Bizi Takip Edin

Amerika

TSMC ABD’de ‘bağımsız’ çip merkezi kuracağını açıkladı

Yayınlanma

Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) ABD’nin “bağımsız” bir çip kümesi oluşturmasına yardımcı olmak için dünyanın en ileri yarı iletkenlerinin %30’unu Arizona’da üretmeyi planlıyor, ancak diğer çip üreticileriyle ortak girişimler kurmak veya teknoloji paylaşmak için görüşmelerde bulunmadığını söyledi.

TSMC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su C.C. Wei perşembe günü yaptığı açıklamada şirketinin “diğer şirketlerle herhangi bir ortak girişim, teknoloji lisansı veya teknoloji transferi ve paylaşımı konusunda herhangi bir görüşme yapmadığını” belirterek, ABD’li çip üreticisinin üretimini artırmak için Intel ile ortaklık söylentilerine ilişkin piyasa endişelerini ele aldı.

Wei, TSMC’nin Arizona’daki ikinci ve üçüncü çip tesislerinin inşasını hızlandıracağını söyleyerek, ikinci tesisin üretim zaman çizelgesinin orijinal 2028 hedefinden “en az birkaç çeyrek” yukarı çekilebileceğini de sözlerine ekledi. Üçüncü tesisin inşaatına bu yıl içinde başlanması planlanıyor, ancak işgücü sıkıntısı ve izin alma ihtiyacı nedeniyle genel zaman çizelgesi belirsizliğini koruyor.

Wei, TSMC’nin şu anda piyasada bulunan en gelişmiş 2 nanometre çiplerinin yaklaşık %30’unu ABD’de üreteceğini ve Arizona tesisinin müşterilerin talepleri doğrultusunda bir ABD yarı iletken kümesi olarak “bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesine” yardımcı olmak için daha fazla mühendis tahsis etmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.

Bu arada Wei, Trump yönetiminin “karşılıklı” gümrük tarifeleri konusundaki son belirsizlikler nedeniyle müşterilerin davranışlarında “herhangi bir değişiklik” olmadığını söyledi, ancak önümüzdeki potansiyel belirsizlik ve riskler konusunda uyardı. Çip üreticisinin piyasa talebini yakından izleyip değerlendireceğini ve ihtiyatlı davranacağını söyledi.

Yapay zeka bilişim çiplerine olan talebin çok güçlü olmaya devam ettiğini söyledi: “Çin dışında, özellikle ABD’de yapay zeka [çiplerine] olan talep hala çok güçlü, bu nedenle bu yıl yapay zeka gelirimizi iki katına çıkaracağımıza eminiz.”

TSMC 2025 yılı için sermaye harcama bütçesini değiştirmeyerek 38 milyar ila 42 milyar dolar arasında tuttu ve sektörün ortalama büyüme tahminlerinden daha iyi olan bu yıl dolar bazında %20 aralığında gelir artışı tahminini korudu.

Ocak-Mart çeyreğinde şirketin net kârı bir önceki yıla göre %60,3 artarak 361,56 milyar Yeni Tayvan dolarına (10,9 milyar $) ulaşırken, gelirleri %41,6 artışla 839,25 milyar NT$’a yükseldi.

Pazar bazında Çin, 2019’daki %20’lik zirve seviyesinden bu çeyrekte gelirinin sadece %7’sini oluşturdu. 2024 yılı için bu rakam %11’di.

TSMC, mevcut çeyrek için gelirinin yıllık %38 artışla 28,4 milyar NT$ ile 29,2 milyar NT$ arasında, orta noktada ve piyasanın konsensüs tahmininin üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor.

TSMC’nin en büyük müşterilerinden ikisi olan Nvidia ve AMD, Washington’ın Çin’e indirgenmiş yapay zeka çipleri gönderme kurallarını sıkılaştırmasının ardından sırasıyla yaklaşık 5,5 milyar dolar ve 800 milyon dolar gelir kaybı yaşadı. TSMC’nin önemli bir ekipman tedarikçisi olan ASML, Trump’ın gümrük vergilerinin çip endüstrisini daha da rahatsız edebileceği konusunda uyardı.

Nikkei Asia‘nın haberine göre TSMC, ABD ihracat kontrollerine uyma konusunda son derece dikkatli davranarak Çin’in çip endüstrisinde beklenenden daha büyük aksaklıklara yol açtı. Şirket ayrıca, Trump yönetiminin yüksek gümrük vergileri tehdidinin ortasında, en büyük denizaşırı taahhüdü olan Arizona’da 100 milyar dolarlık ek yatırım sözü verdi.

Bu arada analistler, teknoloji sektörünün son iki yıldır en önemli büyüme motoru olan yapay zeka bilişim talebinin, daha sıkı ihracat kontrolleri, rekabet baskısı ve yüksek gümrük vergileri nedeniyle tüketici elektroniği talebindeki potansiyel yavaşlama nedeniyle duraksayabileceği uyarısında bulunuyor.

JPMorgan Chase genel müdürü Gokul Hariharan bir araştırma notunda, “Yavaşlayan ABD ve Çin tüketim talebinden kaynaklanan talep etkisi, 2025 ve 2026’nın ikinci yarısında muhtemelen hala bir risk” dedi.

Amerika

Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin: BM açıkça antisemitik

Yayınlanma

Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin, cumartesi günü çalışanlara yönelik bir iç forumda Birleşmiş Milletler’i “açıkça antisemitik” olarak nitelendirdi.

Brin’in yorumları, geçen ay yayınlanan ve Google ve ana şirketi Alphabet’in de dahil olduğu teknoloji şirketlerinin İsrail hükümetine ve ordusuna bulut ve yapay zeka teknolojileri sağlayarak Gazze’de “İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımdan” kâr elde ettiğini iddia eden BM raporuna yanıt olarak geldi.

Washington Post’ın gördüğü ekran görüntülerine göre Brin, şirketin yapay zeka bölümü Google DeepMind’da çalışanların raporu tartıştığı bir forumda, “Tüm saygımla, Gazze ile ilgili olarak soykırım terimini kullanmak, gerçek soykırımlara maruz kalmış birçok Yahudi için son derece incitici. Bu konularda BM gibi şeffaf bir şekilde antisemitik kuruluşları alıntılamaya da dikkat ederdim,” diye yazdı.

BM raporu, işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü İtalyan hukukçu Francesca Albanese tarafından yazıldı. ABD’nin BM temsilcisi, Albanese’yi “antisemitizm ve İsrail’e karşı önyargılı olmakla” suçlayarak görevden alınmasını istedi.

Sözcüsü aracılığıyla Post’a yorum yapan Brin, “Yorumlarım, açıkça önyargılı ve yanıltıcı bir raporu alıntılayan bir iç tartışmaya yanıt olarak yapıldı,” dedi.

Brin, Google Chat’te bulunan ve çoğu yapay zeka araştırmacısı olan yaklaşık 2.500 üyenin bulunduğu iç forumda nadiren yorum yapıyor. Forum üyesi ve Post tarafından incelenen ekran görüntülerine göre, Brin’in BM’ye yönelik suçlamaları bazı çalışanları “şaşırttı ve üzdü.”

Google yönetimi, 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı operasyonunun ardından, şirketin İsrail ile olan ilişkilerini protesto eden çalışanlarla çatışmış ve onları işten çıkarmıştı.

Post’un ocak ayında bildirdiğine göre, şirket, operasyonun ardından yapay zeka araçlarını İsrail ordusuna satmaya karar verdi.

Ken Auletta’nın 2009 yılında yayınlanan Googled: The End of the World as We Know It [Google’landınız: Bildiğimiz Dünyanın Sonu] kitabına göre, Brin, “Sovyetler Birliği’nde maruz kaldıkları antisemitizmden kaçmak isteyen” Rus Yahudisi ebeveynleriyle birlikte çocukken Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.

Brin ve Google’ın kurucu ortağı Larry Page, 2019 yılında şirketteki günlük görevlerinden ayrıldı. Fakat Brin, 2022’nin sonlarında OpenAI’ın ChatGPT’sini piyasaya sürmesinin ardından Google’ın yapay zeka alanında rekabet etme çabalarına dahil oldu.

BM raporu, örgütün özel raportörü Albanese’nin İsrail’in Gazze’deki askeri harekatından sorumlu tutulması gerektiğini söylediği şirketlerin isimlerini veriyor.

Washington Post: Google çalışanları İsrail ordusuna doğrudan yardım ediyor

Raporda, Amerikan teknoloji devlerinin, İsrail’in Gazze’yi kontrolü altında tutmasıyla ortaya çıkan ve ordunun bilgi işlem hizmetleri ve bulut depolama alanına olan ihtiyacının artmasıyla oluşan kazançlı fırsatı değerlendirdikleri iddia ediliyor.

Raporda, İsrail’in 2021 yılında Google ve Amazon’a verdiği 1,2 milyar dolarlık bulut bilişim sözleşmesi olan Project Nimbus’a dikkat çekiliyor ve İsrail’in iç askeri bulutunun Hamas saldırıları sonrasında aşırı yüklenmesi üzerine bu şirketlerin “kritik bulut ve yapay zeka altyapısı ile devreye girdikleri” iddia ediliyor.

Geçen hafta, ABD’nin Birleşmiş Milletler Nezdindeki Misyonu, BM Genel Sekreteri’nden Albanese’nin faaliyetlerini kınamasını ve görevinden alınmasını talep ederek, bu yılın başlarında yaptığı, Albanese’nin görev süresinin uzatılmasına karşı çıkan talebini yineledi.

Google, İsrail’in ulusal güvenlik kurumlarından kamuoyu önünde uzak durmaya çalıştı, fakat Post ocak ayında, şirketin bulut bölümündeki belgelerin, 7 Ekim saldırıları sonrasında çalışanların ülkenin Savunma Bakanlığı ve İsrail Savunma Kuvvetlerinin yapay zeka teknolojisine erişimine doğrudan yardım ettiğini gösterdiğini bildirdi.

Şubat ayında şirket, yapay zeka teknolojisine ilişkin etik kurallarından, yapay zeka teknolojisini silah veya gözetleme amaçlı kullanmayacağına dair taahhüdünü kaldırdı.

Google’ın askeri sözleşmelerine karşı çalışanların protestoları üzerine 2018’de ilk kez yayınlanan genel kurallar, “uluslararası hukuk ve insan haklarının yaygın olarak kabul edilen ilkeleriyle” uyumlu, sorumlu yapay zeka peşinde olunacağını vaat ediyor.

Bazı teknoloji şirketleri, İsrail hükümetiyle iş yapmaları nedeniyle çalışanların protestoları üzerine çalışanların aktivizm ve siyasi muhalefetini bastırdı.

Google, 2024 yılında İsrail ile bulut sözleşmesini protesto eden bazı çalışanlarını işten çıkardıktan sonra, CEO Sundar Pichai bir şirket notunda çalışanların işyerlerini “rahatsız edici konular hakkında tartışmak veya siyaset tartışmak” için kullanmamaları gerektiğini söyledi.

Brin’in Google DeepMind’a atıfta bulunarak “GDM Hot Goss” olarak adlandırılan AI forumundaki yorumu, raporun bulgularından “dehşete düşmüş” görünen bir AI araştırma mühendisinin mesajının ardından geldi.

Mühendis, Google’ın AI yatırımlarının çoğunun sanal asistan uygulaması Gemini’ye odaklandığını belirtti. Ekran görüntülerinde, “Buradaki tek olumlu nokta, tüm zamanımızı ve paramızı Gemini’ye harcıyor ve soykırım için daha yararlı bir şeye harcamıyor olmamız,” yazıyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, BRICS ülkelerine yüzde 10 gümrük vergisi tehdidini yineledi

Yayınlanma

ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin’den memnuniyetsizliğini dile getirerek Moskova’ya yönelik yeni ve sert yaptırımlar içeren yasa tasarısını değerlendirdiğini açıkladı. Trump ayrıca, Ukrayna’ya silah sevkiyatını artırma adımını onayladığını ve BRICS ülkelerinden yapılan ithalata çok yakında yüzde 10’luk gümrük vergisi getireceklerini duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den memnun olmadığını vurgulayarak Moskova’ya karşı ek yaptırımlar getirme olasılığını değerlendirdiğini belirtti.

Trump ayrıca, BRICS ülkelerinden yapılan ithalata yüzde 10’luk gümrük vergisi uygulanacağını duyurarak hem Rusya’yı hem de gelişmekte olan ekonomileri hedef alan adımların sinyalini verdi.

Dün yaptığı açıklamada Trump, Ukrayna’ya yönelik, özellikle savunma sistemlerini kapsayan silah sevkiyatını artırma kararını onayladığını da bildirdi.

Putin’e sert sözler: Sözleri boş çıkıyor

Başkan Trump, Putin’e yönelik memnuniyetsizliğini net bir dille ifade ederek, “Putin’den memnun değilim. Şu anda söyleyebileceğim bu,” dedi.

Rus mevkidaşıyla ilgili eleştirilerini sürdüren Trump, “Putin’den çok fazla boş laf duyuyoruz… Her zaman çok nazik davranıyor ancak bunun boş laftan ibaret olduğu ortaya çıkıyor,” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar doğrultusunda Trump, ABD Senatosunda Moskova’ya karşı sert yaptırımlar öngören yasa tasarısına destek vermeyi düşündüğünü belirtti.

Trump, “Bu konuyu çok dikkatli bir şekilde inceliyorum,” diye ekledi.

Söz konusu yasa tasarısının, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer ihraç ürünlerini satın alan ülkelere yüzde 500 oranında gümrük vergisi getirilmesini içerdiği bildirildi.

BRICS ülkelerine yüzde 10 vergi

Trump, salı günü Beyaz Saray’da düzenlenen kabine toplantısında yaptığı konuşmada, BRICS ülkelerine yönelik ekonomik baskıyı da gündeme getirdi. Pazar günü ittifakı tarifelerle tehdit eden Trump, bu planını yineleyerek, “BRICS’teki herkes çok yakında yüzde 10’luk gümrük vergisiyle karşılaşacak… Eğer BRICS üyesiyseler, yüzde 10’luk vergi ödemek zorunda kalacaklar ve uzun süre üye olarak kalamayacaklar,” şeklinde konuştu.

Ancak ABD Başkanı, BRICS ülkelerine yönelik gümrük vergilerinin ne zaman yürürlüğe gireceğine dair net bir tarih vermedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Eski CIA analisti Johnson: Trump’ın İran anlatısı ikinci el araba tüccarlığı

Yayınlanma

Eski CIA analisti Larry C. Johnson, Donald Trump’ın kamuoyunu hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesi hem de İran-İsrail savaşı konusunda yanılttığını öne sürdü. Johnson, İran’ın İsrail’i bir yıpratma savaşında yenebilecek askeri kapasiteye sahip olduğunu ve son saldırılarda İsrail’in limanları ile havalimanlarının ciddi şekilde etkilendiğini belirtti.

Eski ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) analisti Larry C. Johnson, Dialogue Works podcast yayınında yaptığı değerlendirmelerde, ABD Başkanı Donald Trump’ın kamuoyunu hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesi hem de İran-İsrail savaşı konusunda yanılttığını söyledi.

Johnson, Trump’ın aksine görüşmenin önemli bir bölümünün İran’a ayrıldığını ve İran’ın İsrail karşısında askeri olarak çok daha üstün bir konumda olduğunu savundu.

‘Putin ile görüşmenin odağında İran vardı’

Trump’ın Putin ile yaptığı telefon görüşmesini önemsiz gibi göstermeye çalıştığını belirten Johnson, Rus tarafından yapılan resmi açıklamaların bunun tam tersini gösterdiğini ifade etti.

Johnson, “Trump, Putin ile kısa bir görüşme yaptığını ve onun yardımına ihtiyacımız olmadığını söylediğini ima etti. Bunun hiç de doğru olduğunu sanmıyorum. Çünkü Rusların açıklamasına göre, görüşmenin önemli bir kısmı İran ve Orta Doğu’daki duruma ayrılmıştı. Hatta Suriye’yi ayrı bir başlıkta ele almışlar,” dedi.

Johnson, Putin’in görüşmeyi başlatan taraf olduğunu ve Trump’a Rusya’nın Amerika’nın kuruluşundaki rolünü hatırlattığını da ekledi.

Johnson, “Trump’ın Putin’e ‘Senin lanet olası yardımına ihtiyacım yok. Sen kendine bak’ dediği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum,” değerlendirmesinde bulundu.

‘İran, İsrail’i dizlerinin üzerine çöktürebilir’

İran-İsrail gerilimini de analiz eden Johnson, İsrail’in çatışmanın tırmanması durumunda çok daha büyük bir risk altında olduğunu vurguladı.

Johnson, “Açıkçası, eğer bombalar ve füzeler yeniden konuşursa İsrail daha fazla risk altında. Zira İran’ın İsrail’i dizlerinin üzerine çöktürebileceğine inanıyorum. İsrail, bir yıpratma savaşını sürdürebilecek kadar büyük değil,” şeklinde konuştu.

Johnson, İran’ın 12 gün boyunca 21-22 farklı dalga halinde füze saldırısı düzenlediğini ve bu saldırıların İsrail’e ağır hasar verdiğini belirtti.

Johnson, “İki liman kapatıldı. Tek uluslararası havalimanı olan Ben Gurion kapatıldı. Petrol rafinerileri kapatıldı. Nükleer tesisler, Savunma Bakanlığı, istihbarat merkezi ve 8200. Birim gibi hepsi vuruldu. İsrail’in hava savunma füzelerinin tükendiğine dair raporlar ortaya çıktı ve bu abartı değildi, gerçekti,” ifadelerini kullandı.

‘Trump’ın anlatısı ikinci el araba tüccarlığı’

Johnson, Trump’ın İran’a yönelik saldırıyı “olağanüstü bir başarı” ve “yok etme” olarak tanımlamasını sert bir dille eleştirdi.

Johnson, Trump için “O bir kullanılmış araba satıcısı. Bir parça inek gübresini alıp altın rengine boyayabilir ve size som altından yapıldığını söyleyebilir,” benzetmesini yaptı.

Trump’ın, İran’ın kendisini “saygılı bir şekilde” arayarak saldırı düzenlemek için izin istediği yönündeki açıklamalarını da narsistik olarak niteleyen Johnson, “Gerçekte olan şuydu: İsrail, savaşı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydı ve hükümet çökebilirdi. Bu, İsrail için varoluşsal bir tehdit yaratıyordu. İsrailliler Trump’a giderek ‘Bizi bu durumdan kurtar’ dediler,” yorumunu yaptı.

Ukrayna’ya yardımda ikili oyun şüphesi

Johnson, ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımları konusunda çelişkili bilgiler olduğunu belirtti. Pentagon’un bir silah listesi açıkladığını, ancak The Economist dergisinin yardımların tamamen kesildiğini yazdığını hatırlatan Johnson, bunun Trump’ın “ikili bir oyunu” olabileceğini öne sürdü.

Johnson, “Trump, kamuoyu önünde Rusya’dan memnun değilmiş gibi davranıyor ama perde arkasında bu yardımları durduruyor olabilir. Çünkü Putin’in taleplerinden biri, Batı’nın Ukrayna’ya yardımını kesmesiydi. Yardımların İsrail’e yönlendirildiği bahanesi de inandırıcı değil. İsrail 155 mm’lik top mermisi kullanmıyor ve Hamas’ın tankları yok,” diye konuştu.

‘Asıl hedef Çin’

Johnson’a göre tüm bu gelişmelerin arkasında daha büyük bir jeopolitik hedef yatıyor. Johnson, Batı’nın nihai hedefinin Çin’in küresel bir ekonomik güç haline gelmesini engellemek olduğunu dile getirdi.

Johnson, “Bunu yapmak için Rusya’yı Çin’den koparmak ve zayıflatmak gerekiyor. Bu yüzden önce Rusya’yı devreden çıkarmalılar. Rusya’yı ortadan kaldırmak için de ona güneyden saldırmak gerekiyor. Gürcistan ve Azerbaycan’daki renkli devrim girişimleri, Ermenistan’daki karışıklıklar bu yüzden. Batı, nihayetinde Çin’i yok etmek için sahneyi hazırlıyor. Rusya bu yoldaki basamaklardan biri, İran ise bu satranç tahtasındaki en büyük piyonlardan biri,” değerlendirmesinde bulundu.

Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English