Diplomasi
AB, Rus petrolüne tavan fiyatı 50 dolara indirmeyi G7’ye önerecek

Avrupa Birliği, G7 ülkelerine Rus petrolüne uygulanan varil başına 60 dolarlık tavan fiyatın 50 dolara düşürülmesini önermeye hazırlanıyor. Bu adım, Rusya’nın petrol gelirlerini daha da kısıtlamayı amaçlarken, Rus petrolünün zaten mevcut tavanın altında işlem gördüğü belirtiliyor.
Avrupa Birliği (AB), bu hafta G7 maliye bakanlarına Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatın varil başına 60 dolardan düşürülmesini içeren bir teklif sunmaya hazırlanıyor.
AB Ekonomi Komiseri Valdis Dombrovskis, bu teklifi G7 maliye bakanları toplantısında gündeme getireceğini doğrularken, atılacak adımın Rusya’ya yönelik 18. yaptırım paketinin bir parçasını oluşturması bekleniyor.
Dombrovskis, tavan fiyatın ne kadar düşürüleceğine dair net bir rakam vermese de Reuters‘a konuşan ve müzakereler hakkında bilgi sahibi olan AB yetkilileri, bloğun varil başına 50 dolarlık bir kısıtlama önereceğini belirtti.
Bu gelişme, Donald Trump’ın Vladimir Putin’i barışa ikna etmeye çalıştığı bir dönemde, Avrupalı politikacıların Rusya üzerindeki baskıyı artırma gerekliliğinde ısrar etmeleriyle aynı zamana denk geliyor.
Rusya’nın ana ihracat kaleminden elde ettiği gelirleri sınırlamak, bu baskıyı artırmanın yollarından biri olarak görülüyor.
Hâlihazırda Rus petrolü, varil başına 60 dolarlık mevcut tavan fiyatın altında işlem görüyor. Bu durum, Batılı gemicilik şirketlerinin, Rusya karşıtı yaptırımları ihlal etmeden Batılı sigortacılar ve finansörlerin hizmetlerinden yararlanarak taşımacılık yapabilmesine olanak tanıyor.
Rusya bu sayede ihracat hacmini önceki seviyelerde tutmayı başarsa da, petrol gelirleri son iki yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), geçen hafta yayımladığı aylık raporunda, Brent petrol fiyatlarının nisan ve mayıs aylarında ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı geriliminin tırmanması ve OPEC+ ülkelerinin beklenenden daha fazla üretim artışına gitmesi nedeniyle varil başına yaklaşık 10 dolar düştüğünü kaydetti.
UEA ayrıca, “Nisan ayında Rus ham petrolünün ortalama fiyatının varil başına 55,64 dolar olduğunu ve tüm ana ihracat türlerinin fiyatlarının 60 dolarlık tavanın altında kaldığını” bildirdi.
Pazartesi günü Brent petrolü varil başına yaklaşık 65 dolardan işlem görürken, Rus Ural petrolü son aylarda genellikle Brent’e göre varil başına 12 ila 13 dolar daha ucuza satılıyor.
UEA verilerine göre, Rusya nisan ayında petrol ve petrol ürünleri ihracatından 13,2 milyar dolar gelir elde etti; bu rakam Haziran 2023’ten bu yana en düşük seviyeyi işaret ediyor.
Ülke bütçesi için daha da endişe verici bir tablo ham petrol tedariki sektöründe ortaya çıkıyor.
Bloomberg‘in fiyatlandırma ajansı Argus’un verilerine dayanan hesaplamalarına göre, 4 Mayıs’a kadar olan dört haftalık süreçte ihraç edilen ham petrolün değeri 4,96 milyar dolar, yani haftalık ortalama 1,24 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu, haftalık ortalama ihracat değerinin sadece 1,2 milyar dolar olduğu 2 Nisan 2023’ten bu yana kaydedilen en düşük gösterge oldu.
O dönemde Rusya’nın ihracat değeri ve hacmi, Batılı ülkelerin petrol yaptırımları ve Ural petrolünün Brent’e kıyasla fiyat iskontosundaki keskin artışın yol açtığı düşüşün ardından toparlanma sürecindeydi.
Diplomasi
NATO liderleri %5 savunma harcaması hedefinde anlaştı

32 NATO üyesi, ABD’den gelen savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarma talebini kabul etti ve bu hedefe ulaşmak için “inandırıcı ve kademeli bir yol haritası içeren yıllık planlar” hazırlayacaklarını taahhüt etti.
Lahey’de düzenlenen zirvede bugün (25 Haziran) yayınlanan ortak bildiride müttefikler, “kolektif savunmaya olan sarsılmaz bağlılıklarını yeniden teyit ettiklerini” de belirtti.
Bildiride, harcama hedefinin 2029 yılında gözden geçirileceği belirtildi. Yeni harcama hedefi, temel savunma harcamaları için %3,5 ve altyapı ve siber güvenlik dahil ilgili yatırımlar için %1,5’i içeriyor.
Yetkililer Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, liderlerin üzerinde anlaştığı metnin, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Donald Trump’ın “dikkatini kaybetmemek” için toplantıyı “kısa, odaklı ve olabildiğince basit tutma” stratejisi doğrultusunda sadece beş paragraf uzunluğunda tutulduğunu söyledi.
Buna karşılık, Washington ve Vilnius’ta yapılan son iki NATO zirvesinin bildirileri sırasıyla 44 ve 90 paragraf uzunluğundaydı.
Bildiride, “Müttefikler, bireysel ve kolektif yükümlülüklerimizi yerine getirmek için 2035 yılına kadar yıllık GSYİH’nin %5’ini temel savunma ihtiyaçlarına ve savunma ve güvenlikle ilgili harcamalara ayırmayı taahhüt ederler,” denildi.
Metin, Trump’ın Avrupa müttefiklerinin ABD’nin savunma harcamalarına aşırı bağımlı olduğunu söylediği uzun süredir devam eden rahatsızlığına yanıt olarak hazırlanmıştı.
Trump’ın geçen hafta yaptığı, yeni %5’lik savunma harcaması taahhüdünün Washington için geçerli olmayacağı yönündeki açıklamasına yanıt olarak Rutte, ABD’nin zaten “neredeyse bu seviyede” olduğunu söyledi.
Zirve sırasında NATO’nun 5. maddeye ilişkin tutumunu netleştirmesi istenen Trump, “Bu yüzden buradayım,” dedi ve ittifaka destek vermeseydi “burada olmayacağını” söyledi.
Açıklamada Rusya’ya sadece bir kez değinildi ve “Rusya’nın Avrupa-Atlantik güvenliğine oluşturduğu uzun vadeli tehdit”ten bahsedildi. Ayrıca “Ukrayna’ya destek sağlama konusundaki kalıcı egemenlik taahhütleri”ne atıfta bulunan bir cümle yer aldı.
Bildiride, önceki taslaklarda yer alan ve İspanya tarafından veto edilen “biz kabul ediyoruz” ifadesinin yerine, harcama taahhüdüne ilişkin “müttefikler kabul ediyor” ifadesi kullanıldı.
Madrid, NATO’nun talep ettiği %5 harcama oranına itiraz ediyordu.
Diplomasi
Rutte, Trump’ı ‘övdü’: Babacık sert bir dil kullanmak zorunda

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ve İsrail’i sert bir şekilde eleştirmesinin ardından, ABD liderine “babacık” diye hitap etti.
Hollanda’da düzenlenen NATO zirvesine gitmeden önce Trump, her iki ülkenin de anlaşmanın şartlarını ihlal ettiğini ve “ne halt ettiklerini bilmediklerini” söylemişti.
Rutte, ABD başkanının küfürlü sözlerini normal karşılarken, “Babacık sert bir dil kullanmak zorunda,” dedi.
NATO liderinin bu sözleri, Trump’ı Tahran yakınlarındaki üç nükleer tesise saldırı izni verdiği ve üye ülkeleri savunma harcamalarına daha fazla yatırım yapmaya zorladığı için övdükten sonra geldi.
Rutte, bu ayın başlarında müttefiklerin başkanın yüzde 5’lik talebini kabul etmenin eşiğinde olduğunu söylemişti.
Rutte salı günü Sky News’e verdiği demeçte, “Düşmanlarımızdan kendimizi korumalıyız, ama aynı zamanda ABD ile eşit olmak adil olduğu için de bunu yapmalıyız,” dedi.
Rutte ayrıca Trump’ı, Ukrayna’nın Rusya ile savaşında ve diğer askeri operasyonlarda desteklediği için övdü.
Öte yandan Politico’nun haberine göre, İspanya savunma harcamaları oranına itiraz etti ve yeni hedeften muaf tutuldu.
Trump NATO zirvesinde gazetecilere verdiği demeçte, “NATO bizimle birlikte çok güçlü olacak. Onların yanındayız,” dedi.
Bu açıklamalar, NATO liderlerinin Trump’ın üye ülkelerle geçmişteki anlaşmazlıklar nedeniyle ABD’yi ittifaktan çekebileceğinden endişe duymasının ardından geldi.
Diplomasi
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb: Batı’nın hakimiyet dönemi sona erdi

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı’nın hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene geçtiğini belirtti. Lahey’deki NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının tarihi olduğunu söyledi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı ülkelerinin hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene doğru ilerlediğini açıkladı.
Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının, askeri harcamaları Soğuk Savaş dönemindeki seviyelere yükselteceğini belirtti.
‘Batı hakimiyetinin zamanı geçti’
Zirveye gelişi sırasında konuşan Stubb, “Sanırım dünya düzeninde bir değişiklik gözlemliyoruz. Bu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndan sonra ve Soğuk Savaş’tan sonra yaşanan anı çok andırıyor,” dedi.
Stubb, sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi Batı hakimiyetinin zamanının geçtiğini anlamamız gerekiyor. Daha çok kutuplu, daha düzensiz bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz ve bu, en azından Finlandiya gibi bir devlet için yakın müttefiklere ihtiyacımız olduğu ve savunmamızı ve güvenliğimizi güçlendirmek için çalışmamız gerektiği anlamına geliyor.”
NATO’dan tarihi savunma harcaması kararı
Hollanda’da devam eden ittifak zirvesini “tarihi” olarak nitelendiren Stubb, savunma harcamalarının GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarılmasının önemine dikkat çekti.
Lahey’deki zirvede NATO liderleri, mevcut yüzde 2 olan askeri harcamaların 2035 yılına kadar yüzde 5’e yükseltilmesi yönünde karar alacak.
24 Haziran’da NATO’nun, üye ülkelerin savunma harcamalarını kendi GSYİH’lerinin yüzde 5’ine çıkarması konusunda anlaşmaya vardığı öğrenilmişti.
24-25 Haziran tarihlerinde Lahey’de gerçekleştirilen NATO zirvesinin ana gündem maddelerini caydırıcılık ve savunma konuları oluşturuyor.
Zirvedeki en önemli konulardan biri, üye devletleri toplam bütçe katkılarını GSYİH’nin yüzde 5’ine yükseltmeye teşvik etmek olarak öne çıkıyor.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir