Diplomasi
Amerikan tekelleri Körfez turundan kârlı anlaşmalarla dönüyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ve Körfez turuna katılan Amerikan tekelleri, kârlı anlaşmalara imza atıyor.
Körfez turu, Trump’ın ikinci dönemindeki ilk önemli uluslararası gezisi olurken, Amerikan ana akım medyası ziyaretin “jeopolitik” önceliklerden ziyade “iş bağlama” amacını güttüğünü savunuyor.
Washaington Post’ta gezi başlamadan önce yayınlanan bir haberde Beyaz Saray’ın, Başkanın 3,5 günlük ziyaretinde güvenlik konularının gündemin merkezinde yer almayacağını belirttiği vurgulanıyor.
WP’ye göre bu durum, Trump’ın ABD’nin dünyadaki rolüne ilişkin daha ölçülü vizyonunu ve ülkesindeki tabanını güçlendirebilecek iş anlaşmalarına ve yatırımlara odaklandığını gösteriyor.
Eric Trump, aile şirketi için Körfez’de milyarlarca dolarlık iş bağladı
Baba Trump’tan önce oğul Eric Trump, geçtiğimiz haftalarda Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret ederek Trump ailesinin gayrimenkul ve kripto para girişimleriyle ilgili anlaşmalara liderlik etmişti.
Son günlerde Trump Organization, Dubai’de büyük bir otel ve kule ile Katar’ın başkenti Doha’nın dışında bir golf sahası içeren yeni projeler açıkladı.
Projeler, Suudi Arabistan’daki diğer projelerde de Trump Organization ile ortaklık yapan emlak şirketi DarGlobal ile işbirliği içinde ilerliyor.
30 Nisan’da duyurulan Dubai’deki Trump International Hotel & Tower, pazarlama materyallerine göre 80 katlı olacak ve “özel lüksün anlamını yeniden tanımlayacak” bir üye kulübü içerecek.
Doha’nın dışındaki Trump International Golf Course, 18 delikli bir golf sahası, bir kulüp evi ve plaja erişimi olan lüks villalardan oluşacak.
Bu proje, Katar hükümeti tarafından yönetilen bir gayrimenkul otoritesi olan Qatari Diar tarafından denetlenen bir geliştirme projesinin parçası.
Trump Organization sözcüsü, anlaşmanın sadece DarGlobal ile yapıldığını ve Trump Organizasyonunun “Qatari Diar veya Katar Devleti’nin başka herhangi bir kurumuyla hiçbir bağlantısı, ortaklığı veya ilişkisi olmadığını” söyledi.
Eric Trump, “Kendim ve ailem adına, Dubai’yi seviyoruz. … Amerika Birleşik Devletleri ile bu muhteşem yer arasında çok iyi ilişkiler var ve bu kadar çok kişiyi arkadaşım olarak görmekten mutluluk duyuyorum,” demişti.
Trump’ın bölgedeki kripto para yatırımları büyüyor
Donald Trump Jr. ve Eric Trump, lüks emlak yatırımlarının yanı sıra kripto para birimi anlaşmalarını da ilerletmek için bölgedeki etkinliklere katılıyor.
Geçen hafta, Abu Dabi destekli bir yatırım şirketi, Trump ailesinin kripto para girişimine 2 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını açıkladı.
Trump ve ailesine bağlı bir kuruluş, kripto şirketi World Liberty Financial’ın yüzde 60 hissesine sahip. Eric Trump, bu kontrol şirketi WLF Holdco’nun yönetim kurulunda görev yapıyor ve USD1 tokenlerinin önde gelen sözcüsü konumunda.
Bu ay, şirket, ABD dolarının değerine sabitlenmiş kripto para birimi olan stablecoin’inin, devlet destekli Emirlik yatırım şirketi MGX ile kripto borsası Binance arasında 2 milyar dolarlık bir işlemde kullanılacağını duyurdu.
Bu anlaşmalar, bu ülkelerin hükümetleriyle bağlantılı yatırımcıları da içeriyordu ve Trump ailesinin iş çıkarlarının ABD’nin dış politikasıyla iç içe geçmesine neden oldu.
Beyaz Saray, başkanın artık Trump Organization’da herhangi bir rol oynamadığını ve başkanlık görevi için “mali fedakarlıklar” yaptığını ileri sürdü.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’ın göreve başlama töreninden sonra onunla konuşan ilk yabancı lider olmuş, Suudilerin önümüzdeki dört yıl içinde ABD’ye en az 600 milyar dolar yatırım yapacağını söylemişti.
Trump, bu sözü 1 trilyon dolara “yuvarlaklaştırmalarını” istemiş ve bunu yapmaları halinde, başkan olarak ilk yurt dışı ziyaretini bu ülkeye yapacağını belirtmişti.
Amerikan tekellerinin yöneticileri tam kadro bin Selman ile yemeğe katıldı
Seyahat sırasında, ABD’nin önde gelen iş adamları da Riyad’ı ziyaret ederek Suudi-ABD Yatırım Forumuna katıldı. Bunlar arasında BlackRock yönetim kurulu başkanı ve CEO’su Larry Fink, Citigroup CEO’su Jane Fraser ve IBM’in yönetim kurulu başkanı, başkan ve CEO’su Arvind Krishna bulunuyor.
Reuters’ın gördüğü bir planlama notuna göre, Elon Musk da Suudi-ABD yatırım forumuna davet edildi.
Dünyanın en büyük bankalarının, hedge fonlarının, savunma şirketlerinin, teknoloji firmalarının ve enerji şirketlerinin CEO’ları, binlerce kilometre uçarak Riyad’a gitti ve burada Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile lüks bir öğle yemeğine katıldı.
Elon Musk, restoran işletmecisi kardeşi Kimbal, Google, OpenAI, Nvidia, Uber, Blackrock, Blackstone ve Fortune 500 şirketlerini veya kendi aile şirketlerini temsil eden onlarca diğer tekelin CEO’ları da yemeğe katılanlar arasındaydı.
Yapay zeka işbirliği öne çıkıyor
Amerikan tekellerinin Körfez çıkarmasında teknoloji devleri ve yapay zeka işbirlikleri öne çıktı.
Suudi risk sermayesi şirketi STV, ABD Başkanı Donald Trump’ın krallığa yaptığı ziyaret sırasında açıklanan bir dizi anlaşmanın parçası olarak, Google’un desteğiyle 100 milyon dolarlık bir yapay zeka fonu kurdu.
Açıklamaya göre, fon Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki erken aşamadaki girişimlere, özellikle yapay zekanın uygulama katmanında uzmanlaşmış girişimlere yatırım yapacak ve altyapı geliştirmeyi destekleyecek. Alphabet biriminin sağladığı sermaye miktarı açıklanmadı.
Suudi Arabistan’ın devlet fonunun finanse ettiği yeni Suudi Arabistan yapay zeka şirketi HUMAIN, Amazon Web Services ve Advanced Micro Devices (AMD) ile en az 15 milyar dolarlık yatırım planladığını duyurdu.
AMD ve Nvidia da HUMAIN’e veri merkezleri kurmak için yarı iletkenler sağlayacak.
Dünyanın en büyük yarı iletken üreticisi Nvidia, HUMAIN’e en gelişmiş yapay zeka çiplerini tedarik edecek. Suudi şirket, önümüzdeki beş yıl içinde Nvidia’nın en gelişmiş işlemcilerinden “birkaç yüz bin” adet alacak.
Şirket ilk etapta 18.000 adet son teknoloji GB300 Grace Blackwell ürünü ve InfiniBand ağ teknolojisi tedarik edilecek.
BAE, Nvidia’dan 1 milyonun üzerinde gelişmiş çip alacak
Konuya yakın bir kaynağın Bloomberg’e aktardığına göre, ABD’li teknoloji girişimi Global AI de HUMAIN ile milyarlarca dolarlık bir anlaşma kapsamında işbirliği yapmayı planlıyor.
ABD’li teknoloji sektörünün deneyimli isimleri tarafından kurulan Global AI, Nvidia tarafından geliştirilen yongaları kullanacak bir veri merkezini New York’ta kurmayı planlıyor ve daha fazla merkez açmayı hedefliyor.
Dünyanın en büyük ağ ekipmanı sağlayıcısı Cisco Systems de HUMAIN ile işbirliği yapıyor. Şirket, altyapı kurmak için “küresel uzmanlığını krallığın cesur AI hedefleriyle” birleştireceğini açıkladı ve Abu Dabi AI şirketi G42 ile ortaklığını genişletti.
Ayrıca Trump yönetimi, BAE’nin bir milyondan fazla gelişmiş Nvidia çipi ithal etmesine izin verecek bir anlaşmayı değerlendiriyor. Bu miktar, Biden dönemindeki yapay zeka çip düzenlemelerinin sınırlarını çok aşıyor ve Amerikan donanımının Çin’in eline geçme riskine yol açacağı endişelerini artırıyor.
Hâlâ müzakere aşamasında olan anlaşma, BAE’nin 2027 yılına kadar her yıl en gelişmiş 500.000 çipi ithal etmesine izin verecek. Bu çiplerin beşte biri G42’ye ayrılacak, geri kalanı ise Körfez ülkesinde veri merkezleri kuran ABD şirketlerine gidecek.
Bunların yanı sıra OpenAI, Orta Doğu’daki varlığını büyük ölçüde genişletebilecek yeni veri merkezi kapasitesi inşa etmeyi düşünüyor. Henüz kesinleşmemiş ve hâlâ değişebilecek olan anlaşma, Trump’ın Perşembe günü BAE’ye yapacağı ziyaret sırasında açıklanabilir.
OpenAI CEO’su Sam Altman da teknoloji liderlerinin daha geniş kapsamlı turunun bir parçası olarak bölgede bulunuyor.
Disney, Orta Doğu’daki ilk parkını açacak
Orta Doğu ayrıca Disney hayranları için yeni bir merkez haline geliyor. Şirket geçen hafta, Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir tema parkı açmayı planladığını duyurdu.
Disney, dünya nüfusunun üçte birinin Abu Dabi’nin tatil beldeleriyle dolu sahil şeridine 4 saatlik uçuş mesafesinde yaşadığını ve yedinci parkının ve Orta Doğu’daki ilk parkının buraya kurulacağını belirtti.
Disney, parkın geliştirilmesi ve günlük işletmesinden yerel şirket Miral’ın sorumlu olacağını sçyledi. Disney parkın sahibi olmayacak ve park için herhangi bir yatırım yapmayacak. Bunun yerine, Miral’a sadece yaratıcı fikirler ve operasyonel denetim sağlayacak.
Fakat şirket, park açılır açılmaz fikri mülkiyet hakları için telif ücreti almaya başlayacağını açıkladı.
Henüz kesin bir açılış tarihi belirlenmedi, fakat Disney CEO’su Bob Iger, parklarının geliştirilmesinin genellikle iki yıl, inşaatının ise “yaklaşık beş yıl” sürdüğünü söyledi.
Parklar, Disney’in “altın yumurtlayan tavukları” arasında: Sadece ABD’deki parklarının işletme kârı, geçen çeyrekte bir önceki yıla göre %13 arttı.
Şirket, 2033 yılına kadar parklarına ve temalı kruvaziyerlerine 60 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor.
Diplomasi
Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.
İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.
Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.
Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek
Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.
Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor
Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.
Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.
Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.
Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor
Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.
Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.
Diplomasi
Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.
Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.
Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.
Halk özel kuvvetlerle çatıştı
Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.
GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.
Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.
Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.
Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?
Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi
Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.
Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.
Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması
Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.
Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.
Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.
Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.
Diplomasi
Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.
İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.
Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.
Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.
‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi
Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.
Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.
Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.
Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.
Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.
Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.
Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’
‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’
Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.
Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.
İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi
İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.
İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.
İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.
-
Görüş2 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Avrupa2 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını6 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Dünya Basını2 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor
-
Görüş2 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?