Bizi Takip Edin

Amerika

ABD, gençleri üniformaya sokamıyor: Orduya alım prosedürlerinde değişim

Yayınlanma

ABD Ordusu, özellikle Amerikan gençlerini kuruma çekmekte güçlük çektiği için orduya alım prosedürlerinde değişikliğe gitti.

Ordu, yaklaşık on yıldır askere alma hedeflerine ulaşamadı ve 2022’de %25 oranında (yaklaşık 15.000 asker) eksik kaldı. Araştırmalara göre ABD’li gençlerin sadece %23’ü askerlik yapmaya uygun ve ABD’li gençlerin sadece %9’u üniforma giymeye ilgi duyuyor. Pentagon araştırmasına göre, gençlerin aşırı kilolu olmaları veya askerliğe elverişli olmayan zihinsel veya fiziksel rahatsızlıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili sorunları olması büyük bir sorun.

Bu yıl da ABD Ordusu’nun yıllık 65,000 asker alma hedefinin neredeyse dörtte bir oranında gerisinde kalması bekleniyor. Savunma Bakanlığı’nın 20 Nisan’da yaptığı basın açıklamasına göre, Deniz Kuvvetleri’nin 2023 hedefinin 6.000, Hava Kuvvetleri’nin ise 10.000 kişi altında kalması bekleniyor.

3 Ekim tarihinde ABD Ordusu Halkla İlişkiler Departmanından yapılan açıklamada, ordunun profesyonel bir işe alım ekibi oluşturacağını ve odağını yeni lise mezunlarından üniversite görmüş olanlara veya iş deneyimi olanlara kaydıracağını söyledi. Orduda işe alım görevlilerinin çoğu bu işi ‘gönüllü’ olarak yapan astsubaylardan oluşuyordu.

Kara Kuvvetleri Sekreteri Christine Wormuth NPR’ye verdiği demeçte, “Şu anda yeni işe alımlarımızın %50’si lise mezunu. Balık tutmamız gereken çok daha büyük bir havuz var,” dedi.

Ağustos ayında Matthew Weiss tarafından Seni İstemiyoruz Sam Amca: Z Kuşağı ile Asker Alma Krizinin İncelenmesi [We Don’t Want YOU, Uncle Sam: Examining the Military Recruitment Crisis with Generation Z] başlıklı bir kitap yayımlandı. WSWS’de yer alan değerlendirmeye göre, ‘genç ve hali vakti yerinde’ bir deniz subayı tarafından kaleme alınan kitap, ordunun Z kuşağını ‘kavramak için nasıl çabaladığını’ inceliyor ve genç kuşağı cezbetmek için orduda reform yapılmasına yönelik bir dizi öneri sunuyor.

Ordu, gençleri kazanmak için milyarlarca dolar harcıyor. 2018 yılında, gençlere yönelik geniş çaplı bir reklam kampanyası üretmek üzere küresel pazarlama şirketi Omnicon ile 4 milyar dolarlık bir sözleşme imzalanmıştı.

Askeri çevrelerde insan gücü açığını kapatmak için çok sayıda plan tartışılıyor. Bu planlar arasında askere alımlarda yapılacak değişikliklerin yanı sıra yapay zeka ve otonom savaş teknolojisinin yaygınlaştırılması ve kullanılması, ABD vatandaşlığı karşılığında savaşabilecek bir ‘yabancı lejyonun’ kurulması ve gazileri orduya geri dönmeye zorlamak ya da ikna etmek için yeni kuralların uygulanması yer alıyor.

Gençleri orduya çekmek için yeni yöntemler

Amerikan ordusu, süreci tersine çevirmek için özellikle liseleri ve üniversite kampüslerini hedef alıyor.

Bu yılın başlarında, ülke genelinde binlerce lise öğrencisinin yasadışı bir şekilde Genç Yedek Subay Eğitim Kolordusu (JROTC) programlarına katılmaya zorlandığı ortaya çıkmıştı.

Pentagon yönetimi, 10.000’den fazla askere alma görevlisine dağıtılan bir ordu askere alma görevlisi el kitabında şu talimatı veriyordu: “Eğer [lise] son sınıfa gelmelerini beklerseniz, muhtemelen çok geç kalmış olursunuz.”

ACLU tarafından yapılan bir araştırma ise 11 yaşından küçük öğrencilerin askere alındığını ortaya çıkardı. Georgia’da Ulusal Muhafızlar’ın, lise öğrencileri hakkında toplu bilgi toplayan cep telefonu ağlarını kullanmayı planladığı ortaya çıkmıştı. Muhafızlar, daha sonra bu verileri ‘agresif bir şekilde’ askere almak için kullanacaklardı.

Ulusal Muhafızlar, cep telefonu konum verilerini kullanarak lise öğrencilerinin yanı sıra öğretmenler ve ebeveynler gibi ‘etki merkezlerini’ de askere alma reklamlarıyla hedef almayı planlıyordu.

İlk olarak, bu planları detaylandıran federal sözleşme materyallerinin bir kopyasını elde eden The Intercept tarafından bildirilen plana göre, Ulusal Muhafızlar eyalet genelinde 67 lise çevresinde sanal çeperler (‘geofences’) oluşturacak ve bu konumların bir mil yarıçapına giren telefonları hedef alacaktı.

Yüksek öğretimde ise ROTC programlarına sahip 1.700’den fazla kolej ve üniversite bulunuyor. ABD Ordusu’nun 2016 tarihli bir raporuna göre, gençleri ordunun ROTC programına çekmek için her yıl 431 milyon dolar ödül ve burs kullanılıyor ve yaklaşık 23.700 öğrenciye ulaşılıyor.

Ordunun yeni reklamı muhafazakârları memnun etti

Öte yandan muhafazakâr yorumcular, ağırlıklı olarak beyaz erkeklerin yer aldığı yeni bir ABD Ordusu askere alma reklamının ‘15 yıllık acımasız ilerici beyin yıkamaya’ bir tepki olduğunu ve ‘kesinlikle savaşa girileceğinin’ bir işareti olduğunu iddia ettiler.

30 saniyelik reklamda bir Chinook helikopterinden atlayan ve paraşütle yere inen bir grup asker, “En büyük zaferleriniz asla tek başınıza elde edilmez,” ve “Olabildiğiniz kadar olun,” başlıklarıyla birlikte gösteriliyor. Video, X’te viral oldu ve 11,3 milyondan fazla izlendi.

Newsweek’te yer alan habere göre, muhafazakâr aktivistler daha önce de, ‘iki anne tarafından büyütüldüğünü’ ve ‘eşitlik için yürüdüğünü’ anlatan Onbaşı Emma Malonelord’un yer aldığı bir ilan da dâhil olmak üzere, ‘yeterince maço olmadığını’ düşündükleri orduya alım ilanlarına duydukları öfkeyi dile getirmişlerdi.

X’teki 1,8 milyon takipçili ‘End Wokeness’ (‘Duyarcılığa Son’) hesabı, ordunun işe alım videosunu paylaşarak, “Has…r. Yeni bir ABD Ordusu askere alma ilanı yayınlandı ve hepsi heteroseksüel beyaz erkekler. Kesinlikle savaşa gidiyoruz,” dedi.

Başka bir kullanıcı ise, “Beyaz adamlar reklamlara geri döndü. İşler ciddileşiyor,” diye yazdı.

Bu iddiaya rağmen, reklamda beyaz olmayan iki asker görülüyor. Reklamda yer alan askerlerin cinsiyeti hakkında herhangi bir bilgi verilmiyor.

2022 tarihli bir ABD askeri raporuna göre, aktif görevdeki ordu mensuplarının %68,8’i kendini ‘beyaz’ olarak bildiriyor.

Ordu, akademilerdeki boşlukları doldurmaya çalışıyor

Amerikan ordusu, askere alımlardaki kötü gidişatı engellemek için hızlı hareket etmek için bastırıyor.

Örneğin Fort Knox, Kentucky’deki sekiz haftalık Ordu Acemi Er Kursu, toplam 53 sınıfta en fazla 2.866 öğrenciyi eğitebiliyor. Fakat veriler, Eylül sonunda sona eren 2023 mali yılında sadece 1.336 mezun verdiğini gösteriyor.

Military.com’un bildirdiğine göre, astsubayların acemi okulundaki 800 sandalyeyi derhal doldurmaları için verilen ‘ani ve kaotik bir dizi emir’ son günlerde orduyu karıştırdı. Geçen pazartesi günü, 200 asker, yalnızca bir hafta önceden haber verilmesinin ardından ders vermeye başladı, fakat bazı askerlerin eğitmen olarak okula gidişleri, medyada çıkan haberler ve kısa bildirimden rahatsız olan yerel komuta zincirleri nedeniyle iptal edildi.

Ordu, askerlerini gönüllülük esasına dayanmadan askere alma birimlerine atayarak ve gönüllüleri çekmek için bir dizi teşvik sunarak askeri okulunu büyütmek istiyor.

Bir ordu sözcüsüne göre, bunun bir parçası olarak, 2024 yılında toplam sınıf sayısını 77’ye çıkararak ek 1.000 askere alım görevlisi mezun etmek üzere okulu genişletecek. Okulun süresi de iki hafta kısaltılacak.

Bu çaba ise ordu içinde tepkilere neden oldu. Bu ay astsubayları programa zorlamak için yapılan hareket, ordunun üst kademelerindeki bazı kişileri şaşırttı. Tepkiler üzerine ordu Aralık ayındaki kurslarda frene bastı ve bildirimde bulunulmayan sınıfların birçoğu Ocak ayında başlayacak şekilde değiştirildi.

Teşkilatın en üst düzey personel yetkilisi Korgeneral Douglas Stitt, ‘geçen hafta yaşanan karmaşa’ nedeniyle askerlerden ve ailelerden özür diledi.

Silikon Vadisi şirketlerinden Pentagon’a çağrı: Askeri tedarik yöntemini değiştirin

Deniz Piyadeleri ayrışıyor

New York Times’ta (NYT) yer alan bir habere göre, ABD Ordusunun birçok departmanı yeni askerleri işe alma konusunda zorlanırken, Deniz Piyadeleri (US Marines) bu konuda sorun yaşamaması ile öne çıkıyor.

Deniz Piyadeleri 30 Eylül’de hedefinin %100’üne ulaşarak asker alma yılını sonlandırdı ve gelecek yıl için yüzlerce sözleşme imzalandı. Deniz Piyadeleri bu yıl 28.900 asker alma hedefini aştı ve ayrıca subaylar ve yedekler için de hedeflerinin üzerine çıktı.

Birliğin, bunu askere alma standartlarını sıkı tutarken ve neredeyse hiç ikramiye sunmazken başarması dikkat çekiyor. Bu yılın başlarında Deniz Piyadelerinin yeni askerleri çekmek için ekstra para teklif edip etmeyeceği sorulduğunda Deniz Piyadeleri Komutanı, “Bonusunuz kendinize Denizci diyebilmenizdir. Bonusunuz budur,” demişti.

NYT’ye göre, özetle, Deniz Piyadeleri’nin pazarlama stratejisi şu şekilde işliyor: “Mali teşvikleri, Deniz Kuvvetlerine katılma onuruyla kıyaslandığında önemsiz bir şeymiş gibi göstermek. Askerlik hizmetinin sivil kariyer fırsatları için bir sıçrama tahtası olduğu fikrini bir kenara bırakın. Bunun yerine, soyut, zamansız ve elit bir şeyin parçası olma şansı vaat edin.”

Pentagon yapay zekaya yatırım yapıyor

Askere alımlarda yapay zeka kullanımı artacak

‘Ordu Tedarik Öncelikleri: Hazırlık ve Modernizasyonun Dengelenmesi Forumu’nda konuşan ABD Ordusu Askere Alım (USAREC) Komutanı Komutanı Tümgeneral Johnny Davis, “Bu [askere alım] verilerine dayanarak, reklamlarıma, pazarlamama, ikramiyelerime nasıl odaklanmam gerektiğini anlamam gerekiyor; tüm farklı şeyleri artık senkronize ediyoruz ve bu yüzden şu anki şeklimizi dönüştürüyoruz,” dedi.

Davis, ileriye dönük işe alım çalışmalarında yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojileri kullanmak istediğini de belirtti.

RAND raporu: TV reklamlarına daha fazla para harcayın

Bu ayın başında yayınlanan bir raporda, RAND araştırmacıları, en zor askere alma ortamlarından biriyle karşı karşıya olan ordunun televizyon reklamlarına çok daha fazla para harcaması ve askere alınanlara ikramiye ödemeye çok daha az para harcaması gerektiğini savundu.
Rapor, televizyon reklamlarına daha fazla harcama yapılmasının, daha büyük ikramiyeler sunmanın askere alma ilgisinde yaratacağı artışın neredeyse ‘on katını’ yaratabileceğini savunuyor.

Araştırmacılar, “İkramiyelerin büyük bir kısmı, daha düşük bir ikramiye tutarı karşılığında (ya da hiç ikramiye almadan) orduya katılmak isteyen acemi erlere ödeniyor,” dedi. Analizleri, ordunun yeni askerlere verdiği paranın %40 ya da 100 milyon dolar azaltılmasını ve TV reklam harcamalarının %80 ya da 22 milyon dolar artırılmasını öneriyor.

Ordunun NFL ve NCAA Southeastern Conference Football için CBS Sports ile, Pazar Gecesi Futbolu için NBC ile ortaklıkları bulunuyor.

RAND raporunda ayrıca dijital ve televizyon reklamlarının coğrafi ve demografik olarak hedefe yönelik olduğunu ve bu nedenle daha küçük ölçekte etkinliklerini denemek ve veri toplamak için iyi bir yol olduğunu belirtiliyor.

RAND’a göre, belirli bir pazarlama alanı için dijital ya da televizyon reklamlarının seviyesi çeşitlendirilebilir ve bu da askere alım kaynaklarını nereye yönlendireceğine karar veren ordu için daha az riskli olabilir.

Amerika

‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Yayınlanma

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.

Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.

Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.

Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.

Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.

İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.

Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.

Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.

Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.

“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.

Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.

Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.

Trump’ın ‘harika’ vergi yasasında sona doğru

SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.

Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.

Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.

Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.

Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.

Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.

Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Yayınlanma

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.

Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.

Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.

Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.

The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek. 

O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.

Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.

Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.

Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.

Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump’ın Los Angeles hamlesi Demokratları böldü

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın milyonlarca belgesiz göçmeni sınır dışı etme girişimi, protestoları bastırmak için Los Angeles kentinde ABD ordusunu görevlendirmesiyle Demokratları böldü.

Financial Times’a (FT) göre bu hamle Washington’da, başkanın seçmenler nezdindeki gücünü pekiştirirken, Demokrat rakipleri arasında göç, hukuk ve düzen konusunda bölünmeleri ortaya çıkaran “kurnaz” bir siyasi hesap olarak da görülüyor.

Cumhuriyetçi kamuoyu araştırma şirketi North Star Opinion Research’ün başkan yardımcısı Jon McHenry, “Başkan Trump birçok açıdan takdire şayan olmayabilir, ama elindeki kartları nasıl oynayacağını iyi biliyor,” dedi.

Trump, 2024 seçim kampanyasında, Joe Biden’ın başkanlığı döneminde ülkeye yasadışı olarak giren milyonlarca göçmeni sınır dışı etme sözü vermişti ve o günden bu yana göçmenlik konusundaki tutumu nedeniyle nispeten yüksek onay oranları elde etti.

Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlilerinin giderek sertleşen taktiklerine dair haberlere rağmen, son zamanlarda yapılan birkaç ankette, Amerikalıların çoğunluğunun Trump yönetiminin belgesiz göçmenleri sınır dışı etme çabalarını desteklediği ortaya çıktı.

Geçen hafta, Los Angeles şehrinde protestocular ile kolluk kuvvetleri arasında çıkan çatışmalar ve Ulusal Muhafızlar ile ABD Deniz Piyadeleri’nin görevlendirilme kararından önce yapılan bir CBS News anketine göre, Amerikalıların yüzde 54’ü yasadışı göçmenleri sınır dışı etme programını onaylarken, yüzde 46’sı desteklemiyor.

Beyaz Saray iletişim direktörü Steven Cheung, ankete yanıt olarak “Ulusal Muhafızların şiddeti bastırmak için Los Angeles’a gönderilmesinden sonra onay oranı daha da yükselecektir,” diye yazdı.

Trump daha da ileri giderek, bu hafta Beyaz Saray’da düzenlenen bir üst düzey yöneticiler toplantısında, Amerikalıların yüzde 95’inin kendisini desteklediğini düşündüğünü söyledi.

Trump, “Diğer birçok konu gibi, bunun da 95’e 5’lik bir konu olduğunu düşünüyorum. Demokratlar, konularda yanlış tarafta oldukları için seçimleri ezici bir çoğunlukla kaybettiler,” dedi.

Trump’ın Ulusal Muhafızları görevlendirmesinden bu yana çok az ulusal anket yapılmış olsa da, hafta sonu gerçekleştirilen ve çarşamba günü yayınlanan bir Quinnipiac anketi, başkanın hamlesine verilen desteğin değişiyor olabileceğini ortaya koydu.

Sadece %43’lük bir kesim Trump’ın göçmenlik meselesini ele alışını onaylarken, %54’lük bir kesim onaylamadı. %40’lık bir kesim ise yönetimin sınır dışı etme çabalarını onayladığını belirtti.

Trump, ABD’deki göstericilere ‘hayvan’ dedi

Yine de Beyaz Saray çarşamba günü sert bir tavır sergiledi. Trump’ı daha fazla sınır dışı etme kararından vazgeçirebilecek bir şey olup olmadığı sorulduğunda, Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, “Trump yönetimi, başkanın Amerikan halkına vaat ettiği toplu sınır dışı etme çabalarını sürdürecek,” yanıtını verdi.

Demokratlar, geçen kasımdaki seçimlerden bu yana, Biden yönetiminin ABD-Meksika sınırındaki tutumu nedeniyle Beyaz Saray ve Kongredeki kontrolünü kaybetmesinden bu yana, göç konusunda tutarlı bir mesaj oluşturmakta zorlanıyor.

Şimdi, Los Angeles sokaklarında şiddet ve kaosu desteklediği izlenimi vermeden Trump’ın göçmenlik uygulamalarını ve protestoları bastırmak için ABD ordusunun konuşlandırılmasını kınamaya çalışmak gibi ek bir zorlukla karşı karşıyalar.

Zorluklar, parti liderliğinin üst düzey bir üyesinin çarşamba gecesi istifa ettiğini açıkladığı Demokratik Ulusal Konvansiyon (DNC) da dahil olmak üzere, parti yapısının iç çekişmelerle boğuştuğu bir dönemde ortaya çıktı.

Kaliforniya’daki Demokrat yetkililer protestoların büyük ölçüde barışçıl olduğunu ısrarla belirtirken, yağma ve vandalizm olayları ABD genelinde manşetlere taşındı ve Los Angeles’ın Demokrat belediye başkanı Karen Bass’ın yerel sıkıyönetim ilan edip sokağa çıkma yasağı getirmesine neden oldu.

Washington’da Demokratlar nasıl tepki verileceği konusunda bölündü. Senato azınlık lideri Chuck Schumer dahil olmak üzere önde gelen parti isimleri Trump’ın eylemlerini “endişe verici otoriterlik” olarak kınadı.

Fakat parti tabanı, partinin protestocuları kınaması gerekip gerekmediği konusunda sert tartışmalar yaşadı.

Pennsylvanialı Demokrat senatör John Fetterman, sosyal medya hesabında, partisinin “arabaları ateşe vermeyi, binaları tahrip etmeyi ve kolluk kuvvetlerine saldırmayı kınamayı” reddederek “ahlaki üstünlüğünü” kaybettiğini yazdı.

New Yorklu Demokrat Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez, CNN’e verdiği demeçte, “Aileleri parçalamak, ICE’nin kanunları çiğnemek gibi şiddet eylemlerini kesinlikle kınamalıyız. Senatör Fetterman veya başka biri kanun ve düzenle ilgileniyorsa, ABD’de gördüğümüz en kanunsuz kurum ve yönetimlerden birine bakmalıyız,” yanıtını verdi.

Connecticut senatörü Chris Murphy, partisinin bu ikilemi çözebileceğini vurgulayarak, Kongrede gazetecilere, “Aynı anda iki şeyi yapabiliriz. Kontrolden çıkan protestoları kınayabiliriz ve Donald Trump’ın şiddet uygulayan protestoculara karşı durmakla ilgilenmediğini kabul edebiliriz,” dedi.

Murphy, “Gerçek şu ki: Donald Trump barış sağlamak istemiyor. Durumu yatıştırmak istemiyor. Kavga arıyor,” diye ekledi.

Öte yandan kavganın Trump’ın istediği gibi bitmeyebileceğine dair bazı işaretler var. Son günlerde bir grup Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, yaygın baskınların ekonomiyi bozabileceği ve toplulukları altüst edebileceği uyarısında bulunarak, yönetimi sınır dışı etme operasyonlarını daraltmaya çağırdı.

Kaliforniya’dan Cumhuriyetçi Kongre üyesi David Valadao salı günü X’te yaptığı açıklamada, “Kaliforniya’da devam eden ICE operasyonları konusunda endişeliyim ve yönetimle görüşmelerime devam ederek, yıllardır Valley’de barış içinde yaşayan çalışkan insanlardan çok, bilinen suçluların sınır dışı edilmesine öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayacağım,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English