Rusya
AB, Rus milyarder Dmitriy Pumpyanskiy’nin oğluna uygulanan yaptırımları kaldırdı

Avrupa Birliği (AB) yargısı, Rus milyarder Dmitriy Pumpyanskiy’in oğlu Aleksandr Pumpyanskiy’e yönelik yaptırımların kaldırılmasına karar verdi. Pumpyanskiy, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri müdahalesinin ardından geçen yıl mart ayında yaptırımlara maruz kalmıştı.
Nastoyaşe Vremya’da yer alan habere göre dava sonucunda ayrıca Pumpyanskiy’in hukuka aykırı olarak yaptırım listesine dahil edilmesiyle ilgili manevi tazminat olarak 100 bin avro talebi reddedildi.
Aleksandr Pumpyanskiy, yaptırımların uygulanmasının ardından babasıyla birlikte Pipe Metallurgical Company Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etti. Kendisi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekteydi.
Dmitriy Pumpyanskiy, Pipe Metallurgical Company’nin eski CEO’su ve çoğunluk sahibi. Bu yılın eylül ayı başında AB yargısı, Dmitriy Pumpyanskiy, eşi Galina ve oğlu Aleksandr’a yönelik yaptırımları kaldırmayı reddetmişti.
Son mahkeme kararında, Dmitry Pumpyanskiy’nin yaptırım listesine dahil edilmesinin, Rusya bütçesi için ‘kayda değer bir gelir kaynağı oluşturan sektörlerin faaliyetlerine katılması’ nedeniyle haklı olduğu kaydedildi. Ayrıca eşine uygulanan yaptırımlar da kaldırılmadı.
Aleksandr Pumpyanskiy, daha önce İsviçre’nin Blick gazetesine yaptığı açıklamada, 2016’dan beri vatandaşlığını taşıdığı İsviçre’yi ailesiyle birlikte terk etmek zorunda kaldığını bildirmişti.
Aleksandr, yaptırımların uygulanmasının ardından ev kredisini ödeyemediğini, cep telefonunun kesildiğini ve kiraladığı arabayı da iade etmesinin istendiğini ifade etmişti.
Rusya
Rusya Federasyonu Komünist Partisi plenumundan notlar

Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nin (RFKP) 5 Temmuz’da düzenlediği 19. Raporlama ve Seçim Kongresi, partinin geleceğine dair önemli ipuçları verirken, Rusya siyasetindeki yerini de bir kez daha tayin etmiş oldu.
Moskova yakınlarındaki Snegiri dinlenme tesisinde yapılan kongre, ilk bakışta bir rutin gibi görünse de, hem katılımcıları hem de alınan kararlarla dikkat çekiciydi. Kongre, partinin artık geleneksel bir muhalefet aktöründen ziyade, mevcut sistemin sadık bir paydaşına dönüştüğünün en net göstergelerinden biri oldu.
Değişmeyen liderlik ve beklenmedik misafir
Kongrenin en öngörülebilir sonucu, partiyi 1993’ten beri yöneten 81 yaşındaki Gennadiy Zyuganov’un oybirliğiyle sekizinci kez genel başkan seçilmesiydi. Liderlik kadrosunda da büyük bir değişiklik yaşanmadı.
Zyuganov’un birinci yardımcıları olarak Duma milletvekili Yuriy Afonin ve Duma Başkan Birinci Yardımcısı İvan Melnikov görevlerini korudu. Diğer yardımcıları Dmitriy Novikov, Vladimir Kaşin ve Leonid Kalaşnikov da koltuklarını muhafaza etti.
Parti, 1996’dan beri birincilik için değil, ikincilik için mücadele ediyor. İdari baskılara rağmen bu konumunu koruyor ve daha iddialı hedefleri yok.
Fakat bu durağan tabloyu sarsan, beklenmedik bir gelişme yaşandı. Kongreye, Devlet Başkanı Vladimir Putin adına Kremlin İdaresi Başkan Birinci Yardımcısı Sergey Kiriyenko katıldı.
Kiriyenko’nun teşrifi sürpriz oldu; zira kendisi, 1998’de başbakan olarak atanması parti tarafından iki kez engellenen bir isimdi. Kremlin’in iç politikadan sorumlu isminin bir RFKP kongresine ilk kez katılıyor olması, salondaki delegeler arasında “Bizzat Devlet Başkanı tarafından mı gönderildi?” sorusunu gündeme getirdi. Cevap evetti.
Kiriyenko, Putin’in övgü dolu selamlama konuşmasını okudu. Putin, RFKP’yi “ülkenin en eski ve önde gelen siyasi partilerinden biri” olarak tanımlıyor, partinin “Rusya’nın egemenliğinin her alanda güçlendirilmesine hizmet eden projelere” ve “gençlerin vatanseverlik eğitimine” aktif katılımını takdir ediyordu.
Kremlin’den RFKP’ye: ‘Doğru yoldasınız yoldaşlar’
Putin, günümüz koşullarında “geniş ve gerçek anlamda halk çapında bir konsolidasyonun son derece önemli olduğunu” vurgulayarak Komünist Parti’nin bu konudaki yapıcı tutumuna dikkat çekti.
Kiriyenko, Putin’in mesajının ardından kendi adına da birkaç söz ekledi. RFKP’nin “gerçek ve özgün bir vatanseverlik örneği” sergilediğini belirtti. Ukrayna’daki askeri müdahalenin başlamasından sonra binlerce parti ve Komsomol üyesinin gönüllü olarak silahlı kuvvetlere katıldığını, 154 RFKP üyesinin hayatını kaybettiğini ve Donbass’a 141 insani yardım konvoyu gönderildiğini rakamlarla vurguladı.
Kiriyenko”Devlet Başkanı’na ve onun devletçi-vatansever çizgisine verdiğiniz ilkeli ve tutarlı destek için içten şükranlarımı sunuyorum,” diyerek sözlerini tamamladı.
Bu jest karşılıksız kalmadı. Zyuganov, Putin’e teşekkür ederek komünistlerin “emekçi halka hizmet etmeye ve zafer için mücadele etmeye” devam edeceğini beyan etti.
Partinin 2018’deki devlet başkanı adayı Pavel Grudinin ise durumu şu sözlerle özetledi:
“Hafızamda ilk kez bir RFKP kongresine Devlet Başkanı’nın bir temsilcisi gelip bir değerlendirme yaptı. Bu değerlendirmeyi dört kelimeyle özetleyebilirim: ‘Doğru yoldasınız yoldaşlar’.”
Partinin yeni rotası: Anti-Sovyetizm ile mücadele
Kongrenin ideolojik odağında ise “anti-Sovyetizm” ile mücadele vardı. Zyuganov, sunumu yaklaşık 2.5 saat süren siyasi raporunda partinin önümüzdeki dönemdeki önceliklerini sıraladı. Bu önceliklerin başında, anti-Sovyetizmi ve “hainlerin ve işbirlikçilerin” yüceltilmesini yasal olarak suç sayan bir kanun çıkarılması talebi geliyor.
Bununla birlikte, Sovyet anıtlarının sökülmesini yasaklayan bir yasa teklifi hazırlanması ve “anti-Sovyetizmin yurtseverlikle kategorik olarak bağdaşmadığı” gerçeğinin halka daha etkin bir şekilde anlatılması hedefleniyor. Gençlerin tarih bilincine özel bir önem atfediliyor; Zyuganov, “Parti, okullarda SSCB tarihinin anti-komünist çarpıtmalar olmadan öğretilmesini sağlamakla yükümlüdür,” ifadelerini kullandı.
Hatta bölgesel parti örgütlerinin performansını değerlendirmek için yeni bir kriter, anti-Sovyetizmle mücadele ve tarihi hafızayı korumadaki etkinlik derecesi önerildi.
Bu çizgi, kongrede kabul edilen “Rus düşmanlığı ve anti-Sovyetizme karşı” ve “Sovyet ve dünya tarihinin seçkin figürü Josef Stalin’e yönelik tarihsel adaletin tam olarak yeniden tesisi” gibi kararlarla da pekiştirildi.
Kadrolardaki ince ayar ve büyüme hedefleri
Liderlik kadrosu değişmese de, partinin yönetim organı olan Merkez Komite Prezidyumunda bazı dikkat çekici atamalar yapıldı. Hakasya Valisi Valentin Konovalov’un prezidyum üyeliğine getirilmesi bunlardan en önemlisiydi. Zyuganov’a göre Konovalov, “olağanüstü koşullarda bir cumhuriyeti yönetme becerisi, dayanıklılığı ve soğukkanlılığı” ile örnek olmuştu.
Moskova parti sekreteri Viktor Tsarihin ve St. Petersburg parti sekreteri Roman Kononenko’nun da prezidyuma girmesi, Zyuganov’un “başkent örgütlerini güçlendirme” hedefini yansıtıyor. Parti lideri, Moskova ve St. Petersburg teşkilatlarının “çalışmalarında örnek olması ve tüm delegasyonlarımızı ağırlaması gerektiğini” belirtti.
Parti ayrıca büyüme hedefi de belirledi. Zyuganov, son dört yılda partiye çoğunluğu 30 yaş altı gençler ve çalışma çağındaki insanlardan oluşan 63 binden fazla yeni üyenin katıldığını açıkladı. Özellikle savaş gazileri arasında partiye katılımın arttığını belirten Zyuganov, şu anda yaklaşık 150 bin olan üye sayısını ikiye katlama gibi “ilkesel bir karar” alındığını duyurdu.
Ayrıca, 2022’nin sonbaharında referandumla Rusya’ya bağlanan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye’de kurulan yeni parti hücreleri, RFKP’nin bu bölgelerdeki varlığını güçlendirme niyetinin altını çizdi.
Ancak bu büyüme tablosunun ardında bazı iç sorunların varlığı da gizlenmedi. Zyuganov, konuşmasında parti içi disipline ve yoldaşlık hukukuna vurgu yaparken üstü kapalı bir uyarıda bulundu.
Parti teşkilatlarının “karşılıklı saygı ve güvene” dayanması gerektiğini söylerken, “Ne yazık ki, bu ilke her yerde ve herkes tarafından uygulanmıyor. Primorsky Krayı, Murmansk, Pskov, Yahudi Özerk Bölgesi ve diğer bazı teşkilatlarda parti yoldaşlığı normlarından sapmalar yaşandı,” diyerek sorunlu bölgelerin adını zikretti.
Rusya
Rusya, Alman büyükelçiyi dışişleri bakanlığına çağırdı

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın Rus gazetecilere yönelik eylemlerine karşılık olarak Moskova’daki Alman Büyükelçisi Alexander Lambsdorff’u bakanlığa çağırdı. Bakanlık, Berlin’in basın özgürlüğü konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek misilleme önlemleri alınacağını duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın ülkedeki Rus gazetecilere yönelik eylemlerine karşılık olarak Almanya’nın Moskova Büyükelçisi Alexander Lambsdorff’u bakanlığa çağırdığını duyurdu.
Bakanlık kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, görüşmede Büyükelçi Lambsdorff’a Berlin’in tutumuna karşı alınacak misilleme önlemleri bildirilecek.
Rus haber ajansı RIA Novosti‘nin bakanlık temsilcisine dayandırdığı haberinde, “Dışişleri Bakanlığı, Lambsdorff’a Almanya Federal Cumhuriyeti’ndeki Rus gazetecilere yönelik zulme karşı alınacak misilleme önlemlerini açıklayacak,” ifadeleri kullanıldı.
Zaharova: Çağrılarımız görmezden geliniyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, 26 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, Berlin’in Rus gazetecilere yönelik eylemlerine yanıt olarak Alman büyükelçinin bakanlığa çağrılacağını halihazırda belirtmişti.
Zaharova, Moskova’nın basın mensuplarına yönelik keyfi uygulamaların durdurulması ve basın özgürlüğünün korunması ile görüş çoğulculuğunun sağlanması konusundaki yükümlülüklere uyulması yönündeki çağrılarının Alman tarafınca ısrarla görmezden gelindiğini vurguladı.
Sözcü, 19 Haziran’da yaptığı bir başka açıklamada ise Rusya’nın, Rossiya Segodnya medya grubunun Berlin temsilciliği başkanı Sergey Feoktistov’a yönelik baskılar nedeniyle misilleme önlemleri almayı planladığı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Zaharova, Moskova’nın benzer adımlar atma olasılığına karşı başkentteki Alman gazetecilerin durumunu değerlendirdiğini de sözlerine eklemişti. Zaharova’ya göre Almanya, Rus basın mensuplarını bilinçli olarak enformasyon alanının dışına itiyor.
Temsilcinin ülkeyi terk etmesi engellendi
Olayların merkezindeki isim olan Rossiya Segodnya temsilcisi Sergey Feoktistov, 6 Haziran’da yaptığı açıklamada, 19 Ağustos’a kadar Almanya’yı terk etmesi istenmesine rağmen Berlin havalimanında uçağa binmesinin engellendiğini bildirmişti.
Feoktistov ayrıca, Alman polis memurlarının Berlin’deki ailesinin evine gelerek eşinin ve yedi yaşındaki kızının pasaportlarına el koyduğunu da anlatmıştı.
Rusya, Almanya ile 1996 tarihli askeri anlaşmayı sonlandırma kararı aldı
Rusya
Rusya’ya komşu ülkeler giden malların kontrolünü sertleştirdi

Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Ermenistan, yaptırım kapsamındaki ürünlerin Rusya’ya tedarikine yönelik gümrük kontrollerini önemli ölçüde sıkılaştırdı. Bu durum, özellikle elektronik ve otomotiv parçaları gibi ürünlerin teslimat sürelerinde ciddi gecikmelere yol açarken, Rus şirketleri alternatif güzergahlar aramaya başladı.
Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Ermenistan, yaptırım uygulanan ürünlerin Rusya’ya sevkiyatına yönelik gümrük denetimlerini önemli ölçüde sıkılaştırdı.
Izvestiya gazetesine konuşan Rus iş dünyası temsilcileri, bu durumun teslimat sürelerinde ciddi artışlara neden olduğunu belirtirken, şu anda sadece Belarus üzerinden yapılan sevkiyatlarda gecikme yaşanmadığını bildirdi.
Anderida Financial Group’un kurucusu Aleksey Tarapovskiy, özellikle Kazakistan üzerinden yapılan teslimat sürelerinin ciddi şekilde uzadığına dikkat çekti.
Tarapovskiy, daha önce 10 ila 30 gün arasında süren teslimatların artık bir buçuk ayı bulduğunu ifade etti.
Elektronik ve çift kullanımlı ürünler mercek altında
Gecikmelerin öncelikli olarak elektronik tedarikini etkilediği, ancak otomotiv parçaları ve bileşenleri de dahil olmak üzere diğer ürün kategorilerini de seçici olarak kapsadığı belirtildi.
Alyans Traks şirketinin sahibi Aleksey İvanov, bu durumu doğrularken, Novasmart Ticari Direktörü Olga Şoall, sıkılaştırılmış kontrolün çift kullanımlı ürünleri de kapsadığını ekledi.
İmpaya Rus Ticari Direktörü Aleksey Razumovskiy, “Şu anda teknolojik ürünlere özel bir önem veriliyor. Sunucu ve bilişim altyapısı açığı koşullarında bu tür ürünler hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılabilir. Bu yüzden özellikle takip ediliyorlar. Ancak Gucci veya Louis Vuitton çantaları gibi markalı ürünler eskisi gibi geçmeye devam ediyor,” dedi.
Fiyatlar artacak, alternatif güzergahlar aranıyor
“Dost” ülkelerin gümrüklerinde yaşanan gecikmelerin, özellikle elektronik ve otomotiv bileşenleri segmentlerinde geçici kıtlıklara yol açabileceği öngörülüyor.
İvanov’a göre bu durum, tüketiciler için yaklaşık yüzde 10’luk bir fiyat artışına neden olacak. PEK şirketinin ortak sahibi ve direktör yardımcısı Vadim Filatov ise nakliyecilerin sınırdaki beklemeler nedeniyle günde 20 bin rubleye kadar kayıp yaşadığını belirtti.
Filatov, bu yılın ilk beş ayında lojistik maliyetlerinin yıllık bazda yüzde 25 arttığını da sözlerine ekledi.
Rus iş dünyası, bu gelişmeler üzerine alternatif tedarik kanallarını değerlendirmeye başladı. Ancak uzmanlar, tüm bu kanalların yeni lojistik ve yasal maliyetler içerdiğini vurguluyor.
Potansiyel transit merkezleri olarak Özbekistan ve Türkmenistan öne çıkarken, G.V. Plehanov Rusya Ekonomi Üniversitesi’nden Doçent Anastasiya Prikladova, gerekirse Moğolistan üzerinden de mal tedarikinin mümkün olabileceğini belirtti.
Batı baskısı ve gri ithalatla mücadele
Olga Şoall, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri tarafından gümrük kontrolünün sıkılaştırılmasının, Batı yaptırımlarının baskısı, 2024’te ortalama yüzde 30 artan transit akışları ve gri ithalat yöntemleriyle mücadele gibi faktörlerden kaynaklandığını kaydetti.
Prikladova, “dost” ülkeler üzerinden transit geçişle ilgili benzer sorunların 2022’de de yaşandığını ancak hızla çözüldüğünü hatırlattı.
Prikladova, bu kez de durumun benzer bir senaryoyla istikrara kavuşacağına dair umudunu dile getirdi.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Görüş2 hafta önce
Büyülü Dağ’da yüzyıllık tartışma devam ediyor: Naphta mı Settembrini mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD ve İsrail, UAEA’yı nasıl ele geçirdi?
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Görüş7 gün önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na