Bizi Takip Edin

ASYA

ABD, Filipinler ve Japonya ile askeri işbirliğini derinleştiriyor

Yayınlanma

ABD, iktisadi alanda Çin’e karşı hamlelerini genişletirken, Asya-Pasifik’te askeri işbirliklerini de derinleştiriyor.

Bölgedeki en önemli ABD müttefiklerinden Japonya, bu işbirliğinin merkezinde yer alıyor.

Financial Times’a (FT) konuşan ABD Deniz Piyadeleri’nin Japonya’daki komutanı James Bierman, iki ülkenin komuta yapısının hızla birbirine entegre olduğunu ve ortak operasyonların ölçeğini büyüttüklerini söyledi.

İki ülkenin ordularının geçen sene hızlı bir büyüme kaydettiğini belirten Bierman, ABD ve Asya’daki müttefiklerinin, Çin’in Tayvan’ı işgali gibi senaryolara hazırlanırken batılı ülkelerin Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnişini desteklemesini sağlayan zemine öykündüğünü söyledi.

Ukrayna’ya yapılan yardımın daha büyüğü Pasifik’e yapılacak

ABD’li komutana göre, Ukrayna’da şimdiki başarının nedeni, 2014-5’ten sonra batılı ülkelerin Ukrayna ordusunu eğitmeye başlaması ve gelecekteki savaşa hazırlaması.

Bierman, bu hazırlığın aynısını şu anda Japonya ve Filipinler’de de yaptıklarının altını çizdi.

Cuma günü ABD Başkanı Joe Biden ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida arasında yapılacak görüşmede iki ülke arasındaki güvenlik ve savunma ittifakını güçlendirecek kararlar alınması bekleniyor.

Japonya’da bulunan 3. Piyada Sefer Gücü (III MEF), Deniz Piyadelerinin ülke dışında bulunan tek kriz müdahale gücü. Bu birlikler, Çin’in orta ve uzun menzilli füzelerinin menzili içerisinde faaliyet yürütüyor. Çin, bu füzelerle ABD’nin bölgedeki operasyonel özgürlüğünü kısıtlamak istiyor.

Japon birlikler, Deniz Piyadeleri ile iç içe

III MEF, Deniz Piyadelerinin içindeki reform sürecinin en önemli parçalarından biri. Bu reform, piyadeleri Ortadoğu’daki terörle mücadele operasyonlarından, Doğu Asya ve Batı Pasifik’teki ada ve boğazlarda hızlı ve gizli hareket etmede uzmanlık kazanmış küçük birliklere dönüştürmeyi hedefliyor.

Çin’in bölgeye erişimi kısıtlama stratejisine karşı çıkmak için, Bierman’a göre müttefiklerle daha yakın entegrasyon hayati önemde. Bu kapsamda son tatbikatlarda piyadeler ilk kez karşılıklı kara taktik koordinasyon merkezleri kurdu. 

Derinleşen işbirliğinin bir başka göstergesi, bazı Japon askeri birliklerinin III MEF ile ABD deniz ve hava birliklerinin yanında yedek daimi gücün bir parçası haline gelmesi.

‘Japonya, NATO müttefiki gibi’

Washington Post’a ABD-Japonya ilişkileri hakkında konuşan ismini vermek istemeyen bir üst düzey Beyaz Saray yetkilisi, sürecin Japonya’nın ABD ile aynı eksene gelmesiyle ilgili olduğunu belirtirken, bunun NATO müttefikliğine benzer bir şey olduğunu söyledi.

Son on yılda ABD’nin bölgedeki en büyük güç tutumu takındığını söyleyen Beyaz Saray yöneticisi, Japonya’nın kendi kapasitesini önemli miktarda artırırken bir yandan da ABD’ye daha fazla kapasite sunduğunu vurguladı: “Bu, çok daha az kararsız olan, kendi savunmasında daha önemli bir rol oynamaya hazırlanan bir Japonya’yı yansıtıyor.”

Yetkili, Japonya’nın daha öncesinde bölgenin güvenliğini ABD’ye bıraktığını, ama yeni gelişmelerle birlikte daha aktif rol oynamaya başladığını vurguluyor.

Bir başka ABD’li yetkili, Japonya’nın önemini vurgulayarak, Britanya ve Avustralya’nın da kendileri için çok önemli olduğunu ama bunların hiçbirinin Japonya’nın sağladıklarını sağlayamadığını savunuyor. 

Okinawa’da bulunan Deniz Piyadelerini 2025’e kadar yeni yapılandıracak planı iki ülkenin bu hafta içinde açıklaması bekleniyor.

Bu kapsamda Deniz Piyadelerine gemisavar füzeleri gibi gelişmiş kabiliyetler sağlanacak. 

ABD’nin, reform kapsamında Deniz Piyadelerini ve askeri ekipmanları Okinawa’nın güneybatısındaki adalara da yerleştirebileceği konuşuluyor. Buradaki Ryukyus takım adalarında, Tayvan’a yaklaşık 100 mil (yaklaşık 160km) uzaklığında adalar bulmak mümkün. Bu uzaklık, Çin anakarasının da Tayvan’a olan yaklaşık uzaklığı.

Nükleer işbirliği

ABD ve Japonya, küçük modüler tip dahil yeni nesil nükleer reaktörlerin geliştirilmesi ve yapımında da işbirliğine gidecek.

Japonya Ekonomi Ticaret ve Sanayi Bakanı Nişimura Yasutoşi, Washington ziyaretinde ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm ile bir araya geldi.

Sıvılaştırılmış doğal gaz dahil enerji konularını da ele alan iki bakan, enerji kaynaklarına yönelik tutarlı bir düzenleyici ortamın korunmasına yönelik fikir birliğine vardı.

Bakanların ortak açıklamasına göre, Japonya ve ABD, küçük modüler tip dahil, yeni nesil ve modern nükleer reaktörlerin geliştirilmesi ve yapımında iş birliği yapacak.

Japon Bakan Nişimura, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin, ülkesinin “karbonsuzlaşmayı artıracak politikalarındaki değişikliğini” olumlu karşıladığını söyledi.

Nişimura, “Mevcut reaktörlerden tam olarak faydalanmak ve daha güçlü tedarik zincirleri oluşturmak için (ABD ile) iş birliği imkanlarını araştıracağız” ifadesini kullandı.

Filipinler, Çin’e karşı ABD üssü olmaya hazırlanıyor

ABD’nin Çin’in Tayvan’a olası bir müdahalesi halinde karşılık vermek için yaptığı hazırlıklara Filipinler de destek veriyor. Ülkede halihazırda 5 tane olan Amerikan üslerine 5 tanesinin daha eklenmesi planlanıyor. Filipinler, bu yeni üsleri Çin’e karşı silah ve diğer malzemeleri depolamak için kullanıma verecek. 

Filipinler ile ABD, her yıl düzenlenen askeri tatbikata bu sene toplam 16 bin asker gönderecek. Filipinler, bu seneki tatbikatın, ülkenin Tayvan sınırına yakın denizler de yapılacağını söylemişti.

Eski Filipinler Genelkurmay Başkanı Emmanuel Bautista, “Biz ABD’nin müttefikiyiz, stratejik bir konumdayız. Tayvan’da bir şey olursa o kadar yakınız ki, biz de dahil olacağız,” demişti.

ASYA

ABD heyeti Bangladeş’in yeni yönetimiyle görüştü, reform çağrısı yapıldı

Yayınlanma

Bangladeş’in yeni geçici hükümeti, geçtiğimiz ay protestolar sonucu uzun süredir başbakanlık görevini yürüten Şeyh Hasina’nın devrilmesinin ardından ilk önemli diplomatik toplantısını “sıfırlama, reform ve yeniden başlatma” çağrısıyla tamamladı.

Geçici lider Nobel ödüllü bankacı Muhammed Yunus ve diğer yetkililer pazar günü başkent Dakka’da, ABD hükümetinin Güney Asya’dan sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Donald Lu ve Hazine Bakanlığı’nın uluslararası finanstan sorumlu müsteşar yardımcısı Brent Neiman’ın da aralarında bulunduğu altı kişilik bir heyetle görüşmelerde bulundu.

Lu, ocak ayındaki seçimlerden önce de dahil olmak üzere birçok ziyaret gerçekleştirdiği Güney Asya ülkesinde tanınan bir isim.

Bu hafta sonu yapılan üst düzey görüşmelerde Yunus, ekonominin yeniden canlandırılması ve seçim sistemi, yargı ve polis gibi kilit kurumlarda reform yapılması da dahil olmak üzere pek çok söz verdi.

“Yolsuzluk batağına saplanmıştık” diyen Yunus, yetkililerin ‘sıfırlama, reform ve yeniden başlatma’ için çaba göstereceğini de sözlerine ekledi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasında 149. sırada yer alan Bangladeş, milyarlarca dolarlık kayıp devlet fonlarını geri almak için FBI ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nden (UNODC) yardım istedi.

Yunus’un finans danışmanı Salehuddin Ahmed pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada, çalınan paranın ülkesine geri gönderilmesi konusunda ABD heyetiyle görüşmeler yapıldığını söyledi. Yeni hükümet, son 15 yılda, özellikle ticari yanlış faturalandırma ve hundi olarak bilinen gayri resmi bir para transferi ağı yoluyla yaklaşık 100 milyar doların yasadışı olarak ülke dışına çıkarıldığını iddia ediyor.

ABD, Bangladeş’e yönelik yaklaşımını neden değiştirdi?

ABD’den destek sözü

ABD heyeti pazar günü yaptığı açıklamada Bangladeş’in kapsayıcı ekonomik büyümesini ve kurumsal reformlarını destekleyeceğini belirterek ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) aracılığıyla 202 milyon dolarlık ek yardım sözü verdi.

Bu, USAID’in 2026 yılına kadar Bangladeş’e 954 milyon dolar yardım sözü verdiği ve bunun 425 milyon dolarının halihazırda ödendiği 2021 anlaşmasının ardından geldi.

ABD heyetinin ziyaretiyle eş zamanlı olarak Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası da pazar günü Bangladeş’e bankacılık ve finans sektörlerindeki reformları desteklemek üzere 2,5 milyar dolar kredi sağlayacaklarını açıkladı.

Dünya Bankası toplam miktarın 1 milyar dolarını tahsis ederken, ADB de 1,5 milyar dolarlık katkıda bulunacak.

Bangladeş geçen yıl Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 4.7 milyar dolarlık bir kurtarma paketi talep etti ve şimdi de tükenen döviz rezervlerini doldurmak için 5 milyar dolar daha istiyor.

ABD merkezli jeopolitik köşe yazarı Shafquat Rabbee pazar günkü toplantılarla ilgili olarak “Üst düzey bir heyet Yunus hükümetine, özellikle de Bangladeş’in acilen ihtiyaç duyduğu önemli ekonomik yardım konusunda önemli bir destek sinyali verebilir” dedi.

Dakka’daki ABD büyükelçiliği, önemli bir giyim ihracatçısı olan Bangladeş’teki Amerikan şirketlerinin önemli varlığına vurgu yaparak, sosyal medyada “doğru ekonomik reformların yapılması halinde” ülkenin “ticaret ve yatırım yoluyla büyüme potansiyelini” ortaya çıkarabileceğini söyledi.

Dakka’daki Jahangirnagar Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Shahab Enam Khan Nikkei Asia’ya yaptığı değerlendirmede, ABD heyetinin mesajının, Washington’ın Bangladeş gibi Hint-Pasifik’te yükselen jeopolitik oyuncularla süregelen angajmanını yansıttığını söyledi.

Bangladeş’te Muhammed Yunus geçici lider olarak görevi devraldı

Okumaya Devam Et

ASYA

Filipinler Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı sığlıktan çekildi

Yayınlanma

Filipinler’in kısa bir süre önce bir sahil güvenlik gemisini tartışmalı Güney Çin Denizi sığlığından geri çekmesi sonrası, Çin’in bölgede atacağı adımlar tartışılıyor .Manila, BRP Teresa Magbanua gemisini beş aylık bir konuşlandırmanın ardından kötü hava koşulları, tükenen malzemeler ve tıbbi bakıma ihtiyaç duyan personeli tahliye etme ihtiyacını gerekçe göstererek hafta sonu Sabina Sığlığı’ndan geri çağırdı. Çin orayı Xianbin Resifi olarak adlandırıyor.

Gemi pazar günü Palawan’daki Puerto Princesa Limanı’na büyük bir karşılama ile döndü, ancak 63 mürettebatından dördünün dehidrasyon nedeniyle hastanede tedavi görmesi gerekiyordu.

Analistler, ani geri çekilmenin, Filipinler tarafından kasıtlı olarak Güney Çin Denizi’nin bir başka tartışmalı noktası olan İkinci Thomas Sığlığı’nda karaya oturtulan İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma Amerikan yapımı bir savaş gemisi olan BRP Sierra Madre’de konuşlu birliklerin rotasyonuna ve ikmaline imkan tanıyabileceğini söylüyor.

Çin’in Global Times gazetesi ise çekilme üzerine, “Çin’in başarılı müdahalesinin Filipinler’in hedeflerini boşa çıkardığını ve geriye tek seçenek olarak geri çekilmenin kaldığını” yazdı.

Global Times’a göre, Filipinler gemisinin çekilmesi, çarşamba günü Çin-Filipinler İkili İstişare Mekanizması başkanları arasında Güney Çin Denizi konusunda yapılan toplantıdan üç gün sonra gerçekleşti. Ancak Filipinler çekilme işlemini Çin’e önceden bildirmedi.

Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde emeritus profesör olan Carl Thayer ise, Filipinler’in Teresa Magbanua’yı geri çekmeden önce yerine yeni bir gemi koyması gerektiğini söyleyerek endişelerini dile getirdi.

This Week in Asia’ya konuşan Thayer, “İnisiyatif artık Çin’in elinde. Filipin Sahil Güvenliği’nin geminin yerine yenisini koymasını engelleme çabalarını savunma amaçlı bir tedbir olarak gerekçelendireceklerdir” dedi.

Thayer, geri çekilmenin Çin tarafından bölgedeki egemenlik iddialarını güçlendirmek için bir propaganda aracı olarak kullanılacağını da sözlerine ekledi. Bölgede 70 civarında Çin askeri, sahil güvenlik ve milis gemisinin bulunduğunu belirten Thayer, Çin’in Filipinler’in konuşlandırmaya çalıştığı herhangi bir yedek gemiye karşı koyacağını belirtti.

Avustralya Savunma Kuvvetleri Akademisi’nde ders veren Güneydoğu Asya uzmanı Thayer, “Çin’in amacı Sabina Sığlığı’nı işgal etmek değil, Filipinler’in kalıcı bir varlık göstermesini engellemektir” dedi.

Teresa Magbanua’nın Palawan’dan 146 km (90 mil) ve en yakın büyük Çin kara kütlesinden yaklaşık 1.200 km uzaklıktaki Sabina Sığlığı’na konuşlandırılması Pekin’le Manila arasında gerginliği yükseltmişti.

Filipinler Ulusal Denizcilik Konseyi Başkanı Lucas Bersamin pazar günü yaptığı açıklamada, geminin sığlıktan çekilmesinin gerekli onarımların yapılmasına ve mürettebatın biraz dinlenmesine olanak sağlayacağını söyledi.

Filipin sahil güvenlik sözcüsü Komodor Jay Tarriela da pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Biz hiçbir şey kaybetmedik. Hiçbir şeyi terk etmedik” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Yen, 2023’ten bu yana ilk kez dolar karşısında 140’ın üzerine çıktı

Yayınlanma

Japon Yen’i temmuz ayının başındaki 161,95 seviyesinden yukarı yönlü harekete geçerek on yıllardır görülen en zayıf seviyeden kayda değer bir toparlanmayı işaret etti.

Yen dolara karşı %0,6’ya kadar değer kazanarak 139,96’ya ulaştı ve bu temmuz 2023’ten bu yana en güçlü seviyesi oldu. Yen, yatırımcıların ABD ile Japonya arasındaki faiz oranı farkının daha da daralması yönünde pozisyon almasıyla %15’lik bir kazançla bu çeyrekte en iyi performans gösteren Grup-10 para birimi oldu.

FED’in çarşamba günü faiz düşürme yoluna gideceği kesin görülüyor tek soru ise ne kadar düşüreceği. Japonya Merkez Bankası’nın bu yıl iki kez faiz artırımı yaptıktan sonra cuma günü beklemede kalması bekleniyor. Singapur’daki Macquarie Group Ltd.’de stratejist olan Gareth Berry, “Esas olarak FED’in bu hafta 25 yerine 50 baz puanlık faiz indirimi yapma riskinin yen’i desteklediğini” söyledi.

Japonya Merkez Bankası’nın bu hafta faiz oranlarını değiştirmese de Bloomberg tarafından ankete katılan ekonomistlerin çoğunluğu aralık ayında başka bir faiz artışı olacağını öngörüyor. Merkez bankasının 31 Temmuz’da politika faizini %0,25’e çıkarması, qğustos başında dövizlerden tahvillere ve hisse senetlerine kadar varlıkları sarsan küresel piyasa çalkantısına katkıda bulundu.

Öte yandan Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda, 3 Eylül’de merkez bankasının, fiyatların tahminlerle uyumlu olması halinde faiz oranlarını artıracağını teyit etti. Merkez bankası yönetim kurulu üyesi Junko Nakagawa, 11 Eylül’de yaptığı açıklamada, ekonominin tahminler doğrultusunda performans göstermesi halinde, bankanın politikalarını bundan sonra da ayarlamaya devam edeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English