Durum aynı zamanda bölgedeki ABD müttefikleri arasında alarma neden oldu. Pazartesi günü Yeni Zelanda Başbakanı Chris Hipkins, Tayvan Boğazı’ndaki “artan gerilim” konusundaki endişelerini dile getirdi.

Hipkins’in yorumlarına yanıt veren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao, “Tayvan sorunu Çin’in iç meselesidir ve Tayvan Boğazı boyunca barış ve istikrarı korumak için en önemli ve hayati şey tek Çin ilkesine bağlı kalmaktır” dedi.

Pekin daha önce kapsamlı askeri tatbikatlarla yanıt vermişti

Bu yılın başlarında Tayvan lideri Tsai Ing-wen, Guatemala ve Belize ziyaretlerini de içeren bir turun parçası olarak New York ve California’yı ziyaret ederek, yolculuğunun son ayağında Meclis Başkanı Kevin McCarthy ile bir araya gelmişti.

Tsai’nin McCarthy ile görüşmesi, bunu egemenliğinin ihlali olarak gören Pekin’den öfkeli bir yanıt verilmesine yol açmıştı.

Pekin bu ziyarete, McCarthy’nin selefi Nancy Pelosi’nin adayı ziyaret ettiği geçen Ağustos ayında gerçekleştirilenlere benzer bir dizi kapsamlı askeri tatbikatla karşılık vermişti.

Paraguay Devlet Başkanı Pena geçen hafta Taipei’yi ziyaret etti ve hem Lai hem de Tsai ile görüştü, Pekin ise adaya donanma gemileri ve savaş uçakları ve bombardıman uçakları da dahil olmak üzere büyük bir savaş uçağı grubu gönderdi.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: NATO saldırırsa nükleer silah kullanırız

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, NATO ülkelerinin ülkesine saldırması durumunda Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde Belarus’ta konuşlandırılan nükleer silahları kullanmaya hazır olduklarını bildirdi.

Lukaşenko, BelTA haber ajansına yaptığı açıklamada, “Bize saldırdıkları anda nükleer silah kullanırız. Rusya da bizim için devreye girer,” dedi.

Belarus lideri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son konuşmasında, Belarus’un savunması için nükleer silah kullanabileceğini teyit ettiğini hatırlattı.

Lukaşenko’ya göre, Polonya ve Amerikan ordusu şu anda Belarus sınırında beklerken, Polonyalı yetkililer “sabırsızlıkla” saldırı anını kolluyor.

Lukaşenko aynı zamanda, Minsk’in nükleer silah kullanması halinde Rusya da dahil olmak üzere karşılık verileceği konusunda uyarıda bulundu.

Devlet Başkanı, “Bu durumda Rusya tüm nükleer cephaneliğini kullanacaktır. Ve bu, bir dünya savaşı demektir. Batı bunu istemiyor, buna hazır değiller. Ama biz onlara açıkça söylüyoruz: Kırmızı çizgimiz devlet sınırımızdır. Eğer bu sınırı geçerlerse, yanıtımız anında olacaktır,” diye ekledi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Belarus, nükleer cephaneliğinden vazgeçti ve 1993 yılında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) nükleer silah sahibi olmayan bir devlet olarak katıldı. Kasım 1996 itibarıyla nükleer silahlar ülke topraklarından tamamen çıkarıldı.

Fakat geçen yılın mart ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin taktik nükleer silahlarını Belarus topraklarında konuşlandırma planlarını açıkladı. Putin bu kararı, ABD’nin benzer silahları Avrupa ülkelerinde konuşlandırma politikasına bir yanıt olarak açıkladı. İlk nükleer yükler aynı yılın haziran ayı ortasında Belarus’a teslim edildi.

Belarus ordusu, 2024 yılının yaz başlarında stratejik olmayan nükleer silahların kullanımına ilişkin bir eğitim programından geçti.

Dün Putin, Rusya Güvenlik Konseyi’nin nükleer caydırıcılık konulu toplantısında, müttefik Belarus’a yönelik bir saldırı durumunda da Rusya’nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti.

Putin, “Tüm bu konular Belarus tarafı ve Belarus Devlet Başkanı ile kararlaştırıldı. Buna düşmanın konvansiyonel silahlar kullanarak egemenliğimize yönelik kritik bir tehdit oluşturması da dahildir,” ifadelerini kullandı.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna’nın müttefikleri yardım parası bulmakta zorlanıyor

Yayınlanma

Rusya, 2025 bütçesinde savunma harcamalarını artırırken, Ukrayna’nın müttefikleri hâlâ aynı hazırlığı gösterebilmiş değil. Bu nedenle Rusya’nın 2025 yılı savaş bütçesi yüzde 20’den fazla artacak ve fabrikalar durmaksızın mermi, bomba ve füze üretmeye devam edecek.

Bloomberg’in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya silah sevkiyatı tehdit altında.

Bazı ülkeler finansal sıkıntı yaşarken, bazıları ise Kiev’in giderek artan mali taleplerinden memnun değil.

Ukrayna’ya 2025’te sağlanacak desteğin en önemli kaynaklarından biri, Batılı ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan rezervlerinden elde edilecek kâra karşılık vermeyi planladığı 50 milyar dolarlık fondan oluşacak.

Ancak kaynaklara göre, bu plan tam olarak uygulansa bile bu fon, Ukrayna’ya yalnızca bir yıl daha yardım etmek için yeterli olmayacak ve yeni kaynakların bulunması gerekecek. Rusya ekonomisinin 2026’ya kadar büyük bir zorluk yaşamayacağı tahmin ediliyor.

Kaynaklar, Kiev’in müttefiklerini verdikleri sözleri yerine getirmeye ikna etmekte zorlandığını belirtiyor.

Rusya’nın varlıkları teminat gösterilerek 50 milyar dolarlık fondan elde edilecek gelir, büyük oranda Ukrayna’ya silah tedarikinde kullanılacak. Fakat miktarın daha düşük olabileceği konuşuluyor. Bu konuda müzakereler hâlâ devam ediyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre, 50 milyar dolar, müttefiklerin 2023 başından 2024 ortasına kadar geçen bir buçuk yıllık sürede sağladığı askeri yardıma denk geliyor.

Ancak Ukrayna, daha fazla destek istiyor: Volodymyr Zelenskiy’in ‘zafer planı’ daha modern silahların transfer edilmesini ve bu silahların kullanımına yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını içeriyor.

Ayrıca Kiev, Başbakan Denis Şmıgal’ın ağustos ayında belirttiği gibi, yaklaşık 35 milyar dolarlık (yani GSYİH’nin yüzde 19’u) bütçe açığını finanse etmeye çalışıyor.

Bu miktarın yarısından fazlasını IMF ve Avrupa Birliği (AB) sağlamaya hazır; ancak yaklaşık 15 milyar doların başka kaynaklardan bulunması gerekiyor. Yetkililere göre, bunun için bazı G7 ülkelerinin Ukrayna’ya borç vermek için fon toplaması gerekebilir.

Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı Kirill Budanov, geçen haftalarda yaptığı açıklamada, Rusya’nın 2026’nın başına kadar zafer kazanmayı hedeflediğini belirtti. Budanov’a göre, Kremlin 2025’i son derece kritik bir yıl olarak görüyor, zira o dönemde Rusya’nın ekonomik ve sosyo-politik durumu kötüleşmeye başlayacak ve orduya yeni asker bulmakta zorluklar yaşanacak.

Bloomberg’e göre, 2025 yılı gerçekten de kritik olacak. Değerlendirmelere göre, 2026 yılında Rusya ekonomisi ciddi sorunlarla karşılaşmaya başlayacak.

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’den uzun menzilli füze talebine olumlu yanıt alamadan Washington ziyaretini tamamladı. ABD, yeni bir askeri yardım paketi açıklarken, Rusya’nın derinliklerine saldırı izni vermedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın iç bölgelerini hedef alma yetkisi almadan Washington ziyaretini sonlandırıyor.

The Times gazetesinin haberine göre, Zelenskiy’in Batı yapımı uzun menzilli füzeleri kullanma talebi karşılık bulmadı.

Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İngiliz Storm Shadow füzeleri ya da Amerikan ATACMS’lerinin tedariki üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını bizzat talep etti.

Ancak Washington’un tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığı bildirildi. Gazete ayrıca, görüşmeden 24 saatten kısa bir süre önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın nükleer doktrininde yakında bir değişiklik olacağını açıkladığını anımsattı.

Zelenskiy ile Oval Ofis’te görüşen Biden, “Sizi her adımda desteklemeye devam edeceğiz,” ifadesini kullandı.

Görüşme öncesinde Biden, yaklaşık 8 milyar dolarlık askeri yardım ve yeni mühimmat dahil olmak üzere ABD’nin Kiev’e desteğini artırma sözü verdi.

Yeni yardım paketi, ABD’nin Kiev’e yaklaşık 110 kilometre menzile sahip Joint Standoff Weapon (JSOW) hassas güdümlü füzelerinin ilk teslimatını da içeriyor.

Gazete, F-16 savaş uçaklarından fırlatılmak üzere tasarlanan bu füzelerin, Ukrayna’nın Rusya Silahlı Kuvvetlerini uzaktan vurmasını kolaylaştıracağını belirtti.

JSOW’lar Ukrayna’nın vuruş kabiliyetini artıracak olsa da ülkenin sınırdan uzaktaki Rus askeri üslerini yok etmesine izin vermeyecek.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Zelenskiy’in ‘Putin’i müzakere masasına oturtmak’ ve barış görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın konumunu güçlendirmek amacıyla uzun menzilli saldırılar düzenlemek için ‘yeşil ışık’ istediğini söyledi. Graham, “Eğer bu hafta bu temel tercihi yapmazsak, Ukrayna için sonucun korkunç olacağını düşünüyorum,” diye konuştu.

Ukrayna lideri ABD ziyaretinde, Kiev’in Rusya’ya toprak vermesini önerdiği için Trump’ın yardımcılarından JD Vance’i ‘çok radikal’ olarak nitelendirerek Cumhuriyetçileri kızdırmıştı. Ayrıca Trump’ın savaşı derhal sona erdirebileceği iddiasını da sorgulamıştı.

Zelenskiy’in Trump ile görüşmeden Kiev’e dönmesi bekleniyordu. Fakat Zelenskiy’in Beyaz Saray’daki görüşmelerinin ardından eski başkan beklenmedik bir şekilde 27 Eylül’de kendisiyle görüşeceğini açıkladı.

Ukrayna, Batılı ülkelerden iki farklı savaş uçağı daha istedi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English