Amerika
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!

Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in gelecekte yapay zeka (AI) dostlarla kurulacak sanal ilişkilere ve terapistlere dair söyledikleri gündemde.
Önce, Dwarkesh Patel’in podcast’inde söyledikleri dikkat çekti. Zuckerberg, AI arkadaşların, terapistlerin ve kız arkadaşların geleceği hakkında konuşuyordu.
Meta’nın kurucusuna göre, Amerikalılar ortalama olarak sadece üç arkadaşı olduğu halde “on beş arkadaş istiyordu.” Ardından, AI botlarıyla duygusal bağların şu anda toplumsal olarak hoş karşılanmadığını, fakat sonunda toplumun, hayatlarındaki yalnızlığı ve boşluğu doldurmak için AI’ı kullanan insanların “rasyonel” olduğunu anlamak için “kelimeler bulacağını” ileri sürüyordu.
Zuckerberg daha sonra da bu konuyua değinmeye devam etti. Meta CEO’sunun birkaç gün önce Ben Thompson’ın “Stratechery” podcast’inde yaptığı, pek dikkat çekmeyen açıklamaları, AI arkadaşlığının nasıl işleyebileceğine dair görüşünü daha ayrıntılı olarak açıklıyor.
Birçok kişi Zuckerberg’in sözlerinin, gerçek arkadaşlar yerine AI arkadaşlarınız olacağı anlamına geldiğini düşündü ve aslında üç aşağı beş yukarı o da bunu kastediyordu:
“İlginç bir sosyolojik bulgu var: ortalama bir Amerikalının üçten az arkadaşı var ve ortalama bir Amerikalı üçten fazla arkadaşa sahip olmak istiyor. Dolayısıyla, ideal olarak, insanların doğru insanlarla bağlantı kurmasını sağlamak gerekir ve bu da bizim insanlara yardımcı olmaya çalıştığımız bir şey. Fiziksel olarak bir arada olmadıklarında, uygulamalarımız aracılığıyla bağlantıda kalabilir, insanlarla iletişim halinde olabilir, yeni insanlarla tanışabilirsiniz. Fakat ileride, farklı konularda farklı insanlarla etkileşimde bulunacağınız bir dinamik olacağını düşünüyorum.”
Fakat teknoloji milyarderinin satır aralarında söylediği daha önemli (ve karanlık) başka bir şey daha var: Meta’nın, arkadaşlarınız ve aileniz hakkında çok daha fazla şey bilmek üzerine kurulu bir AI stratejisi olduğu gerçeği.
Zurckerberg, Thompson’a verdiği mülakatta şunları söylüyordu:
“Sanırım en çok odaklandığım konulardan biri, AI’ın arkadaşlarınızla daha iyi arkadaşlık etmenize nasıl yardımcı olabileceği. Sevdiğim insanlar hakkında hatırlamadığım çok şey var, daha düşünceli olabilirim. ‘Son dakikaya kadar plan yapmam’ gibi sorunlar var, sonra da, ‘Kimler orada bilmiyorum ve insanları rahatsız etmek istemiyorum’ gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Sevdiğiniz insanların neler olup bittiğine dair iyi bir bağlam bilgisine sahip bir AI, bu konuda size yardımcı olabilir.
İyi bir kişiselleştirilmiş yapay zeka, sadece ilgi alanlarınız hakkında bazı temel bilgilere sahip olmakla kalmaz, iyi bir asistan veya iyi bir kişiselleştirme, sizin bir şeyleri nasıl düşündüğünüz hakkında bir zihin teorisine sahip olmakla ilgilidir. Yani, bu bizim tüm arkadaşlarımızla yaptığımız şeydir. Sadece ‘Tamam, bu benim arkadaşım Bob ve o şunu sever’ demek gibi değil, bu kişinin hayatında neler olup bittiğini, arkadaşlarınızın neler yaşadığını, zorluklarının neler olduğunu ve bu farklı şeyler arasındaki etkileşimin ne olduğunu derinlemesine anlıyorsunuz.”
Zuckerberg, röportajın bir başka yerinde de, Facebook’ta sağlanan etkileşimin Instragram gibi araçlarla nasıl değiştiğine işaret ediyor. “Eskiden, feed’de bağlantı kurduğunuz kişilerle etkileşim kuruyordunuz,” diye açıklıyor Meta CEO’su, “örneğin biri bir şey paylaşıyordu ve siz de yorum yazıyordunuz, etkileşiminiz bu şekilde oluyordu.”
Peki şimdi durum ne? Zuckerberg net bir şekilde izah ediyor:
“Bugün Facebook, Instagram, Threads ve sanırım artık Meta AI uygulaması [var] ve yaptığımız diğer birçok şeyi keşif motorları olarak görüyoruz. Etkileşimin çoğu feed’de gerçekleşmiyor. Uygulama, size ilginç şeyler göstermek için bir keşif motoru algoritması gibi çalışıyor ve ardından gerçek sosyal etkileşim, ilginç bir şey bulup bunu arkadaşlarınızla grup sohbetine veya bire bir sohbete eklemenizle gerçekleşiyor. Böylece, gerçek, derin ve nüanslı sosyal etkileşimin gerçekleştiği mesajlaşma ile, giderek sadece keşif motorlarına dönüşen feed uygulamaları arasında bir çark etkisi [flywheel] oluşuyor.”
Meta CEO’su, bunu bir “iş modeli” olarak kurguladıklarını gizlemiyor. Bu model, hem işçinin, hem de genel olarak toplumun bütününün “sermaye mantığına” tabi kılınmasının belki de zirvesini oluşturuyor:
“[Biz] AI’ı kullanarak, temel olarak belirli bir iş sonucuna ulaşmak isteyen herhangi bir işletmenin bize gelip, herhangi bir içerik üretmesine veya müşterileri hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmasına gerek kalmadan hizmet almasını sağlamak istiyoruz. Sadece ‘İstediğim iş sonucu şudur, ödemek istediğim ücret şudur, sizi banka hesabıma bağlayacağım, elde ettiğiniz iş sonuçları kadar ödeme yapacağım’ diyebilsinler… Bence bu, reklamcılık kategorisinin yeniden tanımlanmasıdır. Bugün reklamcılığın GSYİH’nin yüzde kaçını oluşturduğunu düşünürseniz, bu oranın artacağını beklerim.”
Bu oldukça kritik bir ifade. Zuckerberg mealen şunu diyor: İşletmeler hiçbir içerik üretmek ve müşterileri hakkında hiçbir şey bilmek zorunda olmayacak. Meta, daha doğrusu Meta’nın yapay zeka botu, işletmeler ve müşteriler arasındaki bağlantıyı ve markalaşma ile ilgili çoğu kararı devralacak. Daha fazla veriye, daha geniş bir ölçeğe, daha fazla bağlantıya ve dünyanın en büyük kara kutusuna sahip olacak. Gelecekte, tüm şirketler için pazarlama ve reklam, ticareti tek bir kişi (veya bot) tarafından kontrol edilen otomatik bir altyapıya devretmek anlamına gelecek.
Bundan âlâ ‘toplumsal mühendislik’ mi var?
Bu “iş modeli”, burjuva uygarlığının alamet-i farikalarından “kamu-özel ayrımı”nı da ortadan kaldıracak bir geleceğe işaret ediyor. Zuckerberg, ta 2010 yılında, böyle bir “insanlık” öngördüğünü gizlemediğini söylüyordu:
“İş arkadaşlarınız veya meslektaşlarınız için farklı bir imaja sahip olduğunuz günler muhtemelen çok yakında sona erecek. Kendiniz için iki kimliğe sahip olmak, dürüstlük eksikliğinin bir örneğidir… İnsanları daha açık olabilecekleri bir noktaya getirmek büyük bir zorluktur. Ama bunu başaracağımızı düşünüyorum.”
Zuckerberg’in bu konuda epey bir adım attığını da hatırlatayım. Örneğin, 2007 yılında, Facebook’taki alışverişlerinizi otomatik olarak feed’inize ekleyen Beacon’ı piyasaya sürmüştü. Bu uygulama, kullanıcıların HIV durumlarını ve hangi nişan yüzüklerini satın aldıklarını teşhir ediyordu.
Üstelik yakın zamanda, Wall Street Journal bir haber yayınladı: Meta’nın sohbet robotları, çocuklarla fantezi seks hakkında konuşuyordu.
Meta, “sentetik kişiliklerin” metinler üzerinden şakalaşmaları, selfie paylaşmaları ve hatta kullanıcılarla canlı sesli sohbetler yapmaları dahil olmak üzere tam kapsamlı sosyal etkileşim sunmalarına izin veriyor.
Olan biten, Marx’ın sermayenin davranış biçimi ile ilgili analizlerinden birini bir kez daha doğruluyor. Marx Kapital’de, “formel” ve “reel” tabiyet [subsumption] biçimi arasında ayrım yapıyor. İlk başta sermaye, mevcut emek sürecini –yani teknikleri, pazarları, üretim araçlarını ve işçileri– kendi içine çekiyor. Marx buna “formel” tabiyet adını veriyor.
Bu süreçte, tüm emek süreci eskisi gibi devam ediyor, fakat üretim araçlarını ve dolayısıyla işçilerin geçim araçlarını tekelleştiren kapitalist, işçiyi ücretli emeğe boyun eğmeye zorluyor ve mevcut piyasaları kullanarak sermayeyi biriktirebiliyor.
Ne var ki kapitalizm, mevcut üretim güçlerinin sınırlı temelleri üzerinde gelişemiyor. Gerçek kapitalist emek sürecinin önkoşulları ancak sermayenin kendisi tarafından yaratılabiliyor. Böylece sermaye, toplumsal ilişkileri ve emek biçimlerini, sermayenin doğası ve gereklilikleriyle tamamen iç içe geçene kadar yavaş yavaş dönüştürüyor ve emek süreci gerçekten, reel olarak sermayeye tabi kılınıyor.
Dolayısıyla sermaye, birikebilmek için, mülk sahiplerinin mülksüz kalmamalarını garanti altına almak için, yalnızca ücretli emeği değil, tüm toplumu, kendisine tabi kılacak modeller ve emek süreçleri geliştirmek zorunda.
Arkadaşlarınızla ilişkileriniz, ailenizle neler yaşadığınız, hatta mental sağlınıza ilişkin bilgiler, bu nedenle sermayenin önüne serilmek zorunda:
“Şahsen, herkesin bir terapisti olması gerektiğine inanıyorum. Terapist, gün boyunca ya da gün boyunca olmasa da, endişelendikleri her konuda konuşabilecekleri birisi gibi. Terapisti olmayan insanlar için ise, herkesin bir yapay zeka asistanı olacağını düşünüyorum.”
Amerika
ABD Senatosu Trump’ın vergi indirimi tasarısını kabul etti, sıra Temsilciler Meclisi’nde

ABD Senatosu, Başkan Donald Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği vergi indirimi uygulamalarının hayata geçirilmesini amaçlayan tasarıyı kabul etti.
Tüm Demokrat senatörlerin kabul edilmemesi yönünde oy kullandığı tasarıya, Cumhuriyetçi senatörlerden de Susan Collins, Rand Paul ve Thom Tillis karşı çıktı. ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance ise 50-50 eşitliği bozarak, tasarının Senato’dan geçmesini sağladı.
Böylelikle, kapsamlı vergi indirimlerini içeren, ” Büyük Güzel Yasa Tasarısı” olarak adlandırılan tasarı, Senato’da 24 saatten fazla süren tartışmaların ardından 50’ye karşı 51 oyla kabul edilmiş oldu.
Tasarının, ABD Başkanı Trump’ın imzasına sunulmadan önce Temsilciler Meclisi’nde de onaylanması gerekiyor.
Trump, yasayı 4 Temmuz Bağımsızlık Günü tatili öncesinde imzalamak istiyor ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson da bu tarihe uymayı hedeflediğini söyledi.
TARTIŞMALI TASARI
Yasa, Trump’ın 2017’deki vergi indirimi uygulamasını uzatacak, bahşiş ve fazla mesai ücretlerinden elde edilen gelirlere yeni vergi indirimleri getirecek ve askeri ve göçmenlik uygulamalarına yönelik harcamaları artıracak. Ayrıca, Medicaid sağlık programı ve düşük gelirli Amerikalılara yönelik gıda yardımı harcamalarını yaklaşık 930 milyar dolar azaltacak ve Demokrat eski Başkan Joe Biden’ın yeşil enerji teşviklerinin çoğunu kaldıracak.
Ülkenin hızla artan 36,2 trilyon dolarlık borcu konusunda Cumhuriyetçiler arasındaki bölünmeyi ortaya çıkaran yasa, federal hükümetin kendi koyduğu borç tavanını 5 trilyon dolar artıracak. Kongre, önümüzdeki aylarda bu tavanı yükseltmezse, yıkıcı bir temerrüde düşme riskiyle karşı karşıya kalacak.
Senato, Kuzey Carolina’dan Thom Tillis, Maine’den Susan Collins ve Kentucky’den Rand Paul olmak üzere üç Cumhuriyetçi senatörün 47 Demokrat senatörle birlikte tasarıya karşı oy kullanmasının ardından, Başkan Yardımcısı JD Vance’in eşitliği bozmasıyla 51’e 50 oyla tasarıyı kabul etti.
Oylama, Cumhuriyetçilerin tasarıya ilişkin maliyet ve ABD sağlık sistemi üzerindeki etkisini tartıştıkları bütün gece süren bir tartışmanın ardından gerçekleşti.
Son dakikalardaki pazarlıkların çoğu, önemli değişiklikler yapılmazsa tasarıya karşı oy kullanacağını belirten Alaska Cumhuriyetçi Senatörü Lisa Murkowski’yi ikna etmeye yönelikti.
Senato’nun nihai tasarısı, Murkowski’nin oyunu garantilemek için iki hüküm içeriyordu: biri Alaska ve diğer bazı eyaletlere daha fazla gıda yardımı fonu gönderilmesini, diğeri ise kırsal bölgelerdeki hastanelerin Medicaid’deki kapsamlı kesintilerle başa çıkabilmesi için 50 milyar dolarlık yardım sağlanmasını öngörüyor.
‘MEMLEKETİN MALİ SORUMLULUĞU DEĞİL’
Cumhuriyetçilerin 220-212 çoğunluğa sahip olduğu Temsilciler Meclisi’ndeki oylama da çekişmeli geçecek gibi görünüyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson, Fox News’ten Sean Hannity ile yaptığı röportajda, Cumhuriyetçi liderlerin, Washington bölgesini tehdit eden fırtınalar nedeniyle seyahat planları aksama yaşamazsa, çarşamba sabahı Tasarıyı Kurallar Komitesi’nden geçirmeyi ve cuma günkü tatil öncesinde Temsilciler Meclisi’nin önüne sunmayı hedeflediklerini söyledi.
Johnson, “Hava koşulları, seyahat ve diğer tüm faktörlere bağlı olarak, umarım yarın veya en geç perşembe günü oylama yapılır. Bu, bizim kontrol edemediğimiz bir faktör” dedi.
Bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump’ın Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerini tasarıyı onaylamaya zorlamada “derinlemesine müdahil” olacağını söyledi.
Trump salı günü Florida’da düzenlenen bir etkinlikte, “Bu harika bir tasarı. Herkes için bir şeyler var” dedi. “Ve bence Temsilciler Meclisi’nde çok iyi geçecek” diye ekledi.
İlk versiyon mayıs ayında sadece iki oy farkla kabul edildi ve birkaç Cumhuriyetçi milletvekili, Senato versiyonunu desteklemediklerini açıkladı. Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi, Senato versiyonunun ulusal borca Temsilciler Meclisi versiyonundan 800 milyar dolar daha fazla ek yük getireceğini tahmin ediyor.
Cumhuriyetçiler, muhafazakarların bütçe açığını azaltmak için daha derin harcama kesintileri talebiyle, Medicaid kesintilerinin kırsal bölgelerdeki hizmet kesintileri dahil olmak üzere seçmenlerine zarar verebileceği yönündeki ılımlı milletvekillerinin endişeleri arasında denge kurmakta zorlanıyor.
Vergi tasarısına destek vermemeyi defalarca tehdit eden sert muhafazakarların oluşturduğu Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu, Senato versiyonunun maliyetini eleştirdi.
Özgürlük Grubu üyesi Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy, Senato tasarısı hakkında “Endişeli olanların sayısı önemli” dedi.
Daha ılımlı bir grup Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçisi, özellikle düşük gelirli bölgeleri temsil edenler, Senato planındaki daha keskin Medicaid kesintilerine itiraz etti.
Bu arada Cumhuriyetçiler, New York, New Jersey ve Kaliforniya gibi yüksek vergili eyaletlerden bir avuç Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçisinin, eyalet ve yerel vergi ödemeleri için daha büyük vergi indirimi talep etmesiyle ayrı bir endişeyle karşı karşıya kaldı.
Yasa tasarısı, eski Trump müttefiki milyarder Elon Musk‘ın da eleştirilerine maruz kaldı. Musk, tasarıya ilişkin muazzam maliyetleri eleştirerek, gelecek yıl yapılacak ara seçimlerde Cumhuriyetçi milletvekillerinin rakiplerini destekleyeceğine söz verdi.
Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratların tasarıya oybirliğiyle karşı çıkmaya devam etmesi bekleniyor.
Temsilciler Meclisi Demokrat Lideri Hakeem Jeffries, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu, Amerikan sağlık sistemine yönelik tarihin en büyük saldırısıdır. Amerikan tarihindeki en büyük beslenme saldırısıdır” dedi.
VERGİ İNDİRİMİ, GÖÇMENLERE YÖNELİK SERT ÖNLEMLER,
DAHA SIKI YARDIMLAR
Vergi Vakfı’na göre, Senato tasarısı en büyük faydaları 2025 yılında 663.000 dolar veya daha fazla gelir elde eden ABD’deki en zengin %1’lik kesime sağlayacak. Kongre Bütçe Ofisi, bu yüksek gelirli kesimin tasarıdaki vergi indirimi maddesinden en fazla fayda sağlayacağını belirtti.
Analistler, tasarıda gıda ve sağlık güvencesi programlarına hak kazanma koşullarının sıkılaştırılmasının, yoksul Amerikalıların gelirlerini etkili bir şekilde azaltacağını ve gıda ve sağlık hizmetleri maliyetlerini artıracağını söyledi. Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi, Senato planı kapsamında yaklaşık 12 milyon kişinin daha sigortasız kalacağını tahmin etti.
Tarafsız analistler, tasarıda ulusal borcun artırılmasının, gençlerden yaşlı Amerikalılara bir servet transferi işlevi gördüğünü söyledi.
Senato Demokrat Lideri Chuck Schumer, oylamanın “bu meclisi utançla kapladığını” söyledi ve tasarıya “milyonlarca Amerikalının sağlık hizmetlerini elinden alacağını, aç çocukların ağzından ekmeği alacağını” ekledi.
Cumhuriyetçiler, Kongre Bütçe Ofisi’nin uzun süredir kullandığı metodolojiyle hesaplanan maliyet tahminini reddetti ve Medicaid kesintilerinin sistemdeki “israf, dolandırıcılık ve suistimali” ortadan kaldıracağını savundu.
Amerika
Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?

9 Temmuz’da sonra erecek erteleme süresi öncesi Donald Trump’ın üst düzey ticaret yetkilileri, yabancı ülkelerle kapsamlı karşılıklı anlaşmalar yapma hedeflerini geri çekiyor ve ABD’nin gümrük vergilerini yeniden uygulamaya koyma tehdidini önlemek için daha dar kapsamlı anlaşmalar yapmaya çalışıyor.
Görüşmelere yakın dört kişi, Financial Times‘a, ABD yetkililerinin Trump’ın en sert gümrük vergilerini yeniden uygulamaya koyacağı 9 Temmuz’a kadar anlaşmaya varmak için en çok ilgilenen ülkelerle aşamalı anlaşmalar yapmaya çalıştığını söyledi. Erteleme süresi dolmadan önce görüşmeler başlatıldı.
Yeni anlaşmalar için daha dar kapsamlı ve parça parça bir plan, Beyaz Saray’ın 2 Nisan’da açıkladığı kapsamlı “karşılıklı” gümrük vergileri uygulamasını 90 gün süreyle askıya alma ve bu erteleme süresi içinde 90 ticaret anlaşması imzalamaya yönelik taahhüdünden geri adım atıldığını gösteriyor.
Ancak bu plan, bazı ülkelere mütevazı anlaşmalar yapma fırsatı da sunuyor. Kaynaklar, yönetimin son tarihten önce az sayıda ticaret anlaşmazlığı konusunda “ilke anlaşmaları” yapmaya çalışacağını söyledi.
Bu daha dar kapsamlı anlaşmaları kabul eden ülkeler, daha sert karşılıklı gümrük vergilerinden muaf tutulacak, ancak daha zorlu konularla ilgili görüşmeler devam ederken mevcut %10’luk vergiye tabi olmaya devam edecek.
Görüşmelerin karmaşık olduğu ve anlaşmalara daha dar bir yaklaşım benimsemenin yanı sıra, yönetimin kritik sektörlere gümrük vergisi uygulamayı da hala değerlendirdiği belirtildi.
Yeni gümrük vergileri tehdidi ile anlaşmalara açık olma tutumunu içeren bu ikili yaklaşım, ticareti diğer ülkelerden taviz koparmak için bir koz olarak kullanan Trump ile müzakerecilerin karşı karşıya olduğu zorluğu vurguluyor.
Geçen hafta başkan, Kanada ile ticaret müzakerelerini sonlandıracağını açıkladı ve bu, Ottawa’nın Washington’un itiraz ettiği dijital hizmetler vergisini derhal iptal etmesini beraberinde getirdi.
Trump, haftalarca süren kaotik ticaret politikası uygulamalarının ardından, ABD’nin en büyük ticaret ortaklarına yüksek gümrük vergileri getirerek nisan ayı başında küresel borsa çöküşünü tetikledi.
O zamandan bu yana en cezai vergilerin bir kısmını geri çekmiş olsa da, ABD şu ana kadar sadece İngiltere ile bir ticaret anlaşması imzaladı ve Çin ile geçici bir ateşkes imzaladı.
Yabancı müzakereciler şimdi ne olacağını anlamaya çalışıyor.
ABD Ticaret Bakanlığı, bakır, kereste, havacılık parçaları, ilaç, çip ve kritik mineraller dahil olmak üzere çeşitli ürünlere yönelik ulusal güvenlik soruşturmaları (Bölüm 232 soruşturmaları) başlatmıştı.
ABD ile ciddi ticaret görüşmeleri yürüten birçok ülke, otomobiller ve otomobil parçalarına uygulanan %25’lik ve çelik ve alüminyuma uygulanan %50’lik mevcut sektörel gümrük vergilerinin hafifletilmesini talep etti.
ABD’nin İngiltere ile imzaladığı ticaret anlaşması, İngiliz otomobillerine sınırlı bir düşük gümrük kotası sağlıyor ve ilaçlar için başka istisnalar müzakere edileceğini taahhüt ediyor. İngiltere ayrıca çelik ve havacılık parçaları için daha düşük vergiler elde etti.
Müzakerelere yakın kaynaklar, ABD’nin daha sonra uygulayabileceği olası yeni sektörel gümrük vergilerinin belirsizliğinin müzakereleri engellediğini söyledi.
Pazartesi günü, Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD’nin öncelikle karşılıklı gümrük vergilerine odaklandığını ve sektörel vergileri daha sonraya bırakacağını söyledi.
Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, “232. madde daha uzun sürede uygulanacak, bu konuda ne olacağını göreceğiz” dedi.
Trump’ın 9 Temmuz’daki son tarihe kadar yeni anlaşmaya varmayan ülkelere nasıl yeni gümrük vergileri uygulayacağı da belirsiz.
Pazartesi günü Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, Trump’ın ticaret ekibiyle “iyi niyetle masaya oturmazlarsa bu ülkelerin çoğu için” gümrük vergisi oranlarını belirlemek üzere toplantı yaptığını söyledi.
Başkan daha sonra Truth Social hesabında, haftalar süren ticaret müzakerelerine rağmen Japonya’ya yeni bir gümrük vergisi oranı gönderileceğini ima etti.
Trump, “İnsanlara, Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı ülkelerin ne kadar şımarık hale geldiğini göstermek için, Japonya’ya büyük saygı duyuyorum, bizim pirincimizi almıyorlar, ama pirinç sıkıntısı çekiyorlar” diye yazdı.
“Diğer bir deyişle, onlara sadece bir mektup göndereceğiz ve onları uzun yıllar boyunca ticaret ortağımız olarak görmekten mutluluk duyacağız” diye ekledi.
Müzakerelere yakın bazı kaynaklar, Trump’ın 90 günlük moratoryumu sona erdirme konusunda takvimine sadık kalıp kalmayacağı konusunda da belirsizlik olduğunu söyledi.
Bessent ayrıca Bloomberg TV’ye, 9 Temmuz’daki son tarihin uzatılması konusunda kararın başkana ait olduğunu, ancak son tarihten önce “yoğun” bir anlaşma trafiği beklediğini belirtti.
Ancak geçen hafta Hazine Bakanı Fox News’e, ABD’nin 18 ticaret ortağıyla müzakere halinde olduğunu ve anlaşmaların yaz aylarında tamamlanabileceğini söyledi.
Mayıs ayında, iki mahkeme kararı, Trump’ın karşılıklı gümrük vergileri uygulamak için olağanüstü hal yetkilerini kullanmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı. Müzakerelere yakın kaynaklar, yönetimin karara itiraz ettiğini, ancak kararların müzakerelere belirsizlik getirdiğini söyledi.
Beyaz Saray yorum yapmaktan kaçındı.
Amerika
Trump, Musk’ın şirketlerine verilen sübvansiyonların gözden geçirilmesini önerdi

Donald Trump, ABD hükümetinin Elon Musk’ın iş imparatorluğuna verilen tüm sübvansiyonları incelemesi gerektiğini öne sürerek, “büyük paralar”ın bu yolla tasarruf edilebileceğini iddia etti.
Trump, salı günü erken saatlerde Truth Social platformundan yaptığı bir paylaşımda, “Elon, muhtemelen tarihte herhangi bir insana verilen en büyük sübvansiyonu alıyor ve sübvansiyonlar olmadan muhtemelen dükkanı kapatıp Güney Afrika’ya geri dönmek zorunda kalırdı” dedi.
Trump’ın bu önerisine karşılık olarak Musk, kendi sosyal medya platformu X’te şu yanıtı verdi: “Kelimenin tam anlamıyla diyorum: HEPSİNİ KESİN. Hemen.”
Musk’tan yeni parti önerisi
Musk ayrıca, ülkede yeni bir parti kurulmasına ilişkin fikrini yeniden kamuoyuna sundu.
Trump’ın “Büyük ve Harika Yasa Tasarısı” olarak adlandırdığı vergi indirimi düzenlemesini yüksek maliyeti nedeniyle eleştiren Musk, söz konusu tasarının federal harcamaları “akıl almaz” seviyede artıracağını belirtti.
Musk, ülkede yalnızca “tek bir partinin sözünün geçtiğini” savunarak, “Halkı gerçekten önemseyen yeni bir siyasi parti kurmanın zamanı geldi” ifadesini kullandı.
Söz konusu tasarının yasalaşması halinde “Amerikan Partisi” (The American Party) adlı yeni bir siyasi partinin hemen sonraki gün kurulacağını vurgulayan Musk, şöyle devam etti:
“ABD halkının gerçekten temsil edilebilmesi için ülkemizin Demokrat-Cumhuriyetçi tek parti düzenine karşı bir alternatife ihtiyacı var.”
VOX POPULI
VOX DEI80% voted for a new party https://t.co/JkeOlG7Kl4
— Elon Musk (@elonmusk) July 1, 2025
Tasarı tartışması
Bu karşılıklı açıklamalar, iki isim arasındaki ABD başkanının vergi ve harcama tasarısı üzerine anlaşmazlığın giderek derinleştiği bir döneme denk geliyor.
Senato, söz konusu yasa tasarısı üzerinde yoğun bir oylama süreci yürütürken, Musk da salı günü yaptığı açıklamada bu düzenlemeyi “tarihin en büyük borç artışına yol açacak” bir yasa olarak nitelendirerek eleştirilerini yineledi.
İkili arasındaki bu hararetli kamuoyu atışması, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başlarında Musk’ı sözde Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başına getirip, devlette tasarruf yolları bulmakla görevlendirdiği günlerden keskin bir dönüş anlamına geliyor.
Trump, salı günkü mesajında şunları da ekledi:
“Belki de DOGE’un bunu ciddi bir şekilde incelemesi gerekir? TASARRUF EDİLECEK BÜYÜK PARALAR VAR!!!”
Tesla ve SpaceX gibi şirketlerin CEO’su olan Musk, mayıs ayında görevden ayrıldığından bu yana Beyaz Saray’ın gündemindeki bazı konuları, özellikle de daha önce “iğrenç bir rezalet” olarak nitelendirdiği vergi yasasını eleştiriyor.
Trump’ın daha önceki hazine borç yüküyle ilgili X paylaşımlarına atıf yapan Elon Musk, “Bu adam bugün nerede?” ve “Büyük Çirkin Yasa, bütçe açığını 2,5 trilyon dolar daha artıracak!” ifadelerine yer vermişti.
1.100 sayfalık yasa tasarısı, Trump’ın ilk döneminde 2017’de kabul edilen kurumsal ve bireysel vergi indirimlerini uzatmayı, eyalet ve yerel vergi indirimlerinin artırılmasını, bahşiş ve fazla mesai gelirlerinden alınan vergilerin kaldırılmasını içeriyor; Biden döneminde çıkarılan birçok yeşil enerji teşvikini iptal ediyor ve yoksullar için sağlık ve gıda yardımı programlarının kapsamını daraltıyor.
Ayrıca Trump’ın göçmenlik politikalarına finansman sağlayarak on binlerce sınır güvenliği görevlisinin işe alınmasını ve yılda 1 milyon kişinin sınır dışı edilmesini mümkün kılacak. Bunun yanında, susturuculu silahlarla ilgili düzenlemeler de gevşetiliyor.
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Görüş1 hafta önce
Büyülü Dağ’da yüzyıllık tartışma devam ediyor: Naphta mı Settembrini mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor
-
Avrupa2 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Görüş2 hafta önce
İsrail ve İran Çatışmasına Büyük Tarih Perspektifiyle Bakmak
-
Avrupa2 hafta önce
Kitlesel tahliye planları: Baltık Bölgesi’nde savaş ve ‘kendini gerçekleştiren kehanet’
-
Görüş2 hafta önce
Modi’nin Güney Kıbrıs ziyareti ve ‘romantizmden arındırılmış’ Türkiye-Hindistan portresi