Elon Musk’ın SpaceX şirketi kendi resmi “şirket kasabasına” kavuşuyor.

Teksas’ın güneyindeki SpaceX’in Starbase fırlatma sahasının çevresinde yaşayanlar cumartesi günü ezici çoğunlukla kasaba statüsü kazanmak yönünde oy kullandı. Kasabanın adı da Starbase olacak.

Cameron County Seçim Departmanının internet sitesinde yayınlanan sonuçlara göre, 212 oy lehte ve sadece 6 oy aleyhte çıktı.

Musk, sosyal medya sitesi X’te yaptığı paylaşımda, Teksas’taki Starbase’in “artık gerçek bir kasaba olduğunu” yazdı.

Yeni şehrin sakinlerinin çoğunluğunun SpaceX çalışanları olduğu düşünülüyor. Cumartesi günü, üç mevcut ve eski SpaceX çalışanı (Bobby Peden, Jordan Buss ve Jenna Petrzelka) Starbase’in belediye başkanı ve iki komisyon üyesi olarak görev yapmak üzere rakipsiz olarak seçildiler.

Associated Press (AP), SpaceX’in bu bölgeyi neden bünyesine katmak istediği konusunda fazla ayrıntı vermediğini bildirdi. Şirket, yollar, kamu hizmetleri ve eğitim ve sağlık hizmetlerini halihazırda yönettiğini ve ayrıca fırlatmalar için yakındaki Boca Chica plajını ve eyalet parkını kapatmak amacıyla yetkiyi ilçeden yeni şehir yönetimine devretmeyi planladığını açıkladı.

Musk, kısa süre önce Trump yönetiminin tartışmalı Devlet Verimliliği Departmanı’ndaki (DOGE) görevini haftada “bir veya iki gün”e indireceğini açıklarken, geçen yıl SpaceX’in genel merkezini Kaliforniya’nın El Segundo kentinden Teksas’taki Starbase tesisine taşıyacağını duyurmuştu.

O zaman Musk, “binaya girip çıkmak için şiddetli uyuşturucu bağımlılarından oluşan çetelerden kaçmaktan bıktığını” ve “bardağı taşıran son damlanın” Kaliforniya’da okulların öğrencilerin cinsel yönelimlerini veya cinsiyet kimliklerini rızaları olmadan ifşa etmesini yasaklayan bir yasa tasarısı olduğunu söylemişti.

Dün geceki seçimlerin ardından, kasabayı temsil eden yeni bir X hesabı, “Şehir olmak, insanlığın uzaydaki yerinin geleceğini inşa eden erkekler ve kadınlar için mümkün olan en iyi toplumu oluşturmaya devam etmemize yardımcı olacak,” mesajını paylaştı.

Güney Teksas’ta şu anda SpaceX fırlatma rampaları, roket montaj tesisleri ve çalışanların konutlarından başka pek bir şeyin bulunmadığı 1,45 mil karelik (yaklaşık 3,75 kilometre kare) alanı bir şehre dönüştürmek, Musk’ın şirketine yerel karar alma süreçlerinde daha doğrudan söz hakkı verecek.

Belediye liderleri olarak Space X yöneticileri, vergiler yoluyla gelir elde edebilir ve kamulaştırma yoluyla arazi satın alabilirken, imar kurallarını gevşeterek çalışanların konut inşaatını teşvik edebilirler.

SpaceX’in faaliyetleri için daha da önemlisi, belediye, şu anda ilçe yetkililerinin iznini gerektiren hafta içi fırlatmalar için yerel halk plajını kapatabilecek.

Öte yandan yakındaki Brownsville şehrinin birçok sakini, SpaceX’in onları dalgaların ve güneşin tadını çıkarabilecekleri önemli bir destinasyondan mahrum bırakmak istediğinden endişeli. Ayrıca, SpaceX çalışanlarının bölgeye akın etmesiyle birlikte artan ev fiyatları da genel bir memnuniyetsizliğe yol açıyor.

Fakat ilçe yetkilileri, SpaceX’in yerel ekonomiye etkisi nedeniyle şirketin planlarını büyük ölçüde destekliyor. Şirket, bölgede 3.400’den fazla istihdam yaratıldığını belirtiyor.

Dahasu Starbase ilk örnek olmayacak. 21. yüzyıl Amerika’sında bir şirketin bu kadar doğrudan kontrol ettiği bir nüfus merkezi alışılmadık bir durum olsa da, tarihsel olarak birçok örnek var.

Örneğin, Indiana eyaletindeki Gary şehri, 1906 yılında US Steel şirketinin kasabası olarak kurulmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları için eğitim, teknik destek ve ilgili ekipmanı içeren 310,5 milyon dolarlık paketin satışını onayladı. Pentagon’a bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA), paketin Ukrayna’nın savunma kapasitesini artıracağını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları için eğitim, teknik destek ve ilgili ekipmanların satışını içeren 310,5 milyon dolarlık paketi onayladı.

Onay, Pentagon’a bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı’nın (DSCA) internet sitesinden duyuruldu.

Paket, F-16 uçaklarının modernizasyonunu, Ukraynalı personelin eğitimini, operasyonel ve teknik desteği kapsıyor.

Ayrıca yedek parça, sarf malzemeleri, onarım kitleri temini ile yer ekipmanlarının teslimatı ve bakımı da pakete dahil edildi.

Destek kapsamında gizli ve gizli olmayan yazılımlarla çalışma yardımı, teknik dokümantasyon, yayınlar ve referans materyallerinin transferi de bulunuyor.

Hem ABD hükümeti hem de özel yükleniciler tarafından mühendislik araştırmaları, teknik incelemeler ve lojistik hizmetler sunulacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı, girişimin ABD’nin dış politika ve ulusal güvenlik hedeflerine hizmet ettiğini vurguladı.

Bakanlık, bu adımın, ABD’nin önemli bir ortak ve “Avrupa’da siyasi istikrar ve ekonomik ilerlemenin gücü” olarak gördüğü Ukrayna’nın savunma kabiliyetini güçlendirmeyi amaçladığını belirtti.

DSCA, desteğin Ukrayna’nın mevcut ve potansiyel tehditlere karşı koyma yeteneğini artıracağını, Ukraynalı pilotlara kaliteli eğitim sağlayacağını ve Ukrayna Hava Kuvvetleri’nin ABD Hava Kuvvetleri ile operasyonel uyumluluğunu tek bir eğitim ve bakım sistemine entegrasyon yoluyla güçlendireceğini ifade etti.

DSCA, yaptığı açıklamada, “Bu karar, Ukrayna F-16 programını oluşturmaya yönelik uluslararası koalisyon çabaları ve Ukrayna Hava Kuvvetleri’nin genel modernizasyonu ile uyumludur. Ukrayna, sağlanan ekipman ve hizmetleri silahlı kuvvetlerine sorunsuz bir şekilde entegre edebilecektir,” ifadelerine yer verdi.

Sözleşme kapsamındaki kilit yüklenicilerin Valiant Integrated Services, Top Aces Corporation, Lockheed Martin Aeronautics, Pratt and Whitney, Snap-on Inc., BAE Systems Inc., AAR Corporation ve Comsetra şirketleri olacağı bildirildi.

NATO Ukrayna’ya ek F-16 savaş uçağı gönderecek

ABD Senatosunda, Ukrayna’ya dönük askeri müdahaleyi sona erdirmeyi reddetmesi halinde Moskova’ya yönelik ‘ezici’ yaptırımlar içeren yasa tasarısı yeterli desteği buldu. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın öncülük ettiği tasarı, Rusya’dan enerji alan ülkelere de ağır gümrük vergileri öngörüyor.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi reddetmesi durumunda uygulanacak “ezici” Amerikan yaptırımlarını içeren paketin, Senato’da onay için gerekli desteği aldığını bildirdi.

Graham’a göre, tasarı hem doğrudan Rusya Federasyonu’na yönelik önlemleri hem de Rusya’dan petrol, doğalgaz ve uranyum satın alan ülkelere yüzde 500’lük gümrük vergilerini içeriyor ve 72 senatör tasarı lehine oy vermeye hazır.

Bu sayı, sadece gerekli 60 oy barajını aşmakla kalmıyor, aynı zamanda Donald Trump’ın olası vetosunu geçersiz kılmak için gereken 67 senatör sınırını da aşıyor.

Bloomberg‘in aktardığına göre Graham, açıklamasında “Amaç başkana yardım etmek,” dedi.

Senatör, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Trump ile oynamaya çalışırsa büyük hata yapacağını” ve yeni yaptırımların yönetimin Kremlin’i müzakere masasına oturtmak için bir aracı olacağını da sözlerine ekledi.

Graham, yasanın Temsilciler Meclisi’nde de yeterli desteğe sahip olduğunu belirtti. Senatör, Putin’in eninde sonunda müzakere etmek zorunda kalacağını, aksi takdirde Rusya ekonomisinin “ezileceğini” ifade etti.

The Wall Street Journal‘ın aktardığı yasa tasarısına göre, birincil ve ikincil yaptırımlar, Moskova’nın ateşkes müzakerelerini reddetmesi, ateşkese uymaması veya Ukrayna’ya yeniden saldırmaya çalışması durumunda yürürlüğe girecek.

Graham’ın ofisinden yapılan açıklamada, yaptırım niteliğindeki gümrük vergilerinden en büyük darbeyi Rus hidrokarbonlarının kilit alıcıları olan Çin ve Hindistan’ın alacağı belirtildi.

Seçim kampanyası sırasında savaşı 24 saatte bitirme sözü veren Trump’ın, nisan ayı sonuna kadar Ukrayna’da tam teşekküllü bir ateşkes sağlamayı umduğu belirtiliyordu.

Ancak “cömert” diye nitelendirilen tavizlere rağmen, başkanlık görevindeki 100 gününde sadece Paskalya’da kısa süreli bir ateşkes sağlayabildi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise hafta başında yaptığı açıklamada, Trump’ın hem Putin hem de Vladimir Zelenskiy nedeniyle “giderek daha fazla hayal kırıklığına uğradığını” söyledi.

Bloomberg‘in daha önce duruma aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus diplomatların ve bizzat Putin’in katıldığı bir dizi yüz yüze görüşmenin ardından ABD, Kremlin ile müzakerelerin çıkmaza girdiği sonucuna vardı.

Kaynaklara göre Moskova, mevcut cephe hattı boyunca çatışmaları durdurmak istemiyor ve hâlâ dört Ukrayna oblastını (Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye) idari sınırları içinde talep ediyor, ancak Rusya ordusu bu bölgelerin hiçbirini tam olarak kontrol etmiyor.

Rusya ayrıca Ukrayna ordusunun radikal bir şekilde küçültülmesi konusunda ısrar etmeye devam ediyor, ancak bu talep Beyaz Saray tarafından desteklenmiyor.

Amerikalı diplomatlar, Kremlin ile müzakerelerin sonuç vermediği konusunda Avrupalı ve Ukraynalı mevkidaşlarını bilgilendirdi ve bu durum, müttefikler arasında Trump’ın barış sürecinden çekilebileceği yönünde ciddi endişelere yol açtı.

Financial Times‘a konuşan Avrupalı kaynaklara göre, Amerikan başkanı, başlangıçtaki hedeflerinden daha mütevazı olsa bile, Ukrayna konusunda mümkün olan en kısa sürede anlaşma yapmaya çalışıyor.

Trump: Rusya ve Ukrayna anlaşırsa ABD ile büyük iş yapacaklar