Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de 25 bin liman işçisi greve hazırlanıyor

Yayınlanma

ABD’de işletmeler, başkanlık seçimlerinden sadece birkaç hafta önce onlarca ABD limanında tedarik zincirlerini alt üst edebilecek ve fiyatları yükseltebilecek bir greve hazırlanıyor.

Uluslararası Liman İşçileri Birliği (ILA) 25 bin üyesinin, 30 Eylül’de sona erecek sözleşmelerinden önce taşıyıcıları ve deniz terminali işletmecilerini temsil eden ABD Denizcilik Birliği (USMX) ile yeni bir anlaşmaya varamamaları halinde iş bırakacağını açıkladı.

Sözleşme New York, Savannah, Houston, Miami ve New Orleans dahil olmak üzere Maine ve Teksas arasındaki tüm limanları kapsıyor.

Geçen hafta 177 ticaret grubundan oluşan bir koalisyon, bu limanların ülkenin liman hacminin yüzde 41’ini karşıladığını ve kapatılmalarının ABD ekonomisi üzerinde “yıkıcı bir etki” yaratacağı uyarısında bulundu.

Biden, grevleri engellemeyeceğini söyledi

Financial Times’ın haberine göre patron dünyası liderleri 2021’den bu yana sendika müzakerelerini takip ettiklerini fakat haziran ayında Mobile Limanındaki otomasyon nedeniyle görüşmelerin kesilmesiyle tedirgin olduklarını söylüyorlar.  

Resmi müzakereler hiçbir zaman yeniden başlamadı.

Yöneticiler ve ekonomistler, Washington’un 2022’de bir demiryolu yük taşımacılığı grevini önlemek için yaptığı gibi müdahale edeceğini varsayıyordu, fakat Başkan Joe Biden geçen hafta limanlardaki işçi eylemlerini engellemeyeceğini söyledi.

Moody’s Analytics ekonomisti Adam Kamins, açıklamanın “alarm seviyesini dramatik bir şekilde yükselttiğini” söyledi.

ABD’de grev dalgası başlayabilir

Patronlardan “tedarik zincirleri bozulur” tehdidi

Tüketici Markaları Derneği (CBA) Başkan Yardımcısı Tom Madrecki, “Burada tehlike işareti belirmiş durumda. Çok fazla sabotaj var. Hepimiz grev istemiyoruz ama bence bir grev olabileceğine ve bunun ekonomi üzerinde gerçekten ciddi bir etkisi olacağına hazırlıklı olmalıyız,” dedi.

Patron dünyası grupları, tedarik zincirlerinde böylesine büyük bir kesintinin malzeme ithalatı, ürün ihracatı ve sevkiyatların depolanması maliyetlerini önemli ölçüde artıracağından ve bunun da tüketici fiyatlarını yükselteceğinden korkuyor.

Kızıldeniz’deki Yemen direnişinin saldırıları nedeniyle artan nakliye maliyetleri ve artan zaman çizelgeleriyle karşı karşıya kalan işletmeler şimdiden maliyet azaltıcı planlar benimsedi.

Geçen yıl Kaliforniya’daki bazı limanlarda iş kesintileri yaşanmış olsa da, son büyük iş kesintisi 2002 yılında batı kıyısındaki limanlarda yaşanan 11 günlük lokavttı. Bu kapanma her gün 1 milyar dolara mal olmuş ve altı aylık mal birikimine neden olmuştu.

Sendika lideri: Uyuyan dev kükremeye hazır

Perakendecileri, restoranları, imalatçıları, gıda üreticilerini ve moda tasarımcılarını temsil eden ticaret grupları Biden’ı tutumunu değiştirmeye çağırıyor. Madrecki, CBA’nın bir yıldan uzun bir süredir konuyla ilgili olarak Biden yönetimiyle temas halinde olduğunu ancak 5 Kasım başkanlık seçimlerinin iş anlaşmazlığının siyasetini zora sokmasından korktuğunu söyledi.

İşçi sendikaları, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in seçmen bloğunun önemli bir parçası ve ILA yönetimi defalarca hükümetin iş uyuşmazlığına müdahalesini hoş karşılamayacaklarını söyledi.

Liman işçileri sendikası ILA Başkanı Harold Daggett, USMX’i işçilere düşük ücret ödemekle suçladığı açıklamasında, “Yeni bir Ana Sözleşme Anlaşması yapılmazsa 1 Ekim 2024 Salı günü uyuyan bir dev kükremeye hazır. Üyelerim bir yılı aşkın bir süredir bu grev olasılığına karşı hazırlık yapıyor,” dedi.

USMX yaptığı açıklamada sendika ile görüşmelerin kesilmesinin “hayal kırıklığı yarattığını” ve “bu çıkmazı çözmenin tek yolunun müzakerelere yeniden başlamak olduğunu, bunu da her zaman yapmaya hazır olduğunu” söyledi.

“Kıtlık ve yüksek fiyatlar” gelebilir

Perakendeciler, Covid krizinin rafları boş bırakmasından bu yana tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için çalıştılar ve kritik tatil alışverişi dönemine hazırlanmak için mümkün olduğunca çok sevkiyatı yılın başlarına kaydırdılar.

Fakat Gold, grevin “birkaç günden” daha uzun sürmesi halinde alışveriş yapanların yine de “kıtlık ve yüksek fiyatlar” fark edeceğini söyledi.

Gıda Endüstrisi Birliği’nden Doug Baker yaptığı açıklamada, gıda perakendecileri ve tedarikçilerinin de “bir liman grevinin gıda endüstrisinin operasyonları üzerinde yaratacağı potansiyel etkilerden endişe duyduklarını” söyledi.

Fakat birliğin “gıda endüstrisinin hızla gelişen bu koşullara uyum sağlayabileceğinden ve bir grev olması durumunda mal akışını sürdürmek için çözümler bulabileceğinden emin olduğunu” da sözlerine ekledi.

Ambalajlı tüketici ürünleri üreticileri ise bu kadar emin değil. İthal ettikleri malzemelerin çoğu bozulabilir olduğundan, sevkiyatları yeniden planlayamayacaklarından veya yeniden yönlendiremeyeceklerinden korkuyorlar.

Madrecki, “Bu kolayca çözülebilecek bir şey değil. Bu noktada biraz kötümseriz,” dedi.

AMERİKA

ABD tarihinin en büyük nükleer kazasına konu olan reaktör, Microsoft’a enerji sağlayacak

Yayınlanma

Amerikan tarihinin en büyük nükleer felaketinin yaşandığı Three Mile Island, Microsoft’a elektrik sağlamak üzere yeniden faaliyete geçiyor.

1979’da kısmi nükleer erimeye maruz kalan Pennsylvania’daki santralin sahibi Constellation Energy, hafta sonu yaptığı açıklamada teknoloji deviyle 20 yıllık bir enerji anlaşması imzaladığını duyurdu.

Kötü şöhretli santralin yeniden canlanması, ABD’de nükleer canlanmanın bariz bir kanıtı olarak görülüyor. Elektrikli araçların, yerli üretimin ve özellikle de enerjiye aç yapay zeka patlamasına hizmet eden veri merkezlerinin elektrik ihtiyacı, nükleer santrali tekrar cazip hale getirdi.

Constellation, kazada hasar görmeyen fakat beş yıl önce mali nedenlerle hizmet dışı bırakılan bir reaktörü yeniden çalıştırmak için 1,6 milyar dolar harcayacak.

Şirket, ekipman iyileştirmeleri ve düzenleyici kurumlardan yeşil ışık bekleyerek 2028 yılına kadar tesisi yeniden çalışır hale getirmeyi ve 700.000 hanenin (ya da bir grup ChatGPT sorgusunun) elektrik ihtiyacını karşılamaya yetecek 835 megawatt’ı pompalamayı umuyor.

Nükleer endüstri, yüksek profilli kazalardan kaynaklanan kötü halkla ilişkiler ve doğalgaz ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının rekabetinden muzdarip olduğu için 2022’ye kadar geçen on yılda on üç nükleer reaktör devre dışı kaldı.

Şimdi ise, teknoloji şirketleri 7/24 temiz enerji kaynağının değerini anladıkları ve hükümet sübvansiyonlar dağıttığı için nükleer enerjiye geri dönüyor.

Three Mile Island’ın yeniden faaliyete başlamasının yanı sıra, Microsoft’un Virginia’daki veri merkezlerinden birinde kullanılan enerjiyi dengelemek için Constellation ile halihazırda bir nükleer enerji üretim sözleşmesi de bulunuyor.

Bu arada Amazon kısa bir süre önce Pennsylvania’da nükleer enerjiyle çalışan bir veri merkezi satın aldı ve Michigan’daki eskimiş bir nükleer enerji santrali federal hükümet ve eyaletten alınan 2 milyar dolar sayesinde yeni bir hayata kavuşuyor.

Öte yandan Constellation, düzenleyici gecikmelerden kaçınmak için Three Mile Island projesi için devlet hibesi almayacağını ve böylece restorasyona hemen başlayabileceğini söyledi.

Eski usul nükleer santraller pahalı olmaya devam ediyor ve inşa edilmeleri uzun zaman alıyor, bu nedenle Bill Gates ve Sam Altman tarafından desteklenenler de dahil olmak üzere birçok şirket, küçük reaktörler ve son teknoloji nükleer füzyon projeleri gibi deneysel çözümlere yatırım yapıyor.

ABD Enerji Bakanlığı, Three Mile Island nükleer kazasında herhangi bir yaralanma, ölüm veya doğrudan sağlık etkisi meydana gelmediğini öne sürüyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Apollo, Intel’e “multi-milyar dolarlık” yatırım teklif edecek

Yayınlanma

Bloomberg’in konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerden aktardığına  göre, dev varlık yönetimi tekeli Apollo Global Management, çip üreticisinin “geri dönüş” stratejisine güvenoyu anlamına gelecek bir hareketle Intel şirketine milyarlarca dolarlık bir yatırım yapmayı teklif etti.

Gizli bilgiler nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen bir kişi, alternatif varlık yöneticisinin son günlerde Intel’e 5 milyar dolar kadar hisse senedi benzeri bir yatırım yapmaya istekli olduğunu belirttiğini söyledi.

Söz konusu kişiler, Intel yöneticilerinin Apollo’nun teklifini değerlendirdiklerini söyledi. Apollo’nun potansiyel yatırımının boyutunun değişebileceğini ya da görüşmelerin kesilebileceğini söylediler.

Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerin cumartesi günü yaptığı açıklamaya göre bu gelişme, San Diego merkezli Qualcomm şirketinin Intel’i devralma teklifinde bulunmasının ardından geldi ve şimdiye kadarki en büyük birleşme ve satın alma anlaşmalarından birinin gerçekleşmesi ihtimalini artırdı. Her iki anlaşma da henüz sonuçlanmadı.

Zordaki Intel’e doping: Pentagon’dan 3,5 milyar dolarlık çip ihalesi

İcra Kurulu Başkanı Pat Gelsinger yönetimindeki Intel, kendini yeniden yapılandırmak ve yeni ürünler, teknoloji ve dış müşteriler kazanmak için pahalı bir plan üzerinde çalışıyor.

Yine de şirketin satışları üst üste üçüncü yılında da azaltmaya devam ediyor ve hisseleri bu yıl %50’den fazla değer kaybetti. Apollo bugün en çok sigorta, satın alma ve kredi stratejileriyle tanınıyor olsa da, firma 1990’larda sıkıntılı şirketlere yatırım uzmanı olarak işe başladı.

Intel’in hisseleri pazartesi günü New York’ta piyasa öncesi işlemlerde %5’e kadar yükseldi. Hisse senedi cuma günü %3,3 artışla 21,84 dolardan kapanmış ve şirkete 93,4 milyar dolarlık bir piyasa değeri kazandırmıştı.

Gelsinger’in geri dönüşü hızlandırmak için bir dizi duyuru yapmasının ardından şirketin hisseleri geçen hafta sıçrama yaptı. Bunlar arasında Amazon’un Amazon Web Services bulut birimi ile özel bir yapay zeka yarı iletkenine ortak yatırım yapmak için milyarlarca dolarlık bir anlaşma ve zor durumdaki üretim işini tamamen sahip olunan bir yan kuruluşa dönüştürme planı yer alıyordu.

Intel ayrıca Almanya ve Polonya’daki yeni fabrika planlarını şimdilik rafa kaldırmak da dahil olmak üzere bazı projelerini geri çekeceğini söyledi.

Intel, mali sorunlar nedeniyle Polonya ve Almanya’daki fabrika inşaatlarını erteledi

Intel ve Apollo’nun halihazırda bir ilişkisi var. California merkezli Intel, haziran ayında İrlanda’daki bir fabrikayı kontrol eden bir ortak girişimdeki hissesini 11 milyar dolara Apollo’ya satmayı kabul ederek fabrika ağını büyük ölçüde genişletmek için daha fazla dış finansman sağlamıştı.

Apollo’nun çip üretimi alanında başka deneyimleri de var. Geçen yıl New York merkezli firma, Western Digital şirketine 900 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı ve dönüştürülebilir imtiyazlı hisse senedi satın almayı kabul etmişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

TikTok, ABD yaptırımları nedeniyle Sputnik ve RT’nin hesaplarını sildi

Yayınlanma

ABD, Rus medya kuruluşlarına ve çalışanlarına yönelik yeni yaptırımlar uyguladı. Bu kapsamda TikTok, çeşitli Sputnik ve RT hesaplarını sildi. Rusya, bu duruma karşılık vereceğini belirtti.

Sosyal medya platformu TikTok, ABD’nin Rus medyasına yönelik yeni yaptırımları doğrultusunda, Sputnik haber ajansının yurt dışındaki servislerinin hesaplarını ve RT International hesabını sildi. Sputnik Belarus, Sputnik Sırbistan, Sputnik Afrika ve Sputnik Ermenistan gibi hesaplara erişilmeye çalışıldığında “Bu hesap bulunamadı” uyarısıyla karşılaşılıyor.

4 Eylül’de ABD Hazine Bakanlığı, Rossiya Segodnya ve RT medya grubunun genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan ile kanalın bazı üst düzey yöneticilerine yaptırım uyguladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı ise medya grubu ve iştiraklerinin statüsünü sıkılaştırarak bunları yabancı misyon olarak tanımladı. Bu karar uyarınca, söz konusu kuruluşların ABD’deki personel ve varlıklarını bakanlığa bildirmeleri gerekecek.

Ayrıca, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, RT’yi diğer ülkelerin iç işlerine karışmak amacıyla gizli operasyonlar yürütmek ve askeri tedarik sağlamakla suçladı. Dışişleri Bakanlığı Küresel Etkileşim Merkezi Koordinatörü James Rubin’e göre, RT’ye yönelik bu yeni yaptırımlar mümkün olan en sert önlemler niteliğinde.

ABD yönetimi, Washington’un ‘Kremlin destekli’ olarak gördüğü medya kuruluşları adına hareket ettiğini düşündüğü kişilere vize verilmesini kısıtlayan yeni bir politika da açıkladı.

Ancak Dışişleri Bakanlığı, bu kısıtlamaların tam olarak kimleri kapsadığını belirtmedi. Bakanlığa göre bu önlemler, bireysel Rus gazetecileri değil, ‘yasa dışı faaliyetlerde bulunan’ kısıtlanmış kuruluşların çalışanlarını hedef alıyor.

Bu arada ABD yetkilileri, RT çalışanları Konstantin Kalaşnikov ve Yelena Afanasyeva’yı kara para aklama komplosu kurmak ve Yabancı Acenta Kayıt Yasası’nı (FARA) ihlal etmekle suçladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın bu duruma karşılık vereceği sözünü verdi. Yaptırımları değerlendiren Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ABD’nin eylemlerini ‘en saf haliyle totalitarizm’ olarak nitelendirdi.

Meta, RT ve diğer Rus devlet medya ağlarını yasakladı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English