Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump, ABD kurumlarının denetimini iş dünyasından bir kurula emanet etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı ve kasım ayında yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump ve danışmanları, aylardır kapalı kapılar ardında, kesintiye gidilecek binlerce federal programı belirlemek üzere önde gelen iş dünyası yöneticilerinin liderliğinde bir komisyon oluşturmayı hedefliyor.

Washington Post’ta (WP) yer alan habere göre Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, sahibi olduğu sosyal medya platformu X de dahil olmak üzere birçok kez, regülasyonları ve federal harcamaları ortadan kaldırmayı amaçlayan bir “hükümet verimlilik komisyonunun” parçası olmakla ilgilendiğini birçok kez ifade etmişti.

Musk’ın bir hükümet düzenleme ve harcama komisyonunda yer alma ihtimali, böyle bir görev ile kendi işi arasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarına işaret eden etik uzmanlarının endişelerine yol açtı.

Fakat Trump’ın danışmanları, bir zamanlar Başkan Ronald Reagan ve Senatör Tom Coburn tarafından yürütülen benzer çabaları tekrarlayarak, federal aşırılıkların yüksek profilli bir listesini derlemek için önde gelen şirket liderlerini bir araya getirmeye istekli.

Eski başkan, milyarderin “danışmanlık” yapmasından yana

Komisyon için düşünülebilecek diğer isimler arasında FedEx’in eski CEO’su Fred Smith ve Home Depot’un eski CEO’su Robert Nardelli de bulunuyor.

Trump geçen hafta Musk’ın kabinesine katılacağı fikrini reddetti ama Musk’ın federal hükümete yararlı bir danışman olabileceğini de söyledi.

Trump, Shawn Ryan Show’da yaptığı açıklamada, “O da dahil olmak istiyor ama bakın, büyük işletmeler yönetiyor… bu yüzden kabinede yer alamaz. Bir nevi, deyim yerindeyse, ülkeye danışmanlık yapabilir ve size çok iyi fikirler verebilir,” dedi.

Trump, federal harcamaları azaltmak istiyor

Eski başkana bu fikri sunan Steve Moore, Trump’ın aylardır federal harcamalardaki “savurganlığı” ortadan kaldırmak için üst düzey yöneticilerden oluşan bir komisyon kurmak istediğini ifade ettiğini söyledi.

Moore, planın Reagan döneminde milyarlarca dolarlık harcama kesintisi öneren Grace Komisyonu’ndan esinlenerek hazırlandığını söyledi.

Bahsedilen komisyonun tavsiyelerinin çoğu hiçbir zaman uygulanmadı, fakat muhafazakârların harcama karşıtı argümanlarına “retorik yakıt sağlamaya” yardımcı oldular.

Musk’tan Trump’a tam destek

2020’de Joe Biden’ı destekledikten sonra Musk şimdi tamamen Trump’ın arkasında. Cumhuriyetçi adayı desteklemek için America PAC adında bir Super PAC (siyasi eylem komitesi) kurulmasına yardımcı oldu ve bu PAC, aralarında eski Tesla yönetim kurulu üyesi Antonio Gracias, Palantir kurucu ortağı ve Austin merkezli teknoloji yatırımcısı Joe Lonsdale ve Sequoia Capital yatırımcısı Shaun Maguire’ın da bulunduğu zengin bağışçılardan 30 Haziran itibariyle en az 8,7 milyon dolar topladı.

Tesla, Biden’ın elektrikli araç sübvansiyonlarından faydalanmış olsa da Musk’ın şirketleri, Beyaz Saray’ın daha fazla sendika yanlısı politikalar ve iddia edilen kurumsal suiistimallere yönelik bir baskı başlatması nedeniyle Trump’ın yönetimi altında olduğundan daha fazla düzenleyici incelemeyle karşı karşıya kaldı.

Örneğin geçtiğimiz birkaç yıl içinde Adalet Bakanlığı ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, Tesla’nın sürücü destek teknolojilerini pazarlamasına yönelik soruşturmalar yürüttü.

Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, şirketin Autopilot sürücü destek sistemini kullanırken sürücülerin yola dikkat etmelerini sağlamak için çok az şey yaptığı sonucuna varan geniş çaplı bir soruşturmanın ardından neredeyse tüm Tesla’ların geri çağrıldığını duyurdu.

Bu arada Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Musk’ın 2022’de satın aldığı X, eski adıyla Twitter hakkında ayrı bir soruşturma açtı ve Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu SpaceX’teki taciz iddialarını araştırıyor.

Elektrikli araç karşıtı Trump’ın fikrini Musk değiştirdi

Hem SpaceX hem de Musk’ın uydu şirketi Starlink, Cumhuriyetçilerin siyaset platformu uydu yatırımlarının artırılması ve Mars’a doğru uzay araştırmalarının hızlandırılması çağrısında bulunduğundan, muhtemelen yeni federal sözleşmelerden faydalanacak.

Musk ayrıca, böyle bir politikanın kısa vadede şirketine zarar verebileceğini kabul etse bile, Trump’ın elektrikli araç vergi indirimlerini ortadan kaldırma arzusunu da övdü.

“Tüm sektörlerden” sübvansiyonların kaldırılması çağrısında bulunan milyarder, bu teşviklerin iptal edilmesinin “rakiplerimiz için yıkıcı” olacağını ve “Tesla’ya sadece biraz zarar vereceğini” söyledi.

Trump daha önce elektrikli araçlara karşı çıkmıştı, fakat Musk’ın desteğinin görüşünü nasıl etkilediği konusunda açık sözlü oldu: Trump geçen ay bir mitingde “Ben elektrikli arabalardan yanayım. Olmak zorundayım çünkü Elon beni çok güçlü bir şekilde destekledi,” demişti.

Federal harcamaların en önemli faydalanıcılarından biri de Musk

Öte yandan WP, Musk’ın işlerinin zaten federal harcamalarla iç içe geçmiş durumda olduğuna dikkat çekti.

Politika ve veri araştırma şirketi Atlas Public Policy’ye göre Tesla’ya en az 328 elektrikli araç şarj prizi kurması için federal fonlardan 36 milyon dolar ödendi.

SpaceX, 2021 yılında Artemis ay görevleri için bir insan iniş sistemi inşa etmek üzere 4,4 milyar dolara kadar değerde bir NASA sözleşmesi kazandı.

Şirket anlaşma kapsamında vergi mükelleflerinden 2,2 milyar dolar para aldı.

Savunma Bakanlığı (Pentagon) da SpaceX şirketine, şirketin Starlink uydu internet sisteminin orduya özel bir versiyonu olan Starshield ağı için onaylanmış ilk sözleşmesini verdiğini geçen ekim ayında duyurmuştu.

Bir Uzay Kuvvetleri sözcüsü SpaceX’in 1 Eylül’de Starshield için maksimum değeri 70 milyon dolar olan bir yıllık bir sözleşme imzaladığını doğrulamıştı.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English