Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’den Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a 95 milyar dolarlık yardıma onay

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi cumartesi günü Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık yeni yardımı kabul ederek altı aylık siyasi çıkmazı sona erdirdi.

Ukrayna’ya yapılacak yardım, İsrail ve Tayvan’a yapılacak yardımlarla birleştirilerek toplam 95 milyar dolarlık bir dış yardım paketine dönüştürülecek.

Meclis Başkanı Mike Johnson Demokratlarla birlikte çalışarak ve kendi partisi içinde Ukrayna’ya fon sağlanmasına yönelik şiddetli itirazların üstesinden gelerek 311’e karşı 112 oyla yasanın geçmesini sağladı.

Johnson oylamadan sonra yaptığı açıklamada, “Biz burada işimizi yaptık ve tarih bizi iyi değerlendirecek,” dedi.

Senato’nun Beyaz Saray ile müzakere edilen paketi bu hafta kabul etmesi bekleniyor. Çoğunluk Lideri Chuck Schumer yaptığı açıklamada, Senato Demokratları ve Cumhuriyetçilerin salı günü prosedürel oylamalardan başlayarak paketi ele alma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Zelenski’den tebrik

Oylama, Donald Trump liderliğindeki partinin daha izolasyonist kanadına karşı Cumhuriyetçi ‘savunma şahinleri’ için bir zafer anlamına geliyor. Yine de Ukrayna’ya daha fazla yardım yapılmasına karşı oy kullanan Cumhuriyetçi sayısı lehte oy kullananlardan daha fazlaydı.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Başkanı Teksaslı Cumhuriyetçi Michael McCaul, “Gölgelerimizden korkamayız. Güçlü olmalıyız. Doğru olanı yapmak zorundayız,” dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski oylamayı sosyal medya platformu X üzerinden kutlarken, Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov yeni yardımı kınadı.

Demokratlar ve bazı Cumhuriyetçiler oylama sırasında Ukrayna bayrakları salladılar.

Rusya, Rus varlıklarına el konulmasına karşı misilleme yapacak

Temsilciler Meclisi Demokrat lideri Hakeem Jeffries, “Meclis Başkanı Mike Johnson liderliğindeki geleneksel Cumhuriyetçiler bu duruma ayak uydurdu. Otoriterliğe karşı koyma sorumluluğumuz var,” dedi.

Temsilciler Meclisi Cumartesi günü erken saatlerde Tayvan’a 8 milyar dolarlık bir yardım paketini de kabul etti. Meclis ayrıca Çin kontrolündeki ByteDance’i popüler sosyal medya uygulaması TikTok’tan el çekmeye zorlayacak ya da ABD yasağıyla karşı karşıya bırakacak bir tasarıyı da kabul etti.

Bu tasarı aynı zamanda Ukrayna’ya yardımın finanse edilmesine yardımcı olmak için Rus varlıklarına el konulmasına da izin veriyor. TASS haber ajansının Peskov’dan aktardığına göre Rusya, mallarına el konulmasına misillemede bulunacak.

Senato salı günü birleştirilmiş paket üzerinde oylamaya başlamayı hedefliyor.

Trump’ın ‘Ukrayna’ya kredi’ önerisi de uygulanacak

61 milyar dolarlık Ukrayna tasarısı, ABD’nin Ukrayna’ya verdiği silah stoklarının yenilenmesi için 13 milyar dolar ve ABD’nin Ukrayna’ya vereceği savunma sistemleri için 14 milyar dolar içeriyor.

Ayrıca ABD’nin bölgedeki askeri operasyonları için de 7 milyar dolar ayrılıyor.

Tasarının Ukrayna’ya 9,5 milyar dolarlık ekonomik yardımı, Başkanın bir sonraki seçimden sonra tamamen affedebileceği bir kredi şeklinde geliyor. Kredi fikri ilk olarak Donald Trump tarafından ortaya atılmıştı.

İsrail’e 4 milyar dolarlık füze yardımı

Tayvan’a yardım tasarısı, Tayvan için 2 milyar dolarlık dış askeri finansman ve Tayvan’a sağlanan ürün ve hizmetleri karşılamak üzere ABD silah stoklarını yenilemek için 1,9 milyar dolar içeriyor. Ayrıca denizaltı altyapısının geliştirilmesi için 3,3 milyar dolar ayrıldı.

366’ya karşı 58 oyla kabul edilen İsrail’e yardım tasarısı, geçtiğimiz hafta sonu İran tarafından gerçekleştirilen insansız hava aracı ve füze saldırılarının ardından İsrail’in füze savunması için 4 milyar dolar içeriyor. Tasarı, Demokratların ısrarı üzerine Gazze’de kullanılmak üzere 9 milyar dolarlık küresel insani yardım sağlıyor.

Johnson parti içindeki aşırı muhafazakârlardan gelen ‘ABD sınır yasasını’ ekleme taleplerini görmezden geldi.

Başkan Joe Biden Temsilciler Meclisi’ndeki oylamayı memnuniyetle karşılayarak Johnson, Jeffries ve ‘ulusal güvenliğimizi ilk sıraya koymak için oy kullanan’ milletvekillerine teşekkür etti.

Muhafazakâr Cumhuriyetçiler Johnson’a karşı harekete geçiyor

Üç muhafazakâr temsilci; Georgia’dan Marjorie Taylor Greene, Kentucky’den Thomas Massie ve Arizona’dan Paul Gosar, Johnson’ı görevden almak için oy vermeye hazır olduklarını söylüyorlar.

Greene cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Sınırımızı güvence altına almak ya da borcumuzu azaltmak için hiçbir şey yapılmıyor. Ukrayna NATO üyesi bile değil,” dedi.

Massie de cumartesi günü yaptığı açıklamada Cumhuriyetçilerin artan muhalefetinin Johnson’ı istifaya zorlayacağını umduğunu söyledi ve “İş o noktaya gelirse, Johnson’ın görevden alınması için oylama yapılacaktır,” dedi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English