Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Wang Yi: Çin, egemenlik, güvenlik ve ulusal onuru savunmada İran’ı destekliyor

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi pazar günü İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri ile yaptığı telefon görüşmesinde, Çin’in İran’ın egemenliğini, güvenliğini ve ulusal onurunu hukuka uygun olarak savunmasını desteklediğini ve İran tarafını bölgesel barış ve istikrarı koruma çabalarında desteklediğini söyledi ve  İran tarafıyla yakın iletişimi sürdürmeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından pazar günü yapılan açıklamaya göre iki taraf görüş alışverişlerini Orta Doğu’daki durum üzerine yoğunlaştırdı. Bakıri, İran tarafının Hamas liderine düzenlenen suikastla ilgili tutumunu ve bölgesel durumla ilgili görüşlerini aktararak, İran tarafının ulusal egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlılıkla savunacağını ve aynı zamanda bölgede güvenlik ve istikrarı korumaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bakıri ayrıca Çin’e Filistin-İsrail çatışmasındaki tarafsız tutumu için teşekkür etti ve Çin’in Orta Doğu’daki durumun hafifletilmesi ve güvenliğin teşvik edilmesinde daha büyük bir rol oynamasını beklediğini ifade etti.

Wang, Çin’in Orta Doğu meselelerinde her zaman adaleti savunduğunu ve tüm tarafların meşru hak ve çıkarlarını korumalarını, özellikle de Filistinlilerin meşru ulusal haklarının yeniden tesis edilmesini desteklediğini söyledi.

“Çin, suikast eylemine kesin bir şekilde karşı çıkmakta ve şiddetle kınamaktadır ve bunu uluslararası ilişkilerin temel normlarının ciddi bir ihlali, İran’ın egemenliği, güvenliği ve onuruna yönelik ağır bir ihlal ve Gazze’deki ateşkes müzakere sürecinin doğrudan baltalanması ve bölgesel barış ve istikrar üzerinde bir etki olarak değerlendirmektedir” dedi.

Wang, uluslararası toplumun, çatışmanın tüm taraflarını ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarını etkin bir şekilde uygulamaya ve Gazze’de mümkün olan en kısa sürede kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes için gerekli koşulları yaratmaya teşvik etmek üzere ortak bir çaba göstermesinin zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.

Çinli bakan, İran’ın önemli etkiye sahip bölgesel bir ülke olduğunu ve Çin ile İran’ın kapsamlı stratejik ortaklar olduğunu söyledi. “Çin, Çin-İran ilişkilerini her zaman stratejik ve uzun vadeli bir perspektiften desteklemiştir ve yeni İran hükümetiyle birlikte çalışarak karşılıklı temel çıkarlar konusunda birbirlerini kararlı bir şekilde desteklemeye devam etmeye, çeşitli alanlarda pratik işbirliğini istikrarlı bir şekilde geliştirmeye, iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde gelişmesini tereddütsüz bir şekilde desteklemeye ve Çin-İran kapsamlı stratejik ortaklığına yeni anlamlar katmaya devam etmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.

Wang Yi, Çin’in Şanghay İşbirliği Örgütü’nün dönem başkanı olarak ev sahipliği yaptığı faaliyetlere İran tarafının aktif katılımını memnuniyetle karşıladığını ve bu yeni tür uluslararası örgütü güçlendirmeyi amaçladığını söyledi.

Bakıri, İran tarafının uluslararası ve bölgesel meselelerde Çin tarafıyla koordinasyonu güçlendirmeye ve ilişkilere daha zengin bir stratejik anlam kazandırmaya istekli olduğunu söyledi.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English