Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD, Bangladeş’e yönelik yaklaşımını neden değiştirdi?

Yayınlanma

ABD’nin Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu geçen hafta Bangladeş’i ziyaret etti. Lu geçen yıl Bangladeş’i ziyaret ettiğinde, Başbakan Sheikh Hasina ve iktidardaki Awami League lehine olacağı düşünülen seçimler öncesinde ABD’nin “demokrasi” davulunu çalıyordu. Son seferde ise havası farklı oldu.

Washington, “özgür bir oylamayı engellediğinden şüphelenilen” yetkilileri vize kısıtlamalarıyla tehdit etmişti. Ancak Hasina, İslamcı muhalefetin boykot ettiği seçimlerde üst üste dördüncü kez seçilmeyi başardı. Hem ABD hem de Birleşik Krallık seçimleri “özgür ve adil olmadığı” gerekçesiyle eleştirdi.

Ancak ABD’nin Çin’e yakın olduğunu düşündüğü Hasina hükümetine karşı tavrı değişmiş gibi görünüyor.  Lu, bu ay Dakka’ya ekonomik bağları güçlendirmeye ve iklim değişikliğiyle mücadeleye odaklanan oldukça farklı bir mesajla döndü.

Diplomat, 2023 ziyaretinin aksine, Washington’un daha önce “hızla otoriterliğe kaydığını” söylediği bir ülkede, muhalefet liderleri ve “hak gruplarıyla” görüşmeleri de atladı.

Nikkei Asia’ya konuşan Illinois Eyalet Üniversitesi Siyaset ve Hükümet Profesörü Ali Riaz, “Görünen o ki ABD, isteksizce de olsa zemin gerçeğini kabul etti ve ilişkilerde sıfırlama düğmesine bastı” dedi.

Bangladeş Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından Lu, Washington’un seçimlerle ilgili daha önce yaptığı uyarıların gerilimi arttırdığını kabul etti ve “ilerleme” ve “güveni yeniden inşa etme” ihtiyacına işaret etti.

Bangladeş Enformasyon ve Yayıncılıktan Sorumlu Devlet Bakanı Mohammad Ali Arafat Lu’nun üç günlük ziyareti hakkında şunları söyledi: “Lu’nun gezisi sırasında ekonomik ortaklık ve Bangladeş’in ABD’nin Hint-Pasifik politikasındaki rolü hakkında konuşmaya odaklandığını söyleyebilirim. Muhalefet, demokrasi, insan hakları, siyaset ya da seçimler hakkında herhangi bir tartışma olmadı.”

Analistler, Bangladeş’in ABD’ye en büyük hazır giyim ihracatçıları arasında yer aldığını ve Washington’un Hindistan ile Myanmar arasında sıkışmış 164 milyonluk ülkeyi Çin’in artan bölgesel etkisini kontrol altına alma çabasında değerli bir müttefik olarak gördüğünü söyledi.

Washington tarafından itiraz edilen ocak seçimlerinden sadece bir ay sonra ABD Başkanı Joe Biden Hasina’ya bir mektup göndererek bir dizi konuda birlikte çalışmak ve “özgür ve açık bir Hint-Pasifik için ortak vizyonumuzda … ortaklık yapmak” için “samimi bir arzu” ifade etti.

Washington’daki Wilson Merkezi Güney Asya Enstitüsü Direktörü Michael Kugelman, “ABD, Bangladeş’e büyük güçler arasındaki rekabetin yoğunlaştığı bir dönemde artan bir stratejik önem atfediyor” dedi. Nikkei’ye konuşan Kugelman, “Bangladeş’i Hint Okyanusu’na kıyısı olan stratejik bir devlet olarak görüyor ve Yeni Delhi ile yakın bir ilişki içindeyken bile Pekin ile bağlarını güçlendirmiş bir devlet” diye ekledi.

Yine de Lu’nun 14-16 Mayıs’taki ziyaretinden bir hafta sonra ABD hükümeti Bangladeş ordusunun emekli komutanı Aziz Ahmed ve yakın ailesine yolsuzluk iddiaları nedeniyle yaptırım uyguladı.

Kugelman, “Ahmed vakası, ABD’nin Bangladeş’teki politikasının değerler unsurunu bir kenara bırakmadığını hatırlatıyor,” dedi ve ekledi: “Ancak bunun ilişkiler üzerindeki etkisini abartmazdım. Bu oldukça hafif bir ceza – ekonomik yaptırımlardan çok daha hafif – ve mevcut hükümeti değil emekli bir askeri lideri hedef alıyor.”

Illinois State’ten Riaz, Washington’un ticari ve jeopolitik çıkarlarına öncelik verirken Bangladeş hükümeti üzerinde bir miktar nüfuz sağlamayı amaçladığını söyledi.

Riaz, “Görünüşe bakılırsa bu kaygılar ABD’yi asılı duran meyveler üzerinde çalışmaya ve yakın gelecekte ilişkilerin gerilmesinden kaçınmaya itiyor,” diye ekledi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English